Cumartesi Anneleri 817. haftada Hayrettin Eren’in akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri 817. haftada Hayrettin Eren’in akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medyadan yayınladıkları 817. hafta açıklamasında, 40 yıl önce kaybedilen Hayrettin Eren için adalet istedi.

İleri Haber

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yurttaşların akıbetini sormak amacıyla her cumartesi günü yaptıkları açıklamayı, 817. haftada yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında internetten yayınladı. Cumartesi Anneleri, 817. haftada, 21 Kasım 1980’de gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Hayrettin Eren için adalet istedi.

Hayrettin Eren’in gözaltında kaybedilişinin 40. yılında devleti yönetenlere seslenilen açıklamada şunlar kaydedildi:

‘12 EYLÜL İŞKENCEHANELERİNDE KAYBEDİLEN HAYRETTİN EREN İÇİN ADALET İSTİYORUZ’

Demokrasinin varlığı; güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerin varlığına bağlıdır. Anayasada öngörülen temel hak ve özgürlüklerin kullanılması; yurttaşın devlete güven duyduğu bir hukuk devleti ile mümkündür. Devlet, yurttaşların hukuka olan inançlarını ve güvenlerini korumakla yükümlüdür. Ancak Türkiye’de devlet, bu yükümlülüğünü yerine getirmediği için anayasal hak ve özgürlüklerimizden mahrumuz. Devletin sınırsız gücü ve şiddeti karşısında yargının koruma kalkanından mahrumuz. Hukuk bizim için işlemiyor, ne kayıplarımıza ne de adalete ulaşamıyoruz.

817. haftamızda “çiçeklerle donatacağı bir mezar” hayali gerçekleşmeden aramızdan ayrılan Elmas Eren’in, “Oğlumu istiyorum, adalet istiyorum!” diyen çığlığını, çocukları ve torunları ile birlikte sesimize ekliyoruz.

Bugün Hayrettin Eren’in gözaltında kaybedilişinin 40. yılı.

Sosyalist kimliği ile bilinen 26 yaşındaki Hayrettin Eren, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül darbe koşullarında hakkında arama kararı vardı. 21 Kasım 1980 tarihinde otomobili ile İstanbul Saraçhane’ye gitti. Burada buluştuğu arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Hayrettin, arkadaşı ve otomobili önce Karagümrük Karakoluna, oradan da Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

ÖNCE KENDİSİ, SONRA ARABASI KAYBEDİLDİ

Hayrettin, Gayrettepe Siyasi Şube’nin bodrum katında ağır işkence altındayken, kapıda bekleyen annesine “Gözaltında böyle biri yok" denildi. Emniyetin bahçesinde duran otomobili gösterip, “Oğlumun arabası burada kendisi nasıl yok?” diye ısrar eden Elmas Eren tartaklanarak dışarı atıldı. Bundan sonra Hayrettin’in arabası da kaybedildi.

Hayrettin Eren’i gözaltına alınırken, karakolda tutulurken ve siyasi şubede işkencedeyken gören çok sayıda tanık vardı. Ancak buna rağmen gözaltına alındığı inkâr edildi.

Sıkıyönetim Savcılığı’na yapılan suç duyuruları sonuçsuz bırakıldı.

Aradan geçen 40 yılda hukuk işletilmedi. Hayrettin Eren’in akıbeti gizlendi, onu kaybedenler cezasız bırakıldı. Dosyayı canlandırmak için girişimlerde bulunmayı sürdüren Eren Ailesi üç kuşaktır Hayrettin’i ve adaleti arıyor.

‘YÜKÜMLÜLÜKLERİNİZİ YERİNE GETİRİN’

Hayrettin Eren’in gözaltında kaybedilişinin 40. yılında devleti yönetenlere sesleniyoruz:

“Demokrasi – Adalet Reformu” diyerek toplumu ve bizleri oylamaktan vazgeçin. Önce adalet arayışını suç sayan zihniyetinizi değiştirin. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerinizi yerine getirin. Cezasızlığa son vererek, adaleti sağlayacak bütünlüklü politikaları hayata geçirin. Toplumun ve bizim adalet talebimizi duyun ve adliyelerin kapılarını artık adalete açın. Hayrettin Eren’in akıbetini açığa çıkarma ve sorumluların cezalandırılmasını sağlama görevinizi yerine getirin.

Hayrettin Eren ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, 118 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz.