Direniş ve öğrenerek büyütmek...

Direniş ve öğrenerek büyütmek...

"Başından sonuna emek mücadelesi… Aynı zamanda sınıf bilinci kazandıkları, emek vermenin, örgütlenmenin, direnmenin ve dayanışma göstermenin anlamını yaşayarak kavradıkları bir süreç..."

Şahin Kışlakçı

70. gün…

Saica Pack Söğütlü fabrikasında nisan ayında işçilerin tamamına yakınının sendikalı olmaları ile başlayan süreç direniş çadırında devam ediyor.

Emeklerinin karşılığını kısmen de olsa alabilmek için günler, haftalar süren araştırmaları ve kendi iç değerlendirmeleri sonrasında sendikalı olmayı seçmiş, Selüloz-iş Sendikası ile iletişime geçip 2 gün gibi kısa bir sürede işçilerin %95inin sendika üyesi olduğu işçilerden bahsediyoruz. Sendikalı oldukları için ahlaksızca istifaya zorlanan, istifa etmeyince işten atılan 6 işçi dostumuzdan bahsediyoruz. Sendikalı oldukları için atılan işçi arkadaşlarını görüp, sendika üyeliğinden geri adım atmayan ve her sabah mesai başlangıcı direniş çadırına uğrayan, mesai bitiminde direniş çadırında çaylarını içip, açıklamalara destek veren, slogan atan işçilerden bahsediyoruz.

Saica Pack Türkiye’de 2, dünyada 150’nin üzerinde fabrikası olan İspanyol menşeli bir firma. Biri Eskişehir’de ve Selüloz-iş Sendikası 3 yıldır orada yetkili sendika olarak faaliyet gösteriyor. Diğeri ise 2019 yılı başında satın alınan Söğütlü’deki fabrika.

Direniş ve öğrenerek büyütmek…

Sendikalı olma kararları, sendika ile bağları, patron vekilinin özel görüşmelerle işçileri bölme ve bilgi alma yöntemleri, işten ayrılmaya zorlanmaları, 6 işçinin işten atılması ve fabrika önünde ertesi gün kurulan çadır ile başlayan direniş bugün 70. gününde.

70 gündür mesai başlamadan yarım saat önce fabrikada olan ve mesai bitiminde işçi servisleri kalkıp, idari personel fabrikayı terk edinceye kadar direniş çadırında bu 3 işçi arkadaşımız… Dayanışma için gelen herkese sıcak çay ikram edip, olanca samimiyetleriyle süreci anlatıyorlar. Hayatlarında görmediği, duymadığı siyasi yapılarla tanışıyorlar. Koca koca partiler varken ilk defa adını duydukları siyasi yapıların direniş çadırını ziyaret etmelerini, dayanışma göstermelerini şaşkınlıkla karşılıyor, anlamaya çalışıyorlar. 70 günlük sürede sendikal mücadelelerinin ve patronun tavrının Saica Pack’a özgü olmadığını, birçok fabrikada aynı sorun karşısında işçilerin direndiğini, emekten yana siyasi yapıların bu mücadeleyi yükseltmek için verdikleri mücadeleyi görüp gururlanıyorlar.

Direnişin başladığı günlerde direniş çadırında sendika temsilcisinin atılan işçilere Toplu İş Sözleşmesi eğitimi vermesi, sendikanın Haziran 2019 tarihli dergisinde Kıdem Tazminatı Fonu, Toplu İş Sözleşmesi, sendikalı olmanın önemi, fazla çalışma yönetmeliği, işçiler lehine Yargıtay kararları gibi tüm işçileri ilgilendiren konuların işlenmiş olması bu mücadeleyi yükselten büyük etmenlerden biridir.

Başından sonuna emek mücadelesi… Aynı zamanda sınıf bilinci kazandıkları, emek vermenin, örgütlenmenin, direnmenin ve dayanışma göstermenin anlamını yaşayarak kavradıkları bir süreç. Sadece şu an direnen 3 işçi dostumuz değil, bu direnişte mücadele etmeyi öğrenen, çalışmaya devam eden, sendika üyesi olan Saica Pack işçileri, OSB içindeki diğer fabrikalarda çalışan işçiler, işçilerin aileleri, Selüloz-iş Sendikası, dayanışma için direnişteki işçileri ziyaret eden siyasi parti üyeleri, demokratik kitle örgütleri temsilcileri, sendika temsilcileri, basın emekçileri… Hepimiz bu direniş ile dayanışmanın, mücadele etmenin, örgütlenmenin anlamını daha iyi gözlemleyerek, yaşayarak öğreniyoruz…

Bugün 70. gününde 3 işçi arkadaşımız direnişlerine devam ediyor. Bu direniş fabrikada çalışmaya devam etmeleri için, sendika yetki tespitine patronun itirazının geri çekilmesi ve sendikanın yetkili sendika olarak tanınması için devam ediyor.

Diğer işçi direnişleri gibi Saica Pack direnişi de fabrika dışına taşmış, emek mücadelesinin bir parçası olmuştur.

Sendika üyeleri ve direnişteki işçilerle mücadeleyi yükseltme kararlılığı, direniş çadırı önünden geçen her aracın kornalara basarak direnişe destek vermesi, çevredeki diğer fabrika çalışanlarının “Acaba sonuç ne olacak?” bakışları, üniversite öğrencilerinin işçilerin mücadelesi için ne yapabiliriz arayışları, emekten yana tüm kurumların dayanışmaları ve en önemlisi 3 işçi arkadaşımızın bu yaz sıcağında her gün 9 -10 saat çadır altında mücadeleye kararlılıkla devam etmeleri, umudu her geçen gün büyütüyor.

Bizlere düşen görev bu direnişi 3 işçi arkadaşımızın öncülüğünde daha fazla görünür kılmak, büyütmek ve kazanmaktır.