Depreme içeriden bakmak: Koku

Depreme içeriden bakmak: Koku

Engin Gönül ve Zeki Eren Balaban'ın yönetmenliğini üstlendiği "Koku" 17 Ağustos 1999 Depremi'nde binlerce insanın yaşadığı travmanın 'bir evin içinde yarattığı etkilerine' odaklanıyor.

İleri Haber

Enkaz altında kalarak hayatını kaybeden kız kardeşi Zeynep'in deforme olmuş cansız bedenini evlerine götürmek üzere yola çıkan Cem, kardeşinin o görüntüsü ve kokusuyla baş başa uzun bir yolculuk etmek zorunda kalacaktır.

Senaryosunu Zeki Eren Balaban'ın yazdığı, yönetmenliğini Engin Gönül ve Zeki Eren Balaban'ın üstlendiği kısa film "Koku" (The Smell); 17 Ağustos 1999 Depremi'nde kızlarını kaybeden bir aileyi konu ediniyor. "Koku", deprem olgusunun unutturulmaya ve toplumsal travmanın unutulmaya yüz tuttuğu günümüzde,  binlerce insanın yaşadığı felaketi bir evden; bir annenin, bir babanın, bir kardeşin gözünden anlatıyor.

Engin Gönül ve Zeki Eren Balaban, filmin ortaya çıkış sürecini, kimleri, hangi mekanları konu edindiğini ve içerdiği mesajları İleri'ye anlattı.

-Sizi bu filmi çekmeye iten nedir?

Zeki Eren Balaban: Bu film uzun zamandır aklımdaydı. '99 depremini en ağır hisseden yerlerden birinde yaşadım. 1999'dan bu yana da İstanbul'un altyapısı daha vahim hale geldi. O dönemde Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin giriştiği çalışmalarla oluşturulan afet toplanma bölgeleri de şu an imara açımış durumda. Toplanacak alanımız dahi kalmadı.

Felaket bizden uzaklaştıkça, tarih olarak üstünden zaman geçtikçe her şeye verdiğimiz tepki gibi depreme verdiğimiz tepki de basitleşti. İnsanlar neler kaybettiklerini unuttu; komşularının, arkadaşlarının, akrabalarının neler yaşadığını unuttu. O dönemden bu döneme toplumun yapısı da değişti. Cama kartopu geldi diye insan öldürülüyor bu ülkede. Günlük yaşantımızda karşımızdaki insanın yaşam hakkına duyduğumuz saygıyı kaybettik. Binlerce insanın ölümüne verilen tepki de 'kaderciliğe' indirgendi, insanların ölümüne sebep olan binalarda yapılan usulsüzlükler unutuldu. Şansa yaşayan insanlar haline geldik.

'BU ACI KİMLERDE, NE GİBİ İZLER BIRAKTI?'

Deprem gibi bir felaket geldiği zaman, benim apartmanımın en üst katında oturan da aynı şekilde etkileniyor, en alt katında oturan da. Biz de, yan evinde ne olabilir, ne kaybedilmiş olabilir, bu acı kimlerde, ne gibi izler bırakmıştır, bunların hatırlanmasını istedik. Filmin amacı buydu.

Engin Gönül: Bizim bu filmle yapmak istediğimiz, depremin toplumsal felaket boyutundan ayrıca, bir evin içinde neler yaşandığına bakmak, depremden etkilenen binlerce evden sadece birini anlatabilmekti.

'GERÇEK ARAMA KURTARMA EKİPLERİ İLE ÇALIŞTIK'

-Çekim süreci nasıl geçti? Hangi zorluklarla karşılaştınız?

EG: Göçük sahnesini çekmekte zorlanacağımızı söylediler ama ben bu sahneyi çekebileceğimizden emindim. En çok zorlanacağımızı düşündüğümüz sahne en kolay çektiğimiz sahne oldu.

Çekimlerden önce göçük sahnesi için arama kurtama ekipleriyle görüştük. AKUT ile, Nasuh Mahruki ile görüştük. Onlar da bizi Mahalle Afet Gönüllüleri Acil Müdahale Ekibi (MAG AME) ile görüştürdü. MAG AME bize 2017'nin Mayıs ayında bir tatbikatlarının olduğunu ve deprem göçüğü gibi bir binayı yıktıklarını, burada tatbikat yaptıklarını söyledi. Biz de tüm çekim takvimimizi bu tatbikat üzerinden şekillendirdik. Arama kurtarma ekibi tüm tatbikat boyunca bizimle beraber çekimlere katıldı, oyunculuk yaptı. Projeyi kendilerine anlattığımızda etkilenmişlerdi, biz de gerçek bir arama kurtarma ekibi ile çalışmış olduk.

'EMEKÇİ BİR AİLEYİ ANLATIYORUZ'

 -"Koku" filmi kimleri, hangi mekanları anlatıyor?

ZEB: Anlattığımız aile, hayata bir tarafından tutunmaya çalışan emekçi bir aile. Sesi fazla duyulmayan, canı yandığı zaman kimsenin umurunda olmayan insanları, bir anda değişen hayatları anlatmak istedik.

-Film müziklerinin seçimi nasıl oldu?

EG: Filmin en uzun süreci müzik seçimiydi. Birçok başka uğraş sonucu kapısını çaldığımız Merih Aşkın, "Ben de bunu yaşamıştım" dedi ve filmi izledikten sonra bir günde 3 şarkı besteledi. Filmin tamamen özgün şarkıları için Aşkın'ın katkıları sonsuz, emeğine sağlık.

"Hep ceset kokusuydu, yıllardır silinip de gitmeyen akıllardan. Tüyler mi? Diken diken..." İsmail Doğancı, Çağla Gündoğan ve Celal Erhan Tetik'in oyunculuğunu yaptığı "Koku", Kısaçöp Film'in YouTube kanalı üzerinden yayınlanacak. 

DAHA FAZLA