Biri Sizi Bulmaya Çalışıyor

Biri Sizi Bulmaya Çalışıyor

“Bir şeyden kaçmak ya da onu aramak, o şeyi dönüştürmeyi istemektir daima : Var olabilmek için yepyeni bir geçmiş ihtiyacı. ‘’ Geçmiş, yalanlardan ibarettir gerçek ise buluşmalardır diyor yazar. Buluşmalar zamanın gerçek tanığı ve göstergesidir. Hatırlamak, gerçeği göstermez kişiye ve kişiler yalnızca geleceği kurgulamazlar kafalarında aslında, geçmişi de kurgularlar. Hikayeler, yaratıcılarının eseridir ve kişiler geçmişi o andan bu zamana tüm yaşadıklarıyla istemeyerek de olsa harmanlayarak anlatılarında ve geçmişlerinde geçeklikten saparlar. Geçmişe, şimdiyi belki geleceği de katarlar.”

Zilan Yıldırım

Anlatı, psikoloji ve antropoloji gibi birçok disiplinin ilgi alanı olup çoğunlukla ‘hikaye’ anlatımı olarak tanımlanır ve salt anlatılan ‘şeyle’ kalmayıp kişinin anlatım şekli, hangi dinleyici için hikayesini neden seçtiği, hangi sırada ve ne sıklıkla neyden bahsettiği yönünde yapılan değerlendirmelerle psikolojik analizin derinliğini ve doğruluğunu destekleyici yönüyle, bahsedilen disiplinlerde oldukça üzerinde durulan bir konu haline gelmiştir. Anlatı tanımı birçok alanda farklılık gösterebilmektedir. Örneğin bir tarihçi ya da antropolog gibi düşünerek  anlatının tüm bir hayat hikayesi olduğunu söyleyebilir  veya başka bir açıdan, sosyolinguistiğe göre anlatının belli bir soruya cevap veren, konu odaklı ve zamansal organizasyona sahip bir söylem birimi olduğunu söyleyebiliriz. Yazarımız Augé ise anlatı psikolojisi ismini verdiği tanımlamayı “dil üzerinde değil, dar manada anlatı üzerinde çalışır, hikaye ya da hikayeler üzerinde çalışır’’ şeklinde yapmış ve kişinin kişiliğini bulmasının, hatırlamaktan ve unutmaktan geçtiği yorumunu yapmıştır. Kişi, kimliğini oluştururken hatırladıklarından ve unutmaya çalıştıklarından beslenir.

Marc Augé, 1935’te Fransa’nın Poiters şehrinde doğmuştur.  Dünyaca ünlü antropolog, gündelik yaşam mekanlarına ilişkin çokça eser üretmiştir. Bunlardan bazıları Yaşsız Zaman-Kendi Etimolojini Yapmak (2017); Evsiz Bir Adamın Güncesi (2018); Unutma Biçimleri (2019) ve Biri Sizi Bulmaya Çalışıyor (2019) eserleridir. Biri Sizi Bulmaya Çalışıyor eseri  YKY yayınlarınca Adem Beyaz çevirisiyle 2019 yılında Türkiye’de basılmıştır.

Biri Sizi Bulmaya Çalışıyor adlı psikolojik romanında giriş cümlesinden anlaşılacağı üzere yazar kendine ait ve kendi psikolojisinide azda olsa yansıttığı ve belki de kimlik arayışı işine kendinden başladığı yorumunu yapabiliriz. Roman Augé’nin söyleşilerinde bahsettiği, çocukluğunda izleyip hala etkisinde kaldığı Casablanca filmine atıfla başlıyor ve yer yer konuyu tekrar filme getirerek kendi psikolojisini tahlil etmemizi, yorumlamamızı bekliyor olabilir diye düşünüyorum. Ayrıca romanın ana karakterinin 60 yaş üstü bir Fransız erkeği olması –kendisi gibi- bu yorumu destekliyor diyebiliriz.

Dikkat çeken bir olgu da Fransa’nın yakın tarihine değinilmesi ve Fransa sokaklarını, tarihi yerlerini okuyucuya gezdirerek anlatımın zenginleştirilmesidir. Yazar ayrıca yalnızca Julien’in geçmişi, hatıraları ve kimliği üzerinde durmaz. Romanda bulunan tüm karakterlere bazen ince dokunuşlarla, bazen direkt kendi anlatımlarıyla ve yorumlarıyla geçmişlerine, hayatlarına ve kendilerine yarattıkları kimliklere ışık tutulmuştur.

Romanda, eski Amerikan filmleri tutkunu ve emekli bir edebiyat öğretmeni olan Julien’in etrafında gerçekleşir olaylar ve geçmişiyle yüzleşmek, geçmişini hatırlamak niyetinde olmayan Julien genç ve güzel bir psikolog olan Claire’den etkilenir ve kendisini kıramayarak çalışmasında ona geçmişini anlatarak yardımcı olur. Julien 1944 Fransa’sını görmüş ve savaş yılları hala hafızasındadır. Aynı zamanda Cezayir savaşında da bulunmuştur ancak bu savaşları özellikle de Cezayir savaşını bir travma gibi anlatmaz. Yalnız kaldığından, kendinden sorumlu ve dış dünyayla bağının tam manada olduğu, koruyucu bir katman olmadan dünyayla ilk defa iletişime geçtiğinden bahseder. Bu durum karakterin;  önyargıları ve kendisi için çok önceden kurgulanan hayattan ilk kopuşunu yaşadığını anlattığı hikayedir ve kimliğini bulmaya başladığı ilk anlardır. En azından kimliğini bulmaya başladığını farkettiği ilk anlardı diyebiliriz.

Claire ise genç ve güzel bir psikolog olarak anlatılır romanda. Anlatı psikolojisiyle ilgilenen ve kendi deyimiyle bir nevi ‘dedektiflik’ yaparak kişileri bulmaya çalışan veya kişilerin kendilerini bulmalarını sağlayan bir çalışma içerisindedir. Julien’e birinin onu bulmak istediğinden bahseder. Julien ise nedenini ve sonucunu çok düşünmeden bu genç kadının peşine takılır. Claire başta sadece çalışmasının parçası olduğunu söylediği Julien’in geçmişi üzerine edindiği bilgilerle aslında bambaşka bir sorunun cevabını aramaktadır. Eski bir öğrencisinin de dahil olduğu olaylar Julien’e bu kadının asıl amacının ne olduğunu sorgulatır ve bulması zor olmaz. Claire’yle kısa zamanda kurduğu bağ ona gerçeği bulmasında yardımcı olmasına sebep olur. Konu Julien’in geçmişinden Claire’nin geçmişine dönüşür ve Julien’in şu sözleri ‘geçmiş’ konusunda romanda anlatılmaya çalışılan en önemli olgulardan biridir: “Kök, fena bir kusurdur sevgili Claire (...) Kusur:Eksiklik (...) Kök nerede son bulur? Köklere, mirasa ve geleneğe sahip çıkmak, zengin olduklarına inanan kişilerin küstah tutumudur. Şecere: Sülale. Şecerenin var olduğuna inanmak için geçmişten medet ummak, ruhen yoksul olanların zenginliğidir. Geçmiş: Nevroz. (...) Bir şeyden kaçmak ya da onu aramak, o şeyi dönüştürmeyi istemektir daima :Var olabilmek için yepyeni bir geçmiş ihtiyacı.

KÜNYE: Biri Sizi Bulmaya Çalışıyor, Marc Augé, Çevirmen Adem Beyaz, Yapı Kredi Yayınları, 95 Sayfa.

DAHA FAZLA