Ferdane Kurt'u öldüren Cemil Yar'ın 6 suç kaydı ortaya çıktı: 'Öldürdüğümü biliyorum ama hatırlamıyorum'

Kendisiyle aynı otelde kalan Ferdane Kurt'u öldürdüğünü kabul eden Cemil Yar'ın ilk ifadesinde "Öldürdüğümü biliyorum ama o an aklımda yok" dediği öne sürüldü.

İstanbul'un Bayrampaşa ilçesinde bir otelde, iple boğularak öldürülmüş halde bulunan Ferdane Kurt'un katil zanlısı Cemil Yar, cinayeti itiraf etti. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlı, "Öldürdüğümü biliyorum ama o an aklımda yok" dedi.

Malatya'da evli olduğu erkekten boşanan Ferdane Kurt, üç yaşındaki çocuğuyla birlikte üç hafta önce Bayrampaşa’daki Yaşar Otel’e yerleşti. Kurt bir süre sonra aynı otelde kalan tekstil işçisi Cemil Yar ile tanıştı. Altı aydır aynı otelde kalan Yar, iddiaya göre Kurt’a iş bulacağını söyleyip arkadaş oldu. 12 Ocak’ta 108 numaralı otel odasından ağlama sesi duyan otel görevlileri kapıyı açtıklarında, odada çocuğu tek başına buldu. Görevliler kameralardan Ferdane Kurt’un 217 numaralı odada olduğunu belirledi. Görevliler odanın kapısını açtığında kadının cesediyle karşılaştı.

Cinayet mahaline gelen polis, Kurt’un iple boğularak öldürüldüğünü belirledi. Cinayetin ardından kayıplara karışan zanlı Cemil Yar'ın yakalanması için Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri inceleme başlattı.

6 SUÇ KAYDI ORTAYA ÇIKTI

Habertürk'te yer alan habere göre polis ekipleri, Cemil Yar'ı Başakşehir'de kaldığı adreste yakalayarak gözaltına aldı. Gözaltına alınan Cemil Yar’ın tehdit, hakaret, yaralama gibi suçlardan 6 kez suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Şüpheli Yar'ın emniyette verdiği ilk ifadesinde, “Alkol alıyorduk. Ne olduğunu hatırlamıyorum. Öldürdüğümü biliyorum ama o an aklımda yok” şeklinde ifade verdiği ileri sürüldü.

Şüpheli, Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Çağlayan Adalet Sarayı’na sevk edildi.

Yeğenine cinsel istismarda bulunduğu kanıtlanan Osman Çur'un tahliyesine yapılan itiraz reddedildi!

Mahkeme, yeğenine tecavüz ettiğinin DNA raporuyla kanıtlanmasına rağmen Osman Çur'un bulunduğu cezaevinden tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmesine yapılan itirazı reddetti.

Yeğenine tecavüz ettiği DNA raporuyla kanıtlanmasına rağmen bulunduğu cezaevinden tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen ve yakınları tarafından davul zurna ile karşılanan Osman Çur'un tahliyesine yapılan itiraz kabul edilmedi. Z.Ç.'nin avukatı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ile duruşma savcısının yaptığı iki itiraz, mahkemece reddedildi.

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde yaşanan çocuk istismarında, İsviçre’de yaşayan ve tatil için dedesinin evine gelen Z.Ç. amcası Osman Çur tarafından cinsel istismara uğradı. Çocuk istismarı, DNA raporuyla da kanıtlanırken, tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Çur'un serbest bırakılmasına karşı Avukat Dilan Koç ve Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü avukatı ile duruşma savcısı, Mardin 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne iki ayrı itiraz dilekçesi sundu. İtirazlar, değerlendirilmek üzere Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.

Mahkeme, 'sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, dosyada mevcut delil durumu ile delillerin toplanmış olması nedeniyle, delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme şüphesinin bulunmaması, tutuklulukta geçirmiş olduğu süre ve kaçma şüphesinin bulunmaması hususları' nedeniyle, Osman Çur'un tahliyesine yönelik verilen ara karara karşı yapılan itirazların reddine, oy birliği ile karar verdi.

NE OLMUŞTU?

5 Temmuz 2020'de meydana gelen çocuk istismarında, İsviçre'de yaşayan 17 yaşındaki Z.Ç. tatil için dedesinin Kızıltepe'deki evine geldi. Z.Ç., burada amcası Osman Çur tarafından 2 gün boyunca cinsel istismara uğradı. Z.Ç. durumu anlattığı ablasıyla birlikte karakola giderek şikayetçi oldu. Polis ekiplerince gözaltına alınan Osman Çur, emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi. Osman Çur, çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı.

İki ay sonra gelen adli tıp raporunda, Osman Çur'un odasında sperm örnekleri ve mendilde de Z.Ç.'ye ait kan örnekleri tespit edildi. Bunun üzerine tekrar gözaltına alınan Osman Çur, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Yaklaşık 4 ay boyunca cezaevinde tutuklu kalan Osman Çur, 13 Ocak'ta ilk kez hakim karşısına çıktı. Mardin 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada, Çur'un adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verildi. Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nden tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen Osman Çur, kapıda yakınları tarafından davul zurna ile karşılandı.

Alime Toprak, kocasını öldürdüğünü canlı yayında itiraf etti: 'Bana ve çocuklarıma işkence etti, bıçakla üzerime yürüdü'

Müge Anlı’yla Tatlı Sert programında kocası Ali Toprak'ı öldürdüğünü itiraf eden Alime Toprak, ’’Çocuklarımı dövüyordu, en son bıçakla üstüme yürüdü. Ben ölsem çocuklarıma kim bakacaktı? Ben öldürmesem o beni öldürecekti'' dedi.

İleri Haber

Mersin'in Anamur ilçesinde muz serasında cesedi bulunan Ali Toprak'ın, evli olduğu Alime Toprak tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Alime Toprak, itirafında Ali Toprak’ı kendisine ve çocuklarına işkence ettiği, ölümle tehdit ettiği ve bıçakla üstüne yürüdüğü gerekçesiyle öldürmek zorunda kaldığını söyledi.

ATV’de yayınlanan Müge Anlı’yla Tatlı Sert programında gündeme getirilen Ali Toprak cinayeti, Alime Toprak’ın cinayeti itiraf etmesiyle aydınlandı.

‘BEN ÖLDÜRMESEM O BENİ ÖLDÜRECEKTİ’

Alime Toprak, ’’Çocuklarımı dövüyordu, en son bıçakla üstüme yürüdü. Ben ölsem çocuklarıma kim bakacaktı? Ben öldürmesem o beni öldürecekti'' diyerek cinayeti itiraf etti.

Öz savunma hakkını kullanmak zorunda bırakıldığını ifade eden Alime Toprak, şunları söyledi:

''Oğlum babasının öldüğünü öğrendiğinde 'babam öldü' diye hiç ağlamadı. Çünkü benim oğluma çok çektirdi. ‘Benim raporum var, kimse bana hiçbir şey yapamaz’ diyordu. 'Polis gelirse gittikleri an seni ve çocukları öldüreceğim' diyordu. Uzun süredir böyleydi ama son bir senedir dayanamadım.

‘KENDİME GELDİĞİMDE HASTANEYE YETİŞTİRMEK İSTEDİM’

O gün beni serada bayağı bir dövdü, kafama vurdu, bıçakla üzerime geldi. Olay yaşandıktan sonra dondum kaldım. Kendime geldiğimde dışarı çıkıp yardım istedim, ambulansla hastaneye yetiştirmek istedim. Şu an sadece iki çocuğum beraber yaşasın istiyorum.

‘MORALİ BOZULDUĞUNDA ÇOCUKLARIMI DÖVÜYORDU’

Eşim işkence çektirdiğinde beni öldür diyordum, 'ben seni süründüreceğim' diyordu. Ayrılmak istediğimde de öldürmekle tehdit ediyordu. Ben şiddet gördüğümü kimse duymasın diye hep sakladım ama çocuklarım şahit. Morali bozulduğunda çocuklarımı dövüyordu. Mutlaka bir bahane bulup dövüyordu. Kahveye gidip kaybettiğinde eve gelip 'Senin yüzünden kaybettim' deyip dövüyordu.

Benim küçük çocuğumu kumarda kaybettikten sonra balkondan aşağı attı. Hastaneye gittiğimizde 'Eğer söylersen seni öldürürüm' diye tehdit etti.’’

Şeyma ve Tuğba Sarı kardeşleri öldüren Muzaffer Canpolat'a 2 kez müebbet

Konya'da, öğretmen Şeyma Sarı ile kardeşi Tuğba Sarı'yı katleden Muzaffer Canpolat'a bugün görülen karar duruşmasında 2 kez müebbet hapis cezası verildi.

Konya'nın Selçuklu ilçesinde 27 Haziran 2019 Perşembe günü Şeyma Sarı ve kardeşi Tuğba Sarı'yı katleden Muzaffer Canpolat'a 2 kez müebbet hapis cezası verildi. 

Tutuklanan Muzaffer Canpolat hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan 2 kez müebbet, ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan da 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle Konya 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

Savunmalarında psikolojik rahatsızlığı olduğunu iddia eden Canpolat için İstanbul Adli Tıp Kurumu, akıl sağlığının yerinde ve cezai ehliyetinin tam olduğu yönünde rapor verdi.

Davanın bugün görülen duruşmasında tutuklu sanık Canpolat, SEGBİS ile katılırken taraf avukatları ve kızları öldürülen Burhanettin Sarı salonda yerini aldı.

Mahkeme heyeti, Canpolat hakkında, hiçbir indirim kullanmadan Sarı kardeşleri öldürdüğü için iki kez müebbet hapis cezası verdi. Ayrıca iki kız kardeşin anneleri Hacer Sarı’yı ağır yaraladığı için de ‘adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan 15 yıl, ‘konut dokunulmazlığı’ suçundan 2 yıl, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanununa muhalefetten de 1 yıl hapis cezası ile 30 gün karşılığı olarak 600 TL para cezası verildi. 

Gülistan Doku'nun kaybedilmesinde şüpheli olan Abakarov'un üvey babası polislikten ihraç edildi

Gülistan Doku'nun kaybolmasına ilişkin dosyada şüpheli olan Zaynal Abakarov’un üvey babası Engin Yücel, polislikten ihraç edildi.

Dersim'de yaklaşık 13 aydır kayıp olan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun dava dosyasında şüpheli sıfatıyla yer alan eski erkek arkadaşı Zaynal Abakarov’un üvey babası polis memuru Engin Yücel, İçişleri Bakanlığı tarafından meslekten ihraç edildi.

Şüpheli Zaynal Abakarov'la görüştükten sonra 5 Ocak 2020'den beri kendisinden haber alınamayan Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku hala bulunamadı. Engin Yücel’in ihraç edilmesinde biri Gülistan'la ilgili olmak üzere iki ayrı soruşturmanın etkili olduğu öğrenildi. Yücel’in olayla ilgili soruşturma devam ederken Gülistan Doku’ya ait sağlık kurumlarından aldığı reçete ile kişisel bazı bilgileri açıklaması ailesinin tepkisine neden olmuştu. 

HAKİM KARŞISINA ÇIKACAK

Cumhuriyet'ten Ferit Demir'in haberine göre, Gülistan Doku’nun ailesinin şikâyeti üzerine soruşturma başlatan Tunceli Valiliği, Yücel’in gizli kalması gereken, kişiye özel bilgileri açıkladığı tespitinde bulunarak dosyayı Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Yücel, 28 Ocak’ta Sulh Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıkacak. 

SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMINDAN İHRAÇ EDİLDİ

Bu arada Engin Yücel hakkında, makamında bir polis memuru tarafından silahla vurularak öldürülen Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi aleyhine sosyal medyada olumsuz paylaşımlarda bulunduğu gerekçesiyle başka bir soruşturma daha açıldığı öğrenildi. Tunceli Valiliği dosyayı ihraç edilmesi talebiyle İçişleri Bakanlığı’na gönderdi. Bakanlık, valiliğin talebini yerinde bulunarak polis memuru Engin Yücel’in meslekten ihraç edilmesine karar verdi.

Erkeklerin öldürdüğü kadınların fotoğrafını asan kadınlara 24 bin lira para cezası

Adana’da 2 kadına, erkekler tarafından öldürülen kadınların fotoğraflarını astıkları gerekçesiyle 24 bin TL para cezası kesildi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na bağlı Adana Kadın Meclisi üyesi 2 kadına, erkekler tarafından öldürülen kadınların fotoğraflarını 31 Aralık 2020’de bazı durak ve Atatürk Parkı’na astıkları için para cezası kesildi.

Mezopotamya Ajansı'ndan Hamdullah Kesen’in haberine göre Adana İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Güvenlik Şube Müdürlüğü tarafından kesilen cezaya, “meydanlara veya parklara, cadde veya sokak kenarlarındaki kamuya ait duvar veya alanlara, rızası olmaksızın özel kişilere ait alanlara bez, kâğıt ve benzeri afiş ve ilân asmak” gerekçesi gösterildi. Emniyet, her bir kadına 12 bin 132’şer TL para cezası kesti.

'KAMU KURUMLARI KADINLARIN ÖLDÜRÜLMESİNDEN RAHATSIZ OLSUN'

Cezaya tepki gösteren Adana Kadın Meclisi, kadın cinayetlerine dikkat çektikleri için haklarında idari para cezası uygulandığını belirtti. Kararı Adana Sulh Ceza Hakimliği’ne taşıdıklarını aktaran Meclis, “Bir günde öldürülen 4 kadının afişlerini 31 Aralık’ta astıkları gerekçesiyle 2 üyemize üst sınırdan 12’şer bin TL para cezası kesildi. Cezaya itiraz sürecini başlattık. Kamu kurumları kadınların fotoğraflarının asılmasından değil, öldürülmesinden rahatsız olsun. Kadın cinayetlerini durdurma mücadelesi kabahat değil onurdur. Afişteki 4 kadın 6284 ve İstanbul Sözleşmesi etkin bir şekilde uygulansaydı yaşayacaktı. 2020 yılında 300 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Kadınları değil, katilleri durdurun” diye kaydetti.