Basın emekçilerinden ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal için basın açıklaması: 'Hükümet kör sağır tavrından derhal vazgeçmeli'

Basın emekçilerinden ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal için basın açıklaması: 'Hükümet kör sağır tavrından derhal vazgeçmeli'

Basın emekçileri, ölüm orucundaki avukatlar Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal için basın açıklaması yaptı. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önündeki basın açıklamasında "Ebru ve Aytaç’ın eylemi Türkiye’de hukukun geldiği yeri özetliyor" ifadelerine yer verildi.

İleri Haber

Basın emekçileri, adil yargılanma talebiyle başlattıkları ölüm orucu eylemlerine devam eden Halkın Hukuk Bürosu avukatları Ebru Timtik ile Aytaç Ünsal için İstanbul Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması yaptı. 

Basın açıklamasında Yaşamı Savunan Gazeteciler adına konuşan gazeteci Emre Orman, "Bugün, zorla müdahale tehdidi altındaki Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için buradayız. Ebru ve Aytaç’ın eylemi Türkiye’de hukukun geldiği yeri özetliyor. Türkiye’deki muhalefete yönelik baskılar özellikle son beş yılda tavan yaptı. Bizler de hükümetin bu çaresiz ama bir o kadar saldırgan tavrına karşı dayanışmayı, omuz omuza olmayı savunuyoruz" dedi.

'TÜM İNSANLARIN VİCDANİ GÖREVİ'

Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal'ın yaşam hakkının savunulması gerektiğini belirten Orman, "Bu yalnızca bizim değil tüm insanların vicdani görevidir" şeklinde konuştu.

Orman şunları söyledi:

"Bizler, Yaşamı Savunan Gazeteciler olarak artık ölüm haberleri yapmak istemiyoruz. Yaşama, umuda, özgürlüğe dair haberler yapmak, toplumdaki bu kasvetli havanın dağılmasına tanıklık etmek istiyoruz. Burada bizlere düşen en önemli görev, onurlu bir yaşam için bedenlerini ölüm açlığına yatıran Ebru ve Aytaç'ın taleplerini, seslerini görünür kılmaktır."

'HÜKÜMET KÖR SAĞIR TAVRINDAN VAZGEÇMELİ'

Gazeteci Emre Orman konuşmasının son bölümünde şu ifadeleri kullandı:

"Hükümet kör sağır tavrından derhal vazgeçmeli. Ebru ve Aytaç, Adli Tıp Kurumu'nun 'hapishanede kalamazlar' raporu doğrultusunda bir an önce serbest bırakılmalı. Yargıtay 16. Ceza Dairesi de kararını açıklamalı ve yeniden yargılamanın önünü açarak yaşama ışık tutmalıdır."