Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde gözaltına alınan 2 öğrenci tutuklandı!
Boğaziçi Üniversitesi’nde kabe resminin yere serildiği iddiaları ile gözaltına alınan 4 öğrenciden 2'si tutuklandı.
30-01-2021 23:21

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı geçtiğimiz günlerde ‘kabe soruşturması’ ile gözaltına alınan 4 öğrenciden 2’sinin tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edildiğini belirtti.
'HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK'
Başsavcılık’tan yapılan açıklamada , “Şüphelilerin ifadelerinin alınmasının ardından halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve alenen aşağılama suçundan 2 şüphelinin tutuklanması, 2 şüpheliye ise konutunu terk etmeme adli kontrolü uygulanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine talepte bulunulmuştur'' ifadeleri kullanıldı.
GÖZALTINA ALINAN 2 ÖĞRENCİ TUTUKLANDI
30 Ocak günü akşam saatlerinde, gözaltına alınan 4 kişiden 2'si tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme 2 kişinin tutuklanmasına karar verdi. Diğer 2 kişi ise konutu terk etmeme adli kontrol tedbiri uygulanmasıyla serbest bırakıldı.
REKTÖRLÜK DE SORUŞMA BAŞLATTI
Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü de konuyla ilgili idari soruşturma başlattı. Üniversiteden yapılan açıklamada, Rektörlük tarafından söz konusu Kabe görseliyle ilgili idari soruşturma başlatıldığı bildirildi.
İLGİLİ HABERLER
Boğaziçi protestolarına destek veren 35 DEÜ öğrencisine uzaklaştırma cezası!
Kayyum rektöre karşı başlayan Boğaziçi protestolarına destek veren 35 Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisine bir hafta uzaklaştırma cezası verildi.
22-02-2021 13:25

Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Melih Bulu'nun kayyum rektör atanması sonrası başlayan protestolara destek veren Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerine uzaklaştırma cezası verildi. 35 öğrenciye verilen bir haftalık uzaklaştırma cezasına karşı açıklama yapan öğrenciler, ''Boğaziçi Direnişi ve taleplerimiz meşrudur. Gençliğe geri adım attıramayacaksınız. Bize diz çöktüremeyeceksiniz'' dedi.
Verilen cezada, “Eyleminizin YÖK Disiplin Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan 'YÖK personelinin, kurum içinde ya da dışında, şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü veya yazılı eylemlerde bulunmak' suçu ile örtüştüğü anlaşıldığından, 1 hafta uzaklaştırma cezası ile tecziye edilmeniz uygun görülmüştür" ifadeleri yer aldı.
Birgün’den Berkay Sağol’un haberine göre öğrencilere verilen cezalara tepki gösteren Avukat Semih Taşcan ise şunları dile getirdi:
''Eylemlere katılan öğrencilerin arasından slogan atan ve pankart taşıyan öğrencilere bu cezalar verildi. Ancak yapılan eylemlerde YÖK personeli olarak belirtilen Melih Bulu'nun şerefine veya haysiyetine karşı bir söylem yok. Öğrenciler tamamen anayasal haklarını kullandılar. Bu yüzden cezanın iptali için İzmir İdare Mahkemesi'ne dava açacağız.''
'BİZE DİZ ÇÖKTÜREMEYECEKSİNİZ'
Dokuz Eylül Dayanışması'nın Twitter hesabından yapılan paylaşımda ise "DEÜ Rektörlüğü, 35 arkadaşımıza Boğaziçi Direnişi'ne destek verdikleri gerekçesiyle '1 hafta uzaklaştırma cezası' verdi. Boğaziçi Direnişi ve taleplerimiz meşrudur. Gençliğe geri adım attıramayacaksınız. Bize diz çöktüremeyeceksiniz" ifadeleri yer aldı.
DEÜ Rektörlüğü, 35 arkadaşımıza Boğaziçi Direnişi'ne destek verdikleri gerekçesiyle '1 hafta uzaklaştırma cezası' verdi.
— Dokuz Eylül Dayanışması (@deudayanismasi) February 22, 2021
Boğaziçi Direnişi ve taleplerimiz meşrudur. Gençliğe geri adım attıramayacaksınız. Bize diz çöktüremeyeceksiniz.#BoğaziçiDireniyor#BundanSonrasıHepimizde pic.twitter.com/a1bJ1eGrhg
Anıl Akyüz'ün sınava girdiği okulun bahçesinde silahlı jandarma nöbet tuttu!
Boğaziçili öğrencilere destek eyleminde tutuklanan üniversite öğrencisi Anıl Akyüz, ALES'e gireceği okula kelepçeli halde getirildi. Sınav süresi boyunca okul bahçesinde jandarma silahlı olarak bekledi.
21-02-2021 18:48

Kayyum rektör Melih Bulu'nun Boğaziçi Üniversitesi'ne atanmasını protesto eden öğrencilere destek eyleminde tutuklanan öğrenci Anıl Akyüz, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı'na (ALES) kelepçeli halde getirildi. Sınavın yapıldığı okulun bahçesinde jandarma silahlı şekilde bekledi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi Akyüz'ün ALES'e girdiği okulda sınav görevlisi olarak bulunan akademisyen Fatma Pınar Arslan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Uzun bir aradan sonra Ösym sınavında görev aldım, Ales'te. Görev aldığım okulda her zamanki gibi görevli polislerin yanı sıra, bahçede silahlı jandarma dolaşıyordu. Bilin bakalım niye? Boğaziçi eylemlerinde tutuklanan üniversite öğrencisi Anıl Akyüz sınava giriyor diye" ifadelerini kullandı.
Akyüz'ün okula kelepçe ile girmek zorunda bırakıldığını aktaran Arslan, "Engelli adayların bir sınıfta tek kişi olarak sınava girdikleri bir okuldu, yedek sınıflardan birini de Anıl'a ayırmışlar. Ösym'nin görevlisi olan iki kişi dışında 6 kişi Anıl'ın girdiği sınıfın içinde ve kapısında bekledi" dedi.
Sınav sırasında okul bahçesinde de 4 jandarmanın silahlı olarak nöbet tuttuğunu söyleyen Arslan, "Başka görevliler de vardı. Tüm bunlar protesto eylemine katılan bir üniversite öğrencisi için. Bu ülkenin güvenlik sorunu üniversite öğrencileri mi?" sorusunu sordu.
501 avukattan ortak Boğaziçi bildirisi: 'Yargı mekanizması, iktidarın yanında konumlanmaktadır'
Melih Bulu'nun AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi'ne atanmasıyla başlayan süreçte yaşanan hukuksuzluklara karşı mücadele edeceklerini söyleyen 501 avukat, toplumsal muhalefetin tüm unsurlarının yalnız bırakılmaması için mücadele edeceklerini vurguladı.
19-02-2021 21:15

İleri Haber
Melih Bulu'nun AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Boğaziçi'ne atanmasıyla başlayan süreçte yaşanan hukuksuzluklara karşı mücadele edeceklerini söyleyen 501 avukat, toplumsal muhalefetin tüm unsurlarının yalnız bırakılmaması için mücadele edeceklerini vurguladı. Avukatların yayınladığı ortak bildiride, "Hemen her gün onlarca öğrenci gözaltına alınmaktadır. Yargı mekanizması da ne yazık ki, öğrencilerin düşünce ve ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri özgürlüğünü koruma görevini üstlenmek yerine, doğrudan ev hapsi ve tutuklamalarla siyasal iktidarın yanında konumlanmaktadır" denildi.
Boğaziçi Üniversitesi'ne 'üniversite bileşeni olmayan' bir kişinin rektör olarak atanmasının haklı olarak tepkiyle karşılandığının belirtildiği açıklamada, "Kayyım rektör uygulaması olarak adlandırılan bu uygulamanın gerek Boğaziçi Üniversitesi teamülleri ile uyumsuz olması, gerekse üniversitelerin özerk ve demokratik yapısına yönelik bir müdahale olması tepkilerin kolektif meşruluk zeminine işaret etmektedir" ifadelerine yer verildi.
501 avukatın yayınladığı ortak bildirinin tamamı ise şu şekilde:
Ocak ayında Boğaziçi Üniversitesi’ne üniversite bileşeni olmayan bir kişinin rektör olarak atanması üniversite bileşenleri tarafından haklı olarak tepki ile karşılanmıştır. Kayyım rektör uygulaması olarak adlandırılan bu uygulamanın gerek Boğaziçi Üniversitesi teamülleri ile uyumsuz olması, gerekse üniversitelerin özerk ve demokratik yapısına yönelik bir müdahale olması tepkilerin kolektif meşruluk zeminine işaret etmektedir.
Öğrencilerin başlatmış olduğu eylemler karşısında, gerek LGBTI+’ların özel olarak hedef gösterilip adeta toplumsal bir linç ile karşı karşıya bırakılması, gerekse öğrencileri ve öğrencilere destek veren diğer protestocuları hedef alan ve işkenceyi de içeren polis şiddeti, protesto ve tepkilerin artmasının temel nedenidir. Siyasal iktidar bir kez daha meşru ve haklı talepleri dinlemek yerine protestoları şiddetle bastırma yolunu seçmiştir.
Hemen her gün onlarca öğrenci gözaltına alınmaktadır. Yargı mekanizması da ne yazık ki, öğrencilerin düşünce ve ifade özgürlüğü ile toplantı ve gösteri özgürlüğünü koruma görevini üstlenmek yerine, doğrudan ev hapsi ve tutuklamalarla siyasal iktidarın yanında konumlanmaktadır.
Bizler, protesto hakkı da dahil olmak üzere, düşünce ve ifade özgürlüğünün, toplantı ve gösteri özgürlüğünün Anayasal birer hak olduğunun bilincinde olan avukatlar olarak, bu süreçte öğrencilerin ve onlarla dayanışan eylemcilerin ve elbette toplumsal muhalefetin tüm unsurlarının yalnız bırakılmaması için mücadele edeceğimizi ve tamamının savunmanlığını üstlendiğimizi bir kez daha vurgulayarak taleplerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz:
• LGBTI+`ları hedef alan nefret söylemi derhal son bulmalıdır.
• Rektörler tüm üniversitelerde demokratik yöntemlerle ve üniversite bileşenlerince belirlenmelidir.
• Düşünce ve ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin önüne engel olan tüm uygulamalara bir an önce son verilmelidir.
• Kampüslere yayılan ve tüm demokratik protestoları hedef alan polis ablukası ve şiddetine derhal son verilmelidir.
• Ev hapsi uygulamasından geri dönülmeli ve tutuklu tüm öğrenci ve protestocular serbest bırakılmalıdır.
İMZACILAR:
İsim - Soyisim | |
Abdulkadir Karahan | |
Abdullah Göllü | |
Abdullah Nail Karakaş | |
Abdurrahim Doğan | |
Adil Anlama | |
Adil Öztürk | |
Adnan Kaya | |
Agit Arslan | |
Agit Fidan | |
Ahmet Aksüt | |
Ahmet Bozkurt Çağlar | |
Ahmet Çevik | |
Ahmet Çoban | |
Ahmet Dindar | |
Ahmet Ekim | |
Ahmet Ergin | |
Ahmet Ergin Sözen | |
Ahmet Karaçaylı | |
Ahmet Kiraz | |
Ahmet Malkoçoğlu | |
Ahmet Özdel | |
Akif Karapınar | |
Akın Özgüç | |
Albert Yüksel | |
Ali Aydın | |
Ali Bozan | |
Ali Can Atalay | |
Ali Cemal Zülfikar | |
Ali Deniz Ceylan | |
Ali Ekiz | |
Ali Eşki | |
Ali Özdemir | |
Ali Şafak | |
Ali Saydı | |
Ali Turgut | |
Alihan Pilaf | |
Alperen Avcıoğlu | Stj. |
Arif Ali Cangı | |
Arya Dilan Vargün | |
Arzu Becerik | |
Arzu Sertan | |
Ata Yazıcıoğlu | |
Atakan Arar | |
Aycan Kaya | |
Ayhan Erdoğan | |
Ayhan Özdemir | |
Aylin Onursev | |
Ayşe Acinikli | |
Ayşe Bingöl Demir | |
Ayse Deniz Altinay | |
Ayşe Gül Kırmızıgül | |
Ayşe Özdemir | |
Ayşe Tuncer | |
Ayșegül Karpuz | |
Aysel Tekerek | |
Aytekin Aktaş | |
Azat Öztürk | |
Bahar Özer | |
Bahattin Özdemir | |
Banu Altunlu | |
Banu Çukadar Yılmaz | |
Baran Doğan | |
Baran Taygun Metin | |
Barış İpek | |
Barış Karahan | |
Barzan Demirhan | |
Başak Alp | |
Başak Baylav | |
Battal Gazi İnci | |
Bayram Özkan | |
Bedrettin Kalın | |
Begül Kılıççöte | |
Bengisu İçten | |
Beritan Kalbişen | |
Berkay Akkuş | |
Berkay Çelen | |
Berrak Çağlar | |
Beste Salman | |
Bilal Koralay | |
Bilge Sayıcı | |
Bilgütay Hakkı Durna | |
Birgül Yiğit Kabaklı | |
Birsen Alkaranfil Aydoğdu | |
Buket Gülçin Özel | |
Bülent Şimşek | |
Burak Duyar | |
Burcu Özaydın | |
Büşra Özbiçer | |
Çağla Deniz Felamur Baylan | |
Çağla Yolaşan | |
Canan Arın | |
Canan Gözcü | |
Canel Durak | |
Cansu Okur | |
Cansu Yüksel | |
Celal Karadağ | |
Celil Akın | |
Cem Baran Gök | |
Cem Gök | |
Cemal Doğan | |
Cemal Gülmez | |
Cemal N. Erdem | |
Cemal Yücel | |
Cemil Dere | |
Cemre Topal | |
Cenk Öz | |
Cennet Nurdan Parlak | |
Ceren Acer | |
Ceren Kalay | |
Ceren Korun | |
Cevriye Aydın | |
Çiğdem Akbulut | |
Cihan Sevim | |
Cuma Kuş | |
Damla Atalay | |
Damla Gündoğdu | |
Defne Uçar | |
Deniz Demirdöğen | |
Deniz Doğan | |
Deniz Gürbüz | |
Deniz Korkmaz | |
Deniz Polattaş | |
Deniz Yıldırım | |
Deniz Yıldız | |
Derya Çiçek | |
Devrim Avcı Özkurt | |
Dilancan Ateş | |
Dilara Özaydın | |
Dilek Güzel | |
Dilek Sevgi Ataç | |
Dinçer Çalım | |
Diren Elif Vurgun | |
Diren Yeşil | |
Doğa İncesu | |
Duran Cem Güney | |
Duygu Demirel | |
Duygu Didem Tarı | |
Duygu Saylan | |
Duygu Yavuz | |
Ebru Atakan Öztatar | |
Ebru Büyük Akın | |
Ebru Günay | M.Vekili |
Ebru Varnalı Onur | |
Efkan Bolaç | |
Ekin Ekinci | |
Elif Yetigin | |
Elvan Olkun | |
Emel Çağlayan | |
Emel Diril | |
Emin Arın Atabek | |
Emin Özmen | |
Emine Ufuktepe | |
Emir Demir | |
Emrah Baran | |
Emre Erdal | |
Engin Deniz Ergin | |
Engin Kara | |
Enver Akan | |
Ercan Avşar | |
Ercan İpekçi | |
Erdal Yağçeken | |
Erdoğan Akdoğdu | |
Erdoğan Baştuğ | |
Eren Gönen | |
Erkan Kılıç | |
Erkan Sabri Ünüvar | |
Erman Öztürk | |
Erol Çiçek | |
Ertuğrul Yeşildal | |
Esra Gençer Özdemir | |
Evin Konuk | |
Eylem Arzu Kayaoğlu | |
Eylem Sarıoğlu Aslandoğan | |
Ezgi Altınkurt Sağlık | |
Ezgi Önalan | |
Fahri Doğan | |
Fahriye Aytül Kaplan | |
Fatih Aydın | |
Fatih Gökçe | |
Fatma Beytaş | |
Fatma Güner | |
Fatma Gürsoy | |
Fatoş Gürbostan | |
Feramuz Baran Albayrak | |
Ferhan Pınar Ekin | |
Figen Ertem | |
Filiz Kerestecioğlu | M. Vekili |
Fırat Aktaş | |
Fırat Aydin | |
Firdevs Avşar | |
Fulya Durak Aslan | |
Gamze Erk | |
Gamze Gökoğlu Şimşek | |
Gamze Güven | |
Gökmen Yeşil | |
Gonca Gedikoğlu | |
Gönül Erdem | |
Gönül Manga | |
Görkem Ağdede | |
Güçlü Sevimli | |
Gül Altay | |
Gül Aytaç | |
Gülderen Ertaş | |
Güler Düzgün | |
Güler Yılmaz Birol | |
Güley Bor | |
Gülhan Kaya | |
Gülnur Bingöl | |
Gülşah Kaya | |
Gülten Anlar | |
Güneş Yılmaz Baştuğ | |
Güray Dağ | |
H. Murat Yurttaş | |
Hacer Gizem Karataş | |
Hacer Yılmaz | |
Hadi Cin | |
Hakan Bozyurt | |
Halil Baran Taşar | |
Halil İbrahim Şansal | Stj. |
Halime Şenli Bilgin | |
Hamza Deniz Kurtoğlu | |
Harika Günay Karataş | |
Harun Erdil | |
Harun Şenel | |
Hasan Ağzıküçük | |
Hasan Hüseyin Evin | |
Hasan İçöz | |
Hatice Demir | |
Hatice Tuğba Yılmaz | |
Hayal Sarıpınar | |
Hayati Bora | |
Hayrettin Çil | |
Hazal Aydın | |
Hazal Ocaklı | |
Helin Bayraktar | |
Heval Türkmen Günay | |
Heval Yıldız Karasu | |
Hikmet Akın | |
Hülya Ceylan | |
Hülya Yıldırım | |
Hüseyin Akcan | |
Hüseyin Aslan | |
Hüseyin Yüksel Biçen | |
İbrahim Bilmez | |
İbrahim Kaya | |
İhsan Şahabettin Örsal | |
İlahi Öz | |
Ilgın Ertaş | |
İlhan Gül Kireçkaya | |
İlke Çandırbay | |
İlke Işık | |
İlknur Alcan | |
İlyas Danyeli | |
İmge Kaçmaz | |
İmran Aygün | |
İnci Arıkan | |
İrem Kuzgun | |
İrfan Taşkın | |
Irmak Yaman | |
İsmail Anıl Başoğlu | |
İsmet Hancı | |
Jiyan Çağırtekin | |
Jiyan Tosun | |
Kadir Seçkin Bilgili | |
Kamil Tekin Sürek | |
Kasım Kaplan | |
Kasım Şimşek | |
Kazım Bayraktar | |
Kemal Aytaç | |
Kemal Toraman | |
Kenan Arslan | |
Kenan Çetin | |
Kerem Uluocak | |
Kıvanç Kayaoğlu | |
Kübra Ekmen | |
Kübra Kurtoğlu | |
Kübra Özbiçer Büyükikiz | |
Levent Pişkin | |
Leyla Han Tüzel | |
Leyla Nacak | |
M. Ufuk Tekin | |
Mahir Arduç | |
Maviş Aydın | |
Mehdi Zana Akkaya | |
Mehmet Akif Yıldırım | |
Mehmet Altuntaş | |
Mehmet Çağrı Kaygısız | |
Mehmet Emrah Güzel | |
Mehmet Özbey | |
Mehmet Rahmi Kadıoğlu | |
Mehtap Yılmaz Uçar | |
Melek Depren | |
Melek Şaraldı | |
Melike Öztürk | |
Melike Polat Bursalı | |
Meltem Öztürk Karaçengel | |
Meltem Salman | |
Meral Hanbayat | |
Meral Kula Şimşek | |
Merve Büyükalan | |
Merve Karakaya | |
Merve Şatır | |
Metin Narin | |
Mevluda Sena Yazıbağlı | |
Muazzez Özkan | |
Muhammet Taner Avşar | |
Mükerrem Karakurt | |
Münip Ermiş | |
Murat Çelebi | |
Murat Deha Boduroğlu | |
Murat Denizer | |
Murat Kara | |
Murat Moralı | |
Murat Yılmaz | |
Mürsel Ünder | |
Musa Bendaş | |
Mustafa Çinkılıç | |
Mustafa Emre Atmaca | |
Mustafa Karadağ | |
Mustafa Kaya | |
Mustafa Kurtul Karabulutlar | |
Mustafa Murtezaoğlu | |
Mustafa Şahin | |
Mustafa Söğütlü | |
Mutlu Serbest | |
Naim Feyzullah Eminoğlu | Stj. |
Nami Şentürk | |
Nazan Betül Vangölü Kozağaçlı | |
Nazan Şentürk Türkkaynağı | |
Nazlı Serenay Aytaç | |
Nazlı Yalçın | |
Nazlı Zeynep Mutlu | |
Nazlıcan Çelik | |
Necdet Okcan | |
Necibe İnci İncesağır | |
Nedret Okcan | |
Nefise Sormageç | |
Nergiz Görnaz | |
Nergiz Tuba Aslan | |
Neslihan Ceylan | |
Nevin Güney İnce | |
Nihal Saban | |
Nilay Kuş | |
Nilgün Gürbüz | |
Nuray Filiz | |
Nurettin Özlütaş | |
Nurhan Sezgin | |
Nuriye Alsancak | |
Nurten Çetinkaya | |
O. Meriç Eyüboğlu | |
Ödül Hancı | |
Oğuzhan Topalkara | |
Olcay Korkmaz | |
Olcay Öztürk | |
Ömer Çakırgöz | |
Onur Can Dalkılıç | |
Onur Güneş | |
Onursal Özbek | |
Orhan Atan | |
Orhan Bayraktar | |
Osman Zeki Erdoğan | |
Ozan Ahmet Altunal | |
Ozan Bayram | |
Özcan Çine | |
Özden Özdemir | |
Özge Çetin | |
Özge Serdar | |
Özge Usanmaz | |
Özgün Öykü Köse | |
Özgür Altın | |
Özgür Çağlar | |
Özgür Ceylan Aytaç | |
Özgür Eryılmaz | |
Özgür Metin | |
Özgür Özcan | |
Özgür Yakut | |
Özlem Kortel Alikoç | |
Özlem Saldamlı Özatakan | |
Öznur Bayoğlu Küçükdağ | |
Pelin Özenç | |
Pelin Şenli | |
Pınar Kına | |
Rahile Horzum | |
Ramazan Kurt | |
Recep Kahraman | |
Recep Sancaktar | |
Refika Korkmaz | |
Rıfat Karadağ | |
Rıza Karaman | |
Rojda Yıldırım | |
Ruken Arslan | |
Ruken Gülağacı | |
Saadet Öztürk | |
Sabahattin Acar | |
Sabit Aktaş | |
Sabri Yurdakul | |
Şafak Aki | |
Şafak Yüksek | |
Şahin Berber | |
Şaneşin Aydın | |
Sati Eda Köse | |
Sebahat Gençtarih | |
Seda Şaraldı | |
Sedat Ata | |
Sedat Erten | |
Sefa Aydoğan | |
Sefa Yılmaz | |
Seher Dursun | |
Seher Eriş | |
Selin Aksoy Duru | |
Selin Namaraslı | |
Selma Işık | |
Selvi Yüzbaşıoğlu | |
Sema Özdemir | |
Semih Mutlu | |
Semir Karadaş | |
Semra Demir | |
Şemse Kutsal | |
Senem Uygun Kılıç | |
Şener Bayar | |
Şengül Bayram | |
Şengül Tarhan Buztaş | |
Serap Taşdelen | |
Serdar Gültekin | |
Şeref Turgut | |
Serhat Çakmak | |
Şerif Özgür Urfa | |
Şerife Ceren Uysal | |
Several Ballıkaya | |
Sevil Aracı Bek | |
Sevil Keremoğlu Yazıcı | |
Sevil Öcal | |
Sevilay Özkurt | |
Sevim Çelikcan | |
Şeyho Yücekaya | |
Seyit Sönmez | |
Sezai Soyteki | |
Sezin Uçar | |
Şiar Rişvanoğlu | |
Sida Yıldız | |
Sinan Zincir | |
Sinejan Kut | |
Songül Beydilli | |
Songül Çalık | |
Şükran Hazal Turan | |
Şule Arslan Hızal | |
Süleyman Durmuş | |
Süleyman Sırrı Kuş | |
Suna Soydaş Fırat | |
Tahir Şilkan | |
Tamer Doğan | |
Taner Aşıcıoğlu | |
Tugay Bek | |
Tünay Cengiz | |
Tuncay Koç | |
Türkan Karakoç | |
Türker Yılmaz | |
Tüten Ateş Cinol | |
Ufuk Atıcı | |
Uğur Esat Keşküş | |
Uğur Yetimoğlu | |
Ülkü Şahin | |
Ümit Büyükdağ | |
Ümit İzmirli | |
Ümit Sisligün | |
Vahap Kuzu | |
Veysel Gül | |
Veysel Ok | |
Veysi Çetin | |
Veysi Eski | |
Viyan Zabel Kınalı | |
Volkan Gültekin | |
Y. Sergen Nisanoğlu | |
Yağız Timoçin | Stj. |
Yağmur Kavak | |
Yakup Ataş | |
Yalçın Ünal. | |
Yasemin Altınkum | |
Yasemin Dora Şeker | |
Yasemin Öz | |
Yavuz Çelik | |
Yelda Koçak Urfa | |
Yemen Cankan | |
Yeşinil Yeşilyurt Zengin | |
Yezdan Aydın | |
Yıldız İmrek | |
Yücel Aksüt | |
Yüksel Yılmaz | |
Yusuf Ayık | |
Zehra Şahin Yeşil | |
Zeki Kahraman | |
Zeliha Gizem Sayın | |
Zerrin Duralı | |
Zerrin Şenyıl Kale | |
Zeycan Balcı | |
Zilan Öztürk | |
Ziya Çelik | |
Zöhre Dalkıran | |
Zübeyde Arslan | |
Züleyha Gülüm | M.Vekili |
Zülfü Erdoğan Öztürk |
Boğaziçi Direnişi'ne Almanya ve İngiltere'den destek: 'Atanmış rektörü kabul etmiyoruz'
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Melih Bulu’yu Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atamasına Boğaziçililerin başlattığı eylemlere dünyadan destek gelmeye devam ediyor. Almanya’da Boğaziçi’ne destek eylemi düzenlenirken, Oxford Üniversitesi akademisyenleri ise Boğaziçi’yle dayanışma halinde olduklarını belirtti.
14-02-2021 15:11

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın atadığı kayyum rektör Bulu protestolarına yurt dışından sesler yükselmeye devam ediyor. Aralarında Sol Parti Üniversite Grubu, Yeşiller Partisi Gençler Birliği, Young Strugle, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) üyeleri olduğu belirtilen bir grup Almanya'nın Schwenningen şehrinde Boğaziçi Üniversitesi protestolarına destek vermek için toplandı.
Boğaziçi eylemlerine destek vermek için "Aşağı bakmayacağız" pankartı açan protestocular, neden desteklediklerini açıkladıkları videoda "Boğaziçi üniversitesini yürekten destekliyorum çünkü bilimin özgür olması gerektiğine inanıyorum. Şahsım hükümeti gençlerin aşağı bakmasını istiyor, aşağı bakmayacağız. Atanmış rektörü kabul etmiyoruz. Haksızlığı ve adaletsizliği kabul etmiyoruz. Adaletsizliğin, hukuksuzluğun, zulmün ve baskının olduğu her yerde baş kaldırı haktır" ifadelerine yer verdi.
OXFORD ÜNİVERSİTESİ'NDEN DESTEK
Öte yandan İngiltere’de bulunan Oxford Üniversitesi’nden bir grup akademisyende AKP’li Melih Bulu’nun rektör olarak atanmasına tepki gösterdi. Boğaziçi Üniversitesi’nin dünyadaki saygınlığına dikkat çekilen destek mesajlarında atamanın üniversiteleri tehdit ettiği belirtilerek protestoların şiddetle bastırılmaya çalışılması kınandı. Mesajlarda akademik özgürlük ön plana çıkartıldı.
Dün gözaltına alınan Halkevleri üyeleri serbest bırakıldı
Halkevleri üyesi 9 kişi savcılık ifadelerinin ardından, ev hapsi istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Halkevleri üyeleri, 'yurtdışı çıkış yasağı' ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
12-02-2021 19:05

Çağlayan Adliyesi önünde, Kağıthane Kaymakamlığı'nın eylem ve etkinlik yasağı bahane edilerek gözaltına alınan aralarında yöneticilerin de bulunduğu 9 Halkevleri üyesi, ev hapsi istemiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Hakimlik sorgusunun ardından tüm Halkevleri üyeleri, yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Dün adliye önünde gözaltına alınan Halkevleri üyesi 9 kişinin savcılık sorgusu tamamlandı. Savcılık, yöneticilerin de arasında bulunduğu 9 Halkevleri üyesini ev hapsi istemiyle mahkemeye sevk etti. Tüm üyeler hakimlik sorgusunun ardından adli kontrol şartı ve yurtdışı çıkış yasağıyla serbest bırakıldı.
Öte yandan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş da destek için Çağlayan Adliyesi'nde bulunuyor.
NE OLMUŞTU?
Boğaziçi Üniversitesi eylemlerinde tutuklanan 11 kişi için yazılama yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan 5 öğrenciye destek olmak amacıyla Çağlayan Adliyesi önüne gelen Halkevleri üyeleri, kaymakamlığın kararı gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Halkevleri üyeleri, savcının son anda karar değiştirmesi üzerine serbest bırakılmadı.
İstanbul Valiliği, sürece müdahale ederek dün 23.16'da Halkevleri üyelerini hedef gösterdi. Valiliğin açıklamasıyla savcının karar değişikliğinin eş zamanlı olması dikkat çekti.
Bu da oldu: Öğrenciye hem ev hapsi, hem adli kontrol cezası!
Boğaziçi eylemlerinde yaşananları değerlendiren avukat Bişaroğlu, tutuklamaları ‘gözdağı verme’ olarak nitelendirdi.
11-02-2021 19:53

Boğaziçi öğrencisi H.S.'ye 'kayyum rektör' eylemlerine katıldığı gerekçesiyle hem ev hapsi, hem adli kontrol cezası verildi. Kararı 'absürt' olarak nitelendiren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği avukatı Abdullah Bişaroğlu, "Bu iki yaptırımdan birini ihmal etmemesi mümkün değil. Evden çıkarsa kelepçe ötecek evden çıkmazsa karakola gidemeyecek. Bu ikisinden birinin ihmalden tutuklanma ihtimali çok yüksek" dedi.
Boğaziçi eylemlerinde şimdiye kadar 565 kişi gözaltına alındı, 25’ine ev hapsi verildi, 11’i ise tutuklandı. MA’da yer alan habere göre, Özgürlük İçin Hukukçular avukatlarından Abdullah Bişaroğlu, 11 öğrenciden 6’sının 2911 sayılı “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanuna Muhalefet” iddiasıyla tutuklandığını belirtti ve bu yasanın üst ceza limitinin tutuklanma gerekçesi olamayacağına dikkat çekti. Bişaroğlu, yasal olmayan bu tutuklamaların “gözdağı verme” amacı taşıdığını ifade etti.
‘HEM EV HAPSİ, HEM ADLİ KONTROL’
Avukat Bişaroğlu, ev hapsi verilen öğrencilerden H.S.’ye aynı zamanda adli kontrol tedbiri olarak imza atma şartı getirildiğini de paylaştı. Bişaroğlu, “Maalesef böyle absürt bir durum da var. Bu iki yaptırımdan birini ihmal etmemesi mümkün değil. Evden çıkarsa kelepçe ötecek evden çıkmazsa karakola gidemeyecek. Bu ikisinden birinin ihmalden tutuklanma ihtimali çok yüksek. Bunu yazdım umarım dilekçemi okurlar çünkü okuyorlar mı emin değilim” diye belirtti.
‘TUTUKLANMA GEREKÇELERİNİ BİLMİYORLAR’
Bişaroğlu artan ev hapsi cezalarıyla alakalı “protestoların direnicini kırmaya yönelik ölümü gösterip sıtmaya razı etme” değerlendirmesinde bulundu ve tutuklanan öğrencilerden Murat Can Demirci, Anıl Karakuş, Ömer Sengel ve Necmettin Erdem’in hangi gerekçeyle tutuklandığını halen bilmediklerini ifade etti.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nde rektör, dekan ve öğretim görevlileri dahil 27 kişi akraba çıktı
Üniversitelerdeki akraba kayırmacılığı sık sık Türkiye gündeminde yerini alırken bir haber de İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nden geldi. Üniversitede görevli rektör, rektör yardımcısı, dekan ve öğretim görevlileri arasında 27 kişi birbiriyle akraba çıktı.
25-02-2021 09:36

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi'nde rektör, rektör yardımcısı, dekan ve öğretim görevlileri arasındaki 27 kişi birbiriyle akraba çıktı. CHP Milletvekili Mahir Polat “Binlerce vatandaşımız sınavlarda alın teri dökerken bu kadrolara birileri sınavsız geliyor. Kul hakkından bahsedenler, eş dost atamaları için kul hakkı yiyor” dedi.
Başak Kaya'nın Sözcü'de yer alan haberine göre, Polat'ın TBMM'ye verdiği soru önergesine Rektör Prof. Saffet Köse şu cevabı gönderdi:
"Şube müdürlüğünden daha üst görev niteliğinde bulunan kadrolardan 16'sının şube müdürlüğü kadrolarına sınavsız olarak atamasının yapıldığı; rektör, rektör yardımcısı, dekan ve öğretim görevlileri arasından tespit edilebilen 27 kişinin birbiri arasında akrabalık bağı bulunduğu görülmüştür."
GSÜ akademisyenlerinden ortak bildiri: 'Fransız akademisyenlere dil sınavı dayatmasından vazgeçin!'
YÖK'ün Galatasaray Üniversitesi'nin Fransız akademisyenlerine “B2 seviyesinde Türkçe bilme şartı” getirmesine karşı bir bildiri yayınlayan GSÜ akademisyenleri ''Karardan bir an önce dönülsün'' dedi.
23-02-2021 14:12

İleri Haber
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Galatasaray Üniversitesi’nde (GSÜ) çalışan Fransız akademisyenlere “B2 seviyesinde Türkçe bilme şartı” getirmiş ve Türkçe sınavını geçemeyen akademisyenlere çalışma ve oturma izni verilmeyeceğini açıklamıştı. “Mütekabiliyet Esası”na dayandırılan karara tepki gösteren GSÜ akademisyenleri, bir bildiri yayınlayarak ‘’Fransız akademisyenlere yönelik dil sınavı dayatmasından vazgeçilmelidir’’ dedi.
Fransa’da hükümetin, “siyasal İslam”a karşı mücadele kapsamında yabancı ülkelerin gönderdikleri imamlar yoluyla ülkedeki camiler üzerinde kurdukları nüfuzu kırmak için yaptığı yasal düzenleme sonrası YÖK, GSÜ’de çalışan Fransız akademisyenlere “B2 seviyesinde Türkçe bilme şartı” getirdi. YÖK’ün tepki toplayan bu kararına karşı bugün Galatasaray Üniversitesi akademisyenleri, üniversite önünde bir açıklama yaptı.
Öğretim elemanlarının yaşadığı bu zorlukların, akademik programın işleyişini de doğrudan etkilediğinin ve öğrencilerin akademik yaşamının sekteye uğradığının vurgulandığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:
‘GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ’NDEKİ FRANSIZ AKADEMİSYENLERE YÖNELİK DİL SINAVI DAYATMASINDAN VAZGEÇİLMELİDİR’
Bizler, çeyrek asırdır dayanışma içinde omuz omuza çalışan Türkiye ve Fransa vatandaşı öğretim elemanları olarak, 1992’de iki hükümet tarafından imzalanan çift taraflı bir anlaşma ile belgelenmiş Fransa-Türkiye dostluğunun sembolü olan Galatasaray Üniversitesi’nin birer parçasıyız. Üniversitenin kuruluşundan bu yana, öğrencilerimize çok kültürlü ve çift dilli bir eğitim vermeyi sürdürmekteyiz. Ancak öğrencilerimizin bu eğitime erişim hakkı, uygulamaya konan son kararlarla ellerinden alınmaktadır.
Çalışma koşullarımız Covid-19 pandemisinin yol açtığı sağlık krizi nedeniyle zaten belirgin biçimde bozulmuşken, bu sağlık krizine “ikamet” başlığı altında yeni bir kriz eklenmiştir. 2020-2021 akademik yılı güz döneminin sonunda, Galatasaray Üniversitesi’ndeki Fransa vatandaşı öğretim elemanlarına, Türkiye’de ikamet edebilmek için B2 düzeyinde Türkçe bildiklerini belgelemek zorunda oldukları gayriresmî bir biçimde bildirilmiştir. Oysa bu koşul, oturma izinlerinin yenilenmesi sırasında kendilerine belirtilmemiştir. Sonuç olarak, Fransa vatandaşı öğretim elemanlarının çoğunun oturma izinleri 15 Eylül 2020’den bu yana yenilenmemiştir.
‘AKADEMİSYENLERİN KAMPÜSTE EĞİTİM VERMESİ YASAKLANDI’
Bu durumun, söz konusu akademisyenlerin profesyonel ve gündelik hayatları üzerinde olumsuz etkileri olmuştur. Kampüste eğitim vermeleri yasaklanmış, yasal bir kontratla ev tutabilmeleri, bir telefon operatörü ya da internet sağlayıcısıyla sözleşme yapabilmeleri, yeni sağlık düzenlemeleri kapsamında toplu taşıma kartlarını güncellemeleri ve özellikle de ailelerini ve yakınlarını görmek için bile olsa Türkiye dışına çıkmaları imkânsız hale gelmiştir.
Öğretim elemanlarının yaşadığı bu zorluklar, akademik programın işleyişini de doğrudan etkilemiş ve öğrencilerimizin akademik yaşamını sekteye uğratmakla kalmamış, gelecekleri üzerinde de bir belirsizlik yaratmıştır.
‘BU KARAR HANGİ YASAL BELGELERE DAYANIYOR?’
Bu nedenle,
-Fransa vatandaşı öğretim elemanlarının değerlendirme kriterinin bir anda akademik içerikli olmaktan çıkarılıp dil seviyesinin ölçülmesine indirgenmesini üzüntüyle karşılamakta ve bu kararın hangi yasal belgelere dayandığını merak etmekteyiz. Dile getirildiği şekilde bir mütekabiliyet söz konusuysa eğer, 31 Temmuz 2020’de iki ülkenin hükümetleri tarafından imzalanan EILE anlaşmasının varlığı unutulmuş demektir. Kaldı ki bu anlaşma, Fransa’daki ortaöğretim kurumlarında çalışan yabancı uyruklu öğretmenlerin çalışma koşullarını düzenlemektedir.
-Ayrıca, Galatasaray Üniversitesi’nin öğretim elemanlarının sağlaması beklenen yeni koşullarla ilgili olarak, B2 düzeyinde Türkçe zorunluluğunun yarattığı sorunların altını çizmek isteriz: zaten çok yüksek olan B2 seviyesi, verilen eğitimin Fransızca olduğu göz önünde bulundurulduğunda bir zorunluluk arz etmemektedir ve bu koşulun, gelecekte Türkiye’de eğitim vermeyi düşünen ya da sınırlı bir süre için Türkiye’ye gelecek olan akademisyenler üzerinde caydırıcı bir etkisi olacağı açıktır.
-Söz konusu durumun, Türkiye’nin tek frankofon yüksek öğretim kurumu olan üniversitemizde Fransızca öğretim seviyesinin düşmesi ile sonuçlanacağını da belirtmek isteriz.
‘KARARDAN BİR AN ÖNCE GERİ DÖNÜLSÜN’
Bizler,
-Tüm tarafların lehine bir çıkış yolu bulunması amacıyla, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) ile Fransa’nın diplomatik mercileri arasındaki müzakerelerin yeniden başlamasını,
-İkamet izninin verilmesini belli bir seviyede Türkçe bilme koşuluna bağlayan karardan bir an önce geri dönülmesini,
-Fransa vatandaşı öğretim elemanlarının Türkiye’deki durumunu yasal hale getiren ve öğrencilere karşı sorumluluklarını yerine getirmelerini mümkün kılan ikamet belgelerinin ivedilikle teslim edilmesini talep etmekteyiz.
‘AKADEMİK VE KÜLTÜREL KURUMLAR POLİTİK GERİLİMLERE ALET EDİLMEMELİ’
Dayanışma içindeki Türkiye ve Fransa vatandaşı öğretim elemanları olarak, hatırlatmak isteriz ki:
-Bu durum, temel bir hak olan öğrenim hakkını tehdit etmektedir; söz konusu olan bir mütekabiliyet esasına göre davranmaksa bile, bu esas, temel hak ve özgürlüklere uygulanamaz.
-Yüz yıllara dayanan eğitim geleneğiyle köklü bir kurum olan Galatasaray, Türkiye ve Fransa halkları arasındaki tarihî dostluğun bir sembolü olmayı sürdürmektedir.
-Hiçbir akademik ve kültürel kurum politik gerilimlere alet edilmemeli, aksine bu kurumlar, her zaman ulaşmayı arzuladığımız barış ve dostluğun araçları olarak görülmelidir.
Öğrenci dayanışmalarından Boğaziçi için kampanya: 'Bundan Sonrası Hepimizde'
Öğrenciler, Boğaziçi eylemlerinde tutuklanan/ev hapsinde bulunan arkadaşlarının serbest bırakılması, tüm kayyumların istifa etmesi için “Bundan Sonrası Hepimizde” Kampanyası başlattıklarını duyurdular.
22-02-2021 19:27

İleri Haber
Ankara ve İstanbul öğrenci dayanışmaları, yaptıkları açıklamalarla "Bundan Sonrası Hepimizde” Kampanyası’nı başlattıklarını duyurdu. Açıklamada, “Üniversitelerimizde söz hakkımızı kazanmak, bilimsel eğitim talebimizi yükseltmek ve özgür yarınları kurmak için yan yana olmalıyız. Üniversiteler bizim, gelecek bizim, Kayyumlar gidecek üniversiteler bizimle özgürleşecek!” denildi.
Ankara Öğrenci Dayanışması ve İstanbul Öğrenci Dayanışması bugün eşzamanlı olarak yapılan açıklamalarla, Boğaziçi eylemlerinde tutuklanan/ev hapsinde bulunan arkadaşlarının serbest bırakılması, tüm kayyumların istifa etmesi için “Bundan Sonrası Hepimizde” Kampanyası başlattıklarını duyurdular.
Yapılan açıklama şöyle:
Açık açık söylüyoruz: Üniversitelerdeki tüm rektörler birer kayyumdur. Ve üniversitenin bütün bileşenleri demokratik yollarla söz sahibi olmadıkça bu durum baki kalacaktır. Melih Bulu’nun kayyum olarak atanması üniversitelerimizi özgürleştirmek adına başlayan direnişimize bir kıvılcım olmuştur. Akademiye takılan kelepçelerin üniversite kapılarımıza da somut olarak takılmasıyla üniversitelerimizi özgürleştirme istediğimiz yeniden, kuvvetlice ortaya çıkmıştır. Evet, mesele yalnızca Boğaziçi’nin meselesi değildir.
Mesele meşru olmayan bir atamadan da ötesidir. Mesele, sarayın, öğrencilerin tüm kimlikleriyle ve renkleriyle var olabilecekleri, toplum yararına özgürce bilim üretebilecekleri alanlar olması gereken üniversiteleri sistemin çarklarına uydurarak sindirmeye çalışmasıdır. Mesele, yaşamlarımızı baskı ve şiddetle kuşatma altına alan iktidara karşı üniversitelerimizi ve hayatlarımızı savunmaktır. Mesele, sosyal medyadan arkadaşlarımızı hedef gösterip tutuklanmalarına destek olan ana muhalefetin bizleri uzaklaştırmaya çalıştığı sokak siyasetine yeni bir soluk getirmek, düzen içerisinde öğütülmeye çalışılan gençliğin haklı politik özgürlük mücadelesinde sönmeyen bir kıvılcım olmaktır. Mesele, yağmacıları ve katliamcıları durdurabilmek için yan yana, omuz omuza mücadele edip şehir şehir, kampüs kampüs geleceğimizi savunmaktır.
Kayyum rektörün atanmasıyla başlayan protesto sürecinde sessiz kalmayan-kabul etmeyen her kesime yönelik başlatılan karalama ve linç kampanyası hiçbir karşılık bulmamış, aksine, bizlerin haklılığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Melih Bulu’nun kayyum olarak atanmasıyla başlayan Boğaziçi Direnişi süresince birçok üniversitede dayanışmalar kurulmuş, var olan dayanışmalar güçlenmiştir.
Bizler iktidarın ve yandaş medyanın bizlere dönük tüm saldırılarına cevabımızı kurduğumuz dayanışmalar ve sürdürdüğümüz kararlı mücadele ile veriyoruz.
Çünkü bizler, yandaşlarla kuşatılmış bir akademi, siyasi iktidarın arka bahçesi hâline getirilmiş kampüsler istemiyoruz.
Bizler, hocalarımızın ihraç edilmesini, topluluklarımızın kapatılmasını istemiyoruz.
Bizler, müşteri olmak da, sermeyenin boyunduruğu altına girmiş, ranta açılmış üniversiteler de istemiyoruz.
Bizler, hem çalışıp hem okumak zorunda kalıp işte ve kampüste sömürülmek, KYK borçlarına mahkûm olmak istemiyoruz.
Bizler, belediyelere kayyum atayan ve Kürt halkının iradesini yok sayan bu işgalci zihniyeti istemiyoruz. Bizler, direnen işçileri coplayan, 8 Mart’ta kadınların önüne set çeken polisi kampüslerimizde istemiyoruz.
Bizler, söz, yetki ve kararın üniversite bileşenlerinde olduğu demokratik üniversiteler ve özgür yaşamlar istiyoruz.
Taleplerimiz gücünü haklılığından, üniversite üniversite örgütlenen, büyüyen dayanışmalardan alıyor. LGBTİ+’ları nefret söylemleriyle hedef göstererek direnişe saldıranlara karşı gökkuşağını kuşanmalı, sesimizi, "Öyle mi Alay Komutanı" diye haykıran madencilerin sesine katmalı, kadın iradesini savunmalıyız. Bizler üniversite dayanışmaları olarak düşmanımızın bir, mücadelemizin de ortak olduğu bilinciyle tutuklu bulunan/ev hapsindeki arkadaşlarımızın serbest bırakılması ve üniversitelerimizdeki tüm kayyumların istifa etmesi için üniversite dayanışmaları olarak bir kampanya başlatıyoruz.
Başlattığımız, "Bundan Sonrası Hepimizde” kampanyası için yüreği Boğaziçi Direnişi’yle atanlara sesleniyoruz: Bugün Melih Bulu sadece bir’dir, bugün her bir üniversite iktidarın antidemokratik politikalarının bir görünümü olan kayyumlarla kuşatılmıştır. Bugün Boğaziçi kayyum atanan ne ilk ne de son üniversite olmuştur. Bunun bilinciyle üniversitelerimizde söz hakkımızı kazanmak, bilimsel eğitim talebimizi yükseltmek ve özgür yarınları kurmak için yan yana olmalıyız.
Üniversiteler bizim, gelecek bizim.
Kayyumlar gidecek üniversiteler bizimle özgürleşecek!
Boğaziçi protestolarına destek veren 35 DEÜ öğrencisine uzaklaştırma cezası!
Kayyum rektöre karşı başlayan Boğaziçi protestolarına destek veren 35 Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisine bir hafta uzaklaştırma cezası verildi.
22-02-2021 13:25

Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Melih Bulu'nun kayyum rektör atanması sonrası başlayan protestolara destek veren Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencilerine uzaklaştırma cezası verildi. 35 öğrenciye verilen bir haftalık uzaklaştırma cezasına karşı açıklama yapan öğrenciler, ''Boğaziçi Direnişi ve taleplerimiz meşrudur. Gençliğe geri adım attıramayacaksınız. Bize diz çöktüremeyeceksiniz'' dedi.
Verilen cezada, “Eyleminizin YÖK Disiplin Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasında yer alan 'YÖK personelinin, kurum içinde ya da dışında, şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü veya yazılı eylemlerde bulunmak' suçu ile örtüştüğü anlaşıldığından, 1 hafta uzaklaştırma cezası ile tecziye edilmeniz uygun görülmüştür" ifadeleri yer aldı.
Birgün’den Berkay Sağol’un haberine göre öğrencilere verilen cezalara tepki gösteren Avukat Semih Taşcan ise şunları dile getirdi:
''Eylemlere katılan öğrencilerin arasından slogan atan ve pankart taşıyan öğrencilere bu cezalar verildi. Ancak yapılan eylemlerde YÖK personeli olarak belirtilen Melih Bulu'nun şerefine veya haysiyetine karşı bir söylem yok. Öğrenciler tamamen anayasal haklarını kullandılar. Bu yüzden cezanın iptali için İzmir İdare Mahkemesi'ne dava açacağız.''
'BİZE DİZ ÇÖKTÜREMEYECEKSİNİZ'
Dokuz Eylül Dayanışması'nın Twitter hesabından yapılan paylaşımda ise "DEÜ Rektörlüğü, 35 arkadaşımıza Boğaziçi Direnişi'ne destek verdikleri gerekçesiyle '1 hafta uzaklaştırma cezası' verdi. Boğaziçi Direnişi ve taleplerimiz meşrudur. Gençliğe geri adım attıramayacaksınız. Bize diz çöktüremeyeceksiniz" ifadeleri yer aldı.
DEÜ Rektörlüğü, 35 arkadaşımıza Boğaziçi Direnişi'ne destek verdikleri gerekçesiyle '1 hafta uzaklaştırma cezası' verdi.
— Dokuz Eylül Dayanışması (@deudayanismasi) February 22, 2021
Boğaziçi Direnişi ve taleplerimiz meşrudur. Gençliğe geri adım attıramayacaksınız. Bize diz çöktüremeyeceksiniz.#BoğaziçiDireniyor#BundanSonrasıHepimizde pic.twitter.com/a1bJ1eGrhg
İstanbul'da 2 öğrenci ev baskınıyla gözaltına alındı
Öğrenci Kolektifleri, İstanbul'da 2 öğrencinin ev baskınıyla gözaltına alındığını duyurdu.
21-02-2021 20:08

Öğrenci Kolektifleri üyesi 2 öğrenci, İstanbul'da polis tarafından yapılan ev baskınıyla gözaltına alındı.
Öğrenci Kolektifleri'nin Twitter hesabından yapılan paylaşımda, "Baskılar, gözaltılar bizi yıldıramaz! İstanbul'da polis hiçbir gerekçe göstermeksizin ev baskını yaparak iki Kolektifçi'yi gözaltına aldı" ifadeleri kullanıldı.
Baskılar, gözaltılar bizi yıldıramaz!
— Öğrenci Kolektifleri (@kolektifler) February 21, 2021
İstanbul'da polis hiçbir gerekçe göstermeksizin ev baskı yaparak iki Kolektifçi'yi gözaltına aldı.#BoğaziçiDireniyor pic.twitter.com/Ersg4T10UB
Boğaziçi Üniversitesi'ndeki kafeteryada yangın
Çıkış nedeni henüz belirlenemeyen yangının söndürülmesinin ardından soğutma çalışmaları başladı.
20-02-2021 10:04

Boğaziçi Üniversitesi’nin Rumeli Hisarüstü’nde bulunan kampüsündeki bir kafede saat 04.30 sıralarında yangın çıktı. Yangın, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yaklaşık bir saatte söndürüldü
Çıkış nedeni henüz belirlenemeyen yangın, binanın ahşap olması nedeniyle kısa sürede büyüdü. İhbar üzerine, olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi sevk edildi. Yaklaşık bir saatte söndürülen yangında daha sonra soğutma çalışması yapıldı. Yangın sonucu kafe kullanılamaz hale geldi.
Olayla ilgili soruşma başlatılırken, yangının çıkış nedeni yapılacak incelemelerin ardından belirlenecek.