Basın örgütlerinden 3 tutuklu gazeteci için özgürlük eylemi
Ankara, İstanbul ve Diyarbakır’da tutsak gazeteciler için eylem yapıldı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın-İş, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), tutuklu gazeteciler Dicle Müftüoğlu, Abdurrahman Gök ve Sedat Yılmaz’a özgürlük talebiyle 3 il eylem düzenledi.
Ankara, İstanbul ve Diyarbakır’da düzenlenen eylemlerde gazetecilerin aralık ayında görülecek olan duruşmalarına katılım çağrısı da yapıldı.
Mezopotamya Ajansı’nın (MA) haberine göre Ankara’da Sincan Cezaevi Kampüsü önünde düzenlenen eyleme gazeteci-yazar Hüseyin Aykol, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Ankara İl Başkanı Fırat Çoban, DİSK Basın-İş Ankara Temsilcisi Turgut Dedeoğlu, TİP üyeleri ve çok sayıda gazeteci katıldı.
‘ARKADAŞLARIMIZ İYİ GAZETECİLİK YAPTIKLARI İÇİN CEZALANDIRILDI’
Basın açıklamasını okuyan Turgut Dedeoğlu, şunları kaydetti:
“Basın özgürlüğü ve tutuklu gazetecilerin durumu maalesef kangrenleşen bir sorun olarak önümüzde durmaya devam ediyor. İktidarın yandaş olmayan kimseye yaşam şansı tanımama yaklaşımı sorunu daha da katmerleştirmektedir. Gazetecilerin özgür çalışma ortamından yoksunluğundan tutalım bir tweet attı diye derdest edilmesine, sokak gösterilerinde gazetecinin darp edilmesinden yayın organlarının sansürlenmesine kadar neredeyse her alanda gazeteciye yaşam şansı tanınmıyor.
Yaptıkları haberler ve gazetecilik faaliyetleri suç sayılan gazeteci arkadaşlarımız, kamuoyu tarafından yakından tanınan, kamuoyunda ses getiren haberlere imza atmış gazetecilerdir. Zaten arkadaşlarımızın bu nedenle cezalandırıldıklarını düşünüyoruz. Yani iyi gazetecilik yaptıkları için. Ayrıca baskılara boyun eğmeyen bir gelenekten gelen Özgür Basın emekçileri olmaları, onları direk hedef haline getirmektedir.
‘DİCLE, SEDAT VE ABDURRAHMAN’IN BİR AN ÖNCE TAHLİYE EDİLMESİNİ İSTİYORUZ’
Dünyada iyi gazetecilik yapanlar ödüllendirilir, herkes tarafından takdir görürler, el üstünde tutulurlar. Nitekim DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu merkezi Hollanda’da bulunan uluslararası bir kuruluş olan Free Press Unlimited tarafından 'En dirençli gazeteci' ödülüne layık görüldü. Ama maalesef Türkiye’de iyi gazetecilik yaptığınız zaman mekanınız hapishane oluyor. Bu yetmiyor, engelleniyorsunuz, sansürleniyorsunuz, darp ediliyorsunuz, hakkınızda soruşturmalar/davalar açılıyor, cezalandırılıyorsunuz. Tutuklu üç arkadaşımız haricinde sadece aralık ayı içerisinde 40 gazetecinin hakim karşısına çıkıyor olması anlatmak istediğimiz bu gerçekliği doğrular niteliktedir.
Basına yönelik bu baskıların son bulmasını istiyoruz. Halkın haber alma hakkını savunan gazeteciler olarak, bu kötü gidişatı kabul etmiyoruz. Gazetecilerin tutuklanmasını, basın ve medya organlarının baskı altına alınmasını, sansürlenmesini, susturulmasını reddediyoruz. Gazetecilerin sefalet koşullarına mahkûm edilip, bu yetmezmiş gibi işsiz bırakılmasını derin bir sömürü olarak değerlendiriyoruz. Gazetecilere özgürlük talep ediyoruz. Belirttiğimiz tarihlerde duruşmaları görülecek olan Dicle, Sedat ve Abdurrahman’ın bir an önce tahliye edilmesini istiyoruz. Bunun gerçekleşebilmesi için de başta gazeteci meslektaşlarımız olmak üzere, ulusal ve uluslararası basın meslek örgütleri ile tüm demokratik kurum, kuruluş ve kamuoyuna gazetecilerle dayanışma çağrısında bulunuyor, herkesi her üç arkadaşımızın duruşmalarının görüleceği Diyarbakır Adliyesi’ne bekliyoruz.”
‘HAKİKAT DÜŞMANI BİR İKTİDARIN KARŞISINDA HAKİKATİ YURTTAŞLARLA BULUŞTURMAYA ÇALIŞTILAR’
Basın açıklamasında konuşan TİP Ankara İl Başkanı Fırat Çoban ise şunları kaydetti:
“Bu ülkede basın tarihi aynı zamanda katliamların, tutsaklığın, baskının tarihidir. Memlekette ne yazık ki pek bir şey değişmiyor. Ancak gittikçe ağırlaşan bir baskı ortamı var. Arkadaşlarımız gazetecilikten başka bir şey yapmadılar. Yalnızca hakikat düşmanı bir iktidarın karşısında hakikati yurttaşlarla buluşturmaya çalıştılar. Biz gazetecilik faaliyetinin sonuna kadar yanında olmaya çalışacağız. Bu istibdat rejimi, bu baskı rejimi böyle devam etmeyecektir. Çıkardıkları dezenformasyon ve sansür yasası da bu memleketten defolup gidecektir.”
İstanbul’da DİSK Basın İş ofisinde yapılan açıklamaya çok sayıda gazetecinin yanısıra MA Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, DFG Eş Başkanı Serdar Altan, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Sekreteri Banu Tuna ve Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Nadiye Gürbüz de katıldı.
DFG, MKG ve DİSK Basın-İş’in Diyarbakır Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasına ise HEDEP Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, DFG Sekreteri Gülşen Koçuk, MKG Yönetim Kurulu Üyesi Roza Metina ile çok sayıda gazeteci ve yurttaş katıldı.
‘YARGI VE KOLLUK TACİZİ İLE GAZETECİLERİ YILDIRAMAZSINIZ’
Basın açıklamasında konuşan ve gazetecilere yönelik baskı ve yıldırma politikalarının sürdürüldüğünü dile getiren Kaya, Kürt gazeteciler üzerindeki baskının çok daha sistematik bir şekilde sürdürüldüğünü kaydetti.
Kamuoyuna çağrıda bulunan Kaya, “Herkesi, Anayasa’yı yok sayan bu iktidara karşı Kürt gazetecilerinin yanında durmaya ve duruşmalara katılmaya çağırıyoruz. Gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu arkadaşlar bombalamalardan, saldırılardan kurtularak, özgür basın geleneğini bugüne taşımış kişilerin mirası devralmış gazetecilerdir. Yargı ve kolluk tacizi ile yıldıramazsınız. Arkadaşlarımız sadece gazetecilik yapıyorlar” şeklinde konuştu.