Direnen Özsüt işçileri bir kez daha seslendi: 'Haksızlık varsa direniş de var!'

Direnen Özsüt işçileri bir kez daha seslendi: 'Haksızlık varsa direniş de var!'

Özsüt işçileri, tüm arkadaşlarının gasp edilen haklarının ödenmesi için direnişini sürdürüyor. Bugün yine Kadıköy'de bir araya gelen işçiler, "Haksızlık varsa direniş de var" diye seslendi.

İzel Sezer - Twitter: @izelsezer

Aylarca ödenmeyen ücretleri, fazla mesai ve ihbar tazminatlarının ödeneceği sözü verilen Özsüt işçileri, iki arkadaşlarının alacaklarının ödenmemesi üzerine eylemlerine devam ediyor. İşçiler, bugün de Özsüt Kadıköy şubesi önünde bir araya geldi.

İşçilere bugünkü eylemlerine HDP PM üyesi ve İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kanber Saygılı, Petrol-İş Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreteri Mustafa Mesut Tekik de destek verdi. Eylemde sık sık “Haksızlık varsa direniş de var” ve “Yaşasın devrimci dayanışma” sloganları atıldı.

'İŞÇİ ARKADAŞLARIMIZI DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

İşçilerden Umut Marangoz, burada yaptığı konuşmada yaşadıkları süreci ve taleplerini anlattı. Marangoz, haklarını alana kadar direnişlerine devam edeceklerini vurguladı. Marangoz, şunları söyledi:

"Biz Özsüt işçileri olarak hak edişlerimizin, alınterimizin karşılığını istedik. Biz çalışmadığımız saatlerin karşılığını istemedik. Biz bunu defalarca dile getirdik. Ama bizi dinlemediler. Biz dedik ki: ‘Sizi zorlu bir süreç bekliyor. Bizi ayakta tutan şey zaten direniş ve tutmaya devam edecek.’ Geçen hafta Özsüt’ün Yönetim Kurulu üyelerinden ve avukatlarından biriyle görüştük. Bize dediler ki: Cuma günü yatacak. Salı günü sıcak para geldi. Kredi onaylandı’ gibi bahanelerle üç aydır maaş alamayan işçi arkadaşlarımız bir hafta çalışmak zorunda kaldı.

Ama şu an içerde bulunan 8 işçi arkadaşımız yasal haklarına göre iş bırakma eylemi yaptı. Şu an çalışan sadece idareciler var. Biz onlara ‘yarın siz de kapı önüne koyulacaksınız’ dedik. Onları geçtik ama biz içeride bulunan işçi arkadaşlarımızı desteklemeye devam edeceğiz.

'DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ'

Özsüt’le yaptığımız son konuşma da şuydu: Marka değeri 1 milyon TL olan, 40 şubesi olan Özsüt’ten bahsediyoruz. Bu kurum bize Salı günü paralarımızın yatacağını beyan etti. Biz inanmıyoruz, zaten inanmıyorduk. Arkadaşlarımız çok kararlı, arkadaşlarımız çok dirençli. Özsüt işçileri olarak onlar içeride, biz dışarıda direnmeye devam edeceğiz. Direne direne kazanacağız.

İçeride bulunan arkadaşlarımıza psikolojik baskı uyguluyorlar ama biz onlara zaten söylüyoruz: ‘Siz yasal haklarınızı kullandığınız sürece onlar başarı elde edemeyecekler, yenilecekler.’ Bakın bugün buradayız. Ümraniye Meydan AVM’de Özsüt’ün cirosu günlük 13-15 bin lira civarı. Burada günlük 20 bin lira yapılan ciro, 2 bin 600’e üşmüş durumda. Biz yine diyoruz: ‘Bizimle uğraşmayın, bizim umutlarımızı çalmayın. Biz hak edişlerimizi istiyoruz.’

'SİZ BİLİRSİNİZ, MARKANIZ YERLERDE SÜRÜNÜR'

Bizim onlara yaptığımız bildirimde dedik ki: ‘Pazartesine kadar bizim hakkımızı verin. Yoksa salıdan itibaren sizi de bizi de çok daha zorlu bir süreç bekleyecek. Siz bilirsiniz, markanız yerlerde sürünür.’

Biz onlarla uğraşmak istemiyoruz. Lanet olsun, burada 3 aydır maaş alamayan 3 çocuk annesi insan var. Bayram mesaisi alamıyorlar, tip boxla geçinmeye çalışıyorlar. İnsanlar burada borç almayı öğrendi. Biz pazartesine kadar boykot çağrısı yapmaya devam edeceğiz. Özsüt’e söylüyoruz: ‘Sözünü tut, hakkımızı ver.'"

SERPİL KEMALBAY: DAYANIŞMAYI BÜYÜTECEĞİZ

Eylemde konuşan HDP PM üyesi ve İzmir Miletvekili Serpil Kemalbay ise Özsüt işçilerinin yanında olduklarını belirtti. Kemalbay, "Bir an önce işçilerin gasp edilen haklarının geri verilmesi gerekiyor. İşçilerin sendikalaşmasından, örgütlenmesinden ve itiraz etmesinden doğal bir şey yok. Nasıl ki karşımızda sermaye varsa, onun da karşısında elbette sendikalı, örgütlü dayanışan işçiler olmalıdır. Özsüt buradaki sorumluluklarını yerine getirene kadar dayanışmayı büyüteceğiz" dedi.

'UTANILASI BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ'

Eylemde konuşan DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kanber Saygılı da Özsüt patronunun hükümete güvendiğini vurguladı. Saygılı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

"Utanılası bir durumla karşı karşıyayız. Binleri, on binleri, yüz binleri her gün kazanan Özsüt, iki işçi arkadaşımızın aylardır ücretini ödemiyor. Neye güvenerek ödemiyor? ‘Bir işçi işten ayrıldığı zaman, bir işçi işten atıldığı zaman ya da bir işçinin aylık ücreti söz konusu olduğu zaman o işçinin hakları ödenir.’ Yasa böyle diyor. Bu arkadaşlarımız yasalara dayanarak haklarını istiyor, patron vermiyor. Neye dayanarak vermiyor? Hükümete dayanarak vermiyor, siyasal iktidara dayanarak vermiyor. Bu siyasal iktidar, bu siyasal iktidarın kurumları gelse dese ki: ‘Bu işçi arkadaşlarımızın hakkını vereceksin’ dese, hemen öder. Yoksa bu, başka bir şeye güvenmiyor. Aynen dediklerime güveniyor.

Bu bir adaletsizlik ama bu adaletsizlik sadece burada işlenmiyor. Yaşamın hangi alanına bakarsanız bakın; kadınlara şiddet, kadınlara taciz… Çocuklar istismar ediliyor. Haklarımıza yönelik, inançlarımıza yönelik saldırıları her alanda görebilirsiniz."

'HERKES DUYSUN Kİ HAKKIMIZI YEDİRMEYECEĞİZ'

İşçilerin eylemde okuduğu basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi: 

Özsüt markası bildiğiniz gibi değil; burada çalışanların emeğine el konuluyor, haklarımız gasp ediliyor. Sizlerin önüne çayınızı, kahvenizi, pastanızı bizler getirdik ve hala işçi arkadaşlarımız sizlere hizmet etmeye devam ediyor. Sizler bunların parasını ödüyorsunuz, ödediğiniz bu paraların hepsi Özsüt patronunun cebine giriyor. Sizlere ne istediğinizi, ne içeceğinizi, ne yiyeceğinizi soran ve istediklerinizi masanıza getiren işçiler bugün evlerinin kiralarını ödeyemiyor, okuyanlar harcını ödeyemediği için okullarından kayıtları silinebilir, kimimiz evlerinde elektriksiz-susuz kalabilir.

Bugün burada sizlere bir çağrıda bulunmaya geldik; biz sözümüzü söylüyoruz sizler de söyleyin Özsüt patronuna, 'Bize kahvemizi, çayımızı, pastamızı getiren işçinin hakkı ödenmedikçe Özsüt ürünlerini boykot ediyoruz' diyelim.

Biz geçinemiyoruz, rahat değiliz; o zaman bizi bu hale düşürenler de rahat etmesin. Herkes duysun ki hakkımızı yedirmeyeceğiz."