'Çevre ödül'lü belediye zehir saçıyor

'Çevre ödül'lü belediye zehir saçıyor

AKP’nin ‘çevre ödülü’ alan belediyesinin doktor belediye başkanı, kentin ortasında açıkta tutulan ölümcül kimyasallara göz yumuyor.

Meryem Yıldırım / @meryem_yildrim

Trabzon’da kanserojen madde içeren ve özel koruma araçlarıyla tahliye edilmesi gereken ölümcül kimyasalların limanda açık şekilde bekletildiğini gündeme getirmiştik. Hayati riski olan yakıcı maddelerin, su ve hava geçirmez kalın katmanlı araçlarla nakliye edilmesi gerekirken, açık bir şekilde kentin ortasında tutulmaya devam ediyor.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı, İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü yapan ve sağlık sistemini felç eden Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nin mimarlarından olan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Doktor Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, kanser vakalarıyla Türkiye ortalamasının kat kat üzerinde olan şehirde yaşanan sağlık skandalına göz yumuyor.

TÜRKİYE ORTALAMASININ 6 KATI KANSER HASTASI VAR

Trabzon Limanı’nda açık şekilde içerisindeki siyanürle birlikte depolanan çinko madeninin doğrudan denizin içerisine bırakıldığını ve Türkiye ortalamasının 6 katı kanser hastasının bulunduğu kentte, söz konusu ağır kimyasalların bu şekilde çevreye salınmasının halk sağlığına zarar verdiğini gündeme getirmiştik. Skandalın basına yansımasının üzerinden uzun süre geçmesine rağmen, ne AKP’nin ödüllü Büyükşehir Belediyesi’nin Başkanı Gümrükçüoğlu ne de Trabzon Çevre İl Müdürlüğü ve Valilik’ten bir ses var. Tehlike saçan skandala rağmen ‘ödüllü belediyenin’ durumla ilgili tepkisizliği dikkat çekiyor.

[ih2]

HALA TEDBİR ALINMADI

Konuya ilişkin konuştuğumuz CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, kente zehir saçan ölümcül kimyasallarla ilgili hala bir tedbir alınmadığını söyledi. Ölümcül kimyasalların buğdaylarla aynı alanda tutulduğu skandalına ilişkin de bilgi veren Pekşen, “Firmanın oradan çekildiği duyumunu aldık ama teyit edemedik” dedi.

BELEDİYE ‘ÇEVRE ÖDÜLLÜ’, BAŞKANI ‘DOKTOR’ AMA…

Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Gümrükçüoğlu, Sağlık Bakanlığı Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü, İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı Müsteşar ve Müsteşar Yardımcılığı gibi bakanlıkta çok sayıda üst kademe yönetiminde yer almış bir isim. İç Hastalıkları Uzmanı olmanın yanı sıra Jeoloji Mühendisi de olan, alt yapı hizmetleri ve içme suyu sondajına ilişkin uzmanlığı olan bir doktorun, limanda denize karışan ve 1 milyon ton buğdayla aynı alanda açık şekilde koruma araçları olmadan kimyasallarla nakliye edilmesine göz yumması, AKP’nin halk sağlığına verdiği değer açısından da oldukça dikkat çekici.

KANSER SAÇAN BELEDİYEYE ‘SOSYAL SORUMLULUK ÖDÜLÜ’

Tehlike saçan durumu izleyen Trabzon Belediyesi’nin AKP hükümeti tarafından ödüllendirilmiş olması da dikkate değer. Geçen sene Sağlıklı Kentler Birliği’nden ‘Büyükşehir Belediyeleri Sosyal Sorumluluk Kategorisi’nde ödül alan ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ‘Çevre Ödülü’ verilen belediyenin hükümetin halk sağlığı politikalarına bakışı konusunda da rengini belli etmesine olanak sağlıyor.

Trabzon Belediyesi ile ilgili dikkat çeken durum bununla sınırlı değil.

YOLSUZLUK İDDİASI

Adı yolsuzluk iddialarıyla da gündeme gelen Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile ilgili CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen bugün TBMM’ye bir yazılı soru önergesi verdi. CHP’li Pekşen, Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin özel bir şirketle imzaladığı sözleşme kapsamında ciddi bir yolsuzluk skandalının yaşandığını iddia etti.

SAYIŞTAY RAPORLARINA YANSIDI

Sayıştay raporundaki tespitleri aktaran Pekşen, “Rapora göre Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile Ankart Kart Teknoloji Hizmetleri A.Ş. arasında imzalanan sözleşme gereği taraflar arasında belirlenen banka hesapları dışında başka hesapların kullanılması yasaklanmışken Ankart Kart Teknoloji Hizmetleri A.Ş. bu sözleşmeye uymayarak başka banka hesaplarını kullanmış ve bu hesaplarda yapılan başka işlemlerle Belediye’yi zarara uğratmıştır. Bu durumun tespitinden sonra sözleşme fesih edilmiş olsa da belediye eksik işlem yapmış, tasfiye işlemi gerçekleştirilmemiş sadece ödenmeyen tutarla ilgili alacak davası açılmıştır” ifadelerini kullandı.

Söz konusu olayın ortaya çıkmasından sonra başka bir firma ile sözleşme imzalandığını kaydeden Pekşen, “Fesih tarihi itibariyle sözleşme gereği kurulan havuz hesaptaki tutar, daha önce akıllı kartlara yüklenen tutar ve tek kullanımlık kartların tutarı tespit edilememiştir. Dahası Belediye’nin ne kadarlık bir zarara uğratıldığı da tam olarak bilinmemektedir. Zararın tespiti ve ilgili şirketten tazmini için gerekli hukuki yollara bir an önce başvurulmalıdır. Bu işin peşini bırakmayacağız. Trabzon halkının parasının hiç edilmesine asla izin vermeyeceğiz” dedi.

SÜLEYMAN SOYLU’YA SORDU

Konuyu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun cevaplaması istemiyle verdiği soru önergesiyle TBMM’ye taşıyan Pekşen, Bakan Soylu’ya şu soruları yöneltti:

1) Trabzon Büyükşehir Belediyesi Toplu Ulaşım Hizmetleri’nin vatandaşa vermiş olduğu ulaşım hizmeti karşılığında elde ettiği gelirin gerçek tutarı yansıtmadığı doğru mudur?

2) Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile Ankart Kart Teknoloji Hizmetleri A.Ş. arasında imzalanan sözleşme gereğince Trabzon Büyükşehir Belediyesi hesaplarına aktarılması gereken tutarın aktarılmadığı ve bu nedenle Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin zarara uğratıldığı doğru mudur?

3) Sayıştay raporunda yer alan bu tespitle ilgili olarak Trabzon Büyükşehir Belediyesi hakkında herhangi bir inceleme başlatılmış mıdır, başlatılmadıysa neden başlatılmamıştır?

4) Sayıştay raporundaki tespite göre Trabzon Büyükşehir Belediyesi ile Ankart Kart Teknoloji Hizmetleri A.Ş. arasında imzalanan sözleşme gereği taraflar arasında belirlenen banka hesapları dışında başka hesapların kullanılması yasaklanmışken Ankart Kart Teknoloji Hizmetleri A.Ş.’nin bu sözleşmeye uymayarak başka banka hesaplarını kullanarak belediyeyi zarara uğratmıştır. Bu nedenle Ankart Kart Teknoloji Hizmetleri A.Ş. hakkında herhangi bir işlem başlatılmış mıdır, başlatılmadıysa neden başlatılmamıştır?

5) Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ne yüklenici firma tarafından alacağının bir kısmının ödenmemesi sonucunda sözleşme fesih edilmesine rağmen neden tasfiye işlemi yapılmamıştır? Bu konu ile ilgili olarak neden sadece ödenmeyen tutarla ilgili alacak davası açılmış, herhangi bir inceleme yapılması yönünde istemde bulunulmamıştır?

6) Fesih tarihi itibariyle sözleşme gereği kurulan havuz hesaptaki tutar, daha önce akıllı kartlara yüklenen tutar ve tek kullanımlık kartların tutarı tespit edilememiştir. Bu meblağların tespit edilmesi için herhangi bir işlem başlatılmış mıdır?”