Cezaevlerindeki çocuklar süt ve beze erişemiyor

Cezaevlerindeki çocuklar süt ve beze erişemiyor

ATO İnsan Hakları Komisyonu üyesi Dr. Ayşe Uğurlu, “Anneleriyle birlikte cezaevinde kalan 0-6 yaş çocuklar süte, mamaya ve beze erişemiyor” dedi.

Cezaevlerinde tutuklulara yönelik baskı, şiddet ve sağlığa erişim önündeki engeller her geçen gün artıyor. Bu ihlallerden en çok etkilenen kesimlerin başında çocuklar geliyor. Ankara Tabip Odası (ATO) İnsan Hakları Komisyonu’nun verilerine göre; 31 Aralık 2021 itibariyle bin 941 tutuklu çocuk cezaevinde bulunuyor. 0-6 yaş arası çocuklar anneleriyle birlikte tutulurken, 12-18 yaş arası çocuklar ise kendi yargılama dosyalarından dolayı cezaevinde tutuluyor.

ATO İnsan Hakları Komisyonu üyesi Dr. Ayşe Uğurlu, 0-6 yaş arası çocukların baskının, otoritenin olduğu mekanlarda yaşamak zorunda bırakıldıklarını söyledi.

'DOKTOR KONTROLÜNDE OLMALI’

Cezaevindeki çocukların kendi akranlarını göremediklerini, yaşlarına uygun eşya ve oyuncaklara erişemediklerini belirten Uğurlu, çocukların cezaevinin baskıcı tutumuyla büyüyerek birer yetişkin gibi olmak zorunda kaldıklarını kaydetti. 0-6 yaş arası çocukların kreş dönemlerinde bu şansı elde edemediklerini söyleyen Uğurlu, “Özgür olabilme, yürüyebilme koşabilme şansları çok az. Diğer yandan sağlık kuruluşlarına gitmesi gerektiğinde birtakım engellemelerle karşı karşıya kalabiliyorlar. Çocukların düzenli olarak doktor kontrolünde olması çok önemli” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUKLAR RUHSAL VE BEDENSEL OLARAK ZARAR GÖRÜYOR’

Anneleriyle birlikte cezaevinde kalan çocukların iyi bir yaşam sürdüremediğine dikkati çeken Uğurlu, “Sağlıklı beslenemiyorlar çünkü annelerinin ve diğer mahpusların yaşadığı tüm sorunları onlar da yaşıyor. Süte, mamaya, sağlıklı bir çocuk bezine erişemiyorlar. Yeterince protein alamıyor, et yiyemiyorlar, sağlıklı ve dengeli beslenemiyorlar. Sağlıklı bir ruh sağlığının olabilme imkânı az” dedi. Çocukların eğitim haklarından da mahrum olduklarını aktaran Uğurlu, “0-6 yaş arasında en önemli zihinsel gelişimi sağlayacak şey oyun. Çocuklar oyunu da kendi akranlarıyla oynamalı. Yetişkinlerin bile o koşullardan ötürü yaşadığı ruhsal ve bedensel bir sürü travmanın olduğu bir ortamda çocuğun ruhsal ve bedensel olarak yaşayacaklarını tahmin etmek zor değil” diye belirtti.

‘YALNIZCA İNSAN HAKLARI ÖRGÜTLERİ BU SORUNU ÇÖZEMEZ’

Cezaevlerinin çocuklar için bir tehdit mekânı olduğuna işaret eden Uğurlu, ceza infaz sistemindeki yasaların yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtti. Uğurlu, “Cezaevine girme koşulları sosyo-politik bir konu. Biz tabipler odası insan hakları komisyonu olarak, bu konuda insan hakları örgütleriyle çalışmalar yapıyoruz. Yalnız insan hakları örgütlerinin tek başına çözeceği bir sorun değil, siyasi iktidarların, ceza infaz sistemi uygulayıcıları, adalet bakanlığının da sorumluluk alması gerekiyor. Biz bu konuda onlara ulaşmaya çalışıyor, dilekçe veriyoruz” şeklinde konuştu. (MA)