Akademisyenlere 'alçak', 'kapkaranlık' diyen Erdoğan'a bir hakaret davası daha

Akademisyenlere 'alçak', 'kapkaranlık' diyen Erdoğan'a bir hakaret davası daha

Tunceli Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. Candan Badem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenler için sarf ettiği "aydın müsveddeleri", "karanlıksınız ve cahilsiniz", "sözde aydınların ihanetiyle karşı karşıyayız"  sözlerinin kişilik haklarına hakaret niteliği taşıdığı gerekçesiyle 10.000 TL manevi tazminat davası açtı.

Tunceli Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. Candan Badem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenler için sarf ettiği "aydın müsveddeleri", "karanlıksınız ve cahilsiniz", "sözde aydınların ihanetiyle karşı karşıyayız"  sözlerinin kişilik haklarına hakaret niteliği taşıdığı gerekçesiyle 10.000 TL manevi tazminat davası açtı.

"Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisinin imzacılarından olan Tunceli Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Doç. Dr. Candan Badem Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bildiriye imza atan akademisyenleri hedef alarak söylediği "alçak", "zalim", "kapkaranlık", "cahil", "tiksinti verici", "vatan haini", "lümpen", "güruh", "terör örgütünün maşası", "ahlaksız", "mandacı artığı", "ruhu kirlenmiş" sözleri nedeniyle hakaret davası açtı.

Badem tarafından sunulan dava dilekçesinde "Bildirinin yayımlanmasının ardından, davalı Erdoğan, benim de aralarında bulunduğum akademisyenlere yönelik son derece ağır hakaretler ederek ve aşağılayıcı nitelemelerde bulunarak kişilik haklarına saldırıda bulunmuş, akademi hakkında söz sahibi dahi olamayacak kişi ve grupların saldırılarına zemin hazırlamış, hukuk ve anayasa ile bağlı olan kamu görevlilerine imzacılar hakkında soruşturma başlatılması talimatları vererek, ifade özgürlüğü hakkını ihlal etmiştir" ifadelerine yer verildi.

Doç. Dr. Badem'in dilekçede bulunan davayı açma sebebi olan Erdoğan'ın akademisyenlere yönelik yaptığı konuşmalardan bazıları şöyle:

a) İlk olarak 12 Ocak 2016 tarihinde, Büyükelçilere yönelik konuşma yaparken, bu bildiriye değinerek davacının da aralarında bulunduğu akademisyenler hakkında şu sözleri söylemiştir:

"Ama bu aydın müsveddeleri, ne yazık ki kalkıp devletin bir katliam yaptığından bahsediyor. Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız, karanlık. Aydın falan değilsiniz. Sizler ne Güneydoğu'yu, ne Doğu'yu buraların adresini bilemeyecek kadar karanlıksınız ve cahilsiniz. Ama oraları bizler kendi evimizin yolu, adresi gibi çok iyi biliriz.

Kendisine akademisyen diyen güruh devleti suçluyor. Bununla yetinmeyip yabancıları Türkiye'ye çağırıyorlar. Bunun adı mandacılıktır. 100 yıl önce de aynı zihniyet vardı.

Bugün de üstelik çoğu maaşını devletten alan, cebinde bu devletin kimliğini taşıyan sözde aydınların ihanetiyle karşı karşıyayız..." 

b) Ankara Arena Spor Salonu'nda gerçekleştirilen Kamu-Özel Sektör Tarafından Tamamlanan 99 Baraj ve Hidroelektrik Santrali'nin Toplu Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada:

“Kendilerine akademisyen diyen bir grup, bir güruh çıkıp alenen terör örgütü yanında saf tutarak devletine ve milletine kin kustu. Bu barajların en büyük düşmanı hangi güruhtur biliyor musunuz, bölücü terör örgütüdür ve onu destekleyen siyasetçilerdir ve onu destekleyen akademisyenlerdir."

c) 15 Ocak tarihli Hürriyet Gazetesi haberinde, Alman turist kafilesine yönelik saldırı sonrasında Cuma namazı çıkışı Sultanahmet’te yaptığı konuşmada:

"Bunlar zalimdir, alçaktır çünkü zalimlerle birlikte olanlar zalimdir. ... Bütün yargı makamlarını, üniversitelerin senatolarını Anayasamız ve yasalara ters bu hareketleri sebebiyle, dün yaptığım konuşmada göreve davet ettim, atılması gereken adımların sür'atle atılması gerektiğini... onlar da aynı suçu işlemişlerdir."

d)19. Muhtarlar Buluşması’nda yaptığı konuşmasında:

 “İstedikleri kadar debelensinler, çırpınsınlar, koskoca ülkeyi, milleti bir avuç kerameti kendinden menkul seçkinin, kendine aydın, akademisyen diyen lümpenin yönettiği eski Türkiye artık yok. Söz konusu lümpen aydın takımı geçtiğimiz günlerde bir kez daha boy gösterdi."

PROF. DR. BASKIN ORAN  VE PROF DR. NEŞE ÖZGEN DE HAKARET DAVASI AÇMIŞTI

"Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriyi imzaladıkları için Erdoğan’ın ‘alçak, zalim, kapkaranlık, cahil, tiksinti verici, vatan haini, lümpen, terör örgütünün maşası, ahlaksız, mandacı artığı, ruhu kirlenmiş’ gibi hakaretlerine maruz kalan akademisyenlerden Prof. Dr. Baskın Oran da ‘Onur diye bir şey var’ diyerek, Erdoğan’dan 10 bin TL manevi tazminat talep ederek dava açmıştı. Oran’ın ardından Prof Dr. Neşe Özgen de Erdoğan'a hakaret davası açmıştı.