Davutoğlu'nun Meclis önünde yapmak istediği 'temiz siyaset' açıklamasına polis engeli!

Davutoğlu'nun Meclis önünde yapmak istediği 'temiz siyaset' açıklamasına polis engeli!

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun canlı yayında dile getirdiği iddialara yanıt vermiş, “Süleyman Soylu biliyor ki söylediği her şey külliyen yalandır” demişti. Davutoğlu, bugün 26 Mayıs Meclis kapısında “temiz siyaset” açıklaması yapacağını duyurmuştu.

İleri Haber

Meclis önünde açıklamalarda bulunacağını söyleyen eski AKP’li Başbakan ve mevcut Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu burada polis engeliyle karşılaştı.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun canlı yayında dile getirdiği iddialara yanıt vermiş, “Süleyman Soylu biliyor ki söylediği her şey külliyen yalandır” demişti. Davutoğlu, bugün 26 Mayıs Meclis kapısında “temiz siyaset” açıklaması yapacağını duyurmuştu.

Davutoğlu bugün açıklama yapmadan önce polis Meclis kapısına barikat kurdu. Gelecek Partililerin Meclis'in Çankaya Kapısı'na doğru geçmesine izin vermeyen polis ile Gelecek Partililer arasında tartışma çıktı.

Beyaz gömlek giydiği görülen Gelecek Partililer, polisin bu tutumunu alkışlarla protesto etti.

Davutoğlu, açıklamasını polis barikatları önünde yaptı. Gelecek Partisi Genel Başkanı'nın açıklamaları şöyle:

'DEVLET KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR'

Davutoğlu, şunları söyledi:

"Milli iradenin ve milli vicdanın tecelli etiği Meclis’in huzurundayız. TBMM zor şartlarda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde istiklal savaşımızı yürütmüş ve cumhuriyetimizi kurmuş bir meclistir. Yine hain bir çete tarafından ülkemizin bağımsızlığına yönelik alçakça bir saldırı olduğunda da 15 Temmuz’da gazilik unvanını göstermiştir. TBMM, milletimizin vicdanı, milletimizin iradesinin makamıdır. Son günlerde yapılan tartışmalar bağlamında biz Gelecek Partisi olarak burada düşüncelerimizi ifade etmek üzere geldik. Ben TBMM’ne milletvekili, bakan ve başbakan olarak geldim. Milletin iradesinin nihai tecelli makamı olan TBMM’nin bu kez Gelecek Partisi heyeti ile geldiğimizde karşılaştığımız tavır ve tutum açıkçası milletimizin Meclis’inin itibarına yakışmamıştır. Şunu ifade etmek isteriz; Türkiye Cumhuriyet devleti ve devlet kavramının kendisi hiç kimsenin, hiçbir şahsın ve hiçbir siyasi grubun tekelinde değildir. Hiçbir legal ve illegal yapı kendilerini devletin yerine koyarak hüküm veremez, yorum yapamaz ve devlet demokratik hukuk ve ilkeleri dışında temsil edilemez.

'SOYLU İDDİALARA CEVAP VERMEK YERİNE BANA HAKARET ETTİ'

Bu yüce Meclis’in huzurunda milletimize gür bir sesle haykırıyoruz. Son günlerde milletin itibarını sarsan olaylar yaşanıyor. Bir suç örgütü lideri ağır suçlamalar yapıyor. Sayın İçişleri Bakanı kendisine yönelik iddialara cevap vermek yerine bana açık hakaretlerde bulunmuştur. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, eğer suçsuz olduğuna inanıyorsa Soylu’nun, bunu ilk gün söylemeliydi. 25 gün sonra değil."

7 MADDELİK ÇAĞRI

Konuşmasının ardından Davutoğlu, 7 maddelik bir çağrıda bulunarak şunları söyledi:

"Bugün buradan aziz milletimize, Sayın Cumhurbaşkanı'na, bütün yetkililere ve bütün siyasi liderlere bir kez daha çağrıda bulunuyoruz. Gün millet vicdanını harekete geçirme günüdür. Gün devlet itibarını yeniden kazandırma günüdür, gün demokrasiyi ayakları üstünde yeniden inşa etme günüdür. Bunun için geçtiğimiz hafta ilan ettiğimiz 7 adım mutlaka atılmalıdır:

1- Bütün bu ithamlar karşısında milletin iradesinin nihai tecelligâhı olan TBMM'de araştırma ve soruşturma komisyonları oluşturulmalıdır.

2- Hakim teminatıyla desteklenmiş Cumhuriyet Başsavcıları derhal harekete geçerek devletin itibarına yönelik bu açık saldırılar karşısında bütün iddialar konusunda derhal soruşturma başlatmalıdır.

3- Soruşturmanın selameti açısından başta İçişleri Bakanı olmak üzere bütün yetkililer derhal istifa etmelidir, istifa etmezlerse Cumhurbaşkanı tarafından azledilmelidirler.

4 - Bütün devlet yapılarına çöreklenmiş her türlü yapının devletten temizlenmesi ve bütün mafya ve illegal yapı örgütlerinin bağlantılarının yok edilmesi için bir 'temiz eller' operasyonu başlatılmalıdır.

5 - Bu incelemeler sürerken daha önce devlet görevinde bulunmuş ve kendini ispat etmiş şahıslardan oluşan bir inceleme heyeti oluşturulmalı ve devlet yapısına yönelik kapsamlı bir inceleme gerçekleştirilmelidir.

6- Bütün bu süreçte başta Yalıkavak Marina olmak üzere, el konmuş ve birtakım örgütler tarafından kullanıldığı ayan beyan belli olan bütün süreçlerde ekonomik ve hukuki işlemler -olmamış addedilerek- bu işlemler yürürlükten kaldırılmalı, bütün bu yapılar Türk milletinin malı olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne devredilmelidir.

7- Bizim pazartesi gününden başlattığımız 'temiz siyaset' hareketini bir devamı olarak ve bu hareketin ayrılmaz unsuru olarak bir temiz siyaset devriminin gerektirdiği bütün adımlar atılmalıdır. Siyasi ahlak, imar yasası, siyasetin finansmanı yasası çıkarılmalıdır, ihale yasası tümüyle gözden geçirilmelidir."