Dünya gündeminde son durum nasıl?

Dünya gündeminde son durum nasıl?

Dünya gündemindeki son durumu okuyucularımız için derledik...

İleri Haber

Son zamanlarda dünya gündeminde olan, farklı ülkelerdeki gelişmeleri okuyucularımız için derledik. İşte dünyadaki son durum...

ABD Başkanı Trump Grönland’ı istiyor

Sıradışı ve saçma söylemleriyle gündeme gelen Donald Trump’ın, bu sefer de Danimarka’ya bağlı olan Grönland’ı (Greenland) satın almak istediği iddia edildi. Sosyal medyada espri konusu olan Trump’a Danimarka ve Grönland yöneticilerinden sert yanıtlar geldi. Grönland Dışişleri Bakanı Anne Lone Bagger “Satılık değiliz” açıklaması yaparken Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Trump'ın Grönland'ı satın alma fikrini "absürt" olarak değerlendirdi. Bu gelişmelerin üzerine Donald Trump 2 hafta sonra gerçekleştireceği Danimarka gezisini ertelediğini duyurdu.

Suriye Ordusu İdlib’e ilerliyor

Suriye Ordusu İdlib operasyonuna devam ediyor. Türkiye’nin gözlem bölgesine çok yakın bir noktada bulunun Han Şeyhun kasabası Rusya’nın da hava desteğiyle Suriye Ordusunun eline geçti.  Böylece HTŞ güçlerini bölgeden çıkartan Suriye Ordusu, stratejik önemi bulunana İdlib-Halep karayoluna ulaşmış oldu. Operasyonun İdlip-Halep karayolu üzerinde bulunan Maaret el Numan şehrine doğru ilerlemesi beklenirken bölgedeki TSK gözlem noktalarının durumu belirsizliğini koruyor.

Fransa'da G7 Zirvesi protestoları

ABD, Almanya, İngiltere, Japonya, Fransa, Kanada ve İtalya'nın yer aldığı G7 Zirvesi, Fransa'da ‘eşitsizlikle mücadele' ana temasıyla başladı. Zirvenin ilk gününde Fransa sokakları gün boyu G7 protestolarına sahne oldu. G7 Zirvesi'ne karşıtları Hendaye'de eylem düzenledi. Biarritz'e yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan Hendaye'de toplanan eylemciler, İspanya'nın Fransa sınırındaki Irun kentine kadar yürüdü. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı eyleme yaklaşık 15 bin kişi katıldı.

Urrugne'de yapılan protestolara ise polis saldırdı. Fransız basınında yer alan haberlerde Biarritz'e yaklaşık 20 kilometre mesafede bulunan Urrugne'de G7 karşıtları blokaj eylemi yaptığı sırada polis saldırdı. Saldırı sırasında yaralanan ve gözaltına alınanlar oldu.

Pyrenees-Atlantique Valiliğinden yapılan yazılı açıklamada, G7 Zirvesi çerçevesinde 68 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Açıklamada, gözaltıların nerede ve hangi şartlarda gerçekleştirildiğine ilişkin bilgi verilmedi.

Zirve boyunca Biarritz çevresinde protesto eylemlerinin sürmesi bekleniyor.

Amazon Ormanları yanarken Bolsonaro’nun söylemleri tepki çekti

Dünyanın en büyük yağmur ormanları olan Amazon Ormanlarında rekor sayıda yangın meydana geldi. Yetkililere göre 9000’den fazla bölgede çıkan yangınlar henüz kontrol altına alınabilmiş değil. 2700 km uzaklıkta bulunmasına rağmen Amazon yangını sonucunda yükselen dumanlar Sao Paulo’ya bir sis gibi çöktü. Çevre aktivistleri bu yangınların nedeni olarak aşırı sağcı devlet başkanı Jair Bolsonaro’nun tarım politikalarını işaret ediyor. Amazon yangınları bütün dünyanın gündemine girmiş durumda. Bu konuya dikkat çekmek isteyen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron G-7 zirvesi öncesinde “Evimiz yanıyor” ifadesini kullanırken Bolsonaro bu ifadeleri “sömürgeci zihniyet” in ürünü olarak gördüğünü söyledi ve yangın söndürme çalışmalarında yapılacak destekleri reddetti. 

Amazon yangınları dışında son haftalarda dünya genelinde ortaya çıkan yangınlar dünyanın karşı karşıya olduğu ekolojik krizi gözler önüne serdi. Vox medyanın hazırladığı haberde Yunanistan, Kanarya Adaları (İspanya); Rusya,  Endonezya, Fransa ve Türkiye’de ağustos ayında çıkan yangınlara dikkat çekildi. Özellikle  Kanarya Adaları ve Yunanistan’daki  büyük yangınlar ciddi paniğe yol açtı. 

İngiltere’de Brexit tartışmaları devam ediyor

İngiltere’de Brexit tartışmaları gündemden düşmüyor ve uzun süre daha İngiltere siyasetinde belirliyici bir noktada duracakmış gibi görünüyor. 19 Ağustosta yaptığı konuşmasında İşçi Partisi’nin lideri James Corbyn Brexit krizini bitirecek şeyin seçimler olduğunu iddia etti. İngiltere’nin en önemli ihtiyacının Brexit için belirlenen süre olan 31 Ekimden önce bir genel seçim olduğunu vurguladı. Corbyn, sadece bir ay önce göreve gelen Boris Johnson hükümetini güven oyu oylamasıyla erken seçime zorlamayı planlıyor. Öte yandan erken seçim talebi Muhafazakar Parti cephesinde İngiltere’nin aleyhine bir proje olarak görülüyor ve ne olursa olsun 31 Ekim'e kadar Boris Johnson hükümetinin görevde kalması gerektiği savunuluyor.

Zimbabve’de halk yolsuzluğa karşı sokakta

Zimbabve’nin başkenti Harare’de 16 Ağustos cuma günü ekonomi politikaları ülkeyi sefaletin eşiğine getiren Emmerson Mnangagwa’yı protesto etmek için kitlesel gösteriler yapıldı. The Guardian gazetesinde yer alana habere göre, Harare polisle göstericiler arasında şiddetli çatışmalara sahne oldu. Enflasyonun %175.7’e ulaştığı Zimbabwe ekonomisi yolsuzlukların etkisiyle çökme noktasına geldi. Bütün bunlardan devlet başkanı Mnangagwa’yı sorumlu tutan halk sokak gösterilerini son çare olarak görmeye başladı ancak hükümet güçleri bu gösterileri şiddetle bastırmaktan başka bir yol izleyecekmiş gibi görünmüyor. Sokak gösterilerini yasaklayan ve birçok göstericiyi tutuklayan devlet güçleri onlarca insanın da yaralanmasından sorumlu tutuluyor.

Endonezya, Batı Papua’daki gösterileri bastırmaya çalışıyor

Endonezya’nın Batı Papua ilinde, yerli üniversite öğrencilerine yapılan ırkçılık sonucunda başlayan yoğun protestolar devam ediyor. Bölgede köklü bir sorun olan ırkçılık, üniversite öğrencilerinin gözaltına alınmasıyla birlikte tekrar gündeme geldi. Al Jazeere’nin haberine göre nufüsun çoğunluğunu oluşturan Papua yerlilerinin protestosu şehrin tamamına yayılması üzerine Endonezyo devleti askeri tedbirlere başvurdu. Bölgeye 300 kadar askeri sevk eden hükümet, internet erişimini yavaşlatarak protestoları etkisizleştirmeye çalışıyor. Eylemlerde “Papua’ya özgürlük!” sloganı öne çıkıyor ve yerlilere karşı sıkça kullanılan ırkçı ifadeler protesto ediliyor.

İtalya’da hükümet krizi nasıl çözülecek?

Faşist Lig Partisnin lideri ve koalisyon hükümetinin İçişleri Bakanı Mateo Salvini, hükümette çoğunluğu elinde tutan 5 Yıldız Hareketi’nin başarısızlığını fırsat bilerek koalisyon hükümetinde çatlak oluşturdu. Yüksek hızlı tren projesinde bir anlaşmazlık olarak ortaya çıkan krizin temelinde bir iktidar kavgası yer alıyor. Koalisyon ortağı olan 5 Yıldız Hareketi ve Lig Partisi geçmişte birçok konuda ayrı düştüğü için bu krizin ortaya çıkması bekleniyordu ama zamanı net olarak kestirilemiyordu. Sabık başbakan Giuseppe Conte’nin 20 Ağustos günü istifa etmesiyle beklenen hükümet krizi tam olarak gerçekleşmiş oldu.  İktidarda yalnızca 15 ay kalabilen 65. İtalyan hükümeti de böylece yolun sonuna geldi. Conte, bu istikrarsızlıktan Salvini’yi sorumlu tutarak sert ifadelerle Lig Partisinin liderine yüklendi. Salvini cephesinde ise işler şimdilik plana uygun gidiyormuş gibi gözüküyor. Bir erken seçimle tek başına iktidara gelmeyi hedefleyen Salvini liderliğindeki faşist Lig Partisi sağ populist politikalarıyla her anlamda krizde olan İtalya’da seçimlere en etkili parti olarak giriyor. Olası bir erken seçimin İtalya’da faşizme evet ya da hayır referanduma dönüşme olasılığı çok güçlü.

Afganistan’da IŞİD saldırısı sonucu 63 kişi hayatını kaybetti

17 Ağustos gecesi Afganistan’da bir düğüne yapılan bombalı saldırıda 63 kişi kayatını kaybetti, 180’den fazla kişi de yaralandı. Reuters kaynaklarının haberine göre Kabil’de gerçekleşen saldırıyı IŞİD üstlendi. Afganistan devlet başkanı Eşref Gani saldırıyı kınadı ve son dönemde saldırıları artan Taliban’ı terörist örgütlere alan açmakla suçladı. Öte yandan Taliban sözcüsü Zebihullah Mücahid "Kadın ve çocukları da açıkça hedef alan bu gaddar saldırının hiçbir mazereti olamaz" diyerek saldırıyı kınadığını belirtti.