CHP: AKP'yı şımartan, YSK'nın önceki seçimlerde verdiği kararlar olmuştur

CHP: AKP'yı şımartan, YSK'nın önceki seçimlerde verdiği kararlar olmuştur

Öztrak, yaptığı basın toplantısında ayrıca "Sayın Binali Yıldırım'ın bu sandıklardan çıkmayacağını görüyorlar ama sandıklardan Binali Yıldırım'ı çıkarabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bu olmazsa seçimin iptalini isteyecekler. Oy namustur, dokundurtmayız, kazandığımız seçimi de kimseye çaldırmayız” dedi.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Genel Merkezi'nde İstanbul seçimlerine ilişkin basın açıklaması düzenledi.

Faik Öztrak'ın açıklamalarından satır başları:

“Seçimin gereksiz itirazlarla uzatılmasına, geçersiz oyların sayılmasına izin vererek yer verdi.

Bazı yerlerde seçimlerin yenilenmesini talep etti. Açık söyleyeyim, iktidarı bu şekilde şımartan ve mızıkçılık yapmasının önünü açan, YSK'nın daha önceki yıllardaki kararları olmuştur.

İktidar sözcüleri birtakım organize işlerden bahsetmek suretiyle YSK'yı, ilçe seçim kurullarını baskı altına almaya çalışmaktadır. Siz sandık kurullarını yaparken, sandık kurulu başkanları memur olacak ya da sizin yapmış olduğunu düzenlemelerle yöresinde tanınan bilinen kişiler arasından seçilecek denmiş. Bu sandık başkanları atanmış hiçbir itiraz olmamış. Şimdi bunlar arasında FETÖ'cü var mı sorusu son derece tehlikeli bir sorudur.

‘BUNUN ADI KAYBETMEYİ BİLMEMEKTİR’

İktidar nezdinde İstanbul Türkiye'den de önemli. Türkiye'yi gerekirse gözardı ediyorlar ama İstanbul'u bir türlü bırakamıyorlar. Bu kadar İstanbul'u bırakmama konusundaki ısrar, Bülent Arınç'ın şu sözlerini hatırlatıyor; ‘birileri oturduğu koltuklardan kalkmamakta, o koltukları bırakmamakta ısrarcıysa bilin ki altını pisletmiştir.’
Şimdi ben soruyorum, gariplik hissettiği için, bu oyların yeniden sayılmasını istemek, seçimleri düzenleyen kanunun hangi maddesinde yazıyor? Seçim ciddi iştir. İtiraz hislerle yapılmaz, kanuna göre yapılır. Hissiyata dayalı olarak oyların yeniden sayılmasını talep ediyorsanız, bunun adı oyunbozanlıktır, kaybetmeyi bilmemektir.

İstanbul'da seçim sonuçlarını beğenmeyenler, 7 Haziran-1 Kasım arasında olduğu gibi seçimi çalmaya çalışmaktadır. Yapılan şey açıktır, önce geçersiz oyları say, istediğini alamayınca hepsini say, o da olmazsa yeniden seçim talep et. Millet artık bunların bu kibirlerinden, oyunbozanlıklarından, mızıkçılıklarından sıkıldı.

‘ÖNCE TÜRKİYE'DE SEÇİMİ ÇÖZÜN’

Damat bey diyor ki  ‘ekonomik programı ayın 10'unda açıklayacağız.’ Siz önce Türkiye'de bu seçim meselesini çözün. İktidar, demokrasi ve hukuk devleti konusunda ciddi tereddütler uyandırır. Ciddi tereddütler var ise yatırım olmaz. Yatırımcı kendini güvende hissetmez.

‘SEÇİMİ ADALET BAKANINIZ, İÇİŞLERİ BAKANINIZ YÖNETİYOR’

Şimdi şunu soruyorum, ‘bu seçimde organize yolsuzluk var’ diyorsunuz. Peki bu seçimi kim yönetti? Bu seçimi sizin Adalet Bakanınız, İçişleri Bakanınız yönetiyor. YSK, bu seçimi adil, tarafsız ve güven içinde yapılmasını sağlıyor. O zaman siz becerememişsiniz.

Bir Büyükçekmece hikayesi çıktı. Seçmen listeleri, 31 Ocak'ta kesinleşti. Beyefendiler 31 Ocak'a kadar neredelermiş? Bu kayıtlarda yolsuzluk yapan ve nüfus müdürlüğü emrine verilen Büyükçekmece'deki işçi kadrosundaki kişinin yapmış olduğu usulsüzlükler 354 seçmeni kapsıyor. Bizim de itirazlarımızla, 741 kişinin Büyükçekmece'deki seçmen kaydı silinmiş bu iş bitmiş.

Hatırlatmak isterim, kendi partileri, kendi genel başkan yardımcıları, kendi üst düzey yöneticileri seçimlerden önce ‘dünyanın en güvenilir seçim sistemi bizde’ diye böbürlenip duruyorlardı. Şimdi, milleti yanılttıkları anlaşılıyor. Bu kadar güvensizlik varsa sistemde, milleti yanıltan yöneticiler hakkında partileri ne yapacaktır çok merak ediyorum.

Bu organize işler iddialarını akılla mantıkla izah etmek mümkün değildir. YSK, bu kepazeliğe noktayı koyacak tek kurumdur.

Bu kumpasın katiyyen bir parçası olmamalıdır. YSK, bir an önce görevini yerine getirmelidir. Yıllardır ağızlarından milli irade lafını düşürmeyenlerin bugün

İmamoğlu'nun aldığı oyları küçümsemesi ayıbın daniskasıdır. Bunu kim soruyor, Yüzde 25 oyla İstanbul'a başkan olan kişi soruyor.

Yüzde 48.8 oy alan İmamoğlu'na İstanbul'u yönetmezsin diyor. İnsaf ki ne insaf! Şunu herkes bilsin, bizim kavgamız milletin iradesine sahip çıkmanın kavgasıdır. Mücadelemiz sandığın namusunu koruma mücadelesidir.

Geçersiz oylara yapılan itirazlar sonuçlanana kadar sandık başındaki nöbetimize devam edeceğiz. Bu sürecin daha fazla uzamamasını da bekliyoruz.
1 Nisan sabahı itibariyle Ekrem İmamoğlu 24 bin 57 oy farkıyla öndeydi. 29 bin falan bunlar hikaye. Maddi hatalar düzeltildikten sonra bu fark 20 bin 388'e düştü.

‘BU OLMAZSA SEÇİMİN İPTALİNİ İSTEYECEKLER’

Şimdi, Sayın Binali Yıldırım'ın bu sandıklardan çıkmayacağını görüyorlar ama sandıklardan Binali Yıldırım'ı çıkarabilmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bu olmazsa seçimin iptalini isteyecekler. Oy namustur, dokundurtmayız, kazandığımız seçimi de kimseye çaldırmayız.”