Barış Atay'dan Tarım ve Orman Bakanı'na: ‘Cumhurbaşkanlığı sisteminin ‘etkin karar alma mekanizması’ yangınlara günler sonra müdahale etmek’

Barış Atay'dan Tarım ve Orman Bakanı'na: ‘Cumhurbaşkanlığı sisteminin ‘etkin karar alma mekanizması’ yangınlara günler sonra müdahale etmek’

TİP Milletvekili Barış Atay, Meclis'te Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bütçesi üzerine konuşma yaptı.

İleri Haber

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Barış Atay, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmekte olan Tarım ve Orman Bakanlığı bütçesi üzerine konuştu.

Türkiye’nin birçok bölgesinde meydana gelen yangınlarda hükümetin ve bakanlığın başarısızlığına ve çelişkili açıklamalarına dikkat çeken Atay’ın konuşması AKP’liler tarafından defalarca bölünmeye çalışıldı.

Atay’ın konuşmasından satır başları şöyle:

AKP iktidarı son yirmi yılda sürekli ülkeyi ne kadar yeşillendirdiğinden, ormanlık alanı ne kadar artırdığından falan bahsediyor; 4,5 milyar gibi, akla hayale sığmayacak bir ağaç dikiminden bahsediliyor. Sadece 1980 ile 2020 arasında 748 bin hektar orman şahıslara ve özel şirketlere verilmiş. Bunun 500 bin hektarı son yirmi yılda AKP döneminde olmuş. Bütün bu ağaçları -tabii, 4,5 milyar değil ama- ektiğinizi, yeşillendirdiğinizi düşünsek 144 bin hektar alan ediyor. Sadece 2021'in Ocak ile Ağustos ayında yanan ormanlarda kaybettiğimiz alansa 177 bin hektar.

Şimdi, Tarım ve Orman Bakanlığı çokça eleştiriliyor haklı olarak. Özellikle bu orman yangınları sırasında benim de aralarında bulunduğum birçok insan Bekir Bey'e sorular sordu, tabii ki cevabını alamadı. İlginç bir orman koruma politikanız var. Mesela, daha önce soru önergesi vermiştik, o soru önergesine verilen cevapta uçaklarımızın olduğunu iddia etmiştiniz, sonra orman yangınlarında uçağımızın olmadığını fark ettik. Uçak alınabilecek paralara Rusya'dan, İspanya'dan, vesaireden uçaklar kiraladınız. Sadece Dersim'deki orman yangınına on iki gün sonra müdahale ettiniz. Ege'deki birçok orman yangınının söndürme çalışmalarına belediye başkanlarının katılmasına izin verirken Dersim Belediye Başkanının katılmaması için canhıraş bir uğraş verildi İçişleri Bakanlığı tarafından da. Fakat konuşmanızın girişinde çok güzel de bir cümle var: "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin etkin karar alma mekanizmasıyla..." Bu etkin karar alma mekanizması, hızlı karar alma mekanizması dediğiniz şey; Ege'de dokuz gün, Dersim'de on iki gün sonra anca müdahale edebilmek.

'NASIL BİR HAYAT GEÇİRDİNİZ DE BU KADAR DÜŞMAN OLDUNUZ BU ÜLKEYE?'

Bas bas bağırıyoruz yıllardır "Yaban hayatını bitiriyorsunuz." diye. Dağ keçileri ve geyikler öldürülmesinler diye müthiş bir uğraş veriyoruz, neden ısrarla öldürtmek istediğinizi anlamış değiliz. Son örneklerinden bir tanesi de bir erkek dağ keçisinin Amerikalı birisi tarafından öldürülmesi. Bahane de çok enteresan: "Üreme yeteneğini yitirmiş bir keçi olması." Neye göre karar verdiğinizi anlamak çok güç gerçekten. Doğadaki üreme yeteneğini kaybeden bütün canlıları katletmek gibi bir politikanız mı var mesela? Ya da birkaç bin dolar için gerçekten Amerika'dan birinin gelip bu ülkede bir canlıyı katletmesi hiç mi rahatsız etmiyor sizi? Sizin yaban hayatından, ormanı korumaktan anladığınızın bu olduğunu düşünüyorum.

On altı yılda tam 17 bin avcılık kursu açmışsınız, 500 bin avcılık sertifikası vermişsiniz. Bakın, 500 bin avcılık sertifikası verilmiş. Bu Amerikalı arkadaşlara burada geyik, ceylan avlattırıyorsunuz, dağ keçisi avlattırıyorsunuz; gidin Yellowstone Millî Parkı'na bakalım, size bir tane çiçek koparttırıyorlar mı?

Çok çarpıcı bir fotoğraf vardı Kanada'dan. Kano içerisinde, karşısında karlı dağlar, etrafı ormanlık bir alanda muhteşem, huzurlu bir fotoğraf, üzerinde de şöyle yazıyordu: "Kanada'ya geldiğinizde göreceğiniz manzara." Altında da Alamos Gold'un Kaz Dağları'nda katlettiği alanının fotoğrafı vardı, üstündeki başlıkta da: "Kanada, sizi ziyarete geldiğinde göreceğiniz manzara." Sizin bu ülkeye yaptığınız tam olarak budur. Yurt dışı menşeli firmalara yerel ortaklıklarla bu ormanları katlettiriyorsunuz. Sadece Çanakkale'de maden arama ruhsatı verdiğiniz yerin oranı yüzde 77'nin üzerinde. Ya, gerçekten nasıl bir hayat geçirdiniz de bu kadar düşman oldunuz bu ülkeye, gerçekten anlamak mümkün değil.

'UÇAK KİRALAMA YETKİSİNİ BİLE KENDİ İRADENİZLE VERMEDİNİZ'

Sürekli yeşillendirmeden bahsediyorsunuz, arkadaşlar, ağaç dikmek yeşillendirmek değil, ağaç dikmek ormanlık alan değil. Bu ülkenin bir ekosistemi var, florası var, faunası var, böyle cahil cahil konuşuyorsunuz gerçekten zıvanadan çıkarıyorsunuz. Validebağ gibi bir sit alanına sürekli Üsküdar Belediyesi gelip gelip beton döküyor. Bildiğiniz tek şey bahçe yapmak, park yapmak. Onu da becerebildiğiniz söylenemez ama neyse

Bekir Bey, diyorsunuz ki: "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin etkin karar alma mekanizması..." bu sözünüze gerçekten katılıyorum.

Çünkü Cumhurbaşkanı, Genel Başkanınız demişti ki: "Ben bu ülkeyi şirket gibi yöneteceğim, iş insanları da bakan olacaklar." Onlardan bir tanesi de sizdiniz. Yetkin olduğunuz için getirdiğini düşünüyorum ama orman yangınları sırasında bir uçak kiralama yetkisini bile kendi iradenizle veremediğinize göre gerçekten sizin yetkin olduğunuz konusunda da soru işaretleri olabilir diye düşünüyorum.