Boğaziçi Üniversitesi'nde öğrencilere polis saldırısı: En az 12 gözaltı!
Öğrencilerin yürüyüşü sırasında bazı sivil polisler LGBTİ+ bayrağı açmanın yasak olduğunu söyleyerek 4 öğrenciyi gözaltına aldı. Daha sonra okulda polis sayısı artarken, Kuzey Kampüs önünde bekleyişe geçen kalabalığa polis bir kez daha saldırdı.
25-03-2021 16:35

İleri Haber
Boğaziçi Üniversitesi'nde LGBTİ+ bayrağı taşıdığı gerekçesiyle önce 4 öğrenci gözaltına alındı, ardından okulda bulunan diğer öğrencilere de saldıran polis en az 8 öğrenciyi daha gözaltına aldı.
Boğaziçi Üniversitesi'nde kayyum rektör Melih Bulu'nun atanmasına karşı yapılan eylemlere ilişkin birçok öğrenciye soruşturma açılmıştı. "Güney Kampüs giriş kapısının üzerinde LGBTİ+ bayrağı açtığı" gerekçesiyle soruşturma açılan bir öğrencinin bugün Kuzey Kampüs Eğitim Fakültesi binasında disiplin soruşturması toplantısı yapıldı.
Soruşturma açılan öğrenciye destek için Güney Kampüsü girişinden, Kuzey Kampüsü girişine yüründü, Bu esnadabazı sivil polisler LGBTİ+ bayrağı açmanın yasak olduğunu söyleyerek 4 öğrenciyi gözaltına aldı.
Daha sonra okulda polis sayısı artarken, Kuzey Kampüs önünde bekleyişe geçen kalabalığa polis bir kez daha saldırdı. Burada da en az 8 öğrenci gözaltına alındı.
Hisarüstü'nde 4 arkadaşımız LGBTİ+ bayrağı taşıdıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Kampüslerimizde ve mahallelerimizdeki sonu gelmeyen polis şiddetini teşhir ediyoruz. LGBTİ+ mücadelesi onurumuzdur! #BundanSonrasıHepimizde pic.twitter.com/9RcnctDpoV
— Boğaziçi Dayanışması #3 (@boundayanisma) March 25, 2021
LGBTİ+ bayrağı taşıdıkları gerekçesiyle 4 öğrenci gözaltına alınmıştı...
— İleri Haber (@ilerihaber) March 25, 2021
📌 Boğaziçi Üniversitesi'nde gözaltıları protesto eden öğrencilere de polis saldırdı: En az 8 öğrenci daha işkenceyle gözaltına alındı!
ÖĞRENCİLER: ARKADAŞLARIMIZ SERBEST BIRAKILANA KADAR KAMPÜSTEN AYRILMIYORUZ
Öğrenciler, gözaltına alınan arkadaşları serbest bırakılana kadar Kuzey Kampüs'te bekleyişlerini sürdüreceklerini belirtti. Konuyla ilgili Boğaziçi Dayanışması, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar Kuzey Kampüs'teyiz. Yasakları tanımıyor, sıra arkadaşlarımızı istiyoruz. "Polis, kayyum, homofobi/transfobi Boğaziçi'nden gidecek!" diyen herkesi de dayanışmaya bekliyoruz! Kayyumlar Gidecek, Biz Kalacağız!" ifadelerini kullandı.
İLGİLİ HABERLER
THODEX'in kurucusu Faruk Fatih Özer'in abisi: Çok akıllı ve dürüst bir çocuktu, bizi de vurup gitti
"Nasıl böyle bir şey yaptı, anlayamadım'' diyen Faruk Fatih Özer'in abisi Güven Özer, ''Arkasında başka şeyler olabilir, bizi de vurup gitti'' dedi.
23-04-2021 10:16

Kripto para platformu THODEX’in kurucusu Faruk Fatih Özer'in abisi, kardeşinin 391 bin yatırımcıyı yaklaşık 2 milyar dolar dolandırarak yurt dışına kaçması iddialarına ilişkin “Kardeşim çok iyi bir insandı. Yıllardır da kripto para işleriyle uğraşıyor. Bizi de vurup gitti" dedi.
Hürriyet gazetesine konuşan Faruk Fatih Özer’in ağabeyi Güven Özer, “Kardeşim çok iyi bir insandı. Yıllardır da kripto para işleriyle uğraşıyor. Bizi de vurup gitti" derken, "Nasıl böyle bir şey yaptı, anlayamadım. Ben de şirkete gelip giderdim. Hakkımda bir soruşturma var mı bilmiyorum. Kardeşimin böyle bir şey yapacağını zannetmiyorum. Çok akıllı ve dürüst bir çocuk. Arkasında başka şeyler olabilir. Ben de gelişmeleri televizyonlarda takip ediyorum. Kardeşim yurtdışına gitmiş. Ona bir iki gündür ulaşamıyorum. Ne olduğunu anlamadım” ifadesini kullandı.
NE OLMUŞTU?
Bir gündür işlemleri durduran ve 6 saat dediği "bakım çalışması"nı 4-5 güne uzatan yerli kripto para borsası THODEX'in kurucusu Faruk Fatih Özer'in 2 milyar dolarla kayıplara karıştığı öne sürülmüştü. THODEX, günlük 1.3 milyar dolarlık işlem hacmine ulaşmasının ardından, alım satıma kapanmış, hesaplar erişilemez hale gelmişti.
Yaklaşık 391 bin yatırımcının mağdur ettiği iddia edilen Faruk Fatih Özer'in 20 Nisan'da saat 18.00'da Arnavutluk'un başkenti Tiran'a giderken İstanbul Havalimanı'nda çekilen fotoğrafları ortaya çıkmıştı.
Konuya ilişkin dün bir soruşturma başlatılırken, Özer iddiaları reddeden bir açıklama yapmıştı. Özer, açıklamasında ''Birkaç gün içerisinde Türkiye’ye dönüş yaparak adli makamlar ile işbirliği içerisinde gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacağımı ve kullanıcıların mağduriyetinin önlenmesi için elimden gelen gayreti göstereceğimi beyan ederim. Gerek şahsım gerekse de şirketim hakkında yapılan karalama kampanyasına itibar edilmemesini kamuoyunun bilgisine saygılarımla arz ederim” ifadelerini kullanmıştı.
Özer'in, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yla da makamında çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkmıştı.
Akdeniz'de tekne kazası: 100 sığınmacı hayatını kaybetti
Uluslararası Göç Örgütü, Akdeniz'deki tekne kazasında en az 100 düzensiz göçmenin yaşamını yitirdiğini bildirdi
22-04-2021 23:45

Uluslararası Göç Örgütü, Akdeniz'deki tekne kazasında en az 100 düzensiz göçmenin yaşamını yitirdiğini bildirdi.
Sputnik'te yer alan habere göre, Uluslararası Göç Örgütü'nden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
- Bugün, saatler süren aramalarımız sonucunda, en kötü korkumuz gerçek oldu. Ocean Viking gemisinin mürettebatı, Trablus'un kuzey doğu açıklarında plastik bir teknenin kalıntılarına rastladı. Teknenin çarşamba günü 130 kişiyle birlikte denize açıldığı bildirilmişti.
- Son 48 saat boyunca Alarm Phone bizleri Libya açıklarındaki uluslararası sularda üç botun tehlike altında olduğu konusunda bilgilendirmişti. Tüm bu tekneler bulunduğunuz noktadan 10 saatlik bir mesafede bulunuyordu. Önce ikisini, ardından diğerini zamana karşı verdiğimiz savaşla, boyu 6 metreyi bulan dalgaların olduğu çok sert denizlerde aradık. Etkili bir devlet liderliğindeki koordinasyondan mahrum olarak, üç ticari gemi ve Ocean King, bu koşullar altında teknelerin bulunması için organize oldu.
- Bugün, sorumlu deniz yetkililerinden herhangi bir destek almadan arama çalışmalarımızı sürdürürken, MY ROSE isimli ticari gemi denizde 3 cesede ulaştı. Frontex'e ait bir uçak da, kısa süre sonra plastik botun kalıntılarını havadan tespit etti. Olay yerine ulaştığımızdan bu yana hayatta kalan kimseye ulaşamadık ancak botun kalıntıları yakınlarında en az 10 kişinin daha cesedine ulaştık.
- Çok üzgünüz. Yitip giden yaşamları ve sevdiklerine ne olduğunu öğrenme şansını hiçbir zaman elde edemeyebilecek aileleri düşünüyoruz. Bu trajedi, IOM'un Libya açıklarında bir kadın ve bir çocuğun kapasitesinden fazla yolcu alan bir plastik botun batması sonucu öldüğüne dair korkunç haberlerin arkasından geldi.
- Dün, Ocean King tüm gün tehlike altında olduğu bildirilen bir tekneyi aradı ancak ne tekneden ne de taşıdığı 40 kişi tespit edilebildi.
- Orta Akdeniz'deki gerçeklik bu: Sadece bu yıl 350'den fazla kişi bu sularda yaşamını yitirdi. Bugünkü teknede yaşamını yitirenler bu sayıya dahil değil. Devletler arama kurtarma çalışmalarını koordine etme sorumluluğunu terk edip arkalarında bıraktıkları ölümcül boşluğu doldurmaları için özel aktörleri ve sivil toplumu yalnız bırakıyorlar. Bu kasıtlı eylemsizliğin denizdeki ve gemimizin etrafındaki sonuçlarını görebiliyoruz.
Emekli 5 amiral ve 1 general adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı
Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen 5 emekli amiral ve 1 tuğgeneral adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
22-04-2021 22:24

104 emekli amiralin hazırladığı Montrö bildirisine ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında, Ankara Adliyesi'nde ifade veren emekli 5 amiral ve 1 tuğgeneral 'bulunduğu ili terk etmeme' ve 'yurt dışına çıkmama' kararı ile Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen 5 emekli amiral ve 1 tuğgeneral adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Anayasa Mahkemesi’nden ‘Cizre bodrumları’ başvurusuna ret
Cizre’de 2015 yılında yaşanan sokağa çıkma yasağı ve çatışmalarda iki ayrı bodrumda "güvenlik güçlerinin yaralıları öldürdüğü" iddiasına ilişkin başvuruyu reddetti.
22-04-2021 18:33

BBC Türkçe’den Hatice Kamer’in haberine göre, Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2015 yılında yaşanan sokağa çıkma yasağı ve 79 gün devam eden çatışmalarda, güvenlik güçlerinin üç bodrumda kalan 150’yi aşkın yaralıyı "yakarak öldürdükleri" iddiası ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvuru reddedildi.
4 Aralık 2015 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağı döneminde, çatışmalarda yaralanan ve üç bodrumda mahsur kalan yaralıların tedavi edilmesi için avukatlar o dönemde hem Anayasa Mahkemesi hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmuştu.
79 gün devam eden çatışmalarda, güvenlik güçlerinin üç bodrumda kalan 150’yi aşkın yaralıyı "yakarak öldürdükleri" iddia edilmiş, 7 Şubat 2019’da AİHM; "Türkiye'deki iç hukuk yollarının tüketilmediği" sonucuna varmış ve Anayasa Mahkemesi’nin vereceği kararı beklemelerini söyleyerek başvuruları reddetmişti.
Kamer’e konuşan Avukat Ramazan Demir, şunları söyledi: "AİHM o kararı verirken AYM’ye kendi içtihatlarına uygun inceleme yapısını ve karar vermesini şart koşmuştu, yani AYM’ye açık bir çek verdi, ‘Seni atlamak istemiyorum’ diye ama bu geri gönderme bize üç yıl zaman kaybettirdi.
"Oysa AİHM bize bunu ilk başvurduğumuzda söyleyebilirdi, 2016'da başvuruları yaparken hem tedbir hem de duruşma yapmaya karar verdi, sonra da gidin AYM’ye başvurun dedi."
Demir, birçok maddenin ihlalinden dosyayı AİHM’e taşıyacaklarını belirterek, "Yaralıların bekletilmesi, gömülme hakkı, ambulans erişiminin engellenmesi, bekletilmesi, sokağa çıkma yasağının hukuki boyutu, operasyonların hukuka aykırı yürütülmesi gibi çok açıdan bu iddiaları yeni bir başvuruyla tekrar AİHM’e taşıma imkanımız olacak."
AYM'nin gerekçeli kararını iki ay içinde açıklaması bekleniyor.
Sağlık Bakanı: Vaka artış hızı azaldı
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, video konferans yöntemi ile gerçekleştirilen Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yaptı.
22-04-2021 18:11

Koronavirüs salgınında vaka ve can kaybının hızlı artmasının ardından "tam kapanma" gibi tedbirler tartışılırken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.
Toplantıda virüsün yeni varyantlarının ve aşı ile ilgili son gelişmelerin ele alındığını duyuran Koca, şu ifadeleri kullandı:
'VAKALARIN ARTIŞ HIZI AZALDI'
- Gerek tedbirlerin gevşemesi gerekse ve daha önemlisi hızlı yayılan mutasyonlar sebebiyle vaka sayıları hızlı bir tırmanışa geçmişti. İçinde bulunduğumuz hafta başından itibaren vaka artış hızı azalmaya başlamış ve gelecek günlerde düşüşe geçeceği öngörülmektedir. Vaka sayılarında hedeflenen düşüşün sağlanamaması halinde tedbirlerin sıkılaştırılması değerlendirilmiştir.
- Mutasyonlar vaka artış hızında etkili, hasta etmede daha güçsüz değil. Ülkemizde en çok görülen mutasyon İngiltere varyantı olarak bilinen türdür. Bu varyant son günlerde ne kadar hızlı yayıldığını acı şekilde gösterdi. Bunun yanında semptom göstermeyen vakaların toplam vakalar içindeki oranında bir değişiklik yoktur.
- Sağlık alt yapısının gücü büyük hasta yüklerini karşılasa da hiçbir kapasite sınırsız değildir. Yayılımı kontrol altına alarak sağlık sistemimizin üzerindeki yükü düşürmek zorundayız. Hastalar iyileştikten sonra hayatlarına kaldıkları yerden devam etmektedir. Oysa sağlık çalışanları her gün yeni hastalarla mücadele sürecine yeniden başlamaktadır. Bu yıpratıcı çevrimi kırmak zorundayız.
'HİNDİSTAN VARYANTI TESPİT EDİLMEDİ'
- Mevcut mutasyonlar dışında yeni bir tür daha ortaya çıktı. Hindistan varyantı olarak bilinen yeni bir tür mutasyon daha tespit edilmiştir. Ülkemizde henüz bu varyant tespit edilmese de yine hızlı bulaşan bu varyanta karşı da tedbirler alınmıştır. Bu kapsamda Hindistan’dan ve Hindistan temaslı seyahatlerden ülkemize giriş yapmak isteyen kişiler belirlenen yurtlarda karantinaya alınarak 14 gün gözetim altında tutulduktan sonra ülkeye girişlerine izin verilmektedir.
- Aşı programımız Ramazan ayında planlanan hali ile devam etmektedir. Ramazan ayının başlaması ile birlikte aşı olmayı erteleyen vatandaşlarımızın sayısı artmıştı. Ancak, iftardan sonra da aşı olunabilmesi vatandaşlarımızın aşı randevularını erkenden alarak aşı olmalarını temin etti.
-Aşı tedariki ile ilgili olarak daha önce paylaştığım bilgilerde elimizdeki en iyi tedarik şartlarını en hızlı şekilde milletimizin hizmetine sunma gayretindeyiz demiştim. İki aşı türü şu an aktif olarak kullanılmakta ve bunların sayısını artırmaya yönelik çalışmalar da devam etmektedir. Çok yakında Sputnik V aşısının da devreye gireceğini belirtmek isterim.
'YERLİ AŞIMIZ FAZ-3 ÇALIŞMASINA GEÇECEK'
- Yerli aşı, yerli güç ve güven demektir. Yerli aşılarımızdan insan denemelerine ilk başlayan inaktif aşı adayımız Faz II çalışmasını tamamlamak üzere son gönüllülerin aşılanması yapılmış ve Mayıs ayı içinde son adım olan Faz III aşamasına geçecektir. Bu dönemde yaygın olarak aşılama yapma imkanı da olabilecektir. Bir diğer önemli aşı adayımız Virüs Benzeri Parçacık aşısı ise Faz I deneylerine kamu hastanemizde başlamış ve şu ana kadar sorun görülmeden başarıyla devam etmektedir. İkinci bir inaktif aşı adayımızın daha Faz I klinik çalışması 10 gün kadar evvel başlamıştır. Sevindirici şekilde çalışması devam eden aşı adaylarımız için aşıya bağlı olumsuz bir olay gerçekleşmemiştir. Bu günlerde üçüncü bir inaktif aşımızın daha Faz I klinik çalışması Ankara Şehir Hastanemizde başlayacaktır. Bir diğer inaktif ve intranazal sprey olarak uygulanan iki yeni aşı adayımız da Faz I çalışmalarına başlama safhasındadır. Son olarak adenövirüs temelli bir vektör aşımızın da Faz I çalışması için araştırma ürünü üretim çalışmaları devam etmektedir. Türkiye 7 farklı aşı platformu ile kendi gücünü elde etme yolunda önemli adımlar atmaktadır.
Sezgin Tanrıkulu, kripto paralarla ilgili 3 yıl önce verdiği soru önergesini hatırlattı: ‘Hiçbir önlem alınmadı’
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, kripto para borsası THODEX’in sahibi Faruk Fatih Özer'in 391 bin yatırımcıyı 2 milyar dolar dolandırıp kaçtığı iddialarının ardından bir açıklama yaparak, 3 yıl önce dönemin başbakanı Binali Yıldırım’a verdiği soru önergesini hatırlattı.
22-04-2021 17:54

İleri Haber
Kripto para borsası Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer'in 2 milyar dolarlık kripto parayla yurt dışına çıktığı iddialarının ardından kripto paralar üzerinden vatandaşların dolandırılmasına yönelik konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, "Kripto para borsası ve dolandırıcılık ile ilgli bu soruları bundan tam 3 yıl önce 5 Ocak 2018 tarihinde sormuşuz ve sonuçta bir düzenleme yapılmadı, herhangi bir önlem alınmadı" dedi.
Özer ile ilgili iddiaların gerçek olması halinde Cumhuriyet tarihinin en büyük dolandırıcılık vakası ile karşılaşacağımızı belirten Tanrıkulu, "Hükümet kripto para dolandırıcılığını engellemek veya yatırımlar sebebiyle doğabilecek mağduriyetlerin için herhangi bir yasal düzenleme çalışası yapmakta mıdır?" sorusuna verilen yanıtı da paylaşarak, “Bu sorumuza süresinden sonra bir cevap verilmiş. Cevabı veren Başbakan Yardımcısı şunu söylüyor: Değerlendirmeler sonrasında kripto paralarla işlem yapan kişilerin herhangi bir zarara uğramamaları için dikkatli olmaları gerektiği vurgulanarak kripto paralar ile ilgili işlem yaptıklarında olumsuzluklarla karşılaşabileceklerinin farkında olmaları gerektiği belirtilmiştir. Yani sadece ve sadece öneri var yurttaşlarımıza. Yani hükümetin, devletin alması gereken tedbirle ilgili hiçbir şey yok. Eğer bununla ilgili işlem yapıyorsanız dikkatli olun diyor. Kim diyor? Bu hükümet diyor" ifadelerini kullandı.