DOSYA | Çorlu tren katliamının üzerinden bir yıl geçti: ‘Kaza değil cinayet’ diyen aileler adalet arıyor…

DOSYA | Çorlu tren katliamının üzerinden bir yıl geçti: ‘Kaza değil cinayet’ diyen aileler adalet arıyor…

Bir yıl önce bugün Çorlu tren katliamında kaybettiğimiz 25 yurttaşımızı anıyoruz…

İzel Sezer - Tugay Candan

Uzunköprü-Halkalı seferini yapan yolcu treninin 8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi mevkiinde devrilmesi sonucu 25 yurttaş hayatını kaybederken, 300’den fazla yurttaş da yaralandı.

Olayın hemen ardından trenin, hat üzerindeki bir menfezin altının boşalması sonucunda raydan raydan çıktığı anlaşılırken, akıllara derhal daha önce başta Pamukova’da 41 kişinin yaşamını yitirdiği katliam olmak üzere diğer ihmal ‘kaza’ları geldi.

Nitekim kısa sürede ihmaller zinciri açığa çıkmaya başladı. Hattın seçim öncesi 1 Mayıs’ta siyasi şov için yenilemesi tamamlanmadan açıldığı, daha sonra yapılan muayenelerde söz konusu menfez hakkında uyarıda bulunulduğu ancak bu uyarının dikkate alınmadığı ortaya çıktı.

AKP iktidarının 16 yılında karşılaştığımız ihmal cinayetlerine bir yenisi daha eklenmişti.

Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) 16 yıl boyunca nasıl içinin boşaltıldığını, dahası tren gibi dünyanın en güvenli ulaşımının nasıl bir ölüm makinesine çevrildiğini gösteren Çorlu tren katliamı, baştan sona bir yılda başka birçok skandala da sahne oldu.

Acılı aileler daha yakınlarını toprağa vermeden Saray’da içilen abı hayat, TCDD’nin ailelere olan yaklaşımı gibi vicdanı zorlayacak gelişmeler bir yana işin hukuki boyutu da AKP’nin bizzat katliamın üzerine örtme girişiminin parçası haline getirildi.

Katliam sonrası atanan bilirkişilerden Mustafa Karaşahin ile Bekir Sıddık Binboğa Yarman’ın Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD ile iş ilişkilerinin bulunduğu ortaya çıkarken, bu Bilirkişilik Kanununa aykırı kişilerin hazırladığı raporda ise tüm ihmallere rağmen üst düzey sorumlular yer almadı.

Ardından savcı Galip Özkurşun tarafından 4 alt düzey sorumlu hakkında kovuşturma kararı verilirken, Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD’deki üst düzey sorumlular için “kovuşturmaya yer yoktur” kararı verildi. İddianame ise katliamdan tam 8 ay sonra bilirkişi raporuna göre hazırlandı.

Bunun üzerine acılı aileler adalet nöbetlerine başladı. Anayasa Mahkemesi (AYM) önündeki nöbete bir polis saldırısı gerçekleşti. 3 Temmuz’da Çorlu’da başlayan katliam davasında polis, yine AYM önündeki tavrını sürdürdü. Mahkeme heyeti ise daha ilk duruşmada, davadan çekildi.

Evet, Çorlu tren katliamının üzerinden tam bir yıl geçti. Acılı aileler ise yakınlarını toprağa gönderen bu ihmaller zincirinin tüm sorumlularının yargılanması için adalet arıyor...

Söyleşilere ulaşmak için başlık veya görsellerin üzerine tıklayın.

MELİH KURTULUŞ: ACILARIMIZIN KORLANMASINA BİLE İZİN VERMİYORLAR

İSMAİL KARTAL: SOMA'DAKİ ZİHNİYETLE, BU DAVADAKİ ZİHNİYET AYNI!

CHP TEKİRDAĞ MİLLETVEKİLİ CANDAN YÜCEER: ÇORLU TREN KATLİAMI İKTİDARIN SORUMLULUĞU OLARAK TARİHE GEÇECEK

MISRA ÖZ: BİRİLERİ ADALETİ İŞLETEBİLECEK CESARETİ GÖSTERSE BU DÜĞÜM ÇÖZÜLECEK

TİP MİLLETVEKİLİ BARIŞ ATAY: BİR ŞEYLER AKP'NİN ZARAR VERDİĞİ AİLELERİN MÜCADELESİYLE DEĞİŞECEK

SHD'Lİ AVUKAT EVREN İŞLER: BİLİRKİŞİ HEYETİ, SORUMLULARIN YARGILANMIYOR OLMASININ İLK SEBEBİ

GAZETECİ-YAZAR MUSTAFA HOŞ: ÇORLU TREN KATLİAMI SÜRECİ AKP İKTİDARININ EN ADALETSİZ, EN GADDAR SÜRECİDİR