Foto: Arşiv

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Evrensel'in haberine göre Pervin Buldan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

AÇLIK GREVLERİ

Açlık grevleri ve ölüm oruçları Sayın Öcalan'ın çağrısıyla sona ermiştir. Bu mücadele, barışa, demokrasiye ve tüm Türkiye halklarına kazandıracaktır. Halklar da şunu iyi beilmelidir, direnmek yaşamaktır, yaşamak da direnmektir.

200 gün boyunca tecrit hukuksuzluğunu tüm dünyaya teşhir eden Leyla Güven başta olmak üzere, açlık grevini gerçekleştiren bütün yoldaşlarımızı sevgiyle kucaklıyoruz. Anneler, sizler beyaz tülbentlerinizle barışın, adaletin bayrağını dalgalandırdınız. Her birinizin önünde saygıyla eğiliyor, o koca yüreklerinizden öpüyorum. Tecridin kalkması için dayanışma içerisinde olan tüm dostlarımıza da teşekkür ediyoruz. Milletvekillerimize, tüm yöneticilerimize ve parti çalışanlarımıza da yoğun emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.

Açlık grevleri, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe bir itirazdı. Bu karanlık sürecin böyle devam ettirilemeyeceğini herkes göstermiştir. 4 yıl aradan sonra Sayın Öcalan'la avukat görüşünün yapılması sevindiricidir ve bu bir haktır. Çözüm sürecinin sonlandırılması ile ülke savaştan darbe sürecine, ekonomik krize varana kadar çok kötü süreçlerden geçmeye başladı. Oysa çözüm sürecinde annelerimiz ağlamıyor, gencecik fidanlar toprağa düşümüyordu. Barışa çok yaklaşmıştık çözüm sürecinde ancak bu sürecin sonlandırılması ülkeye 4 yıl kaybettirdi.

Tüm sorunların çözümü ancak toplumsal uzlaşı ve domkratik siyasetle mümkündür, hükümet de farkındadır. Ya Kürt sorunu, demokratik halklar sorunu çözülecek ya da iktidar çözülecek. HDP olarak demokratik siyasette ve barış çizgisinde ısrar edeceğimizi bir kez daha belirtmek isteriz. Cumhuriyet demokratikleşene kadar bu mücadele bayrağını asla yere düşürmeyeceğiz.

İSTANBUL SEÇİMLERİ

250 sayfa uydurdular, çünkü savunamadılar. YSK kararında tek bir hırsızlıktan bahsedilmiyor. Şunu unutmasınlar, asıl gerekçeli kararı 23 Haziran'da İstanbul halkı verecektir. Her türlü hukuksuzluğa başvurdular. 250 sayfalık hukuksuz gerekçeye karşı İstanbul halkına çağrımızdır, 23 Haziran'da oy farkını 250 bin yapalım. Gerekirse 24 saat belediyelermizin önünde nöbet tutarız, o belediyeleri size vermeyiz. 23 Haziran İstanbul seçimi bizim için aynı zamada Muş seçimidir, Şırnak, Bağlar seçimidir, gasbedilen belediyelerimizin seçimidir. Tatvan'da yaşanan bir gasba, Tayvan'da yaşanmış gibi duyarsız kalırsanız yarın her yerde Tatvan'daki gibi davranmaya başlarlar. Hukuksuzluğa karşı topyekün mücadele edilmeli.

HALFETİ'DEKİ İŞKENCE

Faşist devlet politikasının son örneği Halfeti'de görülmüştür. "İşkenceye sıfır tolerans" diyen AKP'nin icraatlarıdır bunlar. Buradan hükümeti uyarıyoruz; Halfeti'den elinizi çekin, işkenceciler hakkında derhal gereğini yapın, görevlileri alın.

Selahattin Demirtaşlar, Figen Yüksekdağların, Sebahat Tunceller cezaevindeyken, katillerin dışarıda gezmesi kabul edilemez. Hizbullahçıları tahliye eden yargı Veli Encü'yü tutukladılar. Ferhat Encü 3 yıldır rehin olarak tutuluyor. Adaleti yok edenler unutmasın, adalet ölürse insanlık da ölür. Nerede sizin adaletiniz, hukukunuz? O adalet herkese lazım olacak Sayın Erdoğan, size de bir gün lazım olacak unutmayın.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET

Kadınları koruyamayan hükümet bu cinayetlerde birinci sorumludur. Nevin Yıldırım cezalandırıldı fakat suçlu değildir, yalnız da değildir. Yürüttüğümüz kadın hakları mücadelemizi yükselteceğiz, HDP olarak bütün kadınlarla bir arada mücadele edeceğimizi bir kez daha buradan ilan ediyoruz.

Bugün Gezi Direnişi'nin başladığı gün arkadaşlar. Buradan bütün hayatını kaybedenleri anıyorum ve cezaevindeki Sırrı Süreyya Önder'e de selam gönderiyorum.