Danıştay Başkanı’nın kızı Saray’a atandı
Danıştay Başkanı’nın kızı jet atamalarla yürütmenin başı konumundaki Beştepe’ye tırmandı. Elazığ’da göreve başlamadan Yargıtay’a atanan Danıştay Başkanın’ın kızı, burada 3 gün çalışıp Cumhurbaşkanlığı’nda daire başkanı oldu.
20-09-2018 06:27

Düğmesiz cübbesini AKP’li Cumhurbaşkanı karşısında iliklemeye çalışmasıyla gündeme oturan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün yargıç kızı Gonca Hatinoğlu, yine tartışmalı bir atamayla gündemde. 6 ay önce Elazığ’a atandıktan 1 gün sonra Yargıtay’a getirilen Hatinoğlu’nun, 3 gün sonra da Cumhurbaşkanlığı Hukuk Hizmetleri Başkanlığı’nda daire başkanlığına getirildiği ortaya çıktı.
DANIŞTAY BAŞKANI’NIN KIZI SARAY KADROSUNDA
Devletin üç erkinden biri olan Danıştay, idarenin hukuka aykırı işlemlerine karşı açılan davaları karara bağlıyor. Kızı yürütmenin başı konumundaki Saray’da görev yapan Danıştay Başkanı’nın durumu, yargının bağımsızlığı konusunda şüpheye neden oldu.
HSK tarafından Elazığ hâkimliğine atandıktan sonra göreve dahi başlamadan Yargıtay Tetkik Hâkimliği’ne getirilen Danıştay Başkanı Zerrin Güngör’ün kızı Gonca Hatinoğlu’nun Yargıtay’dan Cumhurbaşkanlığı Hukuk Hizmetleri Başkanlığı’na Daire Başkanı olarak görevlendirildiği ortaya çıktı. Yargıtay’da sadece 3 gün çalışan Hatinoğlu’nun Mart ayından bu yana Cumhurbaşkanlığı’nda görev yaptığı öğrenildi. İdarenin iş ve işlemlerinin hukuka aykırılığını denetleyen Danıştay’ın Başkanı Zerrin Güngör’ün kızının yürütme organının başı olan Cumhurbaşkanlığı’nın hukuk işlerinde çalışması yargı bağımsızlığı konusunda ve soru işaretlerine neden oldu.
JET ATAMALAR
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre Hatinoğlu ile ilgili tartışmalı süreç şöyle:
HSK Birinci Dairesi, Saray’da 19 Mart 2018 tarihinde düzenlenen kura töreniyle bin 236 hâkim adayının görev yerlerini belirlemişti. Bu kapsamda, Danıştay Başkanı Güngör’ün kızı Gonca Hatinoğlu, Elazığ Hâkimliği’ne atanmıştı. Bir gün sonra (20 Mart) mazeret kararnamesi hazırlayan HSK; henüz Elazığ’a giderek görevine başlamayan Gonca Hatinoğlu’nu Yargıtay Tetkik Hakimliği’ne getirmişti. 24 saat geçmeden yapılan bu atamanın tepkiye neden olması üzerine açıklama yapmak zorunda kalan HSK, Hatinoğlu’nun Ankara’ya atamasanın eş durumu nedeniyle yapıldığını öne sürmüştü. Gonca Hatinoğlu, Yargıtay’da 14. Hukuk Dairesi’nde tetkik hâkimi olarak göreve başlamıştı.
YETKİLİLER TEYİT ETTİ
Ancak Hatinoğlu burada sadece 3 gün görev yaptı. Tetkik Hâkim Hatinoğlu, Adalet Bakanlığı tarafından “geçici” olarak Cumhurbaşkanlığı Hukuk Hizmetleri Başkanlığı’nda görevlendirildi. Burada “Daire Başkanı” yapılan Hatinoğlu’nun, Mart 2018’den beri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görevine devam ettiği öğrenildi. Hatinoğlu’nun atandığı Yargıtay 14. Hukuk Daire yetkilileri de bu atamayı doğrulayarak “ Gonca Hatinoğlu, Cumhurbaşkanlığı’nda görevlendirildi” dedi. Cumhurbaşkanlığı yetkilileri de Hatinoğlu’nun yeni görevini teyit etti. Gonca Hatinoğlu, hâkimlik sınavını kazanmadan önce avukat olarak görev yaparken Cumhurbaşkanlığı’nda Kanunlar ve Kararlar Dairesi’nde uzman olarak işe alınmıştı. Gonca Hatinoğlu’nun eşi Volkan Hatinoğlu da Saray’ın inşaatını yapan Rönesans Holding’e bağlı bir şirkette yönetici olarak işe girmişti.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI TARTIŞMA
Hatinoğlu’nun Saray’da görev yapıyor olması tartışmalara yol açtı. Danıştay Başkanlığı, idarenin hukuka aykırı iş ve işlemlerine karşı açılan davaları karara bağlıyor. Kızı yürütmenin başı konumundaki Saray’da görev yapan Danıştay Başkanı’nın durumu yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı konusunda şüpheye neden oldu. Danıştay Başkanı Zerrin Güngör de son yıllarda eylemleriyle eleştirilerin odağındaydı. 10 Mayıs 2015’te Danıştay’da düzenlenen kuruluş yıldönümü töreninde TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun sözlerine dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ayağa kalkarak tepki göstermişti. Bu sırada Erdoğan’ın yanında bulunan Danıştay Başkanı Güngör, ayağa kalkarak düğmeleri olmayan cübbesini iliklemeye çalışarak skandal bir görüntüye imza atmıştı.
CHP’Yİ ELEŞTİRMİŞ, ERDOĞAN’IN ÇAY PARTİSİNE KATILMIŞTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP’yi eleştiren bir programında bu sözleri alkışlayan Danıştay Başkanı Güngör, bir açıklamasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun düzenlediği adalet yürüyüşü için de “sözde” demişti. Güngör, “Kim için adalet, neyin adaletini arıyorsunuz? Yargıyı da töhmet altında bırakıyorsunuz. Biz adalet terazisini çok hassas tutuyoruz. Siz bu söylem ve davranışlarla yargıya güveni zedelerseniz, bundan bütün toplum zarar görür” ifadelerini kullanmıştı. Güngör, Erdoğan ile birlikte Rize’de çay toplama etkinliğine de katılmıştı.
İLGİLİ HABERLER
İznik Gölü çevresinde yangın
Bursa'nın İznik İlçesinde bulunan İznik Gölü'nün sazlıklarında yangın çıktı. Kısa sürede rüzgarın etkisi ile büyüyen yangın gölün etrafını sardı ve yükselen alevler yerleşim yerlerinden de görüntülendi.
23-02-2019 20:35

İznik gölü sahilinde sazlık yangını çıktı. Yeniköy mevkiinde bilinmeyen sebeple başlayan sazlık yangını rüzgârın tesiriyle hızla büyüdü. Alevler ilçe merkezine 8 kilometre uzaklıktaki karşı kıyıdan görüldü.
Alevlere itfaiye ekipleri müdahale ediyor. Ekipler yangını kontrol altına almaya çalışıyor.
Eren Erdem'e kendi yazdığı kitap verilmedi
Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP PM Üyesi Eren Erdem'e kendi yazdığı kitabı 'İÇ' verilmedi.
23-02-2019 18:42

238 gündür Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Eren Erdem'e kendi yazdığı kitabın basılı hali cezaevi yönetimi tarafından verilmiyor.
Erdem'in avukatı Onur Cingil, bu durumun Erdem'e uygulanan tecrit ve psikolojik baskının devamı olduğunu belirtti. Cingil şunları kaydetti:
"Eren Erdem'in yeni çıkan kitabı İÇ'i basılı halde görmesi için yaklaşık 10 gün önce kendisine verilmek üzere 3 adet kitabı Silivri 9 No.lu Cezaevi Yönetimine teslim etmiştim. Eren Erdem'e kendi yazdığı kitabı halen daha teslim edilmemiş, Silivri Cezaevi tarafından İÇ Kitabına 'ambargo' konulmuştur. Eren Erdem'e kargo ile gönderilen ya da bizzat cezaevine okuması için teslim edilen kitaplar dahi birkaç gün içerisinde kendisine verilirken mevcut durumun hukuki ya da mantıki bir açıklaması bulunmamaktadır. Bu durumun uyguladıkları tecrit ve psikolojik baskının bir devamı olarak görmekle birlikte, kitap üzerindeki bu ambargonun kalkması için gerekli başvurular tarafımızdan yapılmaktadır"
Hacı Sabancı: Metrobüse bindim gerçekten kalabalıkmış
Hacı Sabancı “Toplu taşıma araçlarını kullanır mısınız” sorusuna "Metrobüse bindim gerçekten çok kalabalık" yanıtını verdi.
23-02-2019 16:57

Posta gazetesinden Kezban Yılmaz’a konuşan Hacı Sabancı, “Toplu taşıma araçlarını kullanır mısınız” sorusuna "Metrobüse bindim gerçekten çok kalabalık" yanıtını verdi.
Hacı Sabancı ile yapılan söyleşinin bir bölümü şöyle:
En çok merak ettiğim soruyla başlamak istiyorum. Zaman zaman Sabancı adının ağırlığından bunaldığınız durumlar oluyor mu?
Yok. Tam tersi büyük bir şans ve gurur benim için. Tabii ki yanında getirdiği bazı sorumluluklar var. Ama biz bunları bilerek yetiştirildik. Hiçbir zaman Sabancı adı beni bunaltmadı. Tam tersi bana hayatı 3-0 önde başlatan bir durum olarak düşündüm hep.
'YETERİ KADAR KİTAP OKUMADIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM'
Kendinizde değiştirmek istediğiniz bir şey var mı?
Yeteri kadar kitap okuduğumu düşünmüyorum. Sosyal medya veya film izlemek gibi gelişimime bir katkısı olmayan şeylere zaman harcamak yerine biraz daha fazla kitap okumanın bana pozitif anlamda etki edeceğini biliyorum ve bunu değiştirebilirim.
Ev ve işiniz Anadolu yakasında, ama siz daha çok Avrupa yakasında vakit geçiriyorsunuz. Toplu taşıma araçlarını kullanır mısınız?
"Evet. Metrobüse bindim, gerçekten kalabalık. Vapur, arabalı vapur ve Marmaray çok kullanıyorum. Marmaray’ı yapanlardan Allah razı olsun. Sırf Marmaray değil üçüncü köprüyü de öyle. Anadolu Yakası ile Avrupa Yakası’nı birbirine bağlayan dört ana hat var şimdi. Marmaray ve 3’üncü köprü trafik sorununu önemli ölçüde rahatlattı. Ben en çok Beykoz/Çubuklu’daki arabalı vapur seferlerini kullanıyorum. Karşıya o şekilde çok rahat geçiyorum."
Türkiye Futbol Federasyonu bilerek 'zarar' etmiş
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yönetiminin, yayıncı kuruluş ile 2012 yılında yaşadığı ve geçenlerde karara bağlanan 80 milyon Dolarlık (430 milyon TL) anlaşmazlıkta beIN Sports’u koruduğu ortaya çıktı.
23-02-2019 16:20

TFF yönetiminin, yayıncı kuruluş ile 2012 yılında yaşadığı ve geçenlerde karara bağlanan 80 milyon Dolarlık (430 milyon TL) anlaşmazlıkta kendi kurumundan çok eski adıyla LigTv, yeni ismiyle beIN Sports’u koruduğu ortaya çıktı.
TFF, hukuk ve yayın birimince sözleşmeye eklenmesi talep edilen ancak nedense unutulan B ve C grubu maç nakli için yayıncı kuruluştan ek yayın ücreti talep etmiş; Tahkim heyeti, beIN Sports’u haklı bulmuş ve federasyon 430 milyon lira gibi ağır bir zarara uğramıştı. Bu 80 milyon Dolarlık zarar Yıldırım Demirören’e yakın çevrelerce “masum ihmâl” olarak değerlendirilse de futbol dünyası olayı “bile bile lades” şeklinde yorumladı. Konuyla ilgili soru işaretleri ise federasyonun, kendi hakkını gerektiği gibi savunmadığını ortaya koyuyor.
TFF 80 MİLYON DOLAR ZARAR ETTİ
O dönem Lig TV adıyla yayın hakkını elinde bulunduran beIN Sports, 2010’da yıllık 424 milyon Dolar bedel karşılığı 4+1 senelik sözleşme imzalamıştı. O günlerde yaşanan 3 Temmuz krizi sonrası Lig TV, zarara uğradığını öne sürerek Yıldırım Demirören yönetiminden sözleşmesinin ihalesiz olmak kaydıyla 2 yıl uzatılmasını istedi. Demirören de bu talebi kabul etti ve yayın sözleşmesi 2017 yılına dek uzatıldı. Ne var ki 2012’de TFF ile yayıncı kuruluş arasında yapılan protokolle iki yıl daha uzayan yayın paketi içine önemli bir getirisi olan B ile C grubu yayın hakkı sözleşmeye 'gizli bir el' tarafından yazılmayınca TFF 80 milyon Dolar (430 milyon TL) gibi bir zarara uğradı.
KATAR'LI ŞİRKET: 'YASAL BİR YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ YOK'
Daha sonra ortaya çıkan bu zarar, TFF yönetimini rahatsız etti ve beIN Sport yetkililerinden bu para istendi. Ancak, 2016-17 ve 2017-18 sezonu B ile C paketine ilişkin talebi olumlu bulmayan Katarlı şirket, “Yasal bir yükümlülüğümüz bulunmamaktadır” diyerek rest çekti. TFF ise konuyu 6100 sayılı kanun hükmü ile İş Tahkim kurumuna götürdü. Ve İş Tahkim üç hakemin atandığı dosyada TFF’nin haksız talepte bulunduğuna karar verdi.
80 milyon Dolarlık ek yayın paketi ücretinde TFF’nin, ihtilaflı dosyada kendi kurullarından ziyade yayıncı kuruluş beIN Sports’u koruduğu izlenimi ortaya çıktı. İşte o sorular:
- Ek sözleşmenin rekabet kurulundan geçtiği 2014 yılında, o günün hukuk müşaviri ve mali konulardan sorumlu yönetici Hüsnü Güreli ve imza yetkisi alan makam, ek protokolun hükümlerini kontrol etti mi?
- Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören ve yönetim kurulunun bilgisi, onayı olmadan 80 milyon Doları bulan 2 yıllık ek protokole hangi merci imza onayı verdi?
- Önceki yıllarda, federasyon genel kurullarının yapıldığı otellerdeki mini bar faturalarına kadar inceleme yapan Denetleme Kurulu Başkanı ve THY CEO’su İlker Aycı, protokoldeki bu durumu fark etmedi mi?
- beIN Sports, yeni imzalanan 500 milyon Dolarlık sözleşmede, itilafın “kendi lehlerinde” çözülmesi konusunu şart koştu mu?
- TFF’nin, federasyonun hakkını savunması için hakem heyetine atadığı kişi, nasıl yayıncı kuruluş lehine oy kullandı? (heyet 3 kişi)
- Anlaşmazlık yaşandığında ticaret mahkemeleri dururken niçin İş Tahkim’e gidildi?
- Yayıncı kuruluşun teminat mektubu federasyon kasasında dururken; TFF, kulüplere niçin kendi hesaplarından ödeme yaptı?
Venezuela'da bugün hem Bolivarcılar hem de ABD destekli muhalifler eylem yapıyor
Venezuela'da bir süredir hem iktidar hem de ABD destekli muhalefet bugün için eylem çağrısı yapıyordu.
23-02-2019 15:57

İleri Haber
GÜNCELLEME 20.35
Trump'tan darbecilere destek geldi: "Tanrı sizi kutsasın."
God Bless the people of Venezuela!
— Donald J. Trump (@realDonaldTrump) February 23, 2019
GÜNCELLEME 20.26
Venezuela halkı başkent Caracas'ta dış müdahaleye karşı buluşuyor.
GÜNCELLEME 20.14
Beyaz Saray Güvenlik Danışmanı John Bolton Venezuela ordusuna darbe çağrılarına devam ediyor: Demokrasiyi seçin.
GÜNCELLEME 20.10
Venezuela Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza "Sınırdaki şovun bir kara propaganda, ABD ve Kolombiya şiddeti kışkırtarak Birleşmiş Milletler kurallarına aykırı davrandı. Tüm dünya süreci gözlemliyor" dedi.
GÜNCELLEME 19.58
-Venezuela'nın Brezilya sınırındaki Santa Elena de Uairén Havalimanı'na sağcılar tarafından saldırı yapıldı.
-İktidardaki PSUV (Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi) Genel Sekreteri Diosdado Cabello Brezilya sınırından geçen 'insani yardım' için "Vatandaşların zarar görmemesi için biz izin verdik" dedi.
GÜNCELLEME 19.51
Venezuela halkı, Bolivarcı hükümeti desteklemek için başkent Caracas'ta sokağa çıktı.
GÜNCELLEME 18.22
Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales, "Bir karar vermeliyiz, çoğulculuktan yana mı, tekçilikten yana mı; hukuktan yana mı, barbarlıktan yana mı; barıştan yana mı, savaştan yana mı olacağız” dedi
GÜNCELLEME 17.58
Brezilya ve Kolombiya'dan Venezuela sınırna 'insani yardım' adı altında kamyonlar gönderildiği bildirildi.
İlk gelen bilgilere göre, Venezuela ve Kolombiya arasındaki Simon Bolivar köprüsünde ele geçirilen bir araç kaçırıldı.
Venezuela Gıda ve Üretim Komitesi Başkanı Freddy Bernal olayın failinin Kolombiya Devlet Başkanı Ivan Duque ve ABD Başkanı Donald Trump'tan cesaret aldığını söyledi. Bernal saldırganların Kolombiyalı yetkililerce teslim alındığını ve teslim alınırken "Onlar bizden" dediklerini söyledi. Telesur muhabiri Madelein Garcia ise "İnsani yardım"ın amacına ulaştığını, çünkü bir provokasyon amacı taşıdığını dile getirdi. Söz konusu alanda Venezuela hükümeti "Venezuela'da Barış, Savaşlara Dur De!" başlığıyla bugün bir konser düzenleyecek.
Bunun yanında binlerce kişi başkent Caracas'ta Nicolas Maduro'ya destek vermek için buluştu.
Hoy #23Feb el pueblo se moviliza en Caracas y en todas las ciudades del país. Vamos todas y todos a las calles a defender nuestra independencia, con conciencia y alegría. No habrá guerra en la Patria de Bolívar y Chávez, aquí triunfará la paz. ¡Venezuela se Respeta! pic.twitter.com/ZKDthCCH9N
— Nicolás Maduro (@NicolasMaduro) February 23, 2019
Bilal Erdoğan'ın akademisyeni şeriat istiyor: Hırsızın elini keselim
Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu’nda olduğu Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Selman Öğüt sosyal medyadan skandal bir paylaşım yaptı.
23-02-2019 15:40

Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu’nda olduğu Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Selman Öğüt twitter hesabından "Elini keselim diyince de insan hakları diyorlar. Evine girilenler hayvan sanki!?" paylaşımını yaptı.
Dün akşam @turgayguler in Sıradışı Programında konuşulanlar: "İstanbulun her ilçesinde her gün ortalama 250 hırsızlık vakası oluyor. Çoğunu bu işi meslek edinenler yapıyor. 40 defa yakalanan var."
— Selman ÖĞÜT (@selmanogut) February 22, 2019
Elini keselim diyince de insan hakları diyorlar. Evine girilenler hayvan sanki!?
Selman Öğüt daha önce de "Allahuekber ne demek? Allah birdir demek. Herkes bunu bilir" diyerek gündeme gelmişti.
Selman Öğüt aynı zamanda Bilal Erdoğan'ın yüksek istişare kurulu üyesi olduğu Türkiye Gençlik Vakfı'nda (TÜGVA) Bölge Uzmanı Yetiştirme Programı’nın koordinatörü.