Denizli'de muhtarlar termik santrale karşı açıklama yaptı
Denizli'de termik santrale karşı 16 muhtar, 2 ilçenin ziraat odası başkanı ve sivil toplum kuruluşları ortak açıklama yaptı.
18-05-2020 18:05

Denizli'de Tavas ilçesi Avdan Mahallesi’nde Avdan Madencilik tarafından kurulması planlanan 300 MW’lık termik santrale karşı tepkiler sürüyor. 16 muhtar, 2 ilçenin ziraat odası başkanı ve sivil toplum kuruluşları bölgede kurulmak istenen santrale karşı birleşti.
Tavas ve Kale'de santralden etkilenecek 16 köyün muhtarı, 2 ilçenin ziraat odası başkanı ve sivil toplum kuruluşları yaptıkları basın açıklamasında santrale karşı çıktı. Açıklamada santralin yerleşim yerlerine yakın olduğuna dikkat çekildi.
Muhtarlar, santrale karşı bölge halkı başta olmak üzere kentin her kesiminden tepkiler geldiğini belirterek, santrale karşı başlatılan mücadelenin her türlü siyasi gücün üstünde ve hukuk sınırları içinde olduğunu ifade etti.
Muhtarlar, mücadelenin santral projesi ile tehlikeye atılan insan hayatı, bitki örtüsü, temiz olduğu ÇED raporu ile belgelenen bölgenin havası ve suyu, bölge halkının ekmeğini kazandığı topraklar ve doğal yaşam olduğunu ifade etti.
MEZARLAR VE TARLALAR YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA
Yatırımcı şirketin ruhsat alanının 3 bin 800 hektar olduğunu aktaran muhtarlar, “Ruhsat alanın büyük bir bölümü Avdan Mahallesi içinde, geri kalan kısmı ise Adamharmanı, Kırköy, Narlı, Sofular, Kayapınar ve Denizoluk sınırlarında. Avdan’ın yerleşim alanı dışında kalan tüm toprakları ruhsat sahası içinde yar alıyor. Avdan halkının evleri dışında mezarlığı, ekim alanları, ormanlık alanları ve su kaynakları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.
Muhtarlar, santralin yapımının iptali için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Denizli Valisi Hasan Karahan, Eski Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Tavas ve Kale belediye başkanları, tüm siyesi partilerin Denizli ve bölge milletvekillleri, siyasetçiler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve toplumun her kesiminden destek beklediklerini ifade etti.
İLGİLİ HABERLER
Denizli termik santral istemiyor: ‘Bu, bütün canlılara yapılan bir müdahale’
Denizli’de termik santral projesinin kurulmak istendiği mahallede yaşayan yurttaşlar, Denizli’de termik santral istemediklerini ifade ederken; proje alanını ziyaret eden heyet ise termik santralin bütün canlıları ve yaşamı etkileyeceğini söyledi.
29-04-2020 12:59

Denizli’nin Tavas ilçesi Avdan Mahallesi’nde Avdan Madencilik tarafından kurulması planlanan 300 MW’lık termik santrale karşı tepkiler büyüyor.
Yöre halkı, siyasi partiler ve çevre aktivistleri daha önce yasal yollara başvurarak ilettikleri itirazlarını sosyal medya üzerinden de sürdürüyorlar. Son olarak, Tavas Avdan Mahallesi Muhtarı İlhan Kulaç, Denizli Büyük Menderes İnisiyatifi, Denizli Barosu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Odaların Denizli Şubeleri, Denizli Tabip Odası, CHP Denizli İl ve Tavas İlçe Örgütü üye ve yöneticileri, CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’dan oluşan bir heyet proje alanına giderek incelemelerde bulundu.
‘BURASI ZEYTİNLİK ALANIDIR’
Avdan Mahallesi Muhtarı İlhan Kulaç, proje sahası çevresinde tarımsal faaliyetlerde bulunulduğunun altınızı çizerek “Burası zeytinlik alanıdır, burada termik santral kuramazsınız. Bu sene dahi dikilmesi için 15 Bin fidan dağıttım. Bu arazilerde zeytinin yanı sıra buğday, arpa, nohut gibi her türlü tarımsal ürün yetiştiriliyor. Biz sağlıklı yaşam sağlıklı çevrede olur diyoruz ve termik santrale karşı çıkıyoruz” dedi.
‘KANUN AÇIK: ZEYTİNLİK ALANLARA 3 KM’DEN DAHA YAKINA TERMİK SANTRAL KURAMAZSINIZ’
Denizli Barosu Yönetim Kurulu üyesi Av. Ozan Orpak proje çevresinin zeytin ağaçlarıyla dolu olduğunu ve bu çevrede hukuken termik santral kurulmasının mümkün olmadığını şu şekilde belirti: “Bölgede en az 10 yaşında olan birçok zeytin ağacı mevcut. Zeytin mevzuatı açıktır. Bir zeytin bahçesine 3 km’den daha yakın mesafede termik santrali kuramazsınız. Hukuk ayaklar altına alınıyor. Bir diğer husus, bu topraklar, faydalı tarım arazileridir. İnsanlar, binlerce yıldır burada yaşamakta, bu topraklardan beslenmekteler. Burada doğa katledilmek istenmektedir.”
‘BU MÜDAHELE BÜTÜN CANLILARA YAPILAN MÜDAHALEDİR’
Denizli Büyük Menderes İnsiyatifi Dönem Sözcüsü Mustafa Çallıca “Biliyoruz ekosisteme yapılan müdahale bütün canlılara yapılan müdahaledir. Doğanın bir hükmedeni değil, bir parçası olduğumuzu kabul edemedik. Ancak, son yıllarda bilim insanları Covid-19'un doğaya yapılan müdahalelerden kaynaklandığını ileri sürmekte. Gelecek 5 yılın en önemli konusunun ekosisteme yapılan müdahale olduğu bütün gelişmiş devletler tarafından dahil kabul edilmektedir. Ancak, ülkemizde bu duruma göz yumulmaktadır.” dedi ve yeni tip koronovirüs(Covid-19) sebebiyle tüm dünyada sağlık konusunda ilan edilirken, Türkiye’de bu durumun bir fırsata çevrildiğinden yakındı.
‘DENİZLİ TERMİK SANTRAL İSTEMİYOR’
CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, termik santral faaliyete geçerse yılda 1 milyon ton kömür işleyeceğini ve 1 milyon 380 bin ton külü bırakacağı bilgisini verdi. Verimli tarım arazilerinin üzerini kaplayacak tonlarca külün yaratacağı riske dikkat çeken Karaca, "Burada 10 yıl sonra ne tarım ne orman ne zeytincilik kalacak. 15 termik santralin bulunduğu illere bakıldığında çocuk onkoloji hastanelerinin kurulmaya başlandığı ortada. Çocuklarımız da amansız hastalıkların pençesine düşecek. ÇED Raporundan öğrendiğimize göre termik santral ruhsat sahası 640 bin dönümlük alanı kaplıyor. Verimli tarım arazilerinin tam ortasında planlanan termik santrali Tavas istemiyor, Denizli istemiyor" dedi.
Bölgedeki kömür kaynakları ile 30 yıl boyunca üretim yapması planlanan santralin yalnızca yakın bölgeyi değil 26 kilometre uzaklıkta 500 binden fazla nüfuslu kent merkezinin de hava kalitesini bozacağı riskinin altı çiziliyor.
‘SANTRALDEN ÇIKAN GAZLAR ASİT YAĞMURU OLUŞTURACAK’
Denizli Barosu’nun daha önce yaptığı açıklamalarda hem insan sağlığına hem çevre sağlığına vereceği tahribat sebebiyle termik santrale karşı oldukları belirtilmişti. Denizli Barosu Yönetim Kurulu ve Denizli Barosu Kent ve Çevre Komisyonu adına açıklama yapan Baro Başkanı Müjdat İlhan, “Santrallerin bacalarından çıkan gazlar asit yağmuru oluşturacak ve yağan yağmurla toprağın kimyasal yapısı bozulacaktır. Tavas’a termik santral kurulması halinde bölgedeki oksijen miktarı düşecek, Tavas Ovası’nda yetiştirilen mısır, ay çekirdeği, kavun, karpuz, arpa, buğday tarımı ve bahçecilik bitecektir. Bu durum verimli toprakların yok olması demektir. Ayrıca bölgedeki hayvancılığın da sonu olacaktır." demişti.
İBB Meclisi'ndeki AKP'lilerden eski başkana kıyak: İmar hakkı 6 katına çıkarıldı
Sultanbeyli Belediyesi’nin AKP’li eski başkanı Alaattin Ersoy’a ait arsanın imar planları İBB Meclisi'ndeki AKP'lilerin oy çokluğuyla değiştirildi.
23-01-2021 10:30

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nde AKP’lilerin ‘çoğunluk’ kararıyla, Sultanbeyli Belediyesi’nin AKP’li eski başkanı Alaattin Ersoy’a ait arsanın imar planları değiştirildi. Arazinin 0.25 emsal olan imar hakkı, Meclis çoğunluk kararı ile 6 katına çıkarıldı.
İBB Meclisi ocak ayı toplantılarında, 2004 ile 2009 döneminde Sultanbeyli Belediye Başkanlığı’nı yapan uzman doktor Alaattin Ersoy ve kardeşlerine ait arsanın imar değişikliği teklifini görüştü. Sultanbeyli, Maltepe ve Kurtköy’deki Ersoy Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı olan, eski AKP’li Sultanbeyli Belediye Başkanı Alaattin Ersoy hakkında Sultanbeyli’deki hastanenin kaçak kısımları nedeniyle suç duyurusunda bulunulmuştu.
‘TİCARET VE KONUT ALANINA ALINSIN' TEKLİFİ
Sultanbeyli Ersoy Hastanesi’nin arkasında bulunan, Ersoy kardeşlere ait arsanın imar planı değişikliği için geçen yıl 24 Eylül tarihinde İBB’ye başvuruda bulunuldu. Birgün'den Meral Danyıldız'ın haberine göre, başvuru teklifinde, 0.25 emsalde özel sağlık alanında kalan arsanın, 1.50 emsalde “ticaret ve konut” alanına alınması istendi. Ersoy kardeşler ayrıca söz konusu imar planı değişikliğine karşılık, mülkiyeti yine kendilerine ait bir başka mahallede bulunan, yaklaşık 3,5 kilometre uzaklıktaki arsanın “sosyal tesis” alanına alınmasını teklif etti. Söz konusu arsanın dere kenarında bulunması nedeniyle, imar açısından bazı kısıtlamalar kapsamında bulunduğu İSKİ tarafından İBB Meclisi’ne bildirildi.
İBB PLANLAMA MÜDÜRLÜĞÜ: DEĞİŞİKLİK KANUNA AYKIRI
Ersoy kardeşlerin yaptığı başvuru, 14 Aralık 2020 tarihinde İBB Meclisi tarafından İmar Komisyonu’na havale edildi. Komisyonun hazırladığı rapor bu ay İBB Meclis toplantısında ele alındı.
İBB Planlama Müdürlüğü, Meclis’e bildirdiği görüş yazısında, söz konusu plan değişikliği teklifi ile parsel bazında 2 bin 540 metrekarelik ilave inşaat artışı sağlanacağına dikkat çekti.
Müdürlük ayrıca şu uyarıda bulundu:
“Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile ‘Parsel bazında; nüfusu, yapı yoğunluğunu, kat adedini, bina yüksekliğini, arttıran plan değişikliği yapılamaz’ hükmünün getirildiği görülmekte olup konunun bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.”
AKP'NİN OY ÇOKLUĞUYLA KABUL EDİLDİ
Sakıncaları ilgili birimlerce Meclis’e bildirilmesine karşın, komisyonlarda da çoğunluğu elinde bulunduran AKP grubu teklifi, şartlı olarak kabul etti. CHP’nin ret oyu verdiği teklif AKP grubu tarafından, oy çokluğuyla kabul edildi.
Oy çokluğuyla kabul edilen kararda, şöyle denildi:
“İmar planı değişikliği teklifi incelenmiş olup, ‘157 ada 11 parsel kamu eline geçmeden, 7701 parselde uygulama yapılamaz’ plan notu ilavesiyle tadilen uygun görülmüştür.”
Kapadokya'da altın aramak isteyen Kanadalı şirkete ruhsat verildi: Siyanür Kızılırmak'a karışabilir!
Kanadalı Centerra şirketine Kapadokya'da altın arama ruhsatı verildi. Bu izinle, Kaz Dağları’ndan sonra şimdi de Türkiye’nin en önemli tarihi ve turistik bölgelerinden Kapadokya yok edilme tehdidiyle karşı karşıya kaldı.
23-01-2021 09:55

Kanadalı Centerra maden şirketi, UNESCO'nun dünya mirası listesinde yer alan ve Türkiye'nin en değerli turizm alanlarından biri olan Kapadokya'ya göz dikti. Şirket, Nevşehir'in Avanos ilçesine bağlı Özkonak ve Göynük köylerinde toplam bin 306 hektarı kapsayan devasa alanda altın aramak için Enerji Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nden resmen ruhsat aldı. Yöre halkı altın madeninden, şirketin sondaja başlamasıyla haberdar olabildi. Madenin durdurulması için dava açılırken, on binlerce itiraz dilekçesi toplandı.
Siyanür endişesi yaşayan halk Cumhurbaşkanlığı'na da şikayet yağdırdı. Ancak Cumhurbaşkanlığı, Kapadokya'nın yanı sıra Kızılırmak suyunu da tehdit eden altın madeninin Kapadokya sınırları içinde yer almadığını iddia ederek halkı yatıştırmaya çalıştı. Sözcü'den Erdoğan Süzer'in haberine göre, altın madenine AKP'li Özkonak Belediye Başkanı Abdulkadir Macit de karşı çıktı. Macit, belediyenin araçlarıyla Özkonak'ın ortasına, “Ziyaret Dağı'nda altın arama iptal edilmelidir. Kapadokya'nın her taşı altından değerlidir” yazan afiş astırdı.
BELHA MANASTIRI'NA 150 METRE MESADEFE
Kapadokya bölgesinde büyük huzursuzluğa neden olan altın madeninin ruhsat sahasının Özkonak Beldesi ve Göynük Köyü sınırları içerisinde yer alan biri 900 hektar diğeri 406 hektar olmak üzere toplam 1306 hektar alanı kapsadığı belirtildi.
Tarihi ve kültürel miras Kapadokya alanının hemen sınırında, dünyaca ünlü yeraltı şehrine 400 metre, 4. yüzyıldan kalan Belha Manastırı'na sadece 150 metre mesafede olduğu belirtilen altın arama sahasının aynı zamanda Anadolu'ya ilk gelen 12 Türk beyinin mezarlarının yer aldığı alana da sınır olduğu ifade edildi.
Dünyanın dört bir yanından turist ağırlayan Kapadokya'nın altın madeni ve siyanür riskiyle karşı karşıya bırakılması halinde hem insan sağlığının ciddi tehlikeye gireceği hem de milyonlarca yılda oluşan tarihi turistik bölgenin zarar göreceği belirtildi.
OLASI BİR DEPREMDE SİYANÜR KIZILIRMAK'A KARIŞABİLİR
Özkonak Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği, yürütmenin durdurulması istemiyle Kayseri İdare Mahkemesi'ne önceki gün (21 Ocak) dava açtı. Dernek davanın dilekçe başlığına, “Durumun aciliyetine binaen ve çevrenin geri döndürülemez şekilde tahrip edileceği açık olduğundan, savunma alınıncaya kadar ve esastan yürütmenin durdurulması talebimiz vardır” notunu ekledi.
Bölgenin aktif fay hattında olduğu, ruhsat sahasının Kızılırmak havzasına kadar uzandığına işaret edilirken olası bir depremde siyanür havuzunun çatlaması ya da sık yaşanan sel sularının havuza ulaşması halinde Kızılırmak suyuna siyanür zehrinin karışabileceği uyarıları yapıldı. Birçok kentin içinden geçen Kızılırmak aynı zamanda Başkent Ankara'nın su ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılıyor.
Metrobüs hatlarının isimleri değişti
Yeni planlamayla hat numaralarından kaynaklı karışıklığı önlemek için artık otobüslerin tabelasında kodlar yerine gidilecek son istasyonun ismi yazacak.
22-01-2021 12:08

İstanbul’da ulaşımın ana aksı haline gelen 44 istasyonlu metrobüs hattının seferlerinde ve otobüslerin tabelalarında güncelleme yapıldı. Güncellemeye göre, tabelalarda 34AS, 34G, 34Z, 34BZ gibi kodlar yerine metrobüs aracı hangi istasyona kadar gidecekse o istasyonun adı yazılacak.
Aktarma noktalarında hat numaralarından kaynaklı karışıklığı önlemek ve işleyişi hızlandırmak için tabelalarda da güncelleme yapılması kararı alındı. Metrobüs hattını kullanan yolcuların en çok tercih ettiği 34AS ve 34BZ kodları da artık tarihe karışıyor.
Tabelalarda kodlar yerine metrobüs aracı hangi istasyona kadar gidecekse o istasyonun adı yazılacak. Bu şekilde, Beylikdüzü, Avcılar, Cevizlibağ, Bayrampaşa, Zincirlikuyu ve Söğütlüçeşme yazıları, metrobüs otobüslerinin tabelalarında yerini alacak. Uygulama, 26 Ocak Salı günü başlayacak.
Malatya'da 5 yerleşim yerinin yolu tipi nedeniyle ulaşıma kapandı
Malatya'nın rakımı yüksek bölgelerinde tipi nedeniyle 5 yerleşim biriminin yolu ulaşıma kapandı.
22-01-2021 10:20

Malatya'nın rakımı yüksek bölgelerinden olan Darende'de 2 ve Pütürge'de 3 yerleşim birimi olmak üzere tipi nedeniyle 5 yerleşim biriminin yolu ulaşıma kapandı.
Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Büyükşehir Belediyesi Yol ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanı Mehmet Mert, yüksek rakımlı bölgelerdeki yerleşim birimlerinin yollarının tipiden dolayı kapanabildiğini belirtti.
Bazı bölgelerde ekiplerin hazır bekletildiğini aktaran Mert, "Tipiyle birlikte açmış oluğumuz yollar tekrar kapanmakta. Bu bölgemizi sürekli açık tutmak zorundayız Bürücek yolumuz 8 mahallemizi birbirine bağlamaktadır. Kırsal mahallelerimizdeki ekiplerimiz burada sabit kalmaktalar. Sabit ekiplerimiz çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. Ekiplerimiz fedakarca çalışmalarını sürdürmekte." ifadelerini kullandı.
Öte yandan tipiden dolayı tekrar kapanan yollar haricinde kentte kapalı yol bulunmadığı, Darende'de 2 ve Pütürge'de 3 yerleşim birimi olmak üzere toplam 5 yerleşkenin yolunun tipi nedeniyle kapandığı bildirildi.
İstanbul'daki yağışların ardından barajlarda son durum
İSKİ verilerine göre, kentte son yağışların ardından barajların doluluk oranı yüzde 31,04'e yükseldi.
21-01-2021 10:21

İstanbul'da son dönem yağışlarının etkisiyle baraj doluluk oranında artış devam ediyor. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kentte barajların doluluk oranı yüzde 31,04'e yükseldi.
Baraj doluluk oranının 9 Ocak'ta yüzde 19,16'ya düşmesi sonrasında sürekli artış kaydetti. Son dönem yağışlarının etkisiyle baraj doluluğu 12 puana yakın artış göstermiş oldu. Geçen yıl bugün baraj doluluk oranı yüzde 54,09 seviyesindeydi.
İstanbul'da hafta sonu etkili olan kar yağışlarının baraj doluluk oranlarına olumlu katkı yapması bekleniyor.
HANGİ BARAJ NE KADAR DOLU?
20 Ocak itibariyle İstanbul'da baraj doluluk oranları şöyle:
Mimarlar, Cebeci Stadyumu'nun yerine Millet Bahçesi yapılmasına karşı dava açtı
Mimarlar, Cebeci Stadyumu’nun yıkılarak Millet Bahçesi yapılmasına ilişkin plana dava açtı
20-01-2021 19:59

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cebeci Stadyumu’nun yıkılarak, alanına millet bahçesi ve cami yapılmasına ilişkin planın yürütmesinin durdurulması ve takiben iptali talebiyle Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi’nde dava açtı.
Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şubesi, ‘’Cebeci İnönü Stadyumu Ankara'nın kentsel hafıza ve mihenk taşlarından biridir. Cumhuriyetin planlama ve kentleşme politikalarının bellek ve simge mekanlarındandır. Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak Cumhuriyet değerlerini korumaya devam edeceğiz. Telafisi imkansız zararlar verilmeden planın yürütmesi durdurulmalı ve plan iptal edilmelidir’’ dedi.
‘BİR BÜTÜN OLARAK KORUNMALI’
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, ‘’İktidar Cumhuriyet değerlerinin yok edilmesine yönelik rövanşist bakış açısını hızla terk etmelidir. Cebeci Stadı'nın bir bütün olarak tüm parseli ve çevresiyle canlandırılarak korunmasının sağlanması gerekirken, Cebeci Stadyumu’nun yıkılarak, alanına millet bahçesi ve cami yapılmasına ilişkin plan hazırlanıyor. Söz konusu 1 Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Hükümleri ve 3194 sayılı İmar Kanununun 9. Maddesi uyarınca resen onaylanan Çankaya ilçesi Erzurum Mahallesi 6047 da 11-12 parsellere ilişkin Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nca hazırlanan 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı, 1/5000 ölçekli Nazım ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı işleminin, öncelikle yürütmesinin durdurulması ve takiben iptali için dava açtık’’ dedi.
‘SÜRECİ TİTİZLİKLE TAKİP EDECEĞİZ’
‘’Cebeci Stadı, sadece işlevi değil, kentsel yaşam ile olan ilişkisi ve geçmişe tanıklığı ile bellek değeri taşımaktadır. Cumhuriyet ideolojisini temsil eden mekanlara yönelik bir ideolojik dönüşüm içerisinde olan iktidar, adında ve mekanında Cumhuriyeti hatırlatan hangi yapı varsa yıkıyor, içini boşaltıyor, kimliksizleştiriyor. Belleğimizin sıfırlanmasına izin vermeyeceğiz. Süreci titizlikle takip edeceğiz Cebeci Stadı Cumhuriyet’in kentsel ölçekte spor alanlarına bakışının bir yansıması olarak 1920'li yıllardan bu yana gelmiştir. İlk zamanlarda çeşitli spor ve eğlence faaliyetlerinin yer aldığı daha sonra Ankara'nın ilk resmi futbol maçlarının oynandığı bugüne kadar açık olan stat, spor alanı olarak hizmet vermiştir. Yoğun bir yapılaşma dokusunun içinde kentin az bulunur açık alanlarından birini de oluşturmaktadır. Ankara’da 19 Mayıs Stadyumunun yıkılması ile Cumhuriyetin spor alanlarına yönelik bakış açısının son örneği olan Cebeci Stadyumu’nun yıkılması ve yerine cami ve millet bahçesi yapılması alanın bellek değerini yok edecektir. Sosyal bir niteliği olan anı değeri, geçmişle olan bağlarımızı canlı tutan, belli bir zaman kesitindeki yaşamımızı hatırlamamıza yardımcı olan ve ‘insan’ öğesinin odak noktasında bulunduğu bir kavramdır. ‘’