Bilim Kurulu üyesinden İstanbul uyarısı: Artış eğiliminde, tam açılmayı konuşmak için erken
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, yerinde karar döneminin başlamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
28-02-2021 18:52

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, İstanbul için uyarıda bulunarak, "Son bir haftadır test pozitiflik oranları ve vaka sayısında bir artış gözlüyoruz. Bu nedenle İstanbul'da tam açılma için henüz erken" dedi.
Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, illere göre vaka oranlarının açıklanmasının ardından yerinde yönetim dönemine geçilen Türkiye'de, il pandemi kurullarının gözeteceği kriterleri anlattı.
'TEST POZİTİFLİK ORANLARI ÖNEMLİ'
İl pandemi kurullarının birtakım eşik değerlere göre açılma ya da kısıtlama kararlarına gideceğini belirten Prof. Dr. Yavuz, “100 bin nüfusta son 7 günde görülen enfeksiyon insidansına (yeni olguların nüfusa oranı) bakılacak. Bu insidans belli eşik değerlerin altına düştüğü zaman açılmaya gittiğinizde riski de düşürmüş oluyorsunuz. Daha güvenli bir yöntem. Şu an Türkiye'de o eşik değerlerin altında olan 10-20 kadar il var mesela. Buralar hem okullar, hem diğer kapalı olan yerlerin açılması anlamında daha güvendeler. Yalnız sadece oranlardaki düşüş değil, bu düşüşün süreklilik göstermesi de gerekiyor. Yani il pandemi kurullarının bakması gereken bir diğer parametre de tabii ki infeksiyon hızının haftalar boyunca düşüş trendi içinde gitmesi, yani artmaması. Düşüş olmuş ama artışa geçtiği bir ortamda açılmalara giderseniz o da sıkıntı yaratabilir" dedi.
Sadece nüfusa göre oranlar değil test pozitiflik oranlarının da önemli bir parametre olacağına işaret eden Prof. Dr. Yavuz, “Test pozitif oranlarının artması da istenmeyen bir durum. Yani salgının kontrolü açısından olumsuz bir durum. Ayrıca açılma olduğunda da (okul, kafeler vb), enfeksiyon kontrol önlemlerinin sıkı kurallarla belirlenmiş olması gerekiyor. İl pandemi kurulları bunların hepsini bir arada değerlendirerek kararlarını verecek" diye konuştu.
İSTANBUL UYARISI
Yerinde yönetim kararlarında İstanbul gibi büyük şehirlerin farklı bir pozisyonda değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yavuz, şöyle dedi:
"İstanbul gerçekten hem iş akışı açısından hem de nüfus hareketliliği açısından farklı bir durumda. İlçeler arası hareketliliği çok fazla olan bir il. Onun için İstanbul'da il bazında kararlar alınmalı. İl pandemi kurulu burada ilçe ilçe de tespit edebiliyor enfeksiyon oranlarını ama bu şekilde çok geçiş olduğu için il bazında değerlenmek daha sağlıklı olur. Küçük yerlerde belki il pandemi kurulları diyelim bir köyde çok düşük bir enfeksiyon oranına göre açılma ya da bir köyde çok yüksek oralar nedeniyle kapanma kararı alabilir ama İstanbul'un bu anlamda diğer illere göre gerçekten daha farklı değerlendirmesi gerekir."
YÜKSELME EĞİLİMİNDE
İstanbul'daki oranların bir önceki haftaya göre yükselme eğiliminde olduğuna işaret eden Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, bu nedenle tam açılma için henüz erken olduğunu belirterek sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bir önceki haftaya göre artış var. Bizim kendi hastanemizde ya da arkadaşlarımızla konuştuğumuzda, hafif bir kıpırdanma olduğunu söyleyebiliriz hem test pozitifliği oranları hem de vaka sayısı anlamında. Bu da biraz alarmda olmamız gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Demin söylediğim o azalma trendinin görülmesi ve devam etmesi gerekiyor. Şu anda henüz bu durum yok, hatta biraz yukarı doğru gidiyor test pozitifliği olarak da vaka sayısı olarak da. Her ne kadar hastanelerde bir kapasite sıkıntısı, yoğun bakım kapasitesinde bir doluluk olmasa da ki açılma kararlarında bunlar da önemli kriterler arasında yer alıyor, ağır hasta sayısının çok fazla olmaması iyi bir şey ama test pozitifliği oranlarında ve vaka sayısındaki yukarı doğru gidiş düşündürüyor. Bence İstanbul için tam açılma konusu şu an biraz erken gibi duruyor."
'UMARIM BU ARTIŞ MUTANT SUŞA BAĞLI DEĞİLDİR'
İstanbul'daki artış eğiliminin mutant suşa bağlı olma riski olduğuna da değinen Prof. Dr. Yavuz, “Umarız ki bu artışın nedeni mutant suş değildir. Çünkü o zaman bu önlemler altında hız kesmemiz mümkün olmayacak ve önlemleri arttırmamız gerekebilecek demektir. Ama mutant suşun da özellikle V1'in (İngiltere varyantı) Türkiye'de yayıldığını biliyoruz. Bu nedenle temkinli olmakta çok fayda var. Ayrıca aşı sırası gelen herkesin bir dakika bile kaybetmeden aşısını olması, burada kritik önem taşıyor. Mutant suşun yayılmasını engellemek açısından da bir an önce aşılanmak çok büyük önem taşıyor" dedi.
65 YAŞ ÜSTÜ
Büyük çoğunluğu aşılanan 65 yaş üstü vatandaşlar için serbestleşmenin de işaretlerini veren Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle noktaladı:
“Hastalıktan koruduğu düşünülen aşıların ülkemizdeki Faz 3 sonuçlarını kısa bir sürede görmeyi umuyoruz. Eğer 65 yaş üstünde korunma oranları da beklediğimiz yönde çıkarsa, onlara da gevşetmeler getirilebilecek. Tabii ki gene maskelerini bırakmayacaklar. Ama onların aşı olduktan sonra ağır hastalık geçirmeyeceklerine tam olarak ikna olmamız gerekiyor. Önümüzdeki 1 ay içinde de bunları çok daha net bir şekilde görebileceğiz. Kısaca 1-2 ay daha temkinli davranıp aşı sonuçlarını da bekleyecek şekilde hareket etmekte fayda var."
İLGİLİ HABERLER
Ulaştırma Bakanlığı'ndan 'Kürtçe anons' önergesine ret: 'Bir halkı yok ediyorsunuz'
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, soru önergesine verdiği cevapta, resmi dilin Türkçe olması nedeniyle havaalanlarında Kürtçe anons yapılamayacağını söyledi.
21-04-2021 10:50

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, havaalanı, otogar ve metro istasyonlarında Kürtçe anons yapılmamasının nedenini Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’na sordu.
MA’dan Diren Yurtsever’in haberine göre Özgüneş’in verdiği soru önergesini yanıtlayan Bakan Adil Karaismailoğlu, cevapta, "Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili Türkçe, uluslararası havacılık dilinin ise İngilizce olması nedenleriyle uçuş bilgisi, anons ve danışma hizmetleri, uluslararası metinlere göre Türkçe ve İngilizce olarak yapılmaktadır” ifadelerine yer verdi.
'İNKARCI BİR YAKLAŞIM'
Bakanlığın yanıtını değerlendiren Özgüneş, devletin Kürt dili ve kimliğinin yanı sıra diğer kimliklere karşı da milliyetçi ve tekçi bir tarzda yaklaştığını belirterek, “Türkiye’nin kuruluşu itibariyla bu ülkede sadece Türkler vardır, Türkçe dili vardır. Herkes kendi dilini, kültürünü, tarihini, gelenek göreneklerini, müziğini unutarak, tek bir dilde, tek bir kültürde buluşma dayatması içerisine girmiştir. Dolayısıyla Kürt halkının mücadelesi, Kürt meselesinin varlığı bu inkarla bağlantılıdır. Türkiye’nin Lozan’dan sonraki yaklaşımı inkarcı bir yaklaşımdır” dedi.
'KINIYORUZ'
Verilen yanıta şaşırmadıklarını kaydeden Özgüneş, şöyle dedi: “Zaten Anayasalarında da Türkçe’den başka bir dilin eğitim dili olarak kullanılmayacağını yazmışlar. Kürtçenin yasaklanması ve Kürt halkının varlığının eritilmesine yönelik bir yaklaşımdır. Diğer halkları da yok etmeye ve Türk kimliği adı altında milliyetçi tarzda eritmeye dönük bir politikadır. İnsan haklarına, evrensel hukuka aykırı bir olgudur ve kınıyoruz. Bir toplumun dilini, kültürünü, kimliğini yok etmek beyaz bir soykırımdır. Kültürel bir soykırımdır. Fiziki öldürmeden daha tehlikelidir. Bir halkı yok ediyorsunuz.”
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün deposunda yangın
Etil alkol, sahte içki ve çeşitli kimyasal maddelerin bulunduğu depoda çıkan yangınca can kaybının olmadığı bildirildi.
20-04-2021 13:59

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne ait Kumkapı'daki depoda bilinmeyen bir nedenden dolayı yangın çıktı. Kimyasal maddelerin tutuştuğu depoda patlamalar yaşandı.
Fatih’e bağlı Kumkapı'da İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne ait depoda henüz bilinmeyen nedenden dolayı yangın çıktı. Depoda, Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğünce ele geçirilen etil alkol, sahte içki ve çeşitli kimyasal maddelerin bulunduğu öğrenildi.
Yangın sonrası olay yerine itfaiye ekipleri sevk edilirken, can kaybının olmadığı belirtildi.
Murat Nehri'ne düşen İpek'in cansız bedenine ulaşıldı
Ağrı'nın Diyadin ilçesinde oyun oynadığı sırada Murat Nehri'ne düşen 6 yaşındaki İpek Yıldız'ın cansız bedeni 19,5 saat sonra bulundu.
20-04-2021 10:49

Ağrı'nın Diyadin ilçesinin Mollakara köyünde 6 yaşındaki İpek Yıldız, dün 14.00 sıralarında köyün yakınından geçen Murat Nehri kenarında oynarken suya düştü.
Nehir kenarında İpek ile beraber olan arkadaşları İpek'in ailesine haber vermesinin ardından jandarma ve AFAD ekipleri suya düşen kız çocuğunu arama çalışması başlattı.
Köylülerin de destek verdiği arama çalışmalarına Diyadin Kaymakamı Alper Balcı da katıldı. Ancak tüm çabalara karşın İpek Yıldız'a ulaşılamadı.
CANSIZ BEDENİNE BULUNDU
Dün gece sonlandırılan arama çalışmaları, bugün sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yeniden başladı.
Nehir boyunca yapılan çalışmalarla saat 09.30 sıralarında 6 yaşındaki İpek'in cansız bedenine ulaşıldı.
Meteoroloji'den sağanak, lodos ve çöl tozu uyarısı
Meteorolojiye göre, Marmara'nın doğusu, Ege, İç Anadolu, Karadeniz ile Doğu Anadolu'nun kuzeyinde sağanak yağış ve lodosla birlikte çöl tozu bekleniyor.
18-04-2021 10:28

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurt genelindeki hava durumuna ilişkin değerlendirmesini yaptı. Buna göre yurdun kuzey, iç ve batı kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu; Marmara'nın doğusu, Trakya kesimi, Kuzey ve İç Ege, Göller yöresi, İç Anadolu'nun kuzey ve doğusu, Batı Karadeniz, Orta ve Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile Erzincan, Erzurum, Kars ve Ardahan çevrelerinin sağanak ve yer yer gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu geçeceği tahmin ediliyor. Marmara’nın güney ve doğusu, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun güney ve batısı ile Batı Karadeniz'de toz taşınımı bekleniyor.
Hava sıcaklığının; güney, iç ve doğu bölgelerde mevsim normallerinin üzerinde, batı kesimlerde mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor. Rüzgarın genellikle güney ve güneybatı, kuzeybatı kesimlerde kuzey yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette, Marmara'nın güneydoğusu, İç Anadolu ile Karadeniz'in iç kesimlerinde kuvvetli yer yer kısa süreli fırtına (40-70 km/sa),Güney ve İç Ege ile Batı Akdeniz'in iç kesimlerinde zaman zaman kuvvetli fırtına (60-80 km/sa) şeklinde esmesi bekleniyor.
RÜZGAR VE FIRTINA UYARISI
Marmara'nın güneydoğusu, İç Anadolu ile Karadeniz'in iç kesimlerinde kuvvetli yer yer kısa süreli fırtına (40-70 km/sa),Güney ve İç Ege ile Batı Akdeniz'in iç kesimlerinde zaman zaman kuvvetli fırtına (60-80 km/sa) şeklinde esmesi beklendiğinden yaşanabilecek olumsuz şartlara karşı ( Çatı uçması, soba ve doğalgaz kaynaklı baca gazı zehirlenmesi, ulaşımda aksamalar, ağaç veya direklerin devrilmesi vb.) dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.
TOZ TAŞINIMI UYARISI
Marmara’nın güney ve doğusu, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu’nun güney ve batısı ile Batı Karadeniz'de toz taşınımı beklendiğinden yaşanabilecek olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekmektedir.
Van'da 1609 gündür devam eden eylem ve etkinlik yasağı bir kez daha uzatıldı
Van Valiliği, kentte 1609 gündür devam eden eylem ve etkinlik yasağının bir kez daha 15 gün süreyle uzatıldığını duyurdu.
18-04-2021 09:09

Van Valiliği'nin 21 Kasım 2016’dan itibaren ilan ettiği gösteri ve yürüyüş yasağı, 1609'uncu gününde devam ediyor.
Valilik, yaptığı açıklamayla eylem ve etkinlik yasağının bir kez daha 15 gün süreyle uzatıldığını duyurdu.
Valiliğin yasağa dair yaptığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Van ili coğrafi sınırları içerisinde 19/04/2021 tarihinden geçerli 03/05/2021 tarihi de dahil olmak üzere (15) gün süre ile; 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu hükümlerine göre düzenlenecek gösteri yürüyüşü ve açık hava toplantıları 2911 Sayılı Kanunun 17. Maddesine istinaden yasaklanmıştır.
İlimizde düzenlenecek olan basın açıklaması, oturma eylemi ve anket yapılmasının, çadır ve stant kurulmasının/açılmasının, imza kampanyası düzenlenmesinin, bildiri, broşür ve el ilanı dağıtılmasının, 5442 sayılı İl idaresi Kanununun 11. Maddesinin (a) ve (c) fıkra hükümleri gereğince belirtilen tarihler arasında mülki idare amirinin iznine bağlanmıştır.”
ASUD Başkanı Ensari'den asbest uyarısı: 'Sokakta oynayan 10 yaşındaki İzmirli bir çocuk 30'lu yaşlarda kanser olabilir'
İzmir'de asbestli yapıların plansız yıkımına tepki gösteren ASUD Başkanı Mehmet Ensari, "Sokakta oynayan 10 yaşındaki İzmirli bir çocuk 30'lu yaşlarda kanser olabilir" şeklinde konuştu.
17-04-2021 11:20

İzmir'de Brezilya Donanması'na ait, içerisinde 600 ton asbest barındırdığı iddia edilen "NAe São Paulo" uçak gemisinin Aliağa'da söküleceği tartışmaları devam ediyor.
Öte yandan İzmir depreminin ardından kentte hasarlı binaların yıkımı sürerken, özellikle eski binaların birçoğunun asbest yüklü olduğu ifade edildi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1'inci grup kanser nedeni olarak tanımlanan asbest, binaların boyasından çatısına, parkelerinden izolasyonuna kadar birçok alanında kullanılıyor.
Kentte ise asbest açısından "kontrolsüz" olarak nitelendirilebilecek yıkımlar ise sürüyor.
Cihan Başakçıoğlu Duvar'da yer alan haberine göre, Asbest Söküm Uzmanları Derneği (ASUD) Başkanı Mehmet Ensari de özellikle eski binaların yapımında kullanılan birçok malzemede asbest bulunduğunun altını çizerek, şu anda da asbestin ticari adının amyant olduğunu söyledi. Ensari, "Türkiye'de asbest yasak ama amyant serbest. Şu anda siz internetten amyantlı ürünler sipariş verebilirsiniz. Bu skandal bir durumdur" dedi.
'İZMİR ASBEST SOLUYOR'
Plansız yıkımlar nedeniyle İzmir'de birçok yurttaşın kanser adayı olduğunu vurgulayan Ensari, "İstanbul'da kanser vakaları arttı, İzmir'de de artacak. İzmir'de yüzbinlerce insan kanser adayıdır. Yıkımlar plansız paldır küldür yapılıyor. İzmir'de kanser vakalarından endişe ediyoruz. Şu anda İzmir asbest soluyor. İzmir belediyelerinin de umurunda değil bu asbest. Kâğıt üzerinde asbest raporları alıyorlar ve binaları yıkıyorlar" diye konuştu.
'ÖNCE TEMİZLEYİN SONRA YIKIN'
Kentsel dönüşüme ve binaların yıkımına karşı olmadıklarını ancak kuralına göre yapılması gerektiğini söyleyen Ensari, "Önce temizleyin sonra yıkın. İzmir'deki tozutulan asbestin dışında molozların içerisine karışan ve şehir merkezinde bulunan döküm sahalarına dökülen molozların içerisinde bulunan asbest, yerleşim yerlerindeki insanları hemen etkileyecek. Daha sonra rüzgarlanmayla birlikte yayılacak. Çünkü hafif bir toz" ifadelerini kullandı.
'SOKAKTA OYNAYAN ÇOCUKLAR KANSER ADAYI'
Devlet asbest konusunda yetersiz kaldığını da belirten Ensari, asbest hemen öldürmediği için "20 seneye kim öle kim kala..." diye düşünen bürokratların da var olduğunun altını çizdi. Yıkımlarda insanların gidip izlememesi gerektiğinin de altını çizen Ensari, "Resmen asbest solumaya gidiyorlar. Bir gerçeği kaçırmayalım. Sokakta oynayan 10 yaşındaki İzmirli bir çocuk 30'lu yaşlarda kanser olabilir. O çocuğun ne suçu var? Şu an yıkımlar yapılırken sokaklarda bahçelerde oynayan çocuklar var. O çocuklar şu anda kanser adayıdır" dedi.