'Covid-19 önlemi isteyen bir kadın işçi daha işten atıldı'

'Covid-19 önlemi isteyen bir kadın işçi daha işten atıldı'

Manisa'da bulunan Vestel fabrikasında koronavirüse karşı önlem alınmadığını, bine yakın işçinin koronavirüse yakalandığını ve 7 emekçinin hayatını kaybettiğini kamuoyuna duyuran emekçiler işten atıldı.

Manisa'da bulunan Vestel fabrikasında bine emekçinin yeni tip koronavirüse (Covid-19) yakalandığını, 7 emekçinin ise hayatını kaybettiğini yaptıkları eylemle kamuoyuna duyuran İşçi Kadın Meclisleri üyesi emekçiler işten çıkarıldı. İşçi Kadın Meclisleri bir açıklama yayınlayarak Vestel ve Zorlu ürünerini boykot etmeye çağırdı.

Geçen ağustos ayında Vestel fabrikasında bine yakın emekçinin Covid-19'a yakalandığını, 7 emekçinin ise hayatını kaybettiğini kamuoyuna duyuran İşçi Kadın Meclisleri üyesi bir işçi işten çıkarıldı. Bu süreçte işten çıkarılan emekçi için mahkemede şahitlik yapan bir başka İşçi Kadın Meclisleri üyesi daha işten çıkarıldı.

Yayınladıkları açıklamayla; işten çıkarılan emekçilerin işe geri alınmasını, emekçilerin gasp edilen haklarının geri verilmesini ve fabrikada koronavirüse karşı önlemlerin bir an önce alınması talep edildi.

İşçi Kadın Meclisleri'nin konuya ilişkin yayınladığı açıklamanın tamamı ise şu şekilde:

VESTEL’DE İŞTEN ATMA SALDIRISI SON BULACAK
İŞÇİ KADINLAR HAKKINI, SAĞLIĞINI KORUYACAK

Geçtiğimiz Ağustos ayında Manisa’daki Vestel fabrikasında çalışan işçiler, covid-19 salgınının işçilere etkilerini kamuoyuna duyurdu. Fabrikada yaklaşık 1000 pozitif vakanın olduğunu, 7 işçinin de koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdiğini onların sayesinde öğrendik. İşçi Kadın Meclisleri olarak fabrikada çalışan üyelerimizle irtibat halinde tüm süreci takip ettik. Önlemsiz süren çalışma koşullarına karşı fabrika önünde eylem yaptık. Vestel yönetimi açıklama yapmak zorunda kaldı, önlemleri arttırdığını açıkladı. Hemen ardından ise konuyu gündeme getiren İşçi Kadın Meclisleri üyesi işçi arkadaşımızı işten attı. Bu süreçte işten atılan üyemiz için mahkemede şahitlik yapan bir diğer üyemiz ise geçtiğimiz günlerde işten atıldı. Vestel'in tutarsızlığı da hakkını arayan işçileri susturma çabası da işte ortada.

Vestel yönetimi bunlar yetmez gibi işten attığı üyelerimizi sorguya çekme cesaretini kendinde buluyor. Onlara “İşçi Kadın Meclisleri üyesi misin?” diye soruyor. Buradan yanıtlayalım: Evet, hepimiz üyeyiz. Daha çok kadın, İşçi Kadın Meclisleri'ne katılacak. Hiçbir işçi kadın, asla yalnız yürümeyecek. 

Vestel işten atmaya son verecek. Arkadaşlarımızı derhal işe iade edecek

Koronavirüs koşullarında önlem almadan işçilerin çalıştırılmasına itiraz eden üyelerimiz sonuna kadar haklıdır. Haksız olan işçileri türlü bahanelerle işten atan Vestel yönetimidir. Vestel yönetimi, salgında yaşam hakkını arayan işçilerle uğraşmayı bırakarak salgına karşı önlemlerini almalıdır.

Salgın günlerinde kadın işçilerin işyerlerinde yaşadığı sorunlar da kadınların eşitlik mücadelesinin bir parçasıdır. Salgında tüm işçilerin ölümle burun buruna yaşadığını görüyoruz. Patronlar işçilere, ya ücretsiz izin ile sefalet ya da önlemsiz çalışma diyorlar. Öte yandan daha çok işi, daha az işçiye yaptırmak için ücretsiz izni fırsat olarak kullanıyorlar. İlk önce kadınları işten çıkarmak için hazırda beklediklerini de biliyoruz. Bu yüzden eşitlik mücadelesi, emeğimize sahip çıkmanın da mücadelesidir. Ayrı görmüyoruz. Bu haksızlığın karşısında; hakkını arayan, sorunları dile getiren kadın işçileri asla yalnız bırakmıyoruz.

İşçilerle değil, salgınla mücadele edin.
İstanbul Sözleşmesi’ni savunuyorsanız, haklarımızdan elinizi çekin.

Görüyoruz ki üyelerimiz önlem alınmadığını gündeme getirmeselerdi; ağustos ayında 7 olan işçi ölümü, çok daha yüksek rakamlara ulaşacaktı. Ancak Vestel'in üstünü örtmek istediği gerçekler ortaya çıktı. Yönetim önlem almak zorunda kaldı. Önlemler Vestel’in işçilere jesti değildi. Yerine getirmediği sorumluluğuydu. Patronlar, bu koşullarda ölümden kaçınmamıza bile izin vermiyorsa, bunun karşısında mücadele etmek hepimizin görevi. Mücadele edeceğiz.

Tüm kamuoyunu Vestel ve Zorlu ürünlerini boykot etmeye çağırıyoruz

Vestel yönetimi ve sahibi Zorlu Holding; İstanbul Sözleşmesi tartışmalarında ve 8 Mart’larda kadın istihdamından dem vuruyordu. Anlatılan ve uygulanan arasındaki bu ikiyüzlülüğü herkes görmelidir.

Kadınları hak aradıkları için işten atanlar İstanbul Sözleşmesi’nin tam karşısındadır. Kadınları salgında işten atanlar, kadınların güç kaybetmesine bizzat sebep olanlardır. Kadınların çalışma yaşamından koparanlar, hakkını aradığında bastırmak isteyenler kadınların yanında olamaz.

Biz sahte açıklamaların değil işçinin tarafındayız. İşçi Kadın Meclisleri olarak üyelerimiz hakkını alana kadar Vestel'in yakasındayız.

  1. Atılan işçiler işe geri alınacak.

  2. Vestel gasp ettiği hakları işçilere geri verecek.

  3. İşçiler Covid-19’dan korunacak.

Bu üç hedefe ulaşana kadar tüm kamuoyunu Vestel ve Zorlu ürünlerini boykot etmeye davet ediyoruz.