Dünya gündeminde son durum nasıl?

Dünya gündeminde son durum nasıl?

Dünya gündemindeki son durumu okuyucularımız için derledik...

İleri Haber

Son zamanlarda dünya gündeminde olan, farklı ülkelerdeki gelişmeleri okuyucularımız için derledik. İşte dünyadaki son durum...

Mısır’da Sisi karşıtı protestolar gerçekleştirildi

Cuma sabahı Mısır’ın başkenti Kahire’de, tahminlere göre yaklaşık 300 kişi, Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el-Sisi’ye karşı Tahrir meydanında gösteri yürüyüşüne çıktı. Protesto, internette yayınladığı videolarda Sisi’yi yolsuzlukla suçlayan ve görevden alınmasını talep eden Mısırlı müteahhit Muhammed Ali’nin çağrısı sonucu gerçekleştirildi. Polisin biber gazı ile müdahale ettiği eyleme tam olarak kaç kişinin katıldığı bilinmiyor. Görgü tanıklarına göre müdahale sırasında, bir kısmı daha sonra serbest bırakılmak üzere, yaklaşık 25 kişi gözaltına alındı.

Sosyal medyada paylaşılan görüntülere göre İskenderiye, Şarkiyye, Dimyat ve Süveyş şehirlerinde de çeşitli eylemler düzenlendi.

Suudi petrol krizi sürüyor

Önceki hafta Suudi Arabistan’ın Akbayk petrol rafinerisi ve Khurais petrol sahasına silahlı insansız hava araçlarıyla saldırı düzenlenmiş, saldırıyı Yemenli Husiler üstlenmişti.
Ancak Husilerin açıklamasına rağmen ABD ve Suudiler saldırıdan İran’ı sorumlu tutuyor. Suudi sözcüleri, saldırıda kullanılan drone ve füze parçalarının İran’a ait insansız hava araçlarına ait olduğunu iddia ediyor.

Saldırıda parmağı olduğu iddialarını yalanlayan İran Cumhurbaşkanı Ruhani ise Suudiler ve ABD’nin “İran’a iftira atarak maksimum baskı uygulamaya çalıştıklarını” dile getirdi.
Cuma günü ABD Savunma Bakanı Esper, ABD’nin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin talebi üzerine bölgeye askeri birlikler göndereceğini açıklamıştı. Bölgeye yerleştirilecek asker sayısı ise henüz belirsizliğini koruyor.

ABD’nin askeri konuşlanma açıklamasının üzerine Cumartesi günü devlet televizyonuna çıkan İran Devrim Muhafızları komutan yardımcısı Hüseyin Selami ise İran’ın “her türlü saldırıya kesin bir karşılık vereceğini” ve savaşın İran topraklarına girmesine müsaade etmeyeceklerini belirtti.

Suudi savaş uçakları Yemen’de Husilere saldırdı

Yemen’deki Husi grubunun açıklamalarına göre Çarşamba günü Suudi Arabistan’a ait F-15 ve Tornado tipi savaş uçakları, Yemen sınırları içinde bulunan Husi sığınaklarına yönelik saldırılar düzenledi. Başkent Sana’daki Yemenli yetkililer ise ülke sınırları içinde herhangi bir saldırı düzenlendiğini inkar etti.

Kendi internet sitelerinde yayınladıkları açıklamada Husiler, Suudi savaş uçakları ve helikopterlerinin Yemen’in kuzeyindeki çeşitli bölgelere fosfor bombalarıyla saldırdığını belirtti. Perşembe günü Avrupa’daki bir Husi sözcüsü BBC’ye saldırıların devam etmekte olduğu bilgisini verdi.

Bir başka Husi sözcüsü ise saldırılar sırasında Saada bölgesinde bir pazar alanının da hedef alınması sonucu sivillerin hayatını kaybettiğini, bir Husi sığınağına ise bir saat içinde yaklaşık 100 roket atıldığını belirtti

Cuma günü devam eden saldırılarda barış görüşmeleri kapsamında ateşkes bölgesi olan Hudeyda kenti de Suudiler tarafından hedef alındı. Husiler bu saldırıyla ateşkesin ihlal edilmiş olduğunu dile getirirken, Suudi Savunma Bakanlığı ise saldırının meşru askeri hedeflere yönelik olduğu ve sivillerin bölgeden uzaklaşması gerektiği yönünde bir açıklama yaptı.

Sudan’da iki hareket protestolara devam edileceğini açıkladı

Sudan’da Komünist Parti ve Sudan Kurtuluş Hareketi/Ordusu siyasi toplantılar, gece nöbetleri, gösteri yürüyüşleri, oturma eylemleri, grevler ve sivil itaatsizlik yoluyla kitlesel hareketliliğin sürdürülmesi üzerine anlaşmaya vardı.

Açıklamalara göre iki örgüt aynı zamanda -başta ordu ve polis teşkilatı olmak üzere- ülkenin tüm kurumlarının yeni ulusal düzlemlerde yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtip, eski iktidar partisinin (Ulusal Kongre Partisi) tamamen dağıtılması ve tüm varlıklarına el konulması için çağrıda bulundu.

Komünist Parti ve Kurtuluş Hareketi ayrıca 3 Haziran’da oturma eylemi düzenleyen göstericileri dağıtmak adına yapılan katliamın araştırılması için uluslararası bir komisyon kurulmasını, tüm savaş suçluları ile soykırım ve etnik temizlik suçlularının da Uluslararası Ceza Mahkemesine teslim edilmesini talep etti.

Afganistan’daki bombalı saldırılarda 50’nin üzerinde insan öldü

Perşembe günü Afganistan’ın iki farklı bölgesinde ABD ve Taliban tarafından gerçekleştirilen saldırılarda 50’nin üzerinde insanın ölürken 100’ün üzerinde insan da yaralandı.
ABD’nin başkent Kabil’in doğusunda bulunan Nangarhar eyaletinde düzenlediği insansız hava aracı saldırısında yerel yetkililerin açıklamalarına göre en az 30 kişi öldü, 28 kişi ise yaralandı.

Ülkenin güneyinde bulunan Zabul ilinde bir hastane önünde bomba yüklü aracın patlatıldığı saldırıyı ise cihatçı Taliban terör örgütü üstlendi. Saldırıda 20’nin üzerinde insan öldü, en az 90 kişi yaralandı.

Yaklaşık iki hafta önce ABD ve Taliban arasındaki barış görüşmelerinin sonuçsuz kesilmesinden sonra Taliban, 28 Eylül’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini engelleyeceğini ve saldırılarında devlet kurumlarını hedef alacağını açıklamıştı.

Honduras’ta bağımsızlık günü eylemlerine polis saldırısı

Honduras’ın başkenti Tegusigalpa’da geçtiğimiz Pazar günü, sol Özgürlük ve Yeniden Kuruluş Partisi’nin (LIBRE) çağrısıyla, hükümetin 198. bağımsızlık yıldönümü gösterilerine paralel olarak gerçekleştirilen eylem polisin saldırısına uğradı.

Yaklaşık 1000 kişinin katıldığı yürüyüş esnasında göstericiler şarkılar ve pankartlarla “narko-diktatör” olarak adlandırdıkları muhafazakar Cumhurbaşkanı Juan Orlando Hernández’in istifasını talep etti.

Yüzlerce polisin biber gazı ve tazyikli suyla saldırısına göstericiler taşlarla karşılık verdi, çıkan arbedede pek çok insan yaralandı. Dakikalar sonra yeniden toplanan göstericiler şehrin merkez parkına yürümeye devam etti. 5000 kişinin toplandığı parkta konuşma yapan devrik liberal Cumhurbaşkanı Manuel Zelaya, Hernández ve hükümetini uyuşturucu kaçakçılığına dahil olmakla suçladı. Konuşmanın üzerine polis kitleye tekrar saldırdı.

Cumhurbaşkanının kardeşi ve partisinin eski milletvekili Antonio Hernández, bir New York mahkemesince “geniş çapta uyuşturucu satıcılığı” ile suçlanıyor,

Brezilya’da çöken baraja ilişkin iki şirkete suç duyurusu

Brezilya federal polisi Ocak ayında gerçekleşen baraj çökmesiyle ilgili maden şirketi Vale ve Alman güvenlik şirketi Tüv Süd ile 13 çalışanı hakkında suç duyurusunda bulundu.
Polisin açıklamasında iki şirketin de Feijão atık barajının sağlam olduğuna dair sahte evraklar düzenlediği iddia ediliyor. 

Atık barajları, atık ürünlerle ve yanındaki madenden çıkan artıklarla oluşturulur ve yapıları gereği sıvılaşma tehlikesi taşırlar.

Müfettişlerin el koydukları dosyalara ve şirket içi e-postalara göre Tüv Süd şirket çalışanları, barajda sıvılaşma başladığını neredeyse bir yıldır biliyorlardı ancak buna dair bir şey yapılmadı ve durum yetkililerden gizlendi.

Ocak’ta Feijão barajının çökmesi sonucu maden bölgesindeki işçi yemekhanesi, ofisler ve bölgenin yakınındaki tarlalar atık su ve çamurla kaplanmış, 248 kişi yaşamını yitirmişti. Faciada kaybolan 22 kişi ise hala bulunamadı. Benzer yapıya sahip başka barajların da çökmelerinden korkuluyor.

Sarı Yelekliler 45. haftada yine sokaklardaydı

Fransa'da akaryakıt zamları ve kötü ekonomik koşullara tepki olarak başlayan, ancak daha sonra Emmanuel Macron yönetimine karşı tepki olarak 10 ayı aşkındır devam eden Sarı Yelekliler protestoları sürüyor.

Eylemciler sabah saatlerinde Paris sokaklarında yürümeye başladı. Champs-Elysées'de polis megafonla gösteri yasağı uyarısı yaptı. 

Gösterilerde polisin şiddetli saldırısı gözlemlendi.

ABD, Küba’nın iki BM diplomatını sınır dışı etti

ABD, “Ulusal güvenliğe zararlı eylemler” gerçekleştirdikleri suçlamasıyla New York’taki iki Küba BM temsilcisini sınır dışı etti.
Açıklamayı yapan ABD Dışişleri sözcüsü Morgan Ortagus, Küba’nın New York’taki bütün BM heyetlerinin de BM ofisinin bulunduğu Manhattan adası sınırları dışına çıkamayacaklarını belirtti.

ABD henüz diplomatların ne ile suçlandıklarına dair ayrıntı sunmadı, ancak bazı kaynaklar bunun Küba’da çalışan diplomatlarının hastalanmalarıyla alakası olduğunu iddia ediyor.
Temmuz ayında ABD, “Küba’daki ABD diplomatlarında beyin hasarları oluştuğunu”, diplomatların açıklanamayan semptomlar gösterdiklerini ve bunun Küba tarafından yapılan gizli “akustik saldırıların” sonucu olduğunu iddia etmişti.

Küba’nın reddettiği bu iddialar, Kanadalı bir araştırma ekibi tarafından da yalanlanmıştı. Kanadalı ekip, diplomatların sokak ilaçlamalarında kullanılan sivrisinek ilaçlarındaki nörotoksinlerden etkilenmiş olabileceklerini düşünüyor.