Cumartesi Anneleri 811. haftada Cemil Kırbayır için adalet istedi: ‘Devlet Berfo Anne’ye verdiği sözü tutsun’

Cumartesi Anneleri 811. haftada Cemil Kırbayır için adalet istedi: ‘Devlet Berfo Anne’ye verdiği sözü tutsun’

Cumartesi Anneleri, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medyadan yayınladıkları 811. hafta açıklamasında gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Cemil Kırbayır’ın akıbetini sordu.

İleri Haber

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yurttaşların akıbetini sormak amacıyla her cumartesi günü yaptıkları açıklamayı, 811. haftada yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında internetten yayınladı. Cumartesi Anneleri, 811. haftada, 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyündeki evinden devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan ve bir daha bulunamayan Cemil Kırbayır için adalet istedi.

Cumartesi Anneleri’nin ‘’Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken kamu görevlileri tarafından işkence ile öldürüldüğü ve bedeninin kaybedildiği kuşkuya yer bırakmayacak kadar açıktır ve bu durum TBMM raporu ile de sabittir’’ dediği açıklamanın tamamı şu şekilde:

DEVLET BERFO ANNE’YE VERDİĞİ SÖZÜ TUTSUN, CEMİL KIRBAYIR DOSYASINDAKİ 50 YILLIK CEZASIZLIK SON BULSUN

Gözaltında kaybedilen insanlarımız için hakikat ve adalet arayışımızın 811. haftasındayız.

811 haftadır haykırıyoruz: Yargıyı adaletin tesisi noktasında etkisiz kılan, kendi çıkarları doğrultusunda araçsallaştıran siyaset anlayışı; demokrasi, hukuk devleti ve adalet  gibi kavramların içini boşaltarak  göstermelik hâle getiriyor. Bu yüzden yargı asıl işlevi olan adaletin sağlanması görevini yerine getirmiyor. Tüm hak arama yollarını kullandığımız halde sonuç alamıyoruz.

811. haftamızda 40 yıldır devletin tüm organlarına başvurduğumuz halde sonuç alamadığımız Cemil Kırbayır dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Cemil Kırbayır, 12 Eylül Askeri Darbesinin hemen ardından 13 Eylül 1980 tarihinde Ardahan’ın Okçu Köyündeki evinden devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı.

9. Kolordu Sıkıyönetim Komutanlığına bağlı Kars gözetim evinde tutulan Cemil'le düzenli haberleşen ailesine  gözaltının 25. gününde “bir daha buraya gelmeyin oğlunuz firar etti.” denildi. Baba İsmail Kırbayır’ın yaptığı tüm başvurular sonuçsuz bırakıldı. Cemil Kırbayır’dan bir daha haber alınamadı.

‘KARS EĞİTİM ENSTİTÜSÜ İŞKENCEHANEYE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’

İsmail Kırbayır, kendi imkanları ile olayı araştırdı. Araştırmaları sonucunda biri güvenlik görevlisi olan tanıklara ulaştı. Cemil’in gözetim evinden işkencehaneye dönüştürülen Kars Eğitim Enstitüsü’ne getirildiğini, burada işkence ile sorgulandığını, 8 Ekim günü işkence ile öldürülerek, bedeninin kaybedildiğini öğrendi. İşkencecilerden dört kişinin isimlerini tespit etti.

İsmail Kırbayır, 30 Temmuz 1981 tarihinde bu bilgilerle Milli Güvenlik Konseyi’ne, ilgili Sıkıyönetim komutanlıklarına, Kars Valiliği’ne, Cumhuriyet Gazetesi’ne ve Türkiye Barolar Birliği’ne başvurdu. Yaptığı başvuruda olayı detayları ile anlattı. İsimlerini yazdığı işkencecilerin ve Cemil ile birlikte gözaltında bulunanların sorgulanması halinde oğlunun nasıl öldürüldüğünün ve bedeninin nasıl kaybedildiğinin ortaya çıkacağını söyledi. Ancak herhangi bir soruşturma başlatılmadı.

Olaydan 31 yıl sonra, dönemin başbakanı Erdoğan, Cumartesi Anneleri ile yaptığı görüşmede anne Berfo Kırbayır’ı da dinledi ve hemen ardından verdiği talimatla Cemil Kırbayır’ın akıbetinin araştırılması için TBMM'de İnceleme Komisyonu kuruldu. Komisyon çalışmaları sonucunda Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken işkence sonucu öldürüldüğü ve cesedinin ölümüne sebebiyet veren kamu görevlilerince ortadan kaldırıldığı devletin raporuna girdi. Komisyon, TBMM adına sorumlular hakkında Kars Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

‘KARAR AİLEYE TEBLİĞ EDİLMEDEN SORUŞTURMA KAPATILDI’

Savcılık harekete geçince arşivdeki evraklardan Türkiye Barolar Birliği’nin başvurusu ile olaydan 6 yıl sonra, Kars Savcılığının bir soruşturma başlattığı ancak soruşturmada 2002 yılında takipsizlik kararı verildiği ve kararın aileye tebliğ edilmeksizin kapatıldığı açığa çıktı. Aile bu takipsizlik kararının kaldırılması talebiyle Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme takipsizlik kararını kaldırdı ve soruşturma başladı.

Ancak tam 9 yıldır soruşturmada herhangi bir ilerleme sağlanmadı. Son olarak Kars Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebi üzerine Adalet Bakanlığı Yargıtay’a, Ardahan Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı için “kanun yararına bozma” başvurusu yaptı. Böylece dosyanın zaman aşımından kapatılmasının önünü açmak istedi. Söz konusu başvuru halen Yargıtay’da inceleme aşamasında.

‘YARGITAY, ADALET BAKANLIĞI’NIN BAŞVURUSUNU REDDETMELİ’

Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken kamu görevlileri tarafından işkence ile öldürüldüğü ve bedeninin kaybedildiği kuşkuya yer bırakmayacak kadar açıktır ve bu durum TBMM raporu ile de sabittir. Yargıtay, insan hakları ve evrensel hukuk değerlerini esas alarak, Adalet Bakanlığının “kanun yararına bozma” başvurusunu reddetmelidir.

Devlet, Berfo Anne’ye verdiği sözü tutmalı; Cemil Kırbayır’ın akıbetini açıklayacak, TBMM Raporu’nda da isimleri geçen fail ve sorumluların yargılanmasını sağlayacak adli ve siyasi iradeyi göstermelidir.

Bizler, kaç yıl geçerse geçsin Cemil Kırbayır ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! 112 haftadır hukuksuz bir biçimde bize kapatılan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.