Bilinç kayması
15-01-2021 01:08

Güray Öz
Gerçeklik duygusunun yitirilmek istendiğini, her açıklamanın, her siyasi söylemin, varolanla, somut gerçekle değil, uydurulmuş, tasarlanmış sanal “gerçeğe” “post truth” dedikleri dalavereye, çarpıtmaya, yanlış anlamaya, anlaşılmaya teslim olduğu, bilinç kaymasına boyun eğdiği zamanlardayız. Bu duruma katlananlar ne yazık ki muhalif olduklarını düşünenler, öyle davrandıklarını zannedenler. Muhalif olmayanların sanalı gerçekle değiştirmesi ise doğal; çünkü bu, iktidar olmanın ya da oraya aidiyetin doğal ruh hali. Tehlikeli olan ise bu kesimin koşulları korumanın kararlılığı, telaşı içinde olması.
Yazının devamı için tıklayınız
İLGİLİ HABERLER
Ödemeler bilançosunda tablo giderek kötüleşiyor!
20-01-2021 00:40

Mustafa Özer
Bir ülkede yerleşiklerin yabancı ülkelerle olan iktisadi işlemlerini ödemeler bilançosu ya da dengesi adı verilen tablodan izliyoruz. Ödemeler dengesi beş dengeden oluşur. Bunlar, cari işlemler hesabı, sermaye hesabı, finans hesapları, uluslararası rezerv hareketleri ve net hata ve noksandır. Ödemeler dengesinde her işlem iki ayrı kaleme, iki ayrı işaretle -artı ve eksi olarak- kaydedilir.
Yazının devamı için tıklayınız
Güvenlik soruşturması ve sakıncalı işçiler
19-01-2021 08:43

Özgür Urfa
Aydın Valiliği tarafından birkaç gün önce Aydın Büyükşehir Belediyesi, Germencik ve Efeler Belediye Başkanlıklarına gönderilen yazılarda söz konusu belediyelerde çalışmakta olan 80 işçinin güvenlik soruşturmalarının olumsuz olduğu ileri sürülerek iş sözleşmelerinin feshedilmesi gerektiği belirtilmiş. Pandemi gerekçesiyle yaklaşık bir yıldır işten çıkartmaları “yasaklamakla” övünen siyasi iktidarın bu konudaki maskesi düşeli aslında epey zaman olmuştu. İş Kanunu'ndaki “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık” maddesi gerekçe gösterilerek işçilerin tazminatsız işten çıkartılmasını hiçbir zaman engellemeyenlerin bir diğer silahı da “güvenlik soruşturmaları”.
***
Bir kırık gözlük, bir çift kundura, bir kırık saat
19-01-2021 01:34

Levent Turhan Gümüş
Diyarbakırda, Sur içinde, Dört Ayaklı Minare önünde öldürülen Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi, bir hafta kadar önce sosyal medya aracılığıyla bir fotoğraf paylaştı.
Fotoğrafta yerde upuzun yüz üstü yatan bir ölü vardı. Ayak bileklerine kadar olan kısmı beyaz bir örtüyle kapatılmıştı. Altı delinmiş ayakkabı teki ölünün kimliğini ele veriyordu. Bu bizim Hrant’tı, kardeşimiz Hrant.
Fotoğrafın hemen üzerinde sarsıcı, kahredici bir ifade yer alıyordu:
“Gidenlerin ardında bir çift kundura, bir kırık saat kalır. Gidenlerin ardında bir ülkeye, çözülmemiş iki cinayetin utancı kalır.“
Yazının devamı için tıklayınız
Sosyalizm propagandası, bilimsellik ve devrim
19-01-2021 01:02

Metin Çulhaoğlu
Soru çok basit görünse de kritik önemdedir: Sınıfa ya da daha geniş anlamda “halka”, (bilimsel) sosyalizmin kurucularının zamanında yazdıklarıyla, söyledikleriyle ve yaptıkları analizlerle mi gidilir?
***
Önce Marx ve Engels’i, ardından Lenin’i düşünürsek göreceğimiz şudur: Bu tarihsel kurucular yaşamları boyunca ağırlıklı olarak bir tür sosyalizm iddiası taşıyanlarla uğraşmışlardır. Marx ve Engels söz konusu olduğunda “muhataplar” arasında Weitling, Proudhon, Blanqui, Bakunin, Lasalle, vb. vardır. Lenin’e geldiğimizde karşı tarafta Legal Marksistleri, ekonomistleri, Menşevikleri, Narodnikleri, SR’leri görürüz. Yelpazenin Lenin’de biraz daha genişleyip liberalleri (özellikle “Anayasacı Demokratlar”) de içine aldığını söyleyebiliriz.
Yazının devamı için tıklayınız
‘Ciddi’ sosyalizm
18-01-2021 07:38

Doğan Ergün
“Siyaset, milyonlarca erkek ve kadının olduğu yerde başlar. Binlerce değil milyonlarca insan neredeyse, ciddi siyasetin başladığı yer de işte orasıdır.”*
‘Güleryüzlü sosyalizm’, Türkiye İşçi Partisi’nin eski liderlerinden Mehmet Ali Aybar tarafından dile getirilmiş bir sözdü. Sosyalizmin asık suratlısı olur mu, Sovyetler Birliği Çekoslavakya’ya müdahalesinde haklı mıydı, reel sosyalizm bürokratik miydi gibi bir dizi soru etrafında, Aybar’ın bu sözü son 50 yılda çok tartışıldı.
***
Çay üreticilerin derdi bitmiyor: Ne yapmalı?
17-01-2021 09:04

Süleyman Hacıbektaşoğlu
Her şeyin çözümünün örgütlü harekette olduğu konusunda hiçbir şüphemiz yok. Bu yüzden üreticiler fazla gecikmeden ivedilikle kendi örgütlenme araçlarını kurup bir an önce buralarda örgütlenmelerini tamamlamalıdırlar. Bu konuda üreticilerin hali hazırda kurulmuş bir sendikaları var; Çay Emekçileri Sendikası (ÇAY-SEN) en kısa zamanda aktif hale getirilmelidir. Aynı zamanda fabrikalarda çalışan işçiler de kendilerini muhalif sendikalarda örgütlemelidir. Yandaş sendikanın yani Hak-İş’e bağlı Öz Gıda İş’in ÇAYKUR işçilerinin toplu sözleşmesiz 3 yılını nasıl çaldığını dün gibi hatırlıyoruz.