Başkonsolos: Serbest kalacağımızı bilmiyorduk

Bu sabah serbest bırakılan Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, bir TV kanalında yaşadıklarını anlattı.

NTV’ye konuşan Öztürk Yılmaz baskın anlarını şöyle anlattı: “Bir anda baskın oldu, etrafı sardılar. Kameraları patlattılar. Baskından 1.5 saat sonra o alanı terk ettik. Beni makam odamın önüne götürdüler ama odaların hepsi kapalıydı. Yaklaşık 1 dakikalık 45 saniyelik bir ölümle yüzleşme anı oldu. Silahı başıma dayadılar ve odamı açmamı söylediler ama kabul etmedim. Odamın görüntüsünü almak istediler. Bu sayede örgütün propagandasını yapmak istiyorlardı. Ondan sonra kadınlara, çocuklara, bayrağımıza bir şey olursa bizi öldürün dedik. O sürede çok defa yerlerimiz değiştirildi. Otobüslerin camlarını kapatıyorlardı dışarıyı görmeyelim diye.”

“SÜREKLİ YER DEĞİŞTİRİYORDUK”

Sürekli yer değiştirdiklerini belirten Yılmaz şöyle devam etti: “Tercümanımız vardı ve yerimizin değiştireleceğini o bize söylüyordu. Hepimizi birden götürüyorlardı, ayrı ayrı götürmüyorlardı. 46 kişi birlikte gidiyorduk."

"Dışarıyı hiçbir şekilde görmemizi istemiyorlardı. Genelde kapalı, ışığın olmadığı yerlerde sakladılar bizi. Bu sürede yanımda hep bir cep telefonu vardı. Ve bir şekilde ülkemize haber vermemiz gerekiyordu. Bana yardımcı olan bir arkadaşım oldu. Onunla sürekli çıkışlarda, girişlerde telefonu nasıl saklarız diye düşünüyorduk.

“KAFA KESME GÖRÜNTÜLERİ İZLETTİLER”

“65 gün aynı yemeği yediklerini, yetersiz beslenme yüzünden kilo kaybettiklerini söyleyen Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Öğle akşam aynı yemeği yedik. Bütün arkadaşlarım kilo verdi. Ben de toplam 14 kilo verdim."

"Bazen televizyon izleme şansımız oldu bazen de aylarca izleyemedik. Kafa kesme görüntülerini izledik. Moralimizi bozmak için görüntüleri bizlere de izlettiler. Amaçları morallerimizi bozmaktı. Fiziki anlamda kötü bir muameleleri olmadı ama tehdit vardı.  Bulunduğumuz alan, aracımızın geçtiği noktalar bombalanmıştı. Yapılan saldırıların birkaçı çok yakınımıza düştü."

“SERBEST KALACAĞIMIZI BİLMİYORDUK”

“Serbest kalacağımızı sınıra giderken de bilmiyorduk” diyen Yılmaz sözlerini şöyle sonlandırdı: “ Onların söylediği hiçbir şeye inanamazdık ve inanmadık. Sınıra geldiğimizde sayın Başbakanımıza haber vermek istedim ve aradım, Başbakanımız telefonu açar açmaz 'Hoşgeldiniz Öztürk' dedi. Süreç çok iyi organize edildi, çok iyi yönetildi. Bütün yetkililerimize teşekkür ederim. Ve tabi bundan emeği geçen herkese teşekkür ederim.”