Boyner'de işçilere 'sendikadan istifa etmeleri için baskı uygulanıyor' iddiası: 'İkna odaları kuruldu, rotasyonla ceza verildi'

Boyner'de işçilere 'sendikadan istifa etmeleri için baskı uygulanıyor' iddiası: 'İkna odaları kuruldu, rotasyonla ceza verildi'

Üç mağazada Boyner bayiliği alan TOTEM Şirketi yöneticilerinin, yaklaşık 3 ay önce imzalanan TİS maddelerine uymadığı ve işçileri sendikadan istifaya zorladığı ileri sürüldü.

İzel Sezer - @izelsezer

Antalya Migros Alışveriş Merkezi’nde yer alan ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (Türk-İş) bağlı Türkiye Ticaret Kooperatif, Eğitim, Büro ve Güzel Sanatlar İşçileri Sendikası'nın (Tez-Koop-İş) örgütlü olduğu Boyner’de, bayilik sahibi TOTEM İş Güvenliği Ekipmanları İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret LTD. ŞTİ.’nin sendika üyesi olan işçilere sendikadan istifa etmesi yönünde baskı yaptığı, işçileri rotasyonla tehdit ettiği iddia edildi. Bu iddiaları dile getiren Tez-Koop-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Barış Özdemir, işçilerin sendikadan istifa etmesi için mağaza içinde ¨ikna odaları¨ kurulduğunu, patronların toplu iş sözleşmesi (TİS) maddelerini ve kanunları bilerek ve isteyerek çiğnediğini öne sürdü.

2014 yılından bugüne Tez-Koop-İş Antalya Şube Başkanlığı görevini yürüten Barış Özdemir konuya ilişkin İleri’ye açıklamalarda bulundu. ¨Sendikamız 10 No’lu işkolunda Türkiye’nin en büyük sendikası olmakla birlikte özel sektörde köklü firmalarda yıllardır TİS yapan bir sendikadır. Bu bilinçle 2019 yılında genel merkezimizin başlatmış olduğu Boyner örgütlenmesi oldu¨ diyen Özdemir, Migros AVM’deki örgütlenme sürecini şöyle özetledi:

¨Bu örgütlenme ile belirli anlamda bir üyelik ivmesi kazandık. Antalya’da da o dönem Boyner’in bizim bölgemizde 6 alışveriş merkezinde mağazaları vardı. Bu mağazalardan Migros AVM’de yer alan mağaza, Ankara AnkaMall AVM’de yer alan mağaza ve Mall Of İstanbul’da yer alan mağaza Boyner isim hakkı ile TİS imzaladığımız TOTEM’e verildi. Biz de bu 3 mağaza personeliyle beraber devralındığı için sendika olarak çoğunluğa sahip olduk, üye sayımız buralarda yüzde 80’e yakındı. 29 Temmuz 2021 tarihinde bu işletme ile imzaladığımız TİS’in yürürlük tarihi ise 1 Şubat 2021 ile 31 Aralık 2023 arasındaki süreyi kapsamaktadır.¨

‘İLK SİNYALLERİ İMZADAN BİR GÜN ÖNCE ALMIŞTIK’

¨TİS imzalanacağı süreçte bugün yaşayacaklarımızın sinyallerini almaya başlamıştık¨ diyen Özdemir, şöyle devam etti:

¨Sözleşme imzalanmadan bir gün önce genel sekreterimizin yönlendirmesi üzerine Antalya Şube Başkan Yardımcımız Özgür Tingir, mağazayı ziyaret ederek burada sendikamıza üye olmayan işçilerle görüştü ve yalnızca sendika üyesi olanların sözleşmenin sağladığı geriye dönük haklardan yararlanabileceğini ifade ederek işçileri sendikamıza üye olmaya davet etti. Tingir’in mağazada yaptığı bu görüşmeler sırasında ise bir mağaza yetkilisi görüşmeye müdahale ediyor ve yaşanılanları saptırıyor. Bugünlerde yaşadıklarımızın ilk sinyalini zaten burada almıştık.¨

‘MAĞAZA MÜDÜRÜ ‘TİS’TEN HABERİM YOK’ DEDİ’

TİS’in imzalanmasının üzerinden yaklaşık 2-3 hafta geçtikten sonra Mağaza Müdürü Onur Şirvan’dan TİS sonrasında bir görüşme talep ettiğini ve ‘hayırlı olsun’ demek istediğini söyleyen Özdemir, yaptıkları görüşmede Şirvan’ın TİS imzalandığından haberi olmadığını söylediğini ve bunun, ‘sizinle diyalog kurmak istemiyorum’ demenin daha kibar ifade ediliş şekli olduğunu iddia etti.

Tez-Koop-İş Antalya Şube Başkanı Barış Özdemir

‘İŞİN RENGİNİN SENDİKASIZLAŞTIRMAYA DOĞRU GİTTİĞİNİ ANLADIK’

Özdemir, yaşanılanları şöyle anlattı:

Şirvan’la görüşmemizde, TİS içerisinde de yer alan hükümler çerçevesinde işçilerle mesai saatleri içerisinde mağaza içerisinde toplantı yapabileceğimiz bir yer talep ettik ve kendisi mağaza içerisinde böyle bir yer olmadığını, buna izin veremeyeceğini tekrarlayan bir şekilde konuştu. Biz de ilk toplantı için alışveriş merkezinin içinde kendimiz bir kafe ayarladık ve bunu kabul etti. Ertesi hafta toplantı için gittiğimizde ise daha öncesinde konuştuğumuz her şeyi inkâr eden bir tavırla bize mesai saatleri içerisinde işçileri göndermeyeceğini, isteyenlerin molalarında bizimle görüşebileceğini söyledi. İkinci sinyali de burada almış olduk.

İşçilerin molalarında yaptığımız bu bilgilendirmeden sonra üye sayımız biraz daha artmaya başladı. İnsanlar bilgi aldıktan sonra daha da rahatladı ama gerek Onur Şirvan’ın gerek TOTEM İnsan Kaynakları Müdürü Serkan Bulut’un ve reyon içi yöneticilerin, mağazaya yeni alınacak personellerle yaptıkları “işe alım” görüşmelerinde yeni alınacak işçilere sendikaya üye olmayacakları yönünde ön kabul aldıklarını öğrendikten sonra işin renginin ‘sendikasızlaştırmaya’ doğru gittiğini anlamaya başladık.

‘İK MÜDÜRÜNÜN HER ZİYARETİNDE İŞÇİLER TEHDİT EDİLDİ, ROTASYONA UĞRADI’

Yeni sözleşme imzalanan iş yerlerinde daha önce sendikalı olma tecrübesi olmadığı için biz baştan itibaren diyaloğu sıkı tutmak adına işçilerin lehine yöneticileri sürekli uyaran, yönlendiren bir pozisyonda olmaya çalışırız. Örgütlenme bittikten, TİS imzalandıktan sonra, işverenin kime ne ödeyeceğini bilmesi için üye listelerimizi işverene iletiriz. Bu listeleri göndermeye başladıktan sonra fark ettik ki İK Müdürü Bulut’un mağazayı her ziyaret edişinde arkadaşlarımız tehdit edilmeye başlandı. Bu süreçte mağaza içerisindeki üyelerimiz adeta ceza verilircesine çalıştığı departmanlardan başka departmanlara sürüldü veya pozisyon yeri değiştirilmekle tehdit edildi. Bunun kanuna ve sözleşmeye aykırı olduğunu dile getirdiğimizde ise bu yer değişikliklerini ceza mahiyetinde yapmadıklarını, ihtiyaç doğrultusunda olduğunu iddia ettiler.

‘İKNA ODALARI KURULDU’

En son TİS’in geriye dönük farklarının hesaplanmasında 2 ay içerisinde farkların ödenmesi maddesinin zamanı yaklaştığında insanların daha fazla istifaya zorlandığı bir süreci yaşamaya başladık. İşçilere geçmişte başka işlerle anılan ikna odaları dediğimiz tarzda baskılar uygulanmaya başlandı. Mağazaya her gelişinde sendika üyesi bazı personellerin Bulut’un odasına çağırıldığını ve Bulut’un işçilerle sendikaya dair konuşmalar yaptığını öğrendik. Personellerle ‘Neden sendikadasın, sendika aidatı kesiyorlar bu aidat kadar sana para verelim ama sendikadan istifa et, sendikanın haklarını da sana verelim’ gibi, Anayasa’ya aykırı bir şekilde baş başa görüşmeler yapıldığı ortaya çıktı.

‘İNSANLARI İSTİFAYA ZORLAYIP, ALACAKLARI ÖDEMEYEREK KÂR ELDE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR’

Bulut’un çok büyük satışlar yapan ve bundan prim kazanan işçileri bölümlerini değiştirmekle tehdit ettiğini ve mağaza içerisinde sendikanın adını geçiren işçileri de işten atmakla tehdit ettiğini öğrendik. Ekim ayının maaşıyla ödenmesi gereken 15 günlük ikramiyeyi, ‘Sendika bize liste göndermedi o yüzden ödemiyoruz’ diyerek üyelerimizin hem hakkedişini vermeyen hem de sendikamıza karşı dolduran işveren yetkilileri, imzaladıkları sözleşmenin hükmünü engelliyorlar. İnsan Kaynakları Müdürü insanları birebir şekilde tehdit ederek üyelerimizin sendikamızdan istifa etmelerini sağlıyor ardından da istifa edenlerin listelerini ilgili kişilere ödeme yapmamak için sendikamızdan istiyor. Bu yapılan suçun itirafı gibi. Çünkü istifa listesi istemelerinin altında yatan sebep, tehdit ettikleri işçilerden hangisinin, kaçının istifa ettiğini öğrenmek istemeleri ve onlara ikramiyelerini vermek istememeleri. Son 2 ayda Antalya mağazasında 60’a yakın üyemizin 19’u istifa etti ve huzursuzluk nedeniyle istifası beklenen işçiler de var. Türkiye genelinde de son 2 ayda 60’a yakın istifaya ulaşılmış durumda. Normalde Ankara’da olan Serkan Bulut, Antalya’ya geldikçe ve işçilerle görüştükçe istifa edenlerin sayısı artıyor. Odasına çağırarak görüştüğü çalışanlara ‘Sendika bize istifa listelerini göndermediği için ben zarara uğruyorum’ diye konuşan Bulut, demek ki insanları istifaya zorlayıp alacakları ödemeyerek kâr elde etmeye çalışıyor.

Barış Özdemir-İzel Sezer

UYGULANMAYAN VE İHLAL EDİLEN TİS MADDELERİ…

Barış Özdemir, şirket yetkilisi Güler Tuzcu’nun ve şirket avukatı Neslihan Emre İlhan’ın imzasının bulunduğu TİS’te uygulanmayan maddeleri ise şöyle anlattı:

Örneğin 10. Madde’deki ¨Taraflar ve temsilcileri kanun dışı tutum ve davranışlara mani olup bu gibi hareketleri önlemek için her türlü gayreti önceden sarf ederler¨ ibaresi. Bırakın kanun dışı tutuma mani olmayı, şu anda kendileri kanun dışı durumu yaratan pozisyondalar.

11. Madde’deki ¨Sendika yöneticileri işyeri sendika temsilcileri ile mesai saatleri içerisinde ve temsilci izinleri dâhilinde işveren veya işveren vekiline bilgi vererek, işleri aksatmamak kaydıyla görüşebilirler. Sendika yöneticileri üyelerle mesai saatleri dışında işverence gösterilecek yerde işveren veya işveren vekili ile mutabık kalmak kaydıyla görüşebilirler. Toplu görüşme söz konusu olduğu takdirde, gündüz ara dinlenmesinde iş yeri yemekhanesi veya işverence gösterilecek yerde üyelerle, işveren veya işveren vekili ile mutabık kalmak kaydıyla görüşebilirler. Üyeler, iş saatleri dışında ya da işverenin izniyle iş saatleri içinde sendika çalışmalarına katılmalarından dolayı hiçbir ceza ve farklı işlem uygulamasına tabi tutulamazlar¨ bentleri ihlal ediliyor. Sendikal çalışmalarımız engelleniyor. Mağaza içerisinde sendika konuşanları işten atmakla tehdit ediyorlar.

15. Madde’deki ¨İşveren, iş yerine yeni işçi alımlarında, üye olduktan sonra üyelerin mesleki ilerlemesinde ve çalışma şartlarında ücret, ikramiye ve primlerinde herhangi bir ayrım yapamaz. Ücret, ikramiye ve paraya ilişkin sosyal yardım konularında TİS hükümlerinden sendika üyesi olmayan işçiler yararlandırılmazlar¨ hükümleri yine aynı şekilde çiğneniyor. Üyelikten istifa etmeleri istenenlere sendika haklarını aynen verecekleri, sendika aidatı kadar ekstra yardım yapılacağı dahi söylenmekte.

19. Madde’deki ¨Tüm iş ve iş yeri değişikliklerinde isteklilere öncelik tanınır ve bu değişiklik hiçbir zaman ceza mahiyetinde olamaz¨ hükmü de yine ihlal edilen noktalar arasında. Bunlar dışında, 38. Madde’deki ¨İşveren, sendika üyesi işçilere her gün için doyurucu, sağlıklı, kaliteli yemek vermeyi kabul eder¨ ibaresi ihlal ediliyor, personeller yemekhanede doyurucu bir yemek yiyemiyorlar. 39. Madde’deki ¨İşe geliş gidişlerin sağlanması için işveren sendika üyesi işçilere servis temin eder¨ maddesi ise 6 gün çalışan işçileri 3 gün işe götürme ve 3 gün işten getirme olarak yarım şekilde uygulanıyor. Yol ücreti verilmediği için işçiler servis temin edilmediği zamanlarda ulaşımı kendi cebinden sağlamak zorunda kalıyor.

Sendika olarak üyelerimizin bu geçiş sürecinde daha rahat etmesi, baskıya uğramaması için her türlü iyi niyeti sergilememize rağmen işveren sendikadan neden rahatsız? Çünkü TİS bu zamana kadar olmadığı için daha öncesinde işçileri istediği gibi işten atmış, ‘yarın gelme’ demiş, tehditlerle mobbingler yaratmış, asgari ücret zammı dışında işçiye bir zam yapmamış.

‘TİS, KEYFİ ÇIKARMALARIN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELDİR’

¨TİS’in işçiler açısından birçok noktada kazanım oldu¨ diyen Özdemir, bu kazanımları şöyle özetledi:

¨Örneğin ücret zammı ve iyileştirme maddesi. Veya bu zamana kadar hiç verilmeyen ikramiye, yemek yardımı, çocuk yardımı, cenaze, evlenme, bayram yardımı, kıdem zammı, kasa tazminatı, yabancı dil tazminatı gibi maddeler TİS ile imza altına alındı. Bu maddelere bakıldığında, işvereni en başta parasal yükümlülüklerin rahatsız ettiğinin farkındayız. İşçiyi sendikasız bir iş yerindeki gibi rahatça sömürebilmek, istediği gibi işten atabilmek, psikolojik taciz uygulayabilmek varken kendisinin de imzaladığı maddelerin verdiği yükümlülüklerle, sendika olduğu takdirde bunları yapamayacağını farkında. Zaten imza attığı hükümlerin çoğunu da şu anda bile isteye çiğnemekte.

Bunun yanı sıra TİS’in içerisinde disiplin hükümlerini içeren, bir işçinin hangi cezai durumu fiilen gerçekleştirirse onun bir sonucu olacağını sendika yetkililerinin de onayı olmadan karar altına alınamayacağına dair bir maddemiz var. Bir sendika sözleşmesi, en başta işçinin iş güvencesini sağlaması açısından çok kıymetlidir. Sözleşme, keyfi çıkarmaların önündeki en büyük engeldir.¨

‘KARARLIYIZ, İŞVERENİN YANINA BIRAKMAYACAĞIZ’

Patronların sendikasızlaştırma girişimleri sonucu sendikadan istifalar sadece Antalya şubesinde değil, Ankara ve İstanbul şubelerinde de olduğunu ifade eden Özdemir, son 2 ayda 3 mağazadan gelen istifa sayısının 60’a yakın olduğunu kaydetti. ¨Buna karşın, istifa etmemekte ısrarcı olan arkadaşlarımız da var¨ diyen Özdemir, ¨İnsanlar işiyle, aşıyla sınandığı için biz sendikamızdan istifa eden arkadaşlarımıza da kırılmıyoruz ama Tez-Koop-İş Sendikası olarak kararlıyız, bunu bu işverenin yanına bırakmayacağız¨ şeklinde konuştu.

‘BU İŞ KAMUOYUNUN HER YERİNE MÂL OLACAK’

İsim hakkı sahibi olan Boyner markasının da bu süreçten etkileneceğini öngörerek Tez-Koop-İş Genel Merkezi aracılığıyla bu durumdan Boyner yetkililerini de haberdar ettiklerini fakat Boyner patronunun, bu sürece hukuki olarak giremeyeceğini söyleyerek kendilerini reddettiğini ifade eden Özdemir, gelecek dönemdeki planlarını ise şöyle açıkladı:

Bundan sonrasında da basın açıklamalarıyla, mağaza içinde eylemliliklerle, çalışan insanların nasıl baskıya uğradığını müşterilere de gösterecek şekilde kamuoyuyla sürecin detaylarını paylaşacağız. Bu iş süreklileşecek, kamuoyunun her yerine mâl olacaktır.

ŞİRKET YETKİLİLERİ İDDİALARI REDDETTİ

Kendisine ulaştığımız Migros AVM Boyner Antalya Müdürü Onur Şirvan, bahsi geçen iddialara ilişkin ¨Öyle bir şey yok¨ yanıtını vermekle yetinirken, TOTEM İK Müdürü Serkan Bulut ise tüm iddiaları reddederek şunları söyledi:

Biz kişilerin kanuni haklarını destekleyen bir firmayız. İK Müdürü olarak üç mağazamızda da performans değerlendirmeleri yapıyorum, yaptığım görüşmeler sendikayla ilgili değil sadece performans görüşmeleri kapsamındadır. Tez-Koop-İş yeni üye olan bir işçiyi bize hemen bildiriyor fakat istifa edenleri bildirmiyor. Bize istifaları bildirmedikleri için de 30 günlük aidat kesintisi yapıyoruz. Kimseye asla ¨neden sendikalısın¨ ya da ¨sendikadan istifa et¨ tarzında konuşmadık.

Tez-Koop-İş Sendikası sürekli benim nereye gittiğimi mi takip ediyor? Antalya’ya performans değerlendirmesi için geçen gidişimde kimse istifa etmedi ama demek ki şimdi istifa edenler var ama bana bilgi gelmiyor. Karşı tarafın kendisine bunu sorması gerekiyor.

Performans değerlendirmesi yaptığımızda ¨9 aylık performansınıza istinaden 6 aydır hedef yapamamışsınız, size nasıl yardımcı olabiliriz, eksiğiniz var mı¨ diye sorduk. Tabii ki şirket olarak ¨6 aydır hedef yapmamışsınız¨ diyerek teşekkür etmiyoruz, bu konu hakkında tutanak tuttuğumuzda bu ¨sendikasızlaştırma¨ olarak mı algılanıyor? Çalışan arkadaşlarımızın hedeflerini tutturarak prim kazanmasını istiyoruz.

Performans değerlendirmesi yapmamızın sebebi de şu: Tüm çalışanlarımızı dahil ederek 2022’nin bütçesini hesaplıyoruz. İddialarla asla ilgimiz yok, kanıtları varsa ispatlasınlar.

‘HEPİMİZ YETİŞKİNİZ, İŞÇİLER NİYE İMZA ATIYOR?’

Bölüm değiştirme konusunda ise arkadaşlarımıza ¨Sen burada çalışıyorsun ama sana burada ihtiyacımız var, buraya geçer misin¨ diyoruz. Kişilere dikte etmiyoruz. Fakat kişi kabul etmeyebilir de. O zaman niye imza atıyorlar, hepimiz yetişkin insanlarız.

Servisler konusundaki iddialar da gerçeği yansıtmıyor. Biz Kasım 2020’de bayilik aldık. Bu 11 ayda servis kullanılıyordu, peki bu konu neden şimdi ortaya çıktı? Servislerin rotası var ve her mağazamızda anlaşmalarımız farklı. Bir kişi için servisi rota dışına gönderemeyiz, bu 10 senedir sıkıntı değildi de şimdi mi sıkıntı olmaya başladı? Bunu da kabul etmiyoruz.