Ortak yürüyüşe çağrı
ODTÜ Vişnelik Tesisleri'nde siyasi parti, örgüt ve aydınların bir araya geldiği toplantıların üçüncüsünde ortak bir irade oluşturan güçler bir çağrı metni yayımlayarak ilkelerini açıkladı. Birleşik Haziran Hareketi, tüm ilerici güçleri, sokaklarda, meclislerde, forumlarda buluşmaya çağırdı.
20-10-2014 12:57

Siyasi parti, örgüt ve aydınların bir araya geldiği ODTÜ Vişnelik Toplantıları'nın üçüncüsünden Birleşik Haziran Hareketi ismiyle yola devam etme kararı çıktı. Birleşik Haziran Hareketi, dün yapılan toplantı sonrasında ilkelerini açıklayarak tüm ilerici güçleri bu ortak yürüyüşe katılmaya çağırdı. Tüm illerde forumlar düzenleyeceğini ilan eden Birleşik Haziran Hareketi'nin yayımladığı çağrı metni şöyle:
“30 Ağustos’ta toplanarak ‘Gericiliği ve Faşizmi Yeneceğiz’ iddiasıyla ortak bir irade oluşturan güçler 19 Ekim Pazar günü ODTÜ Vişnelik’te toplandı.
Toplantıda ortak yürüyüşün adı Birleşik Haziran Hareketi olarak belirlendi.
Birleşik Haziran Hareketi, tüm illerde Forum’lar örgütleyerek yürüyüşünü büyütme ve büyük bir buluşma gerçekleştirme kararı alarak yola çıktı.
BİRLEŞİK HAZİRAN HAREKETİ
Eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, kamucu, dayanışmacı, laik, bağımsız, toplumcu bir cumhuriyet ve ülke için; gericiliğe, faşizme, emperyalizme, piyasacı yağma düzenine ve bunları temsil eden AKP rejimine karşı birlikte yola çıkıyoruz.
Ülkemiz emperyalizmin bölge politikalarıyla uyum içinde, mezhepçi faşist bir diktatörlüğe sürükleniyor. AKP iktidarı baskı ve hileyle, sokak çeteleri kurup, devlet şiddetini sonuna kadar kullanarak bu yolda ilerliyor.
Bu gidişata dur demek, yarınımızı AKP’nin pençesinden kurtarmak için bir araya geliyoruz.
Ülkemizin bugününe ve geleceğine sahip çıkmanın direnmekten ve halkın birleşik örgütlü mücadelesinden geçtiğini biliyoruz. 2013 Haziran’ındaki büyük direnişin izinde şimdi de birleşik bir mücadeleyi birlikte yaratıp, Haziran barikatlarını ileri taşıyacağız.
Bu toprakların ortaya çıkarttığı ilerici ve devrimci birikimi sahipleniyoruz. Özgür bir geleceği bu birikimle Gezi-Haziran direnişini buluşturarak kurabileceğimize inanıyoruz.
ÇAĞRIMIZDIR
Birleşik Haziran Hareketi, anti-kapitalist, anti-emperyalist, anti-faşist ve gericiliğe karşı aşağıdaki ilke ve amaçlar doğrultusunda harekete geçecek bir halk örgütlenmesinin çağrıcısıdır.
- Ülkemizin faşist ve dinci/mezhepçi zorbalığa sürüklenmesine dur diyoruz.
- Emekçi sınıfların insanlık dışı çalışma koşullarına mahkum edilmesine, taşeronlaşmaya ve güvencesizliğe karşı, insanca bir yaşamı savunuyor, işçi cinayeti ve katliamlarının önlenmesi için mücadele ediyoruz.
- Piyasacı talan ekonomisine karşı çıkıyor, özelleştirme yağmasına karşı halkçı-kamucu bir ekonomiyi savunuyoruz.
- Dinin siyasal ve toplumsal yaşamı belirlemesine karşı laik ve özgür bir yaşam için bir araya geliyoruz.
- Bölgemizdeki emperyalist boyunduruğa karşı direnen halkların yanında yer alıyor, ülkemizin Ortadoğu’da savaşa sürüklenmesine karşı barışı savunuyor, bağımsız bir ülke ve kardeşce bir bölge istiyoruz.
- Kürt sorununun çözümünde özgürlük temelinde kardeşlik ve birlikte yaşama iradesine dayalı, adil, onurlu bir barışı ve eşit yurttaşlığı esas alan bir çözüm için güçlerimizi birleştiriyoruz.
- Her tür cinsel ayrımcılığa, şiddete ve baskıya karşı duruyor, kadın cinayetlerine son vermek için harekete geçiyoruz.
- Doğanın tahribine, kentlerimizin ve yaşam alanlarımızın kar amacıyla yağmalanmasına karşı mücadeleyi her alana yayıyoruz.
- Halkın söz ve karar sahibi olacağı Meclisleri her alanda kurup, geliştireceğiz.
Bu amaçlar doğrultusunda sokak ve mahallelerde, işyerlerinde ve okullarda, köylerde ve kentlerde bir araya gelelim. Her yerellikte bir Meclis oluşturalım. Forumlarla kararlarımızı hep birlikte alalım.
- Meclisler yukarıdaki amaçları paylaşan herkese açıktır.
- Yerel Meclisler kendi alanlarında yukarıdaki ilkeler çerçevesinde halkın mücadele aracı ve karar organıdır.
- Yerel Meclisler kendi koordinasyon kurullarını, sözcülerini ve Türkiye Meclisi delegelerini belirler.
- Türkiye Meclisi her yerel meclisten belirlenen temsilcilerle toplanır ve Birleşik Haziran Hareketi’nin ortaklaştırıcı iradesini temsil eder, genel politik doğrultusunu belirler, ülke çapındaki siyasal görevleri, hareketin merkezi temsiliyetini ve koordinasyonunu sağlamak üzere organlar yaratır.
- Yerel Meclislerde ve Türkiye Meclisinde seçilen kurulların üyeleri, sözcüler ve delegeler kendilerini seçenler tarafından her an geri çağrılabilir.
- Birleşik Haziran Hareketi’nin tüm işleyişinde ikna olmaya açık tarafların tartışma ve birlikte üretmeleri yöntemi esastır.
Şimdi bu anlayışla bir araya geliyor, Haziran’da TOMA’ların önündeki direnişimizi, barikatların ardında büyüttüğümüz yeni yaşam filizlerini, umutlarımızı ve hayallerimizi birlikte çoğaltmak için yola çıkıyoruz.
HAYDİ O ZAMAN!
Evimizi, ocağımızı, ekmeğimizi, doğamızı, aşımızı birlikte savunalım. Sokaklarımızı, okullarımızı, derelerimizi, özgürlüğümüzü geri alalım. Bu köhnemiş düzeni zalimlerin başına yıkalım. Eşitlikçi, özgürlükçü, bağımsızlıkçı, laik, kamucu, dayanışmacı yeni bir toplumsal düzenin kurucu iradesini birleşik direnişimizle inşa edelim.
Sokaklarda, Meclislerde, Forumlarda buluşalım.”
İLGİLİ HABERLER
Türk mürettebatlı gemiye korsanlar saldırdı: 1 kişi öldü, 15 kişi kaçırıldı
Gine açıklarında Türk mürettebatın yönettiği gemi silahlı korsanlar tarafından rehin alındı. İlk belirlemelere göre, mürettebattan 1 kişi öldürüldü, 15 kişi kaçırıldı.
23-01-2021 22:19

Nijerya’nın Lagos kentinden Güney Afrika'nın Cape Town kentine gitmek üzere yola çıkan 19 mürettebatlı M/V Mozart isimli bir Türk gemisi Batı Afrika ülkesi Gine açıklarında, Sao Tome’nin 100 deniz mil kuzeybatısında Nijeryalı korsanlar tarafından rehin alındı. İlk belirlemelere göre, Boden isimli Türk şirketine ait geminin mürettebatından 15 kişinin zorla götürüldüğü öğrenildi. 4. Kaptan Furkan Yaren radar hariç tüm kabloların söküldüğünü ve korsanlar tarafından kendisine verilen rotada seyrettiklerini bildirdi. Yaren, 2. mühendis Farman Ismayılov’un ise öldürüldüğünü açıkladı.Nijeryalı korsanların pazarlık için haber beklediği de ulaşılan bilgiler arasında yer alıyor.
İmamoğlu ve yurttaş arasında dikkat çeken konuşma
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun pazar ziyaretinde yurttaşla yaşanan diyalog dikkat çekti.
23-01-2021 20:08

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, kentte bir pazarda yurttaşlarla ve pazar esnafı ile görüştü. Bir yurttaşın İmamoğlu'na, "Korona yok mu size? İç içe geziyorsunuz." diye sorarken İBB Başkanı "Evet, aynen sizin gibi geziyoruz" cevabını verdi.
Sezgin Tanrıkulu'ndan 'faili meçhul cinayetler araştırılsın' teklifi
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 2002-2015 yılında 227 faili meçhul cinayet işlendiğini belirterek, faili meçhul cinayetlerin araştırılması hakkındaki teklifi TBMM'ye sundu.
23-01-2021 19:46

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, faili meçhul cinayetlerin araştırılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) teklif sundu. 1990’lı yıllarda yoğun ve sistematik olarak süren faili meçhul cinayetlerin 2000’li yıllarda işlenmeye devam ettiğine ve 2002-2015 yılları arasında 227 faili meçhul cinayet işlendiğine dikkat çeken Tanrıkulu, teklifinde şu ifadelere yer verdi:
1990’lı yıllarda gözaltında kaybedilenler, evinin önünden arabayla alınıp bir daha haber alınamayan binlerce kişi, o dönemin bize bıraktığı kolektif acı hafızadadır. Faili meçhule kurban giden evlatlarının kemiklerini arayan Cumartesi Anneleri, evlatlarının kemikleri bile çok görülen bu anneler o dönemin canlı tanığıdır.
90’lı yıllarda her güne cinayet haberleri ile başlayan Türkiye, gelinen noktada geçmişle hesaplaşmadan toplumsal barışı inşa edemeyecektir. Toplumsal barış, acıda ve sevinçte ortaklaşmakla mümkündür.
AKP Hükümetleri döneminin en büyük faili meçhul katliamından biri Roboski’de gerçekleşmiştir. Burada "faili meçhul" tabiri, yalnızca faili bilinmeyen cinayetleri değil, faili bilindiği halde gizlenebilmesini de ifade etmektedir. Bu açıdan Roboski Katliamı da failler yargılanmadığı için "faili meçhul bir katliam" olarak bırakılmıştır.
Faili meçhul cinayetlerle ilgili diğer bir husus ise denetim mekanizmalarındaki sistematik atalet halidir.
28 Kasım 2015 tarihinde Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Dört Ayaklı Minare’nin kurşunlanmasına tepki olarak gerçekleştirilen basın açıklaması sırasında başından vurularak öldürülmüş ve bu cinayetin sorumluları hala ortaya çıkarılmamıştır. Elçi cinayetinden sonraki delil karartma girişimleri ve sürecin işleyişinin, 1990’larda işlenen siyasi cinayetlerden hiçbir farkı olmadığını göstermektedir.
Devlet, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde gerçekleşen her türlü cinayetten, ölümden, yaşam hakkı ihlalinden doğrudan sorumludur. Kişilerin can güvenliğini sağlamak, faili belli veya meçhul cinayetleri önlemek Devletin öncelikli görevlerinden biridir. Ancak ne yazık ki göz göre göre gerçekleşen cinayetlerin önü alınmamaktadır.
Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 tarihinde Ankara'da evinin önünde, arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban gitmiştir. AKP Hükümetleri döneminde faili meçhul cinayetler aydınlatılmamıştır. AKP Hükümeti “ucu nereye dokunursa dokunsun” diyerek faili meçhul cinayetlerin aydınlatılacağı konusunda açıklama yapmış, ancak, faili meçhul cinayetlerin failleri Ankara’nın dehlizlerinde kaybolmuştur.
1990’lı yılların faili meçhul cinayetleriyle ilgili açılan davaların tümü nakledilmiş ve sorumluların çoğunluğu beraat ettirilmiştir. AKP döneminde işlenen faili meçhul cinayetlerin hiçbiri aydınlatılmamış, sorumlular hesap vermemiştir.
Faili meçhul cinayetlerin her yönüyle, kapsamlı bir araştırmaya tabi tutularak, bu cinayetleri araştırmak ve arkasındaki sorumluların ortaya çıkarılması amacıyla Anayasanın 98'inci, TBMM İçtüzüğünün 104 ve 105'inci Maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
Serdar Ortaç: Devlet bankası “Sen Serdar Ortaç'sın” diyerek borcumu 8 ay erteledi
Türkiye’de esnaf ve yurttaş ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçirirken, bir dönem kumar borçlarıyla gündemden düşmeyen şarkıcı Serdar Ortaç, bir devlet bankasının ünlü olduğu için kredi borcunu 8 ay ertelediğini söyledi.
23-01-2021 18:05

Şarkıcı Serdar Ortaç, milyonların ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçirdiği Türkiye’de, bir devlet bankasının kredi borcunu 8 ay ertelediğini açıkladı.
Ortaç, Posta’ya verdiği röportajda son aldığı krediyi ödeyemediğini belirterek, “Valla en son aldığım krediyi ödeyemediğim için koskoca devlet bankası, ‘Sen Serdar Ortaç’sın seni mahkemeye verir miyiz evlat?’ dedi ve borcumu 8 ay erteledi” diye konuştu. Ortaç, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘ÖZEL BANKA OLSA ALIRDI’
“Ama özel banka olsa belki donumu alırdı. Zamanında çok yatırım yaptım. Oturduğum evin tüm sokağı, tüm mahalle benimdi. Eski Ali Sami Yen’in yanında 12 katlı plazam vardı. Babadan kalma fabrika. O hâlâ duruyor şükür. Diğer hepsi kötü alışkanlıklarımdan dolayı gitti. Ticari aklım yok benim. Ha şu an evim var, stüdyom var. Ama zamanında kazandıklarımı doğru değerlendiremedim maalesef.”
SOSYAL MEDYADA TEPKİ YAĞDI
Serdar Ortaç’ın bu sözleri sosyal medyada yurttaşlar tarafından eleştirildi.
Yapılan sosyal medya paylaşımlarında, Ortaç ve kamu bankasının tutumuna tepki yağdı ve “Serdar Ortaç’ın kumar borcuna af mı?” ve “Devlet bankası sıradan vatandaşın borcunu ertelemez” gibi yorumlar yazıldı.
“ERDOĞAN’I BEĞENİYORUM”
Serdar Ortaç, geçen ekim ayında yaptığı açıklamada AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgüde bulunmuştu. Erdoğan ve AKP'nin icraatlarını beğendiğini belirten Ortaç, “Türk liramızı bile kıymetli hale getirdiler. Sadece değer açısından değil, görünüş açısından bile” ifadesini kullanmıştı. Erdoğan’ı eleştirenleri ‘nankörlükle’ suçlayan Ortaç'ın açıklamaları sırasında dolar, 7.89 TL'den işlem görüyordu.
Selçuk Özdağ: Saldırganların adresi bellidir
Saldırıya uğrayan Özdağ, Soylu’nun açıklamalarına tepki göstererek, sözleriyle saldırganları cesaretlendirdiğini belirtti. Özdağ, "Saldırganların adresi bellidir" dedi.
23-01-2021 15:35

Saldırıya uğrayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun saldırılara ilişkin ‘tepkisel’ açıklamasına sert tepki göstererek, “İşte saldırganları cesaretlendiren de budur. Saldırganların adresi bellidir. Yönlendirenler, kışkırtanlar bellidir. Gereği yapılmadığı takdirde bu saldırılar devam edecek, Türk siyaseti giderek daha çok itibarsızlaşacaktır” dedi.
Geçen hafta Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu, KRT TV programcısı Avukat Afşin Hatipoğlu Ankara’da saldırıya uğradımış, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuya ilişkin yaptığı açıklamada saldırıların ‘tepkisel’ olduğunu ifade etmişti.
Özdağ, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla Soylu’ya sert tepki gösterdi. Özdağ’ın açıklamaları şu şekilde:
"Siyaset şiddeti önlemek, ülke sorunlarını konuşarak çözmek için vardır. Siyasetçinin tek silahı sözleridir. Sözün sustuğu/susturulduğu yerde siyaset biter, şiddet tırmanır, konuşmanın, diyalogun yerini kavga alır.
Bir yerde siyasetçiler, gazeteciler susturulmaya çalışılıyorsa orada söz bitmiş, kavga başlamış demektir. Bu ülke suni kavgalardan çok çekti. Seçmeni tutma adına toplumu birbirine düşman edecek politikalar izlendi. Bir yerde şiddet varsa ülkeyi yönetenlerin de bunda büyük sorumluluğu vardır.
‘SOYLU’NUN AÇIKLAMASI SKANDAL’
Onun için şiddet niye var sorusu biraz da siyasetçilerle ilgilidir. Evimin önünde saldırıya uğradım, bunun savunulacak, herhangi bir gerekçe ile meşrulaştırılacak bir yanı yoktur. Siyaset yaptığım bütün dikkatimi söze verdiğim için saldırıya uğradım.
Bu tip olayların olmaması- olay sonrası- ilgili ve yetkili olanların tutumlarına bağlıdır. Birçok siyasetçi arayarak veya bizzat gelerek geçmiş olsun dileklerini ilettiler hepsine teşekkür ediyorum. Lakin daha zanlıların ifadesi alınmadan İçişleri bakanı sayın Soylu’nun olayı tepkisel diye nitelendirmesi tam bir skandaldı.
Selahattin Demirtaş için Anayasa Mahkemesi'ne bir başvuru daha yapıldı
Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, yeniden AYM’ye bireysel başvuru yaptıklarını açıkladı.
23-01-2021 14:10

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, “AİHM’in, ‘Demirtaş derhal serbest bırakılmalı’ kararına gösterilen dirence karşı, yeniden Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuru yaptıklarını” açıkladı.
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman’ın açıklaması şöyle:
AYM, bir an evvel ‘AİHM kararı bizi bağlamaz’ saçmalığına son vermezse, AİHM, AYM için ‘etkili iç hukuk yolu değil’ kararı verir. Bizden söylemesi”
AİHM Büyük Dairesi, geçen 22 Aralık’ta Demirtaş ile ilgili 2018 yılında verilen "Serbest bırakılmalı" kararına ilişkin yapılan temyiz başvurusunu karara bağlamıştı. 17 yargıçtan oluşan büyük daire, 15'e karşı iki oyla Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması gerektiğine karar vermişti.