Cumartesi Anneleri: Enkazdan kurtarıldıktan sonra haber alınamayan kişilerin akıbetlerini açıklayın

Cumartesi Anneleri: Enkazdan kurtarıldıktan sonra haber alınamayan kişilerin akıbetlerini açıklayın

936. haftasında, deprem kayıplarının akıbetlerinin açıklanması talep edildi.

İleri Haber

Cumartesi Anneleri, depremlerin ardından kimliklendirme çalışmalarının geride kalanlar için önemine vurgu yaptı ve "Enkazdan kurtarıldıktan sonra çoğunluğu çocuk kendilerinden haber alınamayan kişilerin akıbetlerini açıklayın" çağrısında bulundu.

Kayıp yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri, 936. haftasında Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası kayıp yakınlarına ulaşamayan depremzedelerin durumuna dikkat çekti. Galatasaray Meydanı'nın 700. haftadan bu yana yasaklanmış olması nedeniyle internet ortamında basın açıklamalarını sürdüren Cumartesi Anneleri, bu hafta "Depremde kaybolan sevdiklerine ulaşamayanların 'Her gün ölüyoruz' çığlığını duyun" çağrısıyla açıklama yaptı.

'KİMLİKLENDİRME ÇALIŞMALARININ ETKİN BİR BİÇİMDE YAPILMAMASI, FELAKETİ KATMERLEDİ'

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanul Şube Başkanı Gülseren Yoleri tarafından okunan açıklama, "Gerekli önlemlerin alınması halinde en az zararla atlatılabilecek doğal afetler ne yazık ki ülkemizde kitlesel ölümlere ve ağır yıkımlara neden oluyor" sözleri ile başlarken, "6 Şubat’taki Kahramanmaraş merkezli depremde de aynı şey oldu; önlenebilir kitlesel ölümler ve ağır yıkımlarla karşı karşıya kaldık. Depremin felakete dönüşmemesi için gereken önlemler alınmadığı gibi deprem sonrası iletişim, arama-kurtarma, kimliklendirme çalışmaları da etkin bir biçimde yapılmadı. Bu durum yaşanan felaketi katmerledi" denildi.

'GERİDE KALANLARIN SEVDİKLERİ İLE VEDALAŞMALARI EN KADİM İNSALIK DEĞERİDİR'

Kimliklendirme çalışmalarının önemine vurgu yapılan açıklamada, "Toplu ölümlerin gerçekleştiği durumlarda kurbanların kimliklerinin belirlenmesi için yürütülen 'Felaket Kurbanlarını Kimliklendirme' çalışması arama-kurtarma ile eş zamanlı olarak yapılmak zorundadır. Çünkü depremde ölenlerin yakınları öncelikle sevdiklerinin hızla ve doğru olarak belirlenip kendilerine teslim edilmesini isterler. İnsanın ölümünden sonra bedeninin yakınlarına teslim edilmesi bir insan hakkıdır. Geride kalan yakınlarının, ölülerini sahip oldukları dini, kültürel ve toplumsal değerlere göre defnetmeleri ve sevdikleri ile vedalaşmaları en kadim insanlık değeridir" ifadeleri kullanıldı.

'MEZAR ARAMA MÜCADELESİ VERENLERİN ÇOĞALMASINI İSTEMİYORUZ'

Kayıp kişilerin bedenlerinin kimliklendirilmediği sürece resmi olarak ölü sayılmadığına işaret edilen açıklamada, "Onların hem 'var' hem de 'yok' kişiler olması hali ölümden daha derin, dayanılması daha zor bir acıya neden olur. Sevdiklerine ait bir mezara ulaşma mücadelesi verenler olarak, mezar arama mücadelesi verenlerin çoğalmasını istemiyoruz" sözlerine yer verildi.

'ENKAZDAN KURTARILDIKTAN SONRA HABER ALINAMAYAN KİŞİLERİN AKIBETLERİNİ AÇIKLAYIN'

Açıklamada, devlet yöneticilerine yönelik çağrıda da bulunularak şunlar kaydedildi:

"Depremde kayıp olan sevdiklerine ulaşamayanların 'Her gün ölüyoruz!' çığlığını duyun. Basına yansıdığına göre deprem sonrası defin geleneklerine uymadan, meçhul kişi olarak gömülen binlerce insanın kimliklendirme çalışmalarının acilen tamamlanmasını sağlayın. Depremde hayatını kaybedenlerin toplu mezarlara gömüldükleri iddialarına cevap verin. Enkazdan kurtarıldıktan sonra çoğunluğu çocuk kendilerinden haber alınamayan kişilerin akıbetlerini açıklayın.

Türkiye’de uzman ve imkan bulunmasına karşın 'Felaket Kurbanlarını Kimliklendirme' çalışmalarına yönelik bir yapılanma bulunmamaktadır. 'Felaket Kurbanlarını Kimliklendirme' sisteminin hayata geçmesini sağlayın."

İSTİFA ÇAĞRISI

Sorumluluğa bulunanlara istifa çağrısı ile sona eren açıklamada, "Yönetenler olarak, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarınızla birlikte deprem ve sonrasında yaşanan felaketteki sorumluluğunuzu üstlenin, özür dileyin, istifa edin" denildi.