Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı'ndan Paris İklim Anlaşması yorumu: Batılılar zengin olduğu için daha fazla ölümden korkuyorlar

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı'ndan Paris İklim Anlaşması yorumu: Batılılar zengin olduğu için daha fazla ölümden korkuyorlar

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı, Paris İklim Anlaşması'nın müzakere sürecini anlattı, 'Türkiye'nin uluslararası finansmana, yardım demiyorum, finansmana ve kredilere ihtiyacı olduğunu ifade ettik' derken, 'Batılılar zengin olduğu için daha fazla ölümden korkuyorlar' ifadesini de kullandı.

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı ve Türkiye İklim Değişikliği Başmüzakerecisi Mehmet Emin Birpınar; TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda İklim Değişikliğiyle Mücadele ve Yeşil Ekonomi Sürecinde Fırsatlar ve Tehditler başlıklı sunum yaptı. Birpınar, sunumundan önce Paris Anlaşması’nın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi’nin TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilmesine ilişkin yaptığı konuşmada "Bu kararlılığı tüm dünyaya göstermiş olduk. Taraflar Toplantısı’nda Türkiye’nin de söz sahibi olması noktasında önemli görüyorum. Genellikle Birleşmiş Milletler çatısı altında 197 ülkenin anlaştığı konu yok ama çevre meselelerinde başarılı çalışmalara imza atıyor. Bir sekretarya da kuruldu. Ana gündemleri var. Türkiye de onların bir parçası" dedi.

Paris İklim Anlaşması'nın 6 yıl süren müzakere süreçlerine ilişkin "Türkiye'nin uluslararası finansmana, yardım demiyorum, finansmana ve kredilere ihtiyacı olduğunu ifade ettik. ‘Bu fonları açın, Türkiye yararlansın’ konusunda ısrarcı olduk. Bu seneki müzakerelerin en önemli konulardan birisi finansman olacaktır" diyen Birpınar, "Batılılar zengin olduğu için daha fazla ölümden korkuyorlar" ifadesini kullandı. 

'TÜRKİYE'NİN KORKUSU ŞUYDU: TÜRKİYE'Yİ GELİŞME ÜLKE SAYARLARSA, MUTLAK EMİSYON AZALTIMI YAPAR MI?'

Birpınar'ın açıklamaları şöyle:

"Paris Anlaşması, tüm ülkelere sorumluluk veren bir anlaşma. Paris Anlaşması’nın temelinde hep şundan bahsettiler. ‘Gelişmekte olan ülkeler diğer ülkelere finans yardımı yapacak, teknoloji yardımı yapacak. Az gelişmiş ülkeler de bu finans yardımlarını alacak, verdikleri taahhüt çerçevesinde emisyon azaltımı yapacak.’ Dolayısıyla, Türkiye’nin 2015’ten beri korkusu şuydu. Türkiye’yi gelişmiş ülke sayarlarsa, Türkiye mutlak emisyon azaltımı yapar mı? Bu müzakereleri sadece Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak yapmıyoruz. Ülke adına yaptığımız için içeride de müzakere yapıyoruz. İçeride bütün bakanlıklarla ortak bir kanaatin hep oluşması gerekiyor. İçerideki müzakereler, dışarıdakinden daha zor olduğunu ifade etmek istiyorum. Çünkü herkes kendi bakanlığı çerçevesinde düşünüyor. Mesela Enerji Bakanlığı diyor ki ‘insanların hepsi elektriğe ulaşmak istiyor, sürekli enerji ihtiyacımız var, siz bize yenilenebilir enerji diyorsunuz, hem pahalı hem sürekli değil…’ Dolayısıyla bu müzakereler böyle devam etti.

'TÜRKİYE'NİN ULUSLARARASI FİNANSMANA İHTİYACI OLDUĞUNU İFADE ETTİK'

Türkiye yaklaşık 6 senedir bu müzakerelerde Türkiye’nin emisyon azaltım potansiyelinin yüksek olduğunu, adaptasyon için paraya ihtiyacı olduğunu, ülkemizin çok fazla iklim değişikliğinden etkileneceğini, seller, hortumlar, taşkınlar, orman yangınları gibi afetlerden veya kuraklık gibi afetlerden çok fazla etkilenen ülke olacağını, bu yüzden uluslararası finansmana, yardım demiyorum, finansmana ve kredilere ihtiyacı olduğunu ifade ettik. ‘Bu fonları açın, Türkiye yararlansın’ konusunda ısrarcı olduk. Bu seneki müzakerelerin en önemli konulardan birisi finansman olacaktır.

'BATILILAR ZENGİN OLDUĞU İÇİN DAHA FAZLA ÖLÜMDEN KORKUYORLAR'

Batılılar zengin olduğu için daha fazla ölümden korkuyorlar. Çünkü zenginlik öyle bir şey. Onun için diyorlar ki ‘iklimi değiştirdik, yanlış bir kalkınma modeliyle değiştirdik, siz bari böyle yapmayın, kalkınmanızı doğru yapın’ diye bizi uyarıyorlar. Gelişmiş ülkeler, ‘biz dünyayı kirlettik, bedelini ödemeye hazırız, paraları verelim, teknoloji transferi yapalım’ diyorlar. Gelişmekte olan ülkeler inanmıyorlar. ‘Dünyayı kirlettiniz, zenginleştiniz, iklim değişikliğini bahane ederek, tekrar yeni bir zenginleşme modeli arıyorsunuz, yenilenebilir enerji yapacağım diyorsunuz, yine bize satacaksınız, kredi vereceksiniz, yine siz daha faza zenginleşeceksiniz sizin niyetleriniz iyi değil’ diyorlar.

'MÜZAKERELERDE DÖRT GRUP VAR'

Veya ‘sizin yaptıklarınızın aynısını yapacağız, kalkınacağız, sonra konuşalım’ diyorlar. Bir de az gelişmiş ülkeler veya ada ülkeleri var, ‘biz iklimi değiştirmek için hiçbir şey yapmadık ama en çok etkilenen biz olacağız, sular altında kalacağız, göç edeceğiz sizin oraya geleceğiz, çocuklarımıza iş bulacaksınız’ diyorlar. Bir de fosil yakıt çıkaran ülkeler var, ‘siz bizi sömürdünüz, biz başka iş bilmiyoruz, yeni işler öğretin’ diyorlar. Demek ki bu müzakerelerde dört grup var. Bütün bunların arasında geçen çetin müzakereler. Saatlerce bununla uğraşıyorlar."

BİRPINAR DA ÇİFT MAAŞLI AKP'LİLERDEN

AKP içerisinde iki ve daha fazla çalışan birçok isimden biri olan Mehmet Emin Birpınar'ın da 'çift maaşlı' olduğu oraya çıkmıştı. CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar’ın aynı zamanda Emlak Katılım Bankası Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu ortaya çıkarmış ve aylık gelirinin 45 bin 917 lira olduğunu söylemişti.