'Barışa sahip çıkmak demek Diyarbakırlı Efe'nin, Berkin Elvan'ın anısına sahip çıkmak demek'

'Barışa sahip çıkmak demek Diyarbakırlı Efe'nin, Berkin Elvan'ın anısına sahip çıkmak demek'

İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, Türkiye'nin Suriye’ye yönelik başlattığı harekata ilişkin basın açıklaması düzenleyerek “Barışa sahip çıkmak demek, çocuk ömrünü bir panzerin çaldığı Diyarbakırlı Efe'nin, 13 yaşında 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz'ın, Berkin Elvan’ın anısına sahip çıkmak demektir” dedi. 

İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, AKP iktidarının Suriye’ye yönelik başlattığı harekata ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde açıklama yaparak, “Barışa sahip çıkmak demek, çocuk ömrünü bir panzerin çaldığı Diyarbakırlı Efe'nin, 13 yaşında 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz'ın, Berkin Elvan’ın anısına sahip çıkmak demektir” dedi. 

İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri'nin açıklamasını, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Erdal Güzel yaptı. Türkiye’nin işçileri, işsizleri, kadınları, gençleri, kamu emekçileri, mühendisleri, mimarları, hekimleri ve aydınları olarak tehlikenin farkında olduklarını söyleyen Güzel, seslerine, rengine, düşlerine, barış ısrarlarına, eşitlik şiarına, çocukların yarınına,  yurttaşlık haklarına, demokrasi talebine sahip çıktıklarını belirtti. 

‘CİDDİ BİR TEHLİKEYLE KARŞI KARŞIYAYIZ’

Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, Türkiye’yi yönetenlerin yıllardır tüm uyarılara kulak tıkayarak ve hatta uyarıda bulunanları “hain” ilan ederek Suriye’deki savaşa müdahil olmalarının Türkiye’ye ve bölgeye bu güne kadar büyük bedeller ödettiğini dile getiren Güzel, “10 Ekim 2015’te Ankara’da Emek,Barış ve Demokrasi mitinginde yaşanan ve 103 insanımızı yitirdiğimiz katliam, bu ağır bedellerden sadece biridir. Ortadoğu’daki savaş politikalarının besleyip, büyüttüğü, Türkiye’de yüzlerce insanımızı aramızdan alan katliamları gerçekleştiren IŞİD’in, dünyanın dört bir yanından gelen ve yurttaşı oldukları hiç bir ülkenin geri almak istemediği binlerce üyesinin ‘gardiyanlığı’ gibi ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız” dedi. 

‘SUSMA ZAMANI DEĞİL’

Ülkede yaşayan yurttaşlara sorumluluklarının gereği olarak tarihe not düşmenin boyun borcu olduğunun altını çizen Güzel, “Böylesi bir askeri maceranın hiçbir sorunu çözmeyeceğini, aksine ülkemizin temel sorunlarını derinleştireceğini görenler için, göz göre göre susma zamanı değildir. Ülkemizin temel sorunu; rekorlar kıran işsizliktir, yağmur gibi yağan zamlardır, yoksullaşan milyonlardır. Ülkemizin temel sorunu demokrasinin ve adaletin yıkımıdır. Ülkemizin temel; sorunu bir arada, barış içerisinde, kardeşçe yaşama umudunun karşısına dikilen ayrımcı, kutuplaştırıcı, ötekileştirici politikalardır. Suriye’de girilmek istenen yeni maceranın, daha önce girilen maceralarda olduğu gibi, bu temel sorunları çözmek bir yana daha da derinleştireceği açıktır” ifadelerini kullandı. 

‘SAVAŞIN NEDENİ ÇÖZÜLEMEYEN KÜRT SORUNUDUR’

Savaşın esas nedeninin Türkiye’de çözülemeyen Kürt sorunu olduğunu hatırlatan Güzel, “Amasız, fakatsız savaşa karşı çıkarak, barışın inşası hepimizin görevi olduğu inancındayız. Dolayısıyla diyoruz ki; Barışa sahip çıkmak demek, çocuk ömrünü bir panzerin çaldığı Diyarbakırlı Efe'nin, 13 yaşında 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz'ın, Berkin Elvan’ın anısına sahip çıkmak demektir. Savaşa karşı çıkmak demek, bu ülkenin kadim topraklarına, Muğla'daki bir zeytin ağacına, Kazdağları'ndaki çınarın mağrur gölgesine, Hasankeyf'te tarihe, Aydın'ın küskün incirine, Karadeniz de fındığa sahip çıkmak demektir” diye konuştu.  Savaşa karı çıkmanın çocuk istismarına, tacize, tecavüze, karşı çıkmak olduğunu ifade eden Güzel, savaşa karşı çıkmanın asgari ücretli işçinin emeğine, işsizlerin yaşam güvencesine sahip çıkmak olduğun vurguladı. 

BİRLİKTE MÜCADALE ÇAĞRISI 

Güzel, İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak tüm çabalarının emeğin, barışın ve demokrasinin egemen olduğu, eşit,  özgür bireyler olarak, ölmeden, öldürmeden birlikte yaşayacakları demokratik bir ülkede için olduğunu söyledi.  Güzel son olarak işçileri, işsizleri, kadınları, gençleri, kamu emekçileri, mühendisleri, mimarları, hekimleri, aydınları, tüm barışseverleri, savaşa karşı birlikte mücadele etmeye çağırdı.