Çınar Mühendislik Kanal İstanbul’dan önce Artvin’deki bir HES projesi için de tartışmalı ÇED raporu hazırlamış!

Çınar Mühendislik Kanal İstanbul’dan önce Artvin’deki bir HES projesi için de tartışmalı ÇED raporu hazırlamış!

AKP’nin, bilim insanlarının tüm uyarılarına ve yurttaşların itirazlarına rağmen yapmakta ısrar ettiği Kanal İstanbul projesinin ÇED raporunu hazırlayan firmanın, Artvin Şavşat’taki HES projesi için tartışmalı bir rapor sunan firmayla aynı olduğu ortaya çıktı.

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, bilim insanlarının karşı çıkmasına ve yurttaşların projenin iptali için dilekçe sıralarına akın etmesine aldırış etmeyip “İsteseler de istemeseler de yapacağız” dediği Kanal İstanbul Projesi için, uzmanların ‘Bölgenin ekolojik dengesini bozar’ demesine rağmen ÇED raporunu hazırlayan ve raporda hiçbir çevre sorununa değinmeyen Çınar Mühendislik Müşavirlik AŞ'nin, Artvin’in Şavşat ilçesindeki bir hidroelektrik santralının (HES) ÇED raporunu hazırladığı açığa çıktı. Raporu inceleyen bilirkişiler, hazırlanan ÇED raporunun bilimsel ve teknik açıdan yetersiz olduğuna dikkat çekerek, projeye de ‘olumsuz’ görüş sundu.

BirGün’den Uğur Şahin’in haberine göre, Şavşat’ta Veliköy ve Nanep Dereleri üzerinde kurulması planlanan HES projesine dair ilk olarak 10 Temmuz 2013’te ‘ÇED Olumlu’ kararı verildi. Yöre sakinlerince açılan davada Rize İdare Mahkemesi projeyi iptal etti. Danıştay da 2015’te verdiği kararla ‘iptal’ kararını onadı. Ancak HES için bir kez daha girişim başlatıldı ve yeni bir ÇED raporu hazırlandı.

Arten Üretim Makine San. Ltd. Şti. tarafından kurulması planlanan ‘Armutlu 1-2 regülatörleri ve hidroelektrik santralı projesi’nin ÇED raporunu tartışmalı Çınar Mühendislik isimli firma hazırladı. ÇED raporunda, yargının ‘iptal’ kararına gerekçe gösterdiği hususlar dikkate alınmadı. Buna rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çınar Mühendislikçe hazırlanan rapora 5 Eylül 2018 tarihinde ‘ÇED Olumlu’ kararı verdi.

Bunun üzerine de konu bir kez daha yargıya taşındı. Veliköy Kültür Kalkındırma ve Dayanışma Derneği ile 5 yurttaş, avukat Halis Yıldırım aracılığıyla kararın iptalini istedi. Rize İdare Mahkemesi’nde görülen davada, bilirkişi raporu da talep edildi. Bilirkişilerce hazırlanan rapor, 2 Ağustos tarihinde dava dosyasına girdi. Bilirkişiler, hazırlanan ÇED raporunun bilimsel ve teknik açıdan yetersiz olduğuna dikkat çekti.

Çınar Mühendislikçe hazırlanan ÇED raporunda; bölgenin patlatmadan etkilenmeyeceği, regalatör yerinde taşıma gücü ve oturma açısından herhangi bir sorunun karşılanmayacağının ‘düşünüldüğü’ belirtildi. Projeyi jeoloji açısından inceleyen bilirkişi, ÇED raporunda jeoteknik etüt raporunun bulunmamasının ciddi bir eksiklik olduğuna dikkat çekti.

Bilirkişi, ÇED raporunu bilimsel açıdan yeterli bulmadı: “Alınması gereken önlemlerin net olarak ortaya konulamadığı, yapılan jeoteknik çalışmaların ve değerlendirmelerin öngörüldüğü-düşünüldüğü şeklinde yapıldığı, bu bağlamda da jeolojik inceleme ve değerlendirmeleri bilimsel ve teknik açıdan yeterli olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.”

‘RAPOR BİLİMSEL VE TEKNİK AÇIDAN YETERLİ DEĞİL’

ÇED raporunu ziraat mühendisliği açısından değerlendiren bilirkişi ise rapordaki flora-fauna ve sucul ekosisteme ait çalışmaların güncel olmadığını ifade etti.

ÇED raporunda yer alan değerlendirmelerin ağırlıklı olarak literatür bilgilerine dayandırıldığını aktaran bilirkişi, “ÇED raporunda yer alan bilgilerin bilimsel ve teknik açıdan yeterli olmadığı, toprak koruma projesinin ÇED raporunda yer almamasının da ÇED raporu için ciddi bir eksiklik oluşturduğu değerlendirilmektedir” dedi.

HES kurulmak istenen alanın yakınlarında Milli Park bulunduğunu hatırlatan bilirkişi, projenin gerçekleşmesi halinde ÇED raporunda belirtilen 810 adet ağacın kesiminin gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

Proje alanını çevre ve inşaat mühendisliği bakımından değerlendiren bilirkişi ise şu görüşü paylaştı: “İnşaat aşamasındaki tedbirsizlikler ile ilgili riskler taşıması nedeniyle; turizm, temel geçim kaynakları, güvenlik, trafik, çevre üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabileceği ve bu nedenler bağlamında göç tehdidi ortaya çıkarabileceği ifade edilmektedir.”

Çınar Mühendislik tarafından hazırlanan ÇED raporunu değerlendiren bilirkişi, raporunun ‘sonuç’ bölümünde şu ifadelere yer verdi: “HES projesinin alandaki ekosisteme kabul edilemez sınırlarda zarar vereceği, yürütülecek çalışmaların su kaynakları, orman alanları ve doğal yaşam dikkate alınarak ÇED Yönetmeliği kapsamında çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin alınacak önlemler sonucu ilgili bilimsel esaslara göre kabul edilebilir düzeylerde olmadığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca verilen ‘olumlu’ kararının teknik olarak yeterli ve uygun olmadığı kanaatindeyiz.”

‘KANAL İSTANBUL’UN ÇED RAPORU İNCELENMELİ’

Davacı yurttaşların avukatı Halis Yıldırım ise, Çınar Mühendislik’in Kanal İstanbul Projesi’nin ÇED raporunu hazırladığını hatırlatarak, “Bu nedenle Kanal İstanbul Projesine ilişkin ÇED raporu dikkatle incelenmeli” dedi.

Avukat Yıldırım devamında şöyle konuştu: “Bilirkişiler, raporda birçok yanlış tespit etmişler ve bu rapora dayanarak projenin yapılamayacağını saptamışlardır. Kanal İstanbul’a nazaran çok küçük bir ölçekteki bir raporda ortaya konan özen ortadadır.”