Depremlerde hayatını kaybeden bin 297 kişinin kimliği tespit edilemedi
Meclis Araştırma Komisyonu dün toplandı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanı Vedat Mercan, depremlerde hayatını kaybeden bin 297 kişinin kimliğinin tespit edilemediğini açıkladı. Mercan, 305 kayıp ihbarı olduğunu da açıkladı.
Maraş merkezli depremlerin sonuçlarının araştırılması ve gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulduğu belirtilen Meclis Araştırma Komisyonu, AKP Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında dün toplandı. Komisyonda; Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı Lojistik Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile Milli Savunma Bakanlığı Lojistik Genel Müdürlüğü yetkilileri sunum yaptı.
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanı Vedat Mercan, komisyonda yaptığı sunumda kimliklendirme çalışmalarına ilişkin de konuştu. Komisyon Başkanı Eroğlu'nun kimliği tespit edilemeyenlerin sayısına ilişkin soruya yanıt veren Mercan, "Şu anda bizim DNA örneği aldığımız, mümkünse, imkanı varsa parmak izi örneği aldığımız ve yerlerini bildiğimiz; şu an mezarlarını bildiğimiz ancak kimliklendiremediğimiz bin 297 civarı vatandaşımız var. Bunların kimliklendirme çalışmaları halen devam etmekte" diyerek yanıt verdi.
'305 KAYIP İHBARI VAR'
Mercan, ayrıca, "Bölgede hem jandarma hem polis bölgesi olarak 305 şahsın kayıp olduğuyla ilgili ihbar tarafımıza yapılmış ve değerlendirme yapılmaktadır" ifadelerini kullandı.
Deprem bölgesinde kimliği belirlenemeyen çocuklara ilişkin verileri de açıklayan Mercan, "Halen, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kurumlarında bakım ve gözetim altında 39 çocuk, Sağlık Bakanlığı kurumlarında da tedavisi devam eden 33 çocuk ve 2 yetişkin olmak üzere toplamda 74 vatandaşımızın kimlik tespit çalışmaları devam etmektedir. Bu 72 çocuktan 56'sı 0-1 yaş arasıdır. Diğer geri kalan 2 yetişkinin biri İstanbul'da, biri Ankara'da. Biri kendisini ifade edemeyecek kadar yaşlı durumda, diğeri de yoğun bakımda halen bilinci kapalı vaziyette tedavi görmektir, bunun için kimlikleri tespit edilememiştir" diye konuştu. (DHA)