Cemil Çiçek’ten ‘çatlak ses’ inkarı: ‘Sözlerim başka tarafa çekildi’
Çelik, başkanlık sistemine ilişkin ise “İktidarıların uygulamaları yanlış, eksik, hatalı olabilir. Bunun hukuki sonuçları olur, siyasi sonuçları olur. Önemli olan denge ve denetleme kurumlarının kurulması” açıklamasında bulundu.
01-02-2021 10:20

İleri Haber
Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi Cemil Çiçek, Demirtaş hakkında verilen AİHM kararı ve Enis Berberoğlu hakkında AYM kararına ilişkin "AİHM ve AYM kararlarına uyulmalı" sözlerine ‘açıklık’ getirdi. Çiçek, sözlerinin “başka taraflara” çekildiğini iddia ederken, “Ben ‘Hukukun işini hukuka bırakalım’ dedim” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı Cemil Çiçek, katıldığı bir televizyonunda siyasetin gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş ve 2016’dan bu yana tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) verdiği “derhal tahliye edilmeli” kararı ile CHP'li Enis Berberoğlu hakkında Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) verdiği "yeniden yargılanmalı" kararlarına uyulmaması hakkında ise "AİHM ve AYM kararlarına uyulmalı" demişti.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili aksi yöndeki beyanlarına rağmen Çiçek’in bu sözleri soru işareti yarattı. Bu sabah Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu ‘Demokrasi Meydanı’ programına bağlanan Çiçek, sözlerine ‘açıklık’ getirdi.
‘HUKUKUN İŞİNİ HUKUKA BIRAKALIM’ DEDİM’
Sözlerinin “başka taraflara çekildiğini” ve “polemik konusu yapıldığını” söyleyen Çiçek, “şahıslarla ilgili değil ilkelerle ilgili konuştuğunu” öne sürdü. Çelik, “Ben ‘Hukukun işini hukuka bırakalım’ dedim” ifadelerini kullandı.
‘ÖNEMLİ OLAN DENGE VE DENETLEME KURUMLARI’
Çelik, başkanlık sistemine ilişkin ise “İktidarıların uygulamaları yanlış, eksik, hatalı olabilir. Bunun hukuki sonuçları olur, siyasi sonuçları olur. Önemli olan denge ve denetleme kurumlarının kurulması” açıklamasında bulundu.
İLGİLİ HABERLER
Akkuyu'nun 3'üncü reaktörünün temeli Putin ve Erdoğan'ın online katılımı ile yapılacak
Enerji Bakanı yaptığı açıklamada, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde üçüncü reaktörün temelini Erdoğan ile Putin’in online olarak katılacakları program ile atacaklarını söyledi.
27-02-2021 23:22

24 TV'deki programa konuk olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, canlı yayında yaptığı açıklamada, "Akkuyu'da 3. reaktörün temelini 10 Mart'ta Cumhurbaşkanı (Erdoğan) ve (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin online katılım ile atacak" dedi.
İBB'den Maltepe Belediyesi grevi açıklaması
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yaptığı grev kırıcılığını haklı gören bir yazı yayınladı. Yazıda, ‘’Maltepe’de halk sağlığı için çöpleri topluyoruz’’ denildi.
27-02-2021 22:26

Toplu İş Sözleşmesi'nde (TİS) anlaşma sağlanamadığı için Maltepe Belediyesi işçileri bir süre önce greve çıkmıştı. Grevlerine devam eden belediye işçileri, grevin bir parçası olarak ilçedeki çöpleri toplamama kararı almışlardı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Maltepe Belediyesi'nde yaşanan grev nedeniyle, çok sayıda vatandaş tarafından temizlik ve çöp toplanmamasıyla ilgili İBB'ye şikâyet iletildiği belirtildi.
İBB tarafından yapılan açıklamada, ‘’İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), ayrım yapmadan 39 ilçe belediyesi sakinlerine aynı mesafede ve eşit hizmet götürmektedir. Son günlerde Maltepe ilçesinden çok sayıda vatandaş, temizlik ve çöp toplama konusunda yaşanan olumsuzluklardan şikayetçi olmuş ve İBB’den yardım talep etmiştir.
Pandemi döneminde temizlik koşullarının taşıdığı hayati önem nedeniyle, bu şikayetlere İBB’nin kayıtsız kalması, toplum sağlığı açısından mümkün değildir. Bu sebeple, grev hakkına saygı duymakla birlikte, Maltepe’de toplum sağlığını tehdit eden unsurlar İBB iştiraki İSTAÇ marifetiyle toplanmaktadır.
Anayasa’nın 56.maddesine göre; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.” Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Anayasa da yer alan hükümler devlete ve vatandaşa birer tavsiye değil, uyulması zorunlu, müeyyideye bağlanmış en üst hiyerarşik kurallar bütünüdür.
Büyükşehir sınırları içinde çevrenin korunması genel yetkisi 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7. Maddesinin (i) bendi uyarınca Büyükşehir Belediyesine verilmiştir.
Yine,1593 Sayılı Hıfzıssıha Kanunu’nun çeşitli maddeleri, çevre ve toplum sağlığının korunması konusunda belediyeleri yetkili kılmaktadır. Bu çerçevede; grev nedeniyle Maltepe ilçesinde toplanmadığı için, çevre sağlığına zarar veren ve salgın hastalık üreme ve yayma riski taşıyan çöplerin toplanmasına, Büyükşehir Belediyesinin sorumluluğunda bulunan ana arterler ve meydanlar öncelikli olmak üzere, katkı sağlanmaktadır’’ ifadelerine yer verildi.
Sosyal medyada bazı çevrelerce ‘grev kırıcı’ yakıştırmasının yapıldığı İBB, açıklamasının devamında şunları söyledi:
‘’Bazı çevrelerce İBB’ye yönelik ‘grev kırıcı’ yakıştırmasının, içinde bulunduğumuz salgın ortamı şartlarında kabul edilmesi mümkün değildir. Bu yakıştırmayı, İBB ailesi olarak sözün sahiplerine iade ediyoruz. Maltepe Belediyesi’nin temizlik işçilerinin hak ettiği ücreti alması konusunda da ilgili kurumla İBB olarak görüşmelerimiz devam etmektedir. Arzumuz, bir an evvel bu grevin tarafları memnun edecek şekilde sona ermesidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ilçe ya da parti farkı gözetmeksizin, toplumun genelini ilgilendiren sorunlara her yerde güçlü bir şekilde müdahale etmeye devam edecektir.’’
Alkol vergisinde ilk 5'e giren iller belli oldu
Hazine ve Maliye Bakanı alkollü içki vergi tahsilatı açısından ilk ve son 5 ili açıkladı.
27-02-2021 19:36

Alkollü içeceklerde ÖTV tahsilatında ilk beş sıranın; İstanbul, İzmir, Mersin, Denizli ve Manisa olduğunu açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, son beş sıranın ise; Zonguldak, Sinop, Bartın, Çorum ve Erzincan olduğunu söyledi.
Türkiye’deki yıllık alkol tüketimi ve alkol ithalatına ilişkin soruları yanıtsız bırakan Bakan Elvan’ın verdiği bilgilere göre; 2019 yılı alkollü içecekler ÖTV tahsilatı açısından 8 milyar 265 milyon 152 bin 582 lira ÖTV ödemesi ile ilk sırada İstanbul yer alıyor. İstanbul’u 4 milyar 332 milyon 112 bin 752 TL ile İzmir, 1 milyar 471 milyon 869 bin 935 TL ile Mersin, 208 milyon 318 bin 18 TL ile Denizli ve 168 milyon 341 bin 750 TL ile Manisa takip ediyor. Böylece ilk beş ilden alınan ÖTV tutarı 14.4 milyara ulaşıyor.
‘İLLERE GÖRE TÜKETİMİNİ YANSITMAMAKTADR’
Elvan, bu sıralamaların illere göre alkol tüketimini yansıtmadığını belirterek, “4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu açısından bu Kanuna ekli (III) sayılı listede yer alan alkollü içkilerde vergiyi doğuran olay, bu malların ithalatı, imal edenler tarafından teslimi veya müzayede yoluyla satışı durumunda gerçekleşmektedir. Dolayısıyla tabloda belirtilen sıralamalar alkollü içeceklerin illere göre tüketimini yansıtmamaktadır’’ dedi.
Kılıçdaroğlu’ndan Fahrettin Koca’ya 'peçete' göndermeli ‘aracı firma ve ücretsiz aşı’ yanıtı
Çin’den getirilen ve iktidar tarafından ücretsiz olduğu iddia edilen 1 milyon 342 bin 298 doz Sinovac aşısına dair tartışmalar sürüyor.
27-02-2021 17:18

İleri Haber
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ‘aracı firma’ ve ‘ücretsiz aşı’ açıklamalarına verdiği yanıtta, “Önce ‘aracı firma yok’ dediler, şimdi ‘var’ diyorlar. 12 milyon dolar ödedik ama bir sorun neden ödedik diyorlar” ifadelerini kullandı.
Çin’den getirilen ve iktidar tarafından ücretsiz olduğu iddia edilen 1 milyon 342 bin 298 doz Sinovac aşısına dair tartışmalar sürüyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın "Aşı savaşının olduğu bir dünyada üretici bir firma bir ülkeye aşıyı bedava bağışlar mı? Bunun mantıklı bir açıklaması olabilir mi?" açıklamasına yanıt verdi.
Twitter hesabından videolu bir paylaşım yapan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Önce ‘aracı firma yok’ dediler, şimdi ‘var’ diyorlar. Bedelsiz gönderilen 1 milyon aşıya, ‘12 milyon dolar ödedik ama bir sorun neden ödedik’ diyorlar. Haklarını yemeyelim, bu sefer akıllanmışlar. Peçeteye yazıp imzalatmak yerine bilgisayar çıktısı almışlar.”
Önce "aracı firma yok" dediler, şimdi "var" diyorlar.
— Kemal Kılıçdaroğlu (@kilicdarogluk) February 27, 2021
Bedelsiz gönderilen 1 milyon aşıya, "12 milyon dolar ödedik ama bir sorun neden ödedik" diyorlar.
Haklarını yemeyelim, bu sefer akıllanmışlar. Peçeteye yazıp imzalatmak yerine bilgisayar çıktısı almışlar. pic.twitter.com/7RuUYGNFmX
PEÇETE GÖNDERMESİ
17-25 Aralık operasyonları döneminde ortaya çıkan bir olaya işaret etti. İran’lı Rıza Sarraf’ın, Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a, o zaman 700 bin TL olan Patek Philippe marka saat ‘hediye ettiği’ gündeme gelmişti. Çağlayan saatin parasını ödediğini söylemiş ve saati satın aldığına ilişkin fatura göstermişti. Ancak Patek Philippe firması, faturanın kendilerine ait olmadığını açıklamıştı. Daha sonra Çağlayan, Conrad Oteli’nin antetli kağıdına, “Saat bedeli olan 240 bin Euro’yu M.Zafer Çağlayan’dan teslim aldım” yazan Rıza Sarraf imzalı “belgeyi” TBMM 17 Aralık Araştırma Komisyonu’na sunmuştu. Bu durum, kamuoyu tarafından "700 bin liralık saati peçeteyle akladılar" benzetmesiyle eleştirilmişti.
FAHRETTİN KOCA NE DEMİŞTİ?
Bakan Koca, hafta içi yapılan Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından şu açıklamaları yapmıştı:
- “İddia şu: Deniyor ki, üretici firma 1 milyon doz aşı üretti ve bu 1 milyon doz aşıyı Türkiye’ye aslında bedel almadan bağışladı. Ama distribütörü olan firma ise bunu devlet malzeme ofisine, yani devlete fatura etti. Üretici firmanın bağışlamış olduğu veya bedelsiz verdiği aşıyı üretici firma fatura ederek devletten 12 milyon dolar para aldı. Aşı savaşının olduğu bir dünyada üretici bir firma bir ülkeye aşıyı bedava bağışlar mı? Bunun akılla izahı var mı? Bunun mantıklı bir açıklaması olabilir mi?”
- “Biz firmaya dedik ki ‘Biz sözleşmemiz gereği size vermemiz gereken bir bedel var. Bu bedeli biz ödüyoruz. Böyle bir iddia var, bu nedir?’ Firma diyor ki özetle, bu aşıyla ilgili buradaki amaç siz bizden teminatı istediğiniz için biz teminatı sağlayamamıştık. Bu nakit akış yönetimini sağlamak için Sinovac firmasını da temsil eden distribütör firmasına bedelsiz olarak verdik ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık. Bunu üretici firma söylüyor.”
- “Hani üretici firma bağışlamıştı Türkiye’ye? Ayrıca, bütün vergileri dahil olmak üzere, beyanı ve ödemesi de yapılmış. Vergiyle ilgili de hiçbir sorun yok.”
- “Bir diğer konu, aracı var mıydı yok muydu? Biz devlet olarak Sinovac firmasıyla bütün görüşmeleri yaptık. Bu firmanın 10 yıldan fazla süredir bir distribütörü var, tek distribütörü. Ayrıca bu distribütör, bu firmanın Türkiye’deki ayrıca yetkilisi. Genel olarak firmanın yetkilisi de firma. Hem tek distribütörü, hem tek yetkilisi firma adına. Dolayısıyla biz bütün görüşmeyi Sinovac ile yaptık. Altını çiziyorum: Hiçbir şekilde aracı firmaya bir kuruş verilmemiştir.”
- “Türkiye olarak biz distribütörle de pazarlık yapabilirdik. Biz aşıda firmanın kendisiyle direkt yaptık. Firma ifade etmişti: Görüşmeler bizimle yapıldı, Sağlık Bakanlığı pazarlık sürecini bizimle götürdü, bu dönemde bütün ticari ilişkiyi biz sağladık. Ama distribütör temsil, lojistik vb. işleri yapmak üzere devrede olan bir firma. Bunun için biz ekstra bir ücret ödemiyoruz.”
Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırı ile ilgili 21 kişi hakkında daha dava açıldı
Ankara'da cenaze töreninde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik linç girişimi ile ilgili 21 kişi hakkında daha dava açıldı.
27-02-2021 16:24

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik linç girişimine ilişkin soruşturmada Çubuk Cumhuriyet Başsavcılığı 21 kişi hakkında daha dava açtı. Kılıçdaroğlu'na yapılan linç girişimi nedeniyle hakkında dava açılanların sayısı 68'e yükseldi.
Alican Uludağ'ın Ankara Gazetesinde yayımlamlanan haberine göre, Çubuk Başsavcılığı, olaya ilişkin soruşturmada görüntüler üzerinden yeni şüphelilere ulaştı. 21 kişi hakkında bu kapsamda, hakaret, yaralama ve kamu malına zarar vermek suçlarından iddianame düzenlendi. İddianamede Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra CHP Milletvekilleri Levent Gök, Murat Emir, Yıldırım Kaya, danışman Deniz Demir ve Barış Bozkurt da müşteki olarak yer aldı.
Kılıçdaroğlu, 21 Nisan 2019 tarihinde Er Yener Kırıkçı’nın Çubuk’taki cenaze törenine katılmıştı. Burada linç girişimine uğrayan Kılıçdaroğlu, önce bir eve sığınmış, arasından zırhlı araçla köyden çıkarılmıştı. Linç girişimine ilişkin daha önce 36 kişi ile yaşı 18’den küçük 11 kişi hakkında dava açılmıştı. Bu kişilerin yargılanmasına 1 Mart Pazartesi günü devam edilecek.
Tutuklu Boğaziçi eylemcisi Anıl Akyüz'den mektup var...
Kayyum rektör Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne atanmasını protesto eden öğrencilere destek eyleminde tutuklanan TİP üyesi öğrenci Anıl Akyüz, tutukluğu bulunduğu Maltepe 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nden bir mektup gönderdi.
27-02-2021 14:35

İleri Haber
Tutuklu Boğaziçi eylemcisi Anıl Akyüz, cezaevinden bir mektup gönderdi. Akyüz mektubunda, sağlığı ve moralinin yerinde olduğunu söylerken, “Biz ‘içeride’ mücadele etmeye devam edeceğiz. ‘Dışarı’ daki mücadelenin daim olması ve kazanımla sonuçlanması dileğiyle” ifadelerini kullandı.
Kayyum rektör Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne atanmasını protesto eden öğrencilere destek eyleminde tutuklanan Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi öğrenci Anıl Akyüz, tutukluğu bulunduğu Maltepe 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nden bir mektup gönderdi.
Akyüz’ün mektubu şöyle:
Herkese merhabalar,
Bu satırları Maltepe 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi F Koğuşu’ndan yazıyorum. Tutuklanmamın üzerinden 20 gün geçti. Şu an tek kişilik bir hücrede kalıyorum. 15 günlük müşahade süresi boyunca 10 metrekarelik bu hücrede kalacağım.
Öncelikle sağlığım, sıhhatim ve moralim gayet yerinde. Tutuklandığım günden itibaren cezaevindeki bütün gözler bizim (Muratcan, Koral, Akın, Necmettin ve ben) üzerimizdeydi. Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum rektör Melih Bulu’nun atanma meselesi üzerinden mücadelemizin ne kadar meşru ve haklı olduğunu bir kez daha anladım. Burada kaldığım süre boyunca kendi kendime verdiğim sözü tutmaya çalışacağım. Tutuklandığım akşam “Mücadele hem içeride hem dışarıda sürecek” demiştim. Burada elimizde olan kısıtlı imkanlarla, Boğaziçi özelinde ve diğer tüm haksız hukuksuz uygulamalar genelinde kiminle konuştuysam haklı mücadelemizi anlatmaya önem verdim. Cezaevine geldiğim ilk gün adli tutukluların olduğu koğuşta iki gün kaldım. 11 kişilik koğuşta teker teker herkese bu meselenin ne kadar haklı ve meşru olduğunu dilim döndüğünce anlattım. Emin olun ki hükümlü/tutuklusundan yemek dağıtan taşeron işçisine, hatta ve hatta buradaki infaz koruma memurlarından bazılarına kadar, kayyum rektör Melih Bulu’nun gasp ettiği o makama layık biri olmadığının bilincindeler. Özellikle mahkum ve tutuklular ülke siyaseti ve Boğaziçi eylemliliklerini an be an takip ediyorlar. “Boğaziçi Dayanışması” ismini duymayan neredeyse kalmamış. Meselenin sadece bir kayyum rektör atanma meselesi olmadığının herkes farkında. Burada kaldığımız müddetçe, ne kadar çok insana haklı mücadelemizi anlatmaya ve onları ikna etmeye, iktidarın Boğaziçi eylemlilikleri üzerinden yapmaya çalıştığı kara propagandayı tersine çevirmeye gayret göstereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Biz “içeride” mücadele etmeye devam edeceğiz. “Dışarı”daki mücadelenin daim olması ve kazanımla sonuçlanması dileğiyle. Sevgilerle…
Anıl Akyüz
F-3 Koğuşu