Devrimin 62. yılı: ‘Küba, prestijli sağlık sisteminin gücünü koronavirüsle başa çıkma kapasitesiyle göstermiş oldu’

Devrimin 62. yılı: ‘Küba, prestijli sağlık sisteminin gücünü koronavirüsle başa çıkma kapasitesiyle göstermiş oldu’

Devrimin 62. yılında Küba’daki son çalışmaları İleri’ye değerlendiren Küba'nın Ankara Büyükelçisi Luis Alberto Amorós Núñez, Henry Reeve Afet ve Ciddi Epidemi Durumlarında Uzman Uluslararası Doktorlar Birliği’nin 59 ülkede zaten hizmet sunanlara ek olarak, 40 ülke ve bölgede koronavirüsle yüzleşmeye yardımcı olduğunu söyledi.

İleri Haber

Küba'da artık koltuğunda oturamayacağını anlayan Batista’nın Dominik Cumhuriyeti’ne kaçmasıyla devrimin zaferi 62 yıl önce bugün ilan edildi. Devrimin 62. yılında Küba'nın Ankara Büyükelçisi Luis Alberto Amorós Núñez, Küba’daki son çalışmaları İleri’ye değerlendirdi.

Küba halkının, devrimin 62. yıldönümünü güven, birlik ve devrimi savunma bağlılığıyla kutladığını söyleyen Núñez, bu özel kutlamada, Kübalı sağlık personellerinin ve bilim insanlarının, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının Küba'daki ve birçok ülkedeki etkisini yoğun bir şekilde azaltmasındaki katkıları sebebiyle saygın bir konumda olduğunu ifade etti.

‘’1 Ocak 1959'da devrimin zaferi ile Küba, nüfus için sağlık hizmetlerinin olumsuz taraflarını değiştiren sosyal politikalar, sağlık politikaları ve kamu politikalarının uygulamasına başladı’’ diyen Núñez, ulusal sağlık sisteminin; bireyi merkeze alan aile hekimi ve hemşire ile, özgür, erişilebilir, bölgeselleştirilmiş, kapsamlı, ayrımcılık yapılmayan sağlık hizmetlerine dayalı bir sistem olarak değiştirildiğini vurguladı.

KÜBA’DAKİ KORONAVİRÜS ÇALIŞMALARI

‘’Küba, prestijli sağlık sisteminin etkisini ve gücünü SARS- CoV-2 virüsü ile başa çıkma kapasitesiyle göstermiş oldu’’ diyen Núñez, Küba’da koronavirüse karşı yapılan çalışmaları şöyle anlattı:

Küba, bu virüsü durdurmak ve kontrol etmek için erken bir zamanda Ulusal Program’ını tasarlamıştır. Uygulaması, sağlık sisteminin güçlü yönlerine, kanıtlanmış kaliteye, evrensel kapsama alanına ve biyoteknoloji ve ilaç üretiminde elde edilen bilimsel gelişime dayanıyordu.  Bu bağlamda, hükümetle bir danışma organı olarak Covid-19’la Yüzleşme İçin Geçici Çalışma Grubu oluşturuldu.

Toplumda önleyici tedbirlerle başlayan eylemler, izolasyon merkezlerinde devam etti ve iyileşen hastaların gözetimi eşliğinde tekrar toplumda sona erdi. Moleküler teşhis laboratuvarları tüm ülkeye yayıldı. Bilim ve bilimin hükümet yönetimindeki karşılığı önemliydi.

Küba da dünyanın geri kalanı gibi pandemiden etkilendi. Ama hükümet yönetimi, bilimsel araştırmalar, Küba biyofarmasötik ürünleri ve kapsayıcı, özgür ve evrensel sağlık sistemi; hastalığın yayılmasını başarılı bir şekilde engellememizi sağladı. Bu da Covid-19 ile enfekte olan insanların yaklaşık %90'ının tam iyileşmesinde ve bölgemizdeki diğer ülkelere kıyasla düşük bir ölüm oranında kalabilmesini sağlamıştır.

AŞI ÇALIŞMALARINDA SON DURUM

Önemli biyofarmasötik gelişim hakkında daha fazla bilgi paylaşan Büyükelçi Núñez, dört tane aday Küba aşısı olduğunu ifade ederek, bunlardan ikisinin şu anda klinik deneme aşamasında olduğu ve bu aşıların Dünya Sağlık Örgütü tarafından tescil edilen 47 aşı arasında olduğu bilgisini paylaştı.

Núñez, Küba’daki aşı çalışmalarını şu sözlerle anlattı:

700'den fazla gönüllü ile klinik çalışmaların I ve II evrelerinde yer alan "Sovereign 01 aşısı”, etkinlik gösterdi ve bugüne kadar olumsuz bir sonuç vermedi. Gönüllülerin arasında, birçok yurttaş gibi aşıyı üreten bazı bilim insanları da vardı. Küba halkının sağlığına katkıda bulunmak istiyorlardı. Kasım ayının başlarında, ikinci aşı olan “Sovereign 02” adayının klinik çalışmalarının birinci aşaması başladı. Bir sonraki senenin ilk yarısında, Küba halkının önemli bir kısmı Küba aşısını olacak. 

Covid-19’a karşı Küba’da kullanılan ilaçlardan da bahseden Núñez, sözlerini şöyle sürdürdü:

Biyofarmasötik endüstrimiz tarafından geliştirilen ve Küba'daki Covid-19'un düşük ölüm oranına büyük katkıda bulunan ilaçlar arasında şunlar sayılabilir: Monoklonal antikor Itolizumab, rekombinant interferon alfa-2b (Çin'de yaygın olarak kullanılır) ve Heberferon kombinasyonu, Biyomodulin T, Jusvinza peptide.

Örneğin Itolizumab için, Amerika Birleşik Devletleri, Meksika ve Brezilya, enfekte olmuş hastalarda aşama lll çalışmalarına başlamak için izin aldı. Hint şirketi Biocon ile iş birliği içinde Küba moleküler İmmünoloji Merkezi (CIM) tarafından geliştirilen bu ürün, bir anti-enflamatuar ve immünoregülatör etkiye sahiptir ve Covid-19 olan hastalar için mükemmel bir terapötik alternatif olduğunu kanıtlamıştır. Bu tedavi, yoğun bakım ünitelerine kabul riskinin azalması ve ölüm riskinde 10 kat azalma ile önemli ölçüde ilişkilidir.

’HENRY REEVE, 59 ÜLKEYE EK OLARAK 40 ÜLKEDE HASTALIKLA YÜZLEŞMEYE YARDIMCI OLDU’

‘’Küba’da da Türkiye’de olduğu gibi pandemiyi yenmek için uluslararası dayanışma ve iş birliği şarttır’’ diyen Büyükelçi Núñez, şöyle devam etti:

Hümanist mesleğimize sadık kalarak Enternasyonalist Birliğin 55 Küba tıbbi Tugayı "Henry Reeve" 59 ülkede zaten hizmet sunanlara ek olarak, 40 ülke ve bölgede hastalıkla yüzleşmeye yardımcı oldular. Bu dayanışma, devrim lideri Fidel Castro Ruz'un 2003'te ifade ettiği sözlerin pratikteki karşılığıdır: "Ülkemiz gerekli doktorları dünyanın en karanlık köşelerine gönderebilir. Bombalar değil, doktor. Doktorlar, akıllı silahlar değil."

Bu hümanist pozisyon ve fedakârlık sebebiyle, Türkiye’den akademisyenler ve politik isimler dahil olmak üzere birçok uluslararası kuruluş ve kişilik, 2005 yılında Fidel tarafından kurulan Küba Henry Reeve Uluslararası Tıp Tugayı'na Nobel Barış Ödülü verilmesi çağrısında bulundu.

‘ABD, COVID-19 SÜRECİNDE KÜBA’YA KARŞI 32 YENİ ÖNLEM ALDI’

Bu, Birleşik Devletler hükümetinin dayattığı sert ve haksız ablukanın ağırlığı altında ve enternasyonal tıbbi iş birliğimize karşı alaycı bir karalama kampanyasının ağırlığı altında bile mümkün olmuştur. Ki Covid-19 sürecinde bile, ABD hükümeti Küba’ya karşı 32 yeni önlem aldı.

Son aylarda abluka, ülkemizin tıbbi ekipmanlara ve ABD’nin tıbbi teknolojisine, hatta ABD ve Küba dışındaki ülkelerdeki teknolojiye ve ekipmanlara ulaşmamıza bile engel olmuştur. Küba’ya yakıt taşıyan nakliye şirketleri, tedariki durdurmak için yaptırımlara tabi tutuldu. Western Union gibi ABD şirketleri için işletme lisansları, vatandaşlarımıza havale göndermeyi durdurmak için kapatıldı. Bütün bu abluka, ülkenin ekonomisini bozmayı ve halkımızın yaşam koşullarını yoksullaştırmayı amaçlıyor.

‘KÜBA HALKI BU ABLUKAYA GALİP GELECEK’

Ancak Küba halkı bu ablukaya galip gelecek ve ekonomik kalkınması devam edecek. Türkiye dahil olmak üzere birçok ülke, karşılıklı çıkarları için bu kalkınmada rol alıyor. Türkiye’nin abluka karşısında dayanışmasının farkında olma vaktidir. Tüm Türkiye halkına, yetkililere ve temsilcilere bu destekleri için teşekkürler.