CHP'li Sezgin Tanrıkulu'ndan AKP'ye: 'Çetelerle iş birliği yapmak zorundasınız, çünkü iktidarda kalmanız rantla mümkün'

CHP'li Sezgin Tanrıkulu'ndan AKP'ye: 'Çetelerle iş birliği yapmak zorundasınız, çünkü iktidarda kalmanız rantla mümkün'

AKP’nin çeteler ve mafyalarla ilişkileri olduğu iddialarının günden güne artmasıyla birlikte muhalefetten gelen tepkiler de artıyor. TBMM’de konuşan Sezgin Tanrıkulu, AKP’nin iktidarda kalmasının yolunun artık çetelerle iş birliği yapmaktan geçtiğini söyledi.

İleri Haber

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM Genel Kurulu’nda HDP grup önerisi üzerine bir konuşma yaptı.

AKP’nin demokrasiden uzaklaştıkça suç örgütlerine, mafyalara yakınlaştığını belirten Tanrıkulu, “Eğer buradan uzaklaşırsanız, sonuçta organize suç çetelerine, mafyaya teslim olursunuz, derin devletle ilişki içerisine girersiniz ve giderek o derin devlet sizi teslim alır ve bir koalisyon kurarsınız. Şimdiki hâliniz bu. Derin devletin yeni sahibisiniz ve onlarla bir ortaklık yapıyorsunuz. Şimdi bir ortaklık bozuldu, suç ortaklığı bozulsa da onlar ortaya çıkar, mesele budur. Mesele Adalet ve Kalkınma Partisi ile ilgilidir, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yöneldiği yeni rejim anlayışıyla ilgilidir. Yani o yeni rejimde otokrasi var. Şimdi, bütün uluslararası kuruluşlar Adalet ve Kalkınma Partisinin yöneldiği bu rejimi “ılımlı otokrasi” olarak adlandırıyor ve giderek sert otokrasiye doğru gidiyorsunuz. Ve bu rejimde de sizler, bu çetelerle, mafyalarla iş birliği yapmak zorundasınız. Çünkü iktidarda kalmanız rantla mümkün.” dedi.

Tanrıkulu’nun konuşmasında şu ifadeler yer aldı:

Bakın, sadece İstanbul’daki rant, rant ekonomisini izleyen analistlere göre 10 milyar dolar, bir yılda. Bunu kim paylaşacak, nasıl paylaşacaksınız? İhale, emlak, uyuşturucu ve diğer bütün kara para piyasası 10 milyar dolar. Bunu tek başına siyasete yedirmezler, tek başına yargıya yedirmezler, tek başına bürokrasiye yedirmezler. Dolayısıyla, bunlarla iş birliği içinde olacaksınız ki yenilsin.

Şimdi, ortaya çıkan ilişkilere baktığımız zaman şunu söylüyorsunuz: “Siz bunlardan medet mi umuyorsunuz?” Ya biz kimseden medet ummuyoruz, ummadık şimdiye kadar. Biz halkımızdan medet umuyoruz, kendi cesaretimizden medet umuyoruz, sizlerle bu insanlar dostken, düğünlerde fotoğraf çektirirken, beraberken bizlere düşman diyorlardı, hâlen de düşman diyorlar. Biz sizin bu düzeninizi ifşa etmekle de mükellefiz, böyle bir düzen var. Neden böyle bir şey var? Yargıyla ilgili bir şey yaptınız mı? Ya, bütün yargı mensuplarının altında en pahalı araçlar var. Ankara Başsavcısı ön balayına helikopterle gidiyor. Bu sizi rahatsız etmiyor mu mesela? Neden böyle? Nereden geliyor bu paralar? İşte, Ankara’da bir adliye mahkemesinin başkanı çok pahalı bir otele gidiyor. Kendi imkânlarıyla mı gidiyor? Hiç mi rahatsız olmuyorsunuz bunlardan gerçekten? Bu sıralarda oturan bir milletvekilinin bagajına para konulduğu söyleniyor, yalanlanmıyor bütün bunlar. Hiç mi rahatsız olmuyorsunuz? Bakın, gerçekten Adalet ve Kalkınma Partisine yazık. Sizlerin sorgulaması lazım.

“Sadece suç örgütü lideridir.” falan diyerek bunlardan kaçamazsınız. Onun suç örgütü lideri olması, dediklerinin değersiz olduğu anlamına gelmez. Bu Parlamento eğer gerçekten parlamento ise, gerçekten parlamento ise iddiaları araştıracak bir komisyon kurulur, tıpkı Susurluk’ta olduğu gibi kurulur ve sizler de Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleri de aklanırsınız. Yarın öbür gün geçmişlerine baktıkları zaman biz buna “Evet demiştik.” derler veya yargının önünü açarsınız ama bütün bunlar yok maalesef ve kötü bir dönemde derin devlete teslim oldunuz. O fotoğraflar var ya değerli arkadaşlar, Adalet ve Kalkınma Partisinin sabıka kaydına silinmez bir biçimde işlenecek, işlenecek. Buradan biz halkımıza söz veriyoruz, söz; tümünü yargılayacağız ama bağımsız ve tarafsız hâle getireceğimiz yargı önünde ve adil bir biçimde. O zaman da onların yanında olacağız insan hakları için; bunu yapacağız, buradan halkımıza söz veriyoruz.