11 Eylül 2001 saldırılarının ardından başlatılan ‘terör zanlılarını’ kaçırıp esir alma ve işkenceden geçirme programının yöneticilerinden biri olan Gina Haspel, ABD Başkanı Donald Trump tarafından CIA Başkanlığına terfi ettirilmesi sonrası teşkilatın yeni stratejisini açıkladı.

Mezunu olduğu Louisville Üniversitesi'nde konuşan CIA Direktörü, 11 Eylül sonrasının denizaşırı terörle mücadele operasyonları sarmalından çıkacaklarını, 11 Eylül öncesine geri dönüş yapacaklarını ve yeniden ABD'ye rakip ulus devletlere karşı casusluk faaliyetlerine odaklanacaklarını söyledi. Casuslarla analistlerin en ağır, en zorlu meselelerle ilgili istihbarat toplamaya daha fazla odaklanacağını kaydeden Haspel, ''Rakip ulus devletlere odaklanmamızı keskinleştiriyoruz'' ifadesini kullandı.

‘ÖZELLİKLE BU DİLLER…’

Bu bağlamda özel olarak ülke adı anmayan Haspel, diğer yandan yabancı dil uzmanlığı olan ajanları ellerinde tutmak, yenilerini yetiştirmek ve saflarına katmanın öncelikleri arasında olduğunu söyledi. CIA Direktörü, özellikle Arapça, Çince, Farsça ve Türkçe konuşan ajan istihdam ettiklerini söyledi.

Haspel'in konuşmasını aktaran Washington Post gazetesi, istihbarat yetkililerinden edindiği bilgilere göre, CIA'in İran ve Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) hakkında istihbarat toplamak için yeni merkezler kurduğunu ve en önemli varlıklarını Rusya ve Çin gibi büyük güçlere karşı seferber ettiğini kaydetti.

'Çin'in Latin Amerika, Afrika ve Güney Afrika'daki gelişmekte olan ülkeler üzerinde geriye ödeyemeyecekleri krediler açarak nüfuzunu yayma çabalarını' yakından takip ettiklerini belirten CIA Direktörü, ''Çin Asya Pasifik bölgesinde hakim güç olmak istiyor, ABD'nin nüfuzunu azaltmak için çalışıyor'' iddiasında bulundu.

Haspel, "Küresel misyonumuz cinsiyeti, ırkı, kültürel arka planı ne olursa olsun en iyi ve en parlaklarla çalışmamızı gerektiriyor'' dedi.