İleri Haber

Son zamanlarda dünya gündeminde olan, farklı ülkelerdeki gelişmeleri okuyucularımız için derledik. İşte dünyadaki son durum...

Pakistan’da ABD ve Taliban arasında görüşme gerçekleşti

ABD temsilcisi Zalmay Halilzad ve Taliban heyeti, Pakistan’ın başkenti İslamabad’da görüştü. Görüşmenin geçtiğimiz ay feshedilen resmi barış müzakereleri kapsamında olmadığı belirtiliyor.

12 kişilik Taliban heyeti, Perşembe günü Pakistan hükümetiyle görüşmek için İslamabad’a geldi. Pakistan Dışişleri Bakanı ve ordu subaylarının da yer aldığı görüşme sonrası Pakistan ve Taliban’ın barış müzakerelerinin yeniden başlaması talebinde ortaklaştıkları belirtildi.

Ertesi gün ABD Afganistan özel temsilcisi ve Taliban arasında gerçekleşen görüşmenin ayrıntıları basına açıklanmadı, ancak Pakistan hükümet yetkilileri görüşmenin gerçekleşmesinde Pakistan’ın önemli bir payı olduğunu söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın görüşmeye dair tek yorumu ise bunun “Afgan barış sürecinin yeniden başlangıcı anlamına gelmediği” yönünde oldu.

Haiti’de hükümet karşıtı protestolarda 4 kişi öldü

Haiti’de ABD destekli Jovenel Moise’nin istifasının talep edildiği ve polisin saldırılarıyla başkentin pek çok bölgesinde çatışmaya dönüşen eylemler günlerdir sürüyor. Ayrıca iki gazetecinin yaralandığı; birinin polis tarafından kolundan, diğerinin ise bir milletvekili tarafından başından vurulduğu belirtiliyor.

Yaygın yiyecek ve yakıt kıtlığına, aşırı enflasyona ve devlet yetkililerinin yolsuzluğuna karşı 6 gün önce başlayan bu en son protesto dalgası, Şubat’tan beri devam eden ve şimdiye kadar 50’nin üzerinde insanın öldüğü Moise karşıtı eylemlerin devamı niteliğinde.

Hong Kong’da Çin karşıtı eylemler devam ediyor

Eylemler sırasında Salı günü Endonezyalı bir gazeteci plastik mermiyle gözünden vuruldu. Vurulma anı diğer basın mensupları tarafından da kayda alındı. Hastaneye kaldırılan Endonezyalı gazeteci Veby Mega Indah’ın avukatı, doktorların Indah’a gözünü kaybedeceğini söylediklerini belirtti.

Salı günü 15 kişinin yaralandığı eylemlerden sonra Cuma günü Hong Kong İcra Kurulu Başkanı Carrie Lam, ‘şiddetin daha fazla büyümesine müsaade etmemek’ amacıyla acil durum yasasıyla yüzü kapatacak maskelere yasak getirildiğini açıkladı. Yeni yasaya uymayacaklarını dile getiren göstericiler, açıklamanın hemen ardından tekrar sokaklara çıktı.

Ekvator’da OHALilan edildi

Ekvator’da Moreno hükümetinin IMF anlaşması gereği 40 yıldır süren akaryakıt desteğini kaldırması sonucu başlayan ulaşım grevi, Perşembe günü geniş çaplı eylemlere ve çatışmaya dönüştü.

Başkent Quito’da eylemcilerin yolları kapattığı ve 19 kişinin gözaltına alındığı çatışmaların ardından İçişleri ve Savunma Bakanlarıyla güvenlik zirvesi gerçekleştiren Moreno, tüm ülkede OHAL ilan edildiğini açıkladı.

Ayrıca eylemler sırasında 3 gazeteci polis tarafından, basın mensubu olduklarını belirtmelerine rağmen darp edildi. İçişleri Bakanı Romo daha sonra yaptığı bir açıklamada bu saldırı için özür diledi.

Peru’da Devlet Başkanı ve Kongre birbirlerini karşılıklı olarak görevden aldı

Peru’da Kongre’nin tartışmalı bir oylamayla neredeyse tüm Anayasa Mahkemesi üyelerini değiştirme kararı almasının ardından, bir yıldır sağcı milletvekillerine karşı yolsuzluk karşıtı bir kampanya yürüten Peru Devlet Başkanı Martín Vizcarra Salı günü Kongreyi feshederek Ocak ayında erken genel seçim yapılacağını açıkladı.

Karşılık olarak muhalefet, Vizcarra’nın kararını darbe olarak nitelendirerek Devlet Başkanını görevden alıp yetkiyi Başkan Yardımcısı Mercedes Aráoz’a devretti. Vizcarra’nın görevden alınması üzerine Peru halkı milletvekillerine karşı protestolara başladı.

Aynı gün Dışişleri Bakanı Nestor Popolizio ve Ekonomi Bakanı Carlos Oliva’nın istifa kararı aldığı medyaya yansıdı.

Çarşamba günü polis ve ordunun Vizcarra’ya desteklerini açıklamalarının üzerine Aráoz da istifasını açıklayarak acil erken genel seçim çağrısı yaptı.

Cezaevindeki Brezilya eski Başkanı'ndan halka mektup

Brezilya’nın eski başkanı Lula da Silva, bulunduğu cezaevinden açık bir mektup yazarak halka seslendi. Savcıların ve şu anda Adalet Bakanı olan Sergio Moro’nun keyfi davranışları nedeniyle cezaevinde bulunduğunu ve hakkındaki iddiaların yalan olduğunu ifade eden solcu eski başkan, özgürlüğünü pazarlık konusu yapmayacağını ifade etti.“Özgürlüğüm için onurumu satmayacağım” diyerek mektubuna başlayan Lula, kararlılığını Brezilya halkına bir kez daha göstermiş oldu.

Iraklılar Irak’ı geri almak için isyanda

Mısır’da gerçekleşen Sisi karşıtı gösterilerin hemen ardından Irak’ta da yolsuzluk karşıtı eylemler patlak verdi. Sosyal medya üzerinden yapılan çağrılarda "1 Ekim'de sen de çık, susma", "1 Ekim Büyük İntifada" gibi sloganlarla eyleme çağrı yapıldı. Irak'ın başkenti Bağdat ile Şii nüfusun yoğunlukta olduğu güney kentlerinde "yolsuzluk, işsizlik ve kamu hizmeti yoksunluğu" nedeniyle halk sokağa çıktı. 1 Ekim’de başlayan gösteriler kısa sürede kitleselleşti. Hükümet güçlerinin Irak’ın kalbindeki bu gösterilere tepkisi sert oldu ve gerçek mermi kullanılması sonucunda 100’den fazla kişi hayatını kaybetti, yaralı sayısı ise 2 bine yaklaştı. Gösteriler nedeniyle Bağdat'ın yanı sıra Zikar (Nasiriyye); Meysan (Amara) ve Babil (Hile) kentlerinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Öte yandan, eylemler ilk ortaya çıktığında açık bir tavır takınmayan Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, devam eden gösterileri oturma eylemleriyle destekleyebileceklerini belirtti.