MEB’in "Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği" yayımlandı.

Yönetmeliğe göre ortaokul öğrencilerine yönelik yurt açma hizmeti sadece devletin sorumluluğundan çıkarılarak üçüncü şahıslara da devredildi. Hayata geçirilen değişiklikle zaten kaçak olarak faaliyet gösteren tarikat ve cemaatlere yasal statü kazandırılmış oldu. 

6 Mayıs’ta skandal bir yönetmelik Bakanlar Kurulu kararı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete yayınlanarak yürülüğe girdi.

Yönetmeliğin amacı şöyle tanımlanıyor: 

“bu yönetmeliğin amacı ortaokul, imam hatip ortaokulu ve ortaöğretim kurumları ile yüksek öğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenim dönemlerinde barınma hizmetleri sunmak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından öğrenci yurdu, öğrenci pansiyonu, öğrenci apartları ve öğrenci stüdyo dairelerine ilişkin iş ve işlemler ile bu kurumlarda barınma hizmeti bulunan kurumlarda barınma hizmeti alan öğrencilere ilişkin disiplin iş ve işlemlerini kapsar.” 

YENİ ENSAR VE ALADAĞLARIN ÖNÜ AÇILDI

"Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliği" ie ortaokul çağında olan ve devlet koruması altında barındırılması gereken çocukların cemaatlere ve tarikatlara teslim edilmesinine yasal kılıf getirilmiş oldu.

Mevcut yönetmelikte ortaokul çağındaki çocuklar için özel kurumların yurt açması yasak iken Karaman’da kaçak olarak açılan Ensar ve KAİMDER’e ait tarikat yurtlarında ve evlerinde 45 çocuk cinsel istismara uğramıştı. Adana Aladağ’da ise yine kaçak olarak işletilen Süleymancılara ait tarikat yurdunda çıkan yangın sonucunda 11’i çocuk 12 kişi can vermişti.

10 ÖĞRENCİ BULAN YURT AÇACAK

06/05/2017 tarihli Resmi Gazete’de Bakanlar Kurulu kararı ve Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan Özel Öğrenci Barınma Hizmetleri Yönetmeliğinin maddeleri özetle şöyle:

-Gerçek ve tüzel kişilere Ortaokul, İmam Hatip Ortaokulu, Ortaöğretim ve Yükseköğretim düzeyinde yurt, pansiyon, apart, stüdyo daire açma hakkı getirildi.

-Özel yurtların açılması için en az 40, pansiyon için 30, apart ve stüdyo daire için 10 öğrenci şartı getirildi.

-Kurumlarda geçici barınma adı altında ortaöğretim kurumlarında yükseköğretim öğrencilerinin, yükseköğretim yurtlarında ortaöğretim öğrencilerinin barınmalarına izin verildi.

-Kurumların denetimi İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ya da Şube Müdürünün başkanlığında Şube Müdürü ve resmi Ortaöğretim kurumu müdürü tarafından yapılacak. Teftiş Kurulunun (Müfettişlerin) denetim yetkisi saklı tutuldu.

EĞİTİM-İŞ: KARAMAN VE ALADAĞ’IN NEDENİ DEVLETİN BARINMA İHTİYACINI KARŞILAYAMAMASI

Yeni yönetmelik hakkında yazılı bir basın açıklaması yapan Eğitim-İş “Ortaokul düzeyinde açılacak yurtlar mutlaka Milli Eğitim Bakanlığı tarafından işletilmelidir.

Karaman’da, Aladağ’da, İzmir’de yaşanan olaylar tüm kamuoyunun vicdanını sızlatmışken, ortaokul düzeyinde özel teşebbüse yurt açma yetkisi verilmesi kabul edilemez” diyerek yönetmeliğe karşı çıktı.

Eğitim-İş’in açıklaması şöyle 

“Karaman’da, Aladağ’da yaşanan sorunların temel nedeni devletin öğrencilerin barınma ihtiyaçlarını karşılamaması, sözüm ona yoksul aile çocuklarına yardım amaçlı kurulduğu iddia edilen; ancak daha çok siyasi ve dini istismar etmek üzere faaliyet gösteren bazı dernek ve vakıfların, öğrencilere yardım adı altında yurtlar açarak, buralarda öğrencileri, kendi amaçları doğrultusunda yetiştirmek istemelerinin sonucudur.

Aladağ’da ve Karaman’da yaşanan acı olaylardan ders almayan başta Mili Eğitim Bakanlığı yetkilileri olmak üzere tüm devlet yetkililerine hatırlatmak istiyoruz:

Devlet, 18 milyondan fazla çocuğun eğitiminden, onurlu, düzgün bir yaşam sürmesinden, sağlıklı, huzurlu, dengeli bir yaşam içerisinde çağdaş, insani ve evrensel değerlere bağlı yurttaşlar olarak yetiştirilmesinden sorumludur.

Devlet, kendi sorumluluğu altındaki bu çocukların eğitimini, barınmasını,  ihtiyaçlarını belirli amaçlara hizmet eden; çoğu dini esaslara göre eğitimi şekillendirmek isteyen, eğitimin laik yapısını yok etmeye çalışan bir kısım tarikatların, Cumhuriyet düşmanı vakıf, dernek veya cemaatlerin eline terk edemez.

Eğitim-İş olarak çocuklarımızın eğitim hakkı başta olmak üzere en temel haklarını korumak ve geliştirmek için mücadele etmeye; çocuk istismarını, taciz ve tecavüzü meşrulaştıran yasalara karşı durmaya devam edeceğiz.”