Nazlı Eda Piyade / @nazliieda_

Yılmaz Erdoğan'ın ardından Şahan Gökbakar ve Cem Yılmaz'ın da filmini vizyondan çekmesi üzerine yapımcılar tarafından boykot çağrısı yapılan MARS grubu üzerinden ilerleyen tartışmalar dünkü açıklamayla giderek büyüdü.

Sektörü neredeyse tek eline alan, en büyük film dağıtımcısı-salon işletmecisi olan MARS Grubu'nun Kurumsal İlişkiler Direktörü Aslı Irmak Acar'ın "Cem Yılmaz olmazsa başka Cem Yılmaz’lar çıkar" açıklamasına Cem Yılmaz dahil diğer ünlü isimlerden de tepki gelmesi üzerine tartışmalar büyüdü.

Tiyatrocu- yönetmen ve TİP milletvekili Barış Atay'la sürecin bu noktaya gelişindeki faktörleri, sinema sektörünün büyük tekelleri arasındaki kavgayı nasıl değerlendirdiğini konuştuk. Atay, bu tekelleşmenin yeni olmadığını ve şu an MARS grubuyla 'kavga' eden büyük yapımcıların da bu noktada payı olduğunun altını çizdi.

Atay, şunları kaydetti:  

'KENDİ FİLMLERİ ZARAR GÖRMEDİĞİ SÜRECE TEKELLEŞMEYE TEPKİ GÖSTERMEDİLER'

"Bu kavganın sinema sektörünün temel sorunlarıyla ilgili, artık büyük yapımcıların dayanamayacağı bir noktaya geldiği ve onları birleştirdiği bir kavga olmadığı çok açık. Burada pastadan aldıkları payı beğenmemenin getirdği bir hezeyan hali söz konusu. Sonuç olarak MARS grubu ve diğerlerinin tekelleşmedeki payları yeni değil. Bu büyük yapımcılar da yıllardır kendi filmleri zarar görmediği sürece  bu tekelleşmeye karşı tepki göstermediler."

"Bağımsız sinemacıların sinema sektörü içindeki sorunları malum fakat bu insanlar, birçok yeni şey olurken; örneğin sinema yasası, sanatçılar üzerindeki baskı, bu tekelleşmenin getirdiği durum sonucunda neredeyse sinemaya hiç gidemeyen sinema eserleri söz konusuyken tek kelime etme gereği dahi duymadılar.

'MARS'IN BU KİBRİNDE KENDİLERİNİN DE PAYI BÜYÜK'

Şimdi ise MARS'la olan kavgalarını 'kendileri açısından ne kadar haklı olsalar bile' savunmak mümkün değil. Burada MARS grubunu da savunuyor değiliz, MARS sinema sektörü için bir öğütücü gibi, bu kibir de biraz oradan geliyor. MARS Grubu Kurumsal İlişkiler Direktörünün, yani bir çalışanının dahi kibrinin bu noktaya gelmesinde, güçlenmesinde, dağımtıcıların canavara dönüşmesinde; şimdi tepki gösterenlerin büyük payı olduğunu açık açık söylemek lazım."

'GİŞE FİLMİ GELİNCE BENİM FİLMİMİN VİZYON TARİHİNİ DEĞİŞTİRDİLER'

Atay, kendi filmlerinin vizyon aşamasında yaşadıklarını ise şöyle özetledi:

"İlk filmim Eksik, Onur Saylak'ın filminin 13 şehirde 36 salonda girdiği gibi, toplamda 35 salonda girmişti. Hatta aynı haftaya daha sonra gireceği belli olan bir gişe filmi söz konusu olduğunda filmin vizyonunu erteleyen salonlar olmuştu. Maalesef bunlarla dövüşecek gücümüz her zaman yok. Ama o zaman kimsenin 'Vay MARS grubu ne kadar tekelci bir zihniyetle yaklaşıyor' dediğini duymamıştım."