Çocuğuna cinsel istismarda bulunan baba serbest!

Çocuğuna cinsel istismarda bulunan baba serbest!

Eşine ve 4.5 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunan, başka bir kadına da cinsel saldırı suçundan 2 yıl 10 ay mahkumiyeti olan şahıs serbest bırakıldı.

Antalya'nın Manavgat ilçesinde eşine sistematik şekilde işkence ve tecavüz eden, 4.5 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunan şahıs serbest bırakıldı. Şahsın daha önceden de başka bir kadına cinsel saldırı suçundan 2 yıl 10 ay mahkumiyeti olduğu öğrenildi.

Hürriyet'ten Ayşe Arman, kadın örgütleri tarafından kendisine iletilen aile içi cinsel istismar vakasını köşesine taşıdı. Manavgat'ta meydana gelen olayda, kanser hastası kadın eşi tarafından sistematik şekilde işkenceye ve cinsel istismara maruz bırakıldı. Son bir buçuk yıldır ise, kadın kemoterapi görmeye devam ettiği sırada hastanede ya da baygın halde evde yatarken 4.5 yaşındaki kızının babası tarafından cinsel istismara maruz bırakıldığı ortaya çıktı. Serbest bırakılan babanın ayrıca başka bir kadına cinsel saldırı suçundan 2 yıl 10 ay mahkumiyeti olduğu öğrenildi.

Anne ve kız çocuğunun avukatlığını üstlenen Umut Çiftçi, çocuğun arka kuyruk sokumunda basit tıbbi müdahaleyle giderilmeyecek derecede bir ekimoz tespit edildiğini ancak şahsın rapora rağmen serbest bırakıldığını belirtti. 4. evre kolon kanseri kadının tedavi sırasında da eşinin tecavüzüne maruz kaldığını ve sürekli kanama geçirdiğini belirten Çiftçi, istismarın kanserin ilerlemesine sebep olmuş olabileceğini de aktardı.

Avukat Çiftçi, anne ve kız çocuğunun maruz bırakıldığı istismarı şöyle anlattı:

"Kadının çekmediği kalmamış. Dayak, şiddet, birçok defa koruma kanununa göre tedbire başvurulmuş. Sonunda kadın kanser oluyor. Kemoterapi aldığı zaman, ya hastanede yatması gerekiyor ya da ilaçların etkisiyle bir hafta filan kendine gelemiyor. Bu sıralarda adam, çocuğu, gezdirme, lunaparka götürme bahanesiyle bulduğu her yerde çok kötü bir şekilde cinsel istismarda bulunuyor. Bazen, kadın baygın halde yatarken, gece evde de istismar ediyormuş. Çocuk, çoğunlukla üstü başı dağınık halde geliyor. Anne, 'Sen bu çocuğa bir şey mi yapıyorsun?' diyor. Adam inkar ediyor tabii. Ama sonra çocuk, yemeden içmeden kesiliyor. Sonra tuvaletini tutamamaya başlıyor. O zaman anne şüpheleniyor. Bir de yaraları görünce iyice emin oluyor."

'KARAKOL SUÇU ÖRTBAS EDİYOR'

Geçen eylül ayında Antalya Serik'teki karakola şikayette bulunan kadının kolluk kuvvetleri tarafından "iftira atma" denilerek suçu örtbas etmeye çalıştıklarını belirten Çiftçi, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz eylül ayında, Serik’te, karakola şikâyetçi oluyor. O dönem Manavgat’a yarım saat uzaklıkta Serik’te yaşıyorlar. Sonra Manavagat’a taşındılar. Serik’te çocuğun ifadesi de alınıyor. Ama oradaki kolluk kuvvetleri herhalde adamı tanıyorlar ki sürekli kadına baskı yapıyorlar. 'İftira atma! İftira atmak suçtur! Barışın kocanla. Çocuğu o, sevmiştir onu, senin düşündüğün gibi bir şey yoktur...' diye diye ciddi bir suçu örtbas etme yoluna gitmişler. Hatta kadın şikâyetçi olduğu halde, 'Şikâyetçi değil!' gibi yazmışlar, sonradan şikâyetçidir demişler. Çocuk korkunç şeyler anlatıyor. Gerçekten insanın kanı donar."

HALA SERBEST!

Cinsel istismarcı babanın rapora ve ifadelere rağmen serbest bırakıldığını belirten Çiftçi, "Serik’te Çocuk İzleme Merkezi yok, pedagog yok, bir şey yok. Antalya’ya yollanmış. Orada da devlet hastanesinde üstünkörü bir rapor vermişler. Anneyi dinlememişler, hatta hiç dinlemek istememişler. İki rapor var. Birinde 'Kuyruksokumunda basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek bir ekimoz tespit edilmiştir' deniyor. Ama çocuk psikiyatri uzmanı, çocuğun annesi etkisinde kaldığını belirtmiş. O kadar manasız ve tuhaf bir rapor ki, o rapora binaen de itiraz edilmiş. Adam, tutuklandığı halde salıverilmiş. Oysa çocuğun detaylı ifadeleri var, 'Babam şöyle yaptı, böyle yaptı' diye anlatıyor. Buna rağmen salıveriliyor. Anne hakkında, 'Kadın, kemoterapi gördüğü için kendinde değil, halüsinasyon görüyor' gibi şeyler yazılmış. Oysa kadın gayet kendinde biri. 'Mental kısıtı var' ve 'Ruhsal bozukluğu var' denmiş, oysa öyle bir şey yok. Zaten anneyle konuşmamış bile doktor. Onu muayene etmeden, görmeden nasıl böyle bir karar verebilir ki? Çocuk da minicik bir şey. Şu anda hâlâ altına kaçırıyor, elimizden geldiğince rehabilite etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

Avukat Çiftçi ayrıca, kadın örgütleri olarak davaya dahil olduklarını belirtmelerinin ardından savcının dava açmayı kabul ettiğini ancak "Tamam açacağım dava ama çok da delil yok ortada!” dediğini aktardı.

DAHA FAZLA