Ersan Kınık

İstanbul’un Çekmeköy İlçesi Merkez Mahallesi’ndeki Farabi Sokak’ta dere bandı ve derede yapılacak ıslah çalışmaları gerekçe gösterilerek 2018 yılında Çekmeköy Belediyesi ile o dönemde AKP tarafından yönetilen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iş birliğinde çok sayıda yurttaşın evi yıkıldı.

Suna Duman da evi yıkılan o yurttaşlardan biri. 1642 gündür evinin yıkıldığı arazisine inşa ettiği barakada yaşayarak mücadele gösteren Duman, şimdi de barakasının yıkılması tehdidiyle karşı karşıya.

AKP tarafından yönetildiği dönemde İBB ve Çekmeköy Belediyesi’nin ortaklığıyla Farabi Mahallesi’ndeki gecekondular, yurttaşların tüm itirazlarına rağmen dere yatağında kaldığı gerekçe gösterilerek yıkıldı. Ancak yıkımdan 2 yıl sonra yıkılan evlerin yerine yeni site ve apartmanlar inşa edildi.

DİRENİŞTE 1642 GÜNÜ GERİDE BIRAKTI

Önce evi yıkılan, daha sonra da arazisine inşa ettiği barakada 1642 gündür yaşamaya başlayan Suna Duman, bugünlerde ise barakasının yıkılması tehdidi ile karşı karşıya. Gerekçe ise barakaların, çevre kirliliğine neden olduğuna yönelik şikayetlerin olduğu iddiası. Belediye yetkilileri, Suna Duman’a yaşadığı barakanın yıkılacağını geçtiğimiz günlerde bildirdi.

Duman 2018 yılından günümüze dek yaşadığı mağduriyetleri İleri Haber’e anlattı. Duman,

“Evimiz dere yatağında kaldığı gerekçesiyle yıkıldı, daha sonra yıkılan evlerimizin yerine yeni apartmanlar yapıldı. Çünkü imar planını değiştirmişler, evlerimiz aslında dere yatağında değilmiş.

Zaten burada bir dere yoktu. Yıllar önce babam bu evi inşa ettiğinde adım atarak üzerinden geçebileceğimiz tertemiz su vardı. Çocukluğum burada geçti, içinde evcilik oynardık, yüzümüzü yıkardık. Hatta annemiz kızmasa dereden su bile içerdik o derece temizdi” dedi.

2018 yılında evlerinin dere yatağında kaldığını belediyeye bağlı Mesken Müdürlüğü tarafından tebligatla kendilerine bildirildiği ifade eden Duman şunları söyledi:

“Evlerimizin tahliye edilmesi gerektiğini, iş makineleri çalışacağı için eviniz dereden kayabilir dediler. Daha sonra bir yazı daha geldi ve Pendik’te Yayalar Mahallesi’ndeki TOKİ konutlarında bize ev tahsis edildiği söylendi.

Daha sonra öğrendik ki 46 bin TL peşinat vermemiz ve o dönemde en düşük ücret olarak taksitlerle her ay bin lira ödememiz gerekiyormuş. Burada yaşayan insanların tamamı dar gelirli insanlar, hiçbirinin öyle bir bütçesi zaten yoktu. Olmadığı için de 3 Nisan 2018’de ilk olarak 3 ev ile yıkıma başladılar.”

Evi yıkılmadan önce bir işte çalıştığını, “iyi kötü” kendisini geçindirebildiğini ve bir sosyal hayatı olduğunu ifade eden Duman, yıkımın ardından işten çıkmak zorunda kaldığını ve tüm hayatının değiştiğini söyledi.

‘EVLERİMİZİ RANT İÇİN YIKTILAR, BAŞKANIN KÖYLÜSÜNE VERDİLER’

Evi dere bandında kaldığı gerekçesiyle yıkılan Duman, evinin yıkılma sürecini ve sonrasını şöyle anlattı:

“Evimiz İBB ve Çekmeköy Belediyesi tarafından yıkıldıktan 2 yıl sonra evimizin yıkıldığı yerlere yeni apartmanlar inşa edildi. Bizim onca itirazlarımıza rağmen evlerimizin dere yatağında kaldığı söylendi ama evlerimiz yıkıldıktan sonra bu evler neden yapıldı? Daha sonra öğrendik ki bölge imar planındaki değişiklikle dere yatağı sınırı olmaktan çıkarılmış. Apartmanları yapan müteahhit ise Çekmeköy Belediye Başkanı Ahmet Poyraz’ın köylüsü.

Başkan köylüsü olduğunu kendi ağzıyla kabul etti ama tanımadığını söyledi. Ben bu işin içine girdikçe su bulandıkça bulandı bir türlü durulmadı bu su. Meğerse evlerimizi rant için yıkmışlar, insanların ocağını söndürmüşler, buradan sürgün etmişler. Yazık günah değil mi bu insanlara?”

‘BİR GÜN GÜNEŞ FAKİR İÇİN DE DOĞACAK’

Son olarak yaşadıkları mağduriyete karşı sessiz kalınmasına tepki gösteren Duman, İBB’ye seslendi:

“Niye susuyor bu insanlar? Ama umudumu kaybetmeyeceğim. Umut illa ki vardır, ben buna inanıyorum. Bir gün güneş fakir için de doğacak. Yetkililere de tekrar sesleniyorum artık bu rezilliğe bir son versinler, buradaki rezilliği ortaya çıkarsınlar.”