Bugün Hayal Kuracaktım/Bugün Çok Sıkıldım Ben

Bugün Hayal Kuracaktım/Bugün Çok Sıkıldım Ben

Bu kitaplarda doğaüstü güçler yok, fantastik anlatıma kayan tek bir öğe yok, her şey çok gerçek ve empatiye çok açık.

Burcu Adıgüzel

Büyümenin en zor yanı sanırım insana dair öğrendiklerimizin bitmemesi. Muhteşem bir keşif gibi görünse de zor olmadığını söylemek mümkün mü? Yaşadıkça, insanların her birinin benzer yanlar taşısalar bile biricik olduklarını, duygularının da bu değişkenliğe sahip olduğunu öğreniyoruz. Bana çok iyi hissettiren bir olay bir başkası için hüzün barındırabilirmiş örneğin. Bu incelikleri anlamak büyüdükçe zorlaşıyor. Peki ya çocuklar için? Çocukların empati gücünün bizden daha iyi olduğuna hep inandım, bu iki öykü de bende en çok bu duyguyu tetikledi. Aynı gün, iki ayrı hikâye, iki farklı çocuğun gözünden bir günü okumak…

"Çok önemli bir işim var, bugün hayal kuracağım." Öykü, bir cumartesi sabahı Aslı’nın bu cümleyi kurarak güne uyanmasıyla başlar. Tek istediği annesinin gitmekte ısrar ettiği misafirliğe gitmemek ve gün boyu odasından çıkmadan hayal kurmak. Binbir söz vererek annesini onunla gitmemeye, evde kalmaya ikna eder ama gün Aslı’nın istediği gibi hayal kurmakla devam edemez. Çünkü ağaçta kalmış ve kurtarılmayı bekleyen bir kedi vardır. Ah! Aslı’nın hassas noktası… Ne olacak şimdi peki? Annesine odasından çıkmayacağına dair söz vermişti, üstelik bugün hayal kuracaktı! Fazla düşünmeye gerek yok, kediyi kurtarmak için Aslı kendisini dışarı atar. Üstelik anahtarsız ve çorapsız. Felaketler zinciri böylece başlar. Tüm mahalleli de ayaklanır, itfaiye çağrılır. Kediyi kurtarmak isterken yaşamak istemeyeceği tüm durumlar Aslı’nın mı başına geliyor?

Bugün Çok Sıkıldım Ben ise Aret’in gözünden okuduğumuz bir öykü. Kardeşini parka götüren Aret, ağaçta mahsur kalan kediyi kurtarmak için seferber olan mahalleliyi görür. Hem sevdiği hem de bazen istemeden de olsa kötü davrandığı arkadaşı Aslı da oradadır. Aslı’nın çorapları yoktur, ayakları çıplaktır! Üşümemesi için montunu Aslı’ya verir ancak Aslı bunu reddeder ve Aret’in canı çok sıkılır. Bunun üzerine Aslı’yı doğum günü partisine davet etmek ister ama işler yine biraz karışır.

Kıskançlık, endişe, kaygı, merak, panikleme gibi duygu ve durumların çocuklar üzerindeki etkisini çok gerçekçi ve aynı oranda mizahi bir şekilde aktarmayı başarmış yazar. Bu kitaplarda doğaüstü güçler yok, fantastik anlatıma kayan tek bir öğe yok, her şey çok gerçek ve empatiye çok açık.

Künyeler:

Bugün Çok Sıkıldım Ben, Gökçe Ateş Aytuğ, Günışığı Kitaplığı, 98 sayfa.

Bugün Hayal Kuracaktım, Gökçe Ateş Aytuğ, Günışığı Kitaplığı, 107 sayfa.

DAHA FAZLA