Cumartesi Anneleri 808. haftada Hüseyin Morsümbül için adalet istedi

Cumartesi Anneleri 808. haftada Hüseyin Morsümbül için adalet istedi

Cumartesi Anneleri, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medyadan yayınladıkları 808. hafta açıklamasında 12 Eylül askeri darbesinin ardından gözaltına alınarak kaybedilen lise öğrencisi Hüseyin Morsümbül’ün akıbetini sordu.

İleri Haber

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yurttaşların akıbetini sormak amacıyla her cumartesi günü yaptıkları açıklamayı, 808. haftada yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını tedbirleri kapsamında internetten yayınladı. 808. haftada, 12 Eylül askeri darbesinin ardından gözaltına alınarak kaybedilen lise öğrencisi Hüseyin Morsümbül’ün akıbetini soran Cumartesi Anneleri, ‘’Tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz’’ dedi.

Hüseyin Morsümbül dosyasında etkili bir soruşturma ve kovuşturma faaliyetinin gerçekleşmesi için yargı makamlarını göreve çağıran Cumartesi Anneleri’nin yaptığı açıklama şu şekilde:

‘ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Gözaltında kaybedilen insanlarımızın akıbetlerinin açıklanması, faillerinin yargılanarak cezalandırılması için Türkiye’nin en uzun barışçıl mücadelesini yürütüyoruz. Ancak kaybedilenlerin akıbetlerini açığa çıkartacak, faillerini yargılayıp cezalandıracak siyasi bir irade olmadığı için tüm yasal yolları kullandığımız halde etkili bir başvuru yolu bulamıyor; kayıplarımıza ve adalete ulaşamıyoruz.

808 haftadır ısrarla hatırlatıyoruz: Hukukun üstünlüğü hak ve özgürlüklerin korunmasında temel bir ilkedir. Yürütmenin etkisine kapalı, bağımsız ve tarafsız bir yargı yapılanması, hukukun üstünlüğünün sağlanabilmesi için şarttır. Kayıp yakınlarının adalete ulaşması ancak Türkiye’nin bir hukuk devletine dönüşmesi ile mümkündür. Bu yüzden bizim mücadelemiz aynı zamanda herkes için adaletin sağlandığı bir hukuk devleti mücadelesidir.

‘FATMA MORSÜMBÜL’ÜN SESİNİ BUGÜNE TAŞIYORUZ’

808. haftamızda 36 yıl  boyunca oğlunu arayan ama oğluna ve adalete ulaşamadan aramızdan ayrılan Fatma Morsümbül’ün Galatasaray’dan yükselen “Siz hiç Cumartesi Annesi oldunuz mu.? Olmayın… Siz Cumartesi Annesi olmayın diye biz mücadele ediyoruz” diyen sesini bugüne taşıyoruz.

12 Eylül Askeri Darbesinin ardından 18 Eylül 1980 akşamı Morsümbül Ailesi’nin Bingöl’deki evi asker ve polisler tarafından basıldı. Bingöl Lisesi’nde öğrenci olan çocukları Hüseyin gözaltına alındı. “Oğlumu nereye götürüyorsunuz” diyen annesine “ifadesi alınacak, kısa bir süre sonra gelir” denildi. 

OĞULLARINI ARAYAN AİLE İŞKENCE GÖRDÜ

Hüseyin geri gelmeyince ailesi Bingöl Askeri Tugay Komutanlığı’na gitti. Ancak kendilerine “Bizde yok” cevabı verildi. Aile arayışını sürdürünce Hüseyin’in yüksek güvenlik önlemleri ile korunan taburdan kaçtığı söylendi. Oğullarını aramaya devam eden anne ve baba gözaltına alındı, ağır işkence gördü. 

Fatma ve Hanefi Morsümbül askeri savcılığa giderek ifade verdi, sorumlular hakkında şikayetçi oldu. Ama Hüseyin’in kaybedilmesiyle ilgili hiçbir işlem yapılmadı. 

İstanbul’a taşınan Aile, İnsan Hakları Derneğine başvurdu. İHD avukatları ilgili makamlara başvurarak yazışmalar gerçekleştirdi. 2011 yılında Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı yeni bir soruşturma başlattı. Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında kaybedildiği dönemde görevli dokuz personelin listesi, adresleri ve irtibat bilgileri savcılığa ulaştı. 

‘MASAMA İSİMSİZ İHBAR BIRAKILDI’

Soruşturma kapsamında savcıya ifade veren dönemin Bingöl İl Merkez Jandarma Bölük Komutanı Durmuş Çoşkun Kıvrak, olay tarihinde izinli olduğunu, izin dönüşü masasına isimsiz bir ihbar mektubu bırakıldığını, mektupta Hüseyin Morsümbül’ün gözaltında astsubaylarca dövülerek öldürüldükten sonra alay komutanı ve astsubaylar tarafından arabaya konularak götürüldüğünün yazılı olduğunu söyledi. 

Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmayı derinleştirme görevini yerine getirmedi. Olayın üzerinden uzun zaman geçmesi nedeniyle dava açmayı gerektirecek yeterli delil elde edilemeyeceği gerekçesi ile ‘ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar’ verdi. 20 Ekim 2015 tarihinde bu karar için Bingöl Sulh Ceza Hakimliğine yapılan itiraz ise henüz sonuçlanmadı.

‘YARGI MAKAMLARINI GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ’

808. haftamızda 40 yıldır akıbeti gizlenen, failleri cezasızlıkla korunan Hüseyin Morsümbül dosyasında etkili bir soruşturma ve kovuşturma faaliyetinin gerçekleşmesi için yargı makamlarını göreve çağırıyoruz. Savcılık dosyasında isimleri yazılı şüphelilerin yargılanmasını ve hakkaniyete uygun bir biçimde cezalandırılmalarını istiyoruz.

Kaç yıl geçerse geçsin Hüseyin Morsümbül için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! 109 haftadır hukuksuz bir biçimde bize kapatılan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.