CHP'li Tanrıkulu: Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğrencilere biber gazı ve copla müdahale talimatını kim verdi?
CHP'li Sezgin Tanrıkulu, Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının ardından, kararı protesto eden öğrencilere polislerin saldırmasına ilişkin soru önergesi hazırladı. Tanrıkulu "Öğrencilere biber gazı ve coplarla müdahale edilmesi talimatını kim ya da kimler vermiştir?" diye sordu.
05-01-2021 13:12

Hüseyin Naval - @huseyinNaval
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Resmi Gazete'de yayınlanan kararlarıyla, 2015 seçimlerinde AKP'den 1. bölge Milletvekili aday adayı olan Prof. Melih Bulu'nun, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanmasının ardından, Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı eylemlerde polislerin öğrencilere saldırmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlandırılması istemiyle soru önergesi hazırladı.
Tanrıkulu soru önregesinde "Öğrencilerin üniversitenin kapısına atamadan dolayı temsili mühür vurması hukuka, demokratik ilkelere ve teamüllere aykırı AKP Hükümetleri dönemindeki her uygulamaya herkesin biat etmek zorunda olmadığını gözler önüne sererken, geleneği olan kurumlarda yazılı kurallar dışındaki teamülleri yok sayan AKP Hükümetinin kurum dışından kayyum benzeri atama uygulamalarına son verilecek midir?" ifadelerini kullandı
Atamaların üniversitelerin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini ihlal ettiğini vurgulayan Tanrıkulu, "Polisin Boğaziçi Üniversitesinin kapısına kelepçe vurmasının gerekçesi ve izahı nedir?" diye sordu.
CHP'li Sezgün Tanrıkulu'nun soru önergesi şu şekilde:
"Cumhurbaşkanı imzalı kararnameyle, Boğaziçi Üniversitesine, 2015 yılı seçimlerinde İstanbul AKP Aday Adayı olan, Haliç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu rektör atanmış, atama öğrencilerin tepkisini çekmiş, ‘kayyım rektör’ eleştirileri getirilmiş ve üniversitedeki bazı öğretim üyeleri de bir bildiriyle atama kararını kabul etmediklerini duyurmuştur.
Akabinde ‘Kayyım rektör’e karşı çıkan Boğaziçili öğrenciler kampüste protesto gösterisi düzenlerken, yürüyüşe geçen öğrencilere polisin müdahale ettiği, kuzey kampüste oturma eylemi gerçekleştiren öğrencilerin güney kampüse girmek isterken polis tarafından ablukaya alındığı ve ablukayı kırmak isteyen öğrencilere polisin biber gazı ve coplarla karşılık verirken, ablukanın iki tarafına da biber gazı ve tomalardan tazyikli su sıkıldığı ve polisle öğrenciler arasında arbede çıktığına dair haberler basına yansımıştır.
Bu bağlamda;
1. Eleştiri getirilen ‘kayyım rektör’ü protesto amaçlı üniversitede öğrencilerin toplantı ve gösteri yapması en temel Anayasal bir hak olup, buna müdahale de Anayasaya aykırı olduğundan ve ceza yasalarına göre suç teşkil ettiğinden, öğrencilere biber gazı ve coplarla müdahale edilmesi talimatını kim ya da kimler vermiştir?
2. Öğrencilerin üniversitenin kapısına atamadan dolayı temsili mühür vurması hukuka, demokratik ilkelere ve teamüllere aykırı AKP Hükümetleri dönemindeki her uygulamaya herkesin biat etmek zorunda olmadığını gözler önüne sererken, geleneği olan kurumlarda yazılı kurallar dışındaki teamülleri yok sayan AKP Hükümetinin kurum dışından kayyum benzeri atama uygulamalarına son verilecek midir?
3. Üniversitelerin kararlarının yok sayılarak, rektörlerin, üniversitelerin iradeleriyle belirlenmesi yerine kurum dışından atanması uygulamasına son verilecek midir?
4. Bahse konu atamaların üniversitelerin akademik özerkliğini, bilimsel özgürlüğünü ve demokratik değerlerini ihlal ettiği göz önüne alındığında, üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması amacıyla üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olması için rektör, dekan vd. akademik yöneticilerin atamayla değil seçimle belirlenmesi hususunda somut adımlar atılacak mıdır?
5. Polisin Boğaziçi Üniversitesinin kapısına kelepçe vurmasının gerekçesi ve izahı nedir?"
İLGİLİ HABERLER
Selçuk Özdağ'a saldırmaktan şüpheli 2 kişi gözaltına alındı
Ankara Emniyet Müdürlüğü, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a evinin önünde saldıranlardan iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.
17-01-2021 16:18

Ankara Emniyet Müdürlüğü, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a evinin önünde düzenlenen saldırıya ilişkin açıklama yaptı.
Özdağ'a saldıranlardan ikisinin gözaltına alındığı belirtilen açıklamada, "Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'ın 15 Ocak günü ikametinin önünde uğradığı fiziki saldırı ile ilgili olarak 2 şüpheli yakalanarak gözaltına alınmıştır. Diğer şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalar devam etmektedir” denildi.
17.01.2021 Tarihli Basın Açıklaması ⚠️ pic.twitter.com/H5myRZlE3y
— Ankara Emniyet Müdürlüğü (@EmniyetAnkara) January 17, 2021
Bartın'da batan geminin Palau bandıralı olduğu öğrenildi: 2 ölü
Bartın açıklarında Palau bandıralı kuru yük gemis battı. Bartın Valisi Güner, mürettebattan 5 kişinin kurtarıldığını, 2 kişinin cansız bedeninin denizden çıkarıldığını açıkladı.
17-01-2021 15:36

Bartın Valisi Sinan Güner, "Üç filikada mahsur kalan tahminen 15 mürettebatın kurtarma faaliyetine başlayacağız. Şu anda bir ölü veya filikaların battığına dair bir haber yok. Hava şartları kötü, kurtarma ekipleri de çıkmakta zorlanıyor" dedi.
AA'da yer alan habere göre, Bartın'ın İnkumu açıklarında Rus bandıralı 'Arvin' isimli bir kuru yük gemisi battı. Gemi mürettebatı için kurtarma çalışmalarına başlanacağı açıklandı.
Vali Güner, Karadeniz'de hava şartlarının kötü olduğunu belirterek geminin mürettebatından 3 kişinin kurtarıldığını bildirdi.
Güner, "Şu anda bir ölü veya filikaların battığına dair bir haber yok. Hava şartları kötü, kurtarma ekipleri de çıkmakta zorlanıyor ama çıkartacağız, büyük bir gemi de olsa özel bir gemi de olsa götüreceğiz" ifadelerini kullandı.
Bartın Valisi Sinan Güner, geminin ilk başta Rus bandıralı olduğunu sandıklarını ama Palau bandıralı olduğunu belirtti. Vali Güner önce mürettebatın tamamın Rusya vatandaşı olduğunu söyledi, ardından Ukrayna vatandaşı olduklarını tespit ettiklerini açıkladı. Güner şöyle konuştu: "Geminin Rus bandıralı olduğunu belirtmiştik ama Palau bandıralı olduğunu öğrendik. Arvin isimli gemi Gürcistan'dan Bulgaristan'a yük taşıdığı sırada hava muhalefetinden dolayı Bartın Limanı'na sığınmaya çalışıyor. Geminin mürettebatı Ukrayna vatandaşı. Toplam mürettebat 13 kişi. Şu ana kadar 5 kişi kurtarıldı. Mürettebattan 2 kişinin cansız bedeni de bota alındı. Yüksek dalgalar var, dalgalar nedeniyle bot etrafını göremiyor. Karadan yönlendirmelerle ulaşmaya çalışıyoruz. Kayalıkların olduğu bölgede el sallayan 2 kişiye ulaşmaya çalışıyoruz."
Tahir Elçi'ye 'terörist' diyerek CHP'li Tanal'ı hedef gösteren Erkan Tan'a takipsizlik kararı
A Haber’de Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi’nin cenazesini “Terörist cenazesi” diyerek cenazeye katılan Mahmut Tanal'ı hedef gösteren Erkan Tan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı verdi.
17-01-2021 14:18

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, A Haber’de yaptığı 'Sabah Ajansı' programında Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi’nin cenazesini “Terörist cenazesi” diyerek sunan ve cenazeye katılan CHP Milletvekili Mahmut Tanal'ı ''terörist cenazesine katıldı'' diyerek hedef gözteren Erkan Tan hakkında takipsizlik kararı verdi.
Tanal, A Haber’de sunduğu prgramda kendisini “PKK’lı teröristin cenazesine katıldığı” iddiasıyla hedef gösteren Erkan Tan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Tan programda "... sonra ikinci fotoğraf, yine bir PKK’lı teröristin cenazesinden. Burada da CHP’li vekiller… Mahmut Tanal var…” demişti.
TAKİPSİZLİK KARARI VERİLDİ
CHP’li Tanal’ın şikayetini değerlendiren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, A Haber sunucusu Erkan Tan hakkında takipsizlik kararı verdi. tebliğ edilen kararın gerekçesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı açıklama üzerine A Haber’de yapılan haber içeriğinde, Tanal’ın da yer aldığı ikinci fotoğrafa ilişkin olarak ‘PKK'lı teröristin cenazesinde Tanal’ın da bulunduğunun’ belirtildiği, bunun dışında Tanal’ın adının zikredilmediği ve Tanal’a yönelik herhangi bir suç isnadında bulunulmadığı savunuldu.
Basının kamuyu ilgilendiren konularda geniş bir ifade özgürlüğüne sahip olduğu ifade edilen gerekçede, “İfade özgürlüğünün yalnızca lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez görülen bilgi veya düşünceler için değil, aynı zamanda devletin veya nüfusun bir bölümü için saldırgan, şok edici veya rahatsız edici bilgi ve düşünceler için de geçerli olduğu” ifade edildi.
Gerekçede, “İfade özgürlüğünün yalnızca lehte olduğu kabul edilen veya zararsız ya da ilgilenmeye değmez görülen bilgi veya düşünceler için değil, aynı zamanda devletin veya nüfusun bir bölümü için saldırgan, şok edici veya rahatsız edici bilgi ve düşünceler için de geçerli olduğu” belirtildi.
'İFADESİNİ ALMAYA GEREK YOK'
Gerekçede, AİHM kararı hatırlatılırken, “gazetecinin yapmış olduğu haber ve yazmış olduğu yazının açıkça basın özgürlüğü kapsamında kalıp suç unsuru içermemesi halinde, ifadeye çağırılmasının bile basını ve basın mensuplarını baskı altına alacağı, bu nedenle suç unsuru içermeyen habere dayalı olarak şüphelinin ifadesine başvurulmasına gerek görülmediği” dile getirildi.
'TANAL'IN ŞİKAYET HAKKI YOK, ELÇİ AİLESİNİN VAR'
Tanal’ın şikayet dilekçesinin içeriğinde yer verdiği “haber ile Tahir Elçi'nin cenaze töreninin terörist cenazesi gibi gösterilmeye çalışıldığına” ilişkin beyanına yönelik olarak ise Başsavcılık kararının gerekçesinde, “eylemin TCK'nın 130. maddesinde düzenlenen kişinin hatırasına hakaret suçuna vücut verebileceği, ancak bu suçun soruşturulması ve kovuşturulmasının TCK m. 131/1-2.maddesi gereğince şikayete bağlı olduğu ve şikayet hakkının ölenin ikinci dereceye kadar üstsoy ve altsoyu, eş veya kardeşleri tarafından kullanılabileceği, müştekinin (Tanal) şikayet hakkının olmaması ve şikayet hakkına sahip olanlar tarafından yapılmış usulüne uygun şikayetin bulunmaması nedeniyle TCK m. 73/1 uyarınca soruşturma ve kovuşturma imkanının olmadığı” anlatıldı.
TANAL KARARA İTİRAZ ETTİ
Tanal, verilen kararın ardından itiraz etti. İtiraz dilekçesinde, şahsını terör örgütüyle ilişkilendirmeye yönelik özel bir çabanın sarfedildiğini belirten Tanal, onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek ‘olgu isnadının’ olmasının hakaret suçunun oluşabilmesi için yeterli olduğunu vurguladı.
Bartın açıklarında Rus bandıralı kuru yük gemisi battı, 3 mürettebat kurtarıldı
Bartın Valisi Sinan Güner, "İnkumu açıklarında Rus bandıralı bir kuru yük gemisi battı" açıklamasında bulundu. Mürettebatın tahminen 15 kişi olduğu ve kurtarma çalışmalarına başlanacağını belirtti.
17-01-2021 13:35

Bartın Valisi Sinan Güner, "Üç filikada mahsur kalan tahminen 15 mürettebatın kurtarma faaliyetine başlayacağız. Şu anda bir ölü veya filikaların battığına dair bir haber yok. Hava şartları kötü, kurtarma ekipleri de çıkmakta zorlanıyor" dedi.
AA'da yer alan habere göre, Bartın'ın İnkumu açıklarında Rus bandıralı 'Arvin' isimli bir kuru yük gemisi battı. Gemi mürettebatı için kurtarma çalışmalarına başlanacağı açıklandı.
Vali Güner, Karadeniz'de hava şartlarının kötü olduğunu belirterek geminin mürettebatından 3 kişinin kurtarıldığını bildirdi.
Eğitim - Bir Sen Şube Başkanı'nın Adalet Yürüyüşü tehdidine 2 yıl 6 ay hapis
Eğitim - Bir Sen’in İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Talat Yavuz’un, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne katılanları tehdit etmesine ilişkin dava sonuçlandı. Mahkeme Yavuz’a ‘halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
17-01-2021 12:32

Adalet yürüyüşüne katılanları ''Düzce’de yürüyüş alanına dökülen gübrenin uyarı niteliği taşıdığını” belirten Yavuz, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımında özetle “Gerekirse tatile giden bütün üyelerimizi göreve çağırır, Maltepe’yi size dar ederiz, bekliyoruz. Maltepe Cezaevi bu görüntüsüyle daha çok haini bünyesinde barındırabilir'' sözleriyle tehdit eden Eğitim - Bir Sen’in İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Talat Yavuz 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı.
Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'ın haberine göre, Eğitim-Bir Sen'in İstanbul 4 No'lu Şube Başkanı Talat Yavuz'un, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı Adalet Yürüyüşü’ne katılanları tehdit etmesine ilişkin dava sonuçlandı. Mahkeme Yavuz'a 'halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla tehdit' suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasının üzerine Ankara'dan başlayarak İstanbul'a kadar devam eden Adalet Yürüyüşü yapmıştı. Adalet yürüyüşünün 16. gününde tehditkar mesajını sosyal medyada yayınlayan Yavuz hakkında Adalet yürüyüşüne katılan CHP Şahinbey Belediye Meclis üyesi Uğur Kalkan suç duyurusunda bulunmuştu. Yavuz hakkında İstanbul Anadolu 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘basit tehdit’, ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme’ suçlarını işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştı.
Temsilci atamayan sosyal medya devlerine reklam yasağı başlıyor
Facebook, Instagram ve Twitter gibi şimdiye kadar Türkiye'de temsilcilik açmayan sosyal ağ sağlayıcıları için reklam yasağı devreye giriyor. Bugüne kadar 40'ar milyon lira para cezası kesilen Facebook, Instagram ve Twitter'a, 19 Ocak itibarıyla reklam yasağı için sürenin dolduğu bildirilecek.
17-01-2021 11:59

1 Ekim 2020’de yürürlüğe giren Sosyal Medya Yasası’nın öngördüğü düzenleme uyarınca, bugüne kadar Rusya’dan VKontakte’nin (VK) yanı sıra YouTube, TikTok ve Dailymotion Türkiye’de temsilcilik açmayı kabul ederken, Facebook ve bünyesinde bulunan Instagram’ın yanı sıra, Twitter, Periscope ve Pinterest gibi şirketler ise henüz bu konuda adım atmadı.
40 MİLYON LİRA CEZA
Temsilcilik açmayı kabul etmeyen şirketlere yaptırımların ilk adımında 10 milyon lira, ikinci adımında 30 milyon lira olmak üzere, toplamda 40 milyon lira ceza kesilirken, cezalar şirketlerin yurtdışındaki adreslerine tebliğ edildi.
Yasa çerçevesinde şirketlere öngörülen para cezası uygulaması aşaması sona ererken, sıra reklam yasağına geldi. Bu kapsamda şirketlere yaptırımların üçüncü adımı olarak 19 Ocak Salı günü reklam yasağı uygulamasının başlaması için tanınan sürenin dolduğunun bildirileceği belirtidi.
Düzenlemeye göre, şu ana kadar Türkiye’de temsilcilik açmayı kabul etmeyen Facebook, Instagram, Twitter, Periscope, Linkedin ve Pinterest, önümüzdeki salı gününde kadar temsilcilik için adım atmazsa bundan sonra Türkiye’de reklam alamayacak.
Milliyet'in haberine göre reklam yasağı kararının yayımlanması ile Türkiye’de vergi mükellefi olan şirket ve kişilerin, söz konusu sitelere reklam vermesi yasaklanacak. Reklam yasağı ile söz konusu platformlarla reklam sözleşme yapılamayacak, bu sitelere reklam bedeli olarak para ödenemeyecek.
SIRADAKİ YAPTIRIM 'ZOR ERİŞİM'
Temsilcilik açmayı kabul etmeyen sosyal medya şirketleri, reklam cezasının ardından da internet sitelerine erişimi zorlaştıracak “bant daraltma” yaptırımı ile karşılaşacak. Şirketlerin, reklam yasağı kararının verildiği tarihten itibaren 3 ay içinde gerekli yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde, sosyal ağ sitelerinini internet trafiği bant genişliği, Sulh Ceza Hakimliği’nin kararıyla yüzde 50 daraltılabilecek.
Kararın uygulanmasından itibaren 30 gün içinde söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 90’a kadar daraltılması için hakimliğe müracaat edebilecek.
Sosyal ağ sağlayıcıları, yaklaşık 5 ay sonra dahi Türkiye’de temsilcilik açmayı kabul ederlerse kendilerine o güne kadar kesilen cezaların yüzde 75’i affedilecek.
LINKEDIN DE TEMSİLCİ ATAYACAK
Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, sosyal iş ağı ve paylaşım platformu olarak faaliyet gösteren LinkedIn’in de Türkiye’ye temsilci atayacağını bildirdi.
Sayan, “Sosyal ağ sağlayıcılarının temsilci bildirimleri bizi mutlu ediyor. Diğer sağlayıcılardan da aynı hassasiyeti bekliyoruz. Sağlayıcılara çağrımız reklam yasağı ya da bant daraltma cezası gelmeden temsilcilerini ülkemizde görevlendirmeleri” dedi.