Bir ‘devlet benim’ vakası daha: Jandarma karakolunda işkence iddiası

Bir ‘devlet benim’ vakası daha: Jandarma karakolunda işkence iddiası

Antalya'da jandarma, elindeki bira şişesini çöpe atmasını istediği genci işkenceyle gözaltına aldı. Jandarmaların genci işkenceyi anlatmaması için tehdit ettiği iddia edildi.

Ersan Kınık- @ErsanKinik

Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Side beldesine arkadaşlarıyla birlikte tatile gelen 22 yaşındaki A.S. isimli genç, 29 Temmuz’u 30 Temmuz’a bağlayan gece, eğlenmek için arkadaşlarıyla gece saatlerinde bir bara gitti. Bardan çıktıktan sonra ellerinde birer bira şişesiyle kaldıkları otele doğru yürüyerek gittikleri esnada, jandarma tarafından durduruldular ve ellerindeki biraları çöpe atmaları söyledi.

İddia sahibi A.S., jandarmanın talebinin hukuksuz olduğunu, eğer yasaksa ilgili kanunu kendisine söylemesini ve kanun kapsamında para cezası yazmaları gerektiğini söyledi. Bunun üzerine “Kanun benim” diyen kolluk görevlisi, A.S.’yi bir anda yaka paça gözaltına alarak kelepçe taktı ve karakola götürdü.

 

‘KAMERASIZ BİR ODAYA GÖTÜRDÜLER, TEKME TOKAT DÖVDÜLER’

Karakola getirildikten sonra, kamerasız boş bir odaya götürülüp yarım saat boyunca tekme tokat dayak yediğini, özellikle de darp izi olmaması için kulağının arkasına sert bir şekilde parmak darbelerinin uygulandığını söyleyen A.S., aynı zamanda sözlü olarak cinsel tacize de uğradığını ifade etti.

 

‘SENİ DE Mİ YANINA ATALIM?’

Olayı aktaran A.S., gözaltında olduğu sırada kendisi için gelen arkadaşlarından birinin, karakolda işkenceye uğradığı odaya kadar geldiğini ve kendisini döven jandarmaları gördüğünü, bu olay üzerine ifade vermek isteyen arkadaşının, “seni de mi yanına atalım?” tehdidiyle karşılaştığını söyledi.

Yaşanan işkence olayından sonra hastaneye götürülen A.S. muayene esnasında jandarmalardan korktuğu için doktora yalnız görüşme talebinde bulundu ancak doktor da jandarmalar da izin vermeyince baskı altında kaldığı için doktorun “neyin var?” sorusuna sadece “küçük bir morarma ve kan var” cevabını verebildi.

 

‘EĞER SENİ DÖVDÜĞÜMÜZÜ SÖYLERSEN BİR ÖMÜR BOYU HAPİSTEN ÇIKAMAZSIN’

 İddiaya göre Jandarma Komutanı, A.S.’ye işkence yaptığı sırada parmağını kırdı ve hastanede darp raporu alarak A.S.’nin kendisine tekme attığını söyleyerek A.S.’den şikayetçi oldu. Daha sonra ifadesinin alınması için tekrar karakola getirilen A.S.’nin yanına kendisinden şikayetçi olan komutan geldi ve bu kez daha sakin bir üslupla “eğer seni dövdüğümüzü söylemezsen sana yardım ederiz ama adliyede dövdüğümüzü söylersen de bir ömür boyu hapisten çıkamazsın” dedi.

Olayın şoku ve korkusuyla karakoldaki ifadesinde dayak olmadığını söyleyen A.S. ifadesinin ardından yeniden nezarethaneye götürüldü. Nezarethanede yattığı sırada, karnına almış olduğu darbelerin etkisiyle fenalaştı ve titremeye başladı. Yardım istediği personellerden “yat uyu, bir şeyin yok” tepkisiyle karşılaştı.

TUTUKLAMA TALEBİYLE MAHKEMEYE SEVK EDİLDİ

Daha sonra savcılığa götürülen A.S., savcılık ifadesinde karakolda vermiş olduğu ifadenin yanlış olduğunu belirterek daha doğru bir ifade vermeye çalıştı ancak olayın şokunu hâlâ üzerinden atlatamadığı için titrediğini ve sürekli olarak ağladığını, kendisine işkence yapan jandarmaların da kapının önünde beklediği için kendilerinden şikayetçi olamadığını söyledi.

A.S. İfadesinin ardından kamu görevlisine görevini yaptırmama ve yaralama suçlamalarıyla tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Hakimlik sorgusu esnasında jandarmaların kendisine yaptıkları işkence ve tacizleri söylediği sırada hakim tarafından “geç oraları” denilerek susturuldu. Tekrar işkenceye uğrama korkusuyla jandarmalardan şikayetçi olamayan A.S., yurtdışına çıkış yasağı ve karakola 2 gün imza şartıyla serbest bırakıldı.

 

‘BU UYGULAMANIN TEMELİNDE HOMOFOBİ YATIYOR’

Mağdur A.S. son olarak şu ifadeleri kullandı:

“Ben içeride işkenceye uğrarken, arkadaşım gözaltına alındığım yerdeymiş. Elinde alkol olan başka bir grup geçmiş ve onlara herhangi bir müdahalede bulunulmamış. Yani bunun özellikle bana yönelik bir şey olduğu çok belli. Kibar ve dövmeliydim. Yani aslında bu uygulamanın temelinde homofobi yatıyor. Kibar ve marjinal olarak gördükleri kişilere yapıyorlar. İçeride de zaten bana 'sen terörist misin' dediler."