'Bir konserin bile güvenliğini sağlamaktan aciz İçişleri Bakanı…'

'Bir konserin bile güvenliğini sağlamaktan aciz İçişleri Bakanı…'

Burhaniye Kaymakamlığı, 17-21 Ağustos 2022 tarihlerinde yapılması planlanan ve biletleri günler öncesinden satışa çıkan Zeytinli Rock Festivali’ni yasaklamıştı.

İleri Haber

TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, Zeytinli Rock Festivali’nin yasaklanmasıyla ilgili “Onlar gibi olmayan, onlar gibi düşünmeyen, onlar gibi inanmayan, konuşmayan, onlar gibi eğlenmeyenlerin hak ve özgürlüklerini bir sonraki "talimata" kadar gasbetmeye çalışıyorlar” dedi. TİP Genel Başkan Yardımcısı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Kamu güvenliğini sağlayamadığınız gerekçesiyle iptal ettiğiniz kültür- sanat faaliyetleri, etkinlik, toplantı ve yürüyüşlerin sayısının oldukça fazla olması size görevinizi yapamadığınız konusunda bir şeyler diyor mu?” diye sordu.

Balıkesir Burhaniye Kaymakamlığı, 17-21 Ağustos 2022 tarihlerinde yapılması planlanan ve biletleri günler öncesinden satışa çıkan Zeytinli Rock Festivali’ni yasaklamıştı.

Burhaniye Kaymakamı İlyas Memiş imzasıyla yayımlanan yasak kararında, “Daha önceki yıllarda yakın bölgede düzenlediğiniz Zeytinli Rock festivallerinde yaşanan güvenlik, asayiş, trafik, çevre sorunları, ortaya çıkan bu tür istenmeyen durumlar dolayısıyla vatandaşlarımız tarafından yapılan yoğun şikâyet ve yakınmalar göz önüne alınarak kamu güvenliği ve sağlığı, toplumun huzuru, çevrenin korunması amacıyla uygun görülmemiştir” ifadeleri kullanılmıştı.

‘HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ GASBETMEYE ÇALIŞIYORLAR’

Yasaklama kararına ilişkin konuşan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Barış Atay, “Saray Rejimi bu memleketin yurttaşları, havası, suyu, çevresi katledilirken düşünmediği ‘kamu güvenliğini’, yurttaşlarımızın yaşamlarına müdahale için kullanmaya devam ediyor. Onlar gibi olmayan, onlar gibi düşünmeyen, onlar gibi inanmayan, konuşmayan, onlar gibi eğlenmeyenlerin hak ve özgürlüklerini bir sonraki "talimata" kadar gasbetmeye çalışıyorlar” dedi.

‘BİR KONSERİN BİLE GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMAKTAN ACİZ İÇİŞLERİ BAKANI…’

TİP Genel Başkan Yardımcısı, ayrıca şunları söyledi:

“Sarayın vali ve kaymakamları, ne olduğu belirsiz dernek-vakıf adı altındaki gerici tarikatların ‘sınır tanımayan hassasiyetlerine’, her gün bir yenisini icat ettikleri ‘milli ve manevi’ değerlere göre yasak ilan ediyorlar. Onlarca festival, etkinlik, şenlik, konser, yürüyüş güvenlik bahanesiyle iptal ediliyor. Pandemiden bu yana ciddi sıkıntılar yaşayan kültür-sanat  emekçilerini açlığa mahkum etmeye çalışıyorlar. Bu durumda otel patronu Ersoy’u muhatap almanın bir anlamı yok, o Belek’teki oteline komşu ormanları yağmalamakla meşgul. Bizim muhatabımız bir konserin bile güvenliğini sağlamaktan aciz İçişleri Bakanı. Aklımızla dalga geçer gibi açıklamalar yapmayı bırakın hangi asayişten, güvenlik, çevreden bahsediyorsunuz siz!”

SÜLEYMAN SOYLU’YA 5 SORU

Barış Atay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle de bir soru önergesi verdi.

TİP Genel Başkan Yardımcısı, Soylu’ya şu soruları yöneltti:

1- Yasaklama kararın gerekçe olan daha önceki yıllarda yaşanan vakalar nelerdir? Daha önceki yıllarda yaşandığı iddia edilen “asayiş ve güvenlik sorunları” nedeniyle meydana gelen “olaylarda” can ve mal kaybı nedir? Yine daha önceki yıllarda festival nedeniyle ortaya çıkan “çevre sorunları” tam olarak nelerdir? Festival için kaç ağaç kesilmiş, kaç madene ruhsat verilmiş, ne kadar tarım ve orman arazisi imara açılmıştır? Trafik sorunlarından kasıt; Ocak ayında İstanbul’da yağan kardan sonra Kuzey Marmara Otoyolu ve TEM’de ulaşımın durması gibi bir şey midir? Yoksa iftihar ettiğiniz duble yolların yarısından fazlasının çökmesi gibi bir sorun mudur?

2- Festivalle ilgili Kaymakamlığa ulaşan “yoğun şikayet ve yakınma” sayısı nedir? Bu şikayet ve yakınmalarda bulunanlar arasında bir tarikat-cemaate bağlı kaç dernek ve vakıf bulunmaktadır? Daha önce kaç tane etkinliği şikayet ederek yasaklama kararı aldırmışlardır?

3- Uyguladığınız yasaklama kararında daha önce Anadolu-Fest yasağının alınmasında etkili olan İlim Yayma Cemiyeti’nin festivalle ilgili; "uyuşturucunun ve alkolün her türlüsünün kullanılıp taciz, tecavüz ve fuhşun aleni bir şekilde yapılıp, çıkan kavgalarda dükkanların, evlerin zarar gördüğü, yağmalandığı, alkolün etkisiyle kötü davranış ve hareketlerin sokaklarda yapıldığı, değerlerimizle hiçbir şekilde örtüşmediği ve gençlerimizi fesada sürüklediği için şiddetle kınıyoruz. Bizler geleceğimize ışık tutacak olan gençlerimizin girdikleri ortamların onlara faydalı olup şuur kazandırmasını, milletimizi bir adım daha ileri taşımasını, milli ve manevi değerlerimizi yüceltici, güzele sevk eden ortamlarda bulunmasını  temenni ederken festival adı altında türlü uygunsuz halleri gençlerimize sunan, tek gayesi gençlerimizi bataklığa sürüklemek olan bu tür festivalleri kabul etmiyoruz. Milli ve manevi değerlerimizi hiçe sayan Zeytinli Rock Festivali’nin iptal edilmesini bütün yetkililerden talep ediyoruz” ifadelerinin etkili olduğu kamuoyu tarafından bilinmektedir.  Bu ifadelerin yaşam tarzına müdahale olduğu ve TCK 115. kapsamında suç teşkil ettiği açıkken Bakanlığınız tarafından Cemiyetin talimatlarını yerine getirmek dışında Cemiyete yönelik herhangi bir soruşturma talep edilmiş midir?

4- Bakanlığınız boyunca yasaklanan festival, tiyatro oyunu, konser vb. kültür sanat etkinliklerinin sayısı nedir?

5- Bakanlığınızın esas görevi kamu güvenliğini sağlamak iken, kamu güvenliğini sağlayamadığınız gerekçesiyle iptal ettiğiniz kültür- sanat faaliyetleri, etkinlik, toplantı ve yürüyüşlerin sayısının oldukça fazla olması -sadece son birkaç ayda, Tunceli'de Munzur Festivali, Zonguldak'ta Kozlu Müzik Festivali, Eskişehir’de Anadolu Fest, Ankara’da ODTÜ, İstanbul’da Yıldız Teknik Üniversitesi festivallerinin yasaklanmış olması- size görevinizi yapamadığınız konusunda bir şeyler diyor mu? Sizin görevinizi yapamamanız bizim anayasal haklarımızı kullanamamamıza neden olurken, siz neden hala o koltuğu işgal ediyorsunuz?