
Barış Atay ‘onur’ dersi verdi, AKP’lilerin yüzü yine kızarmadı
Barış Atay, TBMM'de 2022 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 14. Maddesi üzerine söz aldı.
İleri Haber
TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay, Genel Kurulda yaptığı konuşmada AKP sıralarına seslendi. “Gün gelecek çocuklarınızı utandıracaksınız. Bu kadar mal mülk bırakacağınıza, bir isim bıraksaydınız diyecekler” diyen Barış Atay, ayrıca “Biz bu ülkeye yapılanların, yolsuzlukların hesabını, yapandan da hesap sormak yerine namert olmayı tercih edenden de soracağız. Sormazsak yuh olsun bize!” ifadelerini kullandı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekilli Barış Atay, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda 2022 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 14. Maddesi üzerine söz aldı.
Barış Atay konuşmasına “Dün parti sözcümüz Sera Kadıgil konuşurken ‘Ben buradakilere konuşmayacağım’ dediğinde ‘İyi o zaman biz de dinlemiyoruz’ dediniz. Ben direkt size konuşacağım; o yüzden beni iyi dinleyin” sözleriyle başladı.
Konuşmasının devamında “Geçtiğimiz günlerde bütün işi gücü provokasyon olan bakanınız buraya geldiğinde ‘onur’ ve ‘şahsiyetten’ bahsetti. Dedi ki; ‘Onura sahip çıkmak, bakan ya da milletvekili olduğumuz için değil, insan olduğumuz için hakkımızdır.’ Onur ve şahsiyet önemli. Siz böyle bakanın anlattığı gibi tırişkadan hikayeler seviyorsunuz. Gelin ben size gerçek hikâye anlatayım” diyen Barış Atay, üniversiteye başladığı yıllarda babasıyla arasında geçen bir hikâyeyi anlattı.
Barış Atay, şu ifadeleri kullandı:
Üniversiteyi kazandığımda beni Adana’ya babam götürdü. Bütün konuşma önemli değil ama bir yerinde şöyle bir şey söyledi; ‘Benim sana bırakacak hiçbir şeyim yok, sadece ismimi bırakabilirim ama onurlu bir isim, seni hiç utandırmaz.’ Onur, gurur ve şahsiyet, haysiyet… Dedim ya, bunlar önemli ve aynı zamanda çok da kırılgan olgular. O yüzden hayatlarımızı bunları korumaya adarız. Aynı babam gibi, iyi bir isim bırakabilmek için.
SOYLU’NUN SÖZLERİNİ HATIRLATTI
Meclis Genel Kurulunda yaptığı konuşmada İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Demokrat Parti Genel Başkanlığı döneminde söylediği "AKP'den hesap sormazsam namerdim” sözlerini hatırlatan Barış Atay şöyle devam etti:
Fakat bir gerçek var ki bu olguların hiçbiri sırf istiyoruz diye olmaz. Yaşamlarımızda yaptıklarımızın toplamıdır, karşılığıdır bu. Tercihlerimizdir bizi biz yapan şeyler. Sonuçta hepimiz onurumuz için yaşıyoruz. Gerisi laf-ı güzaf. Fakat ben bazen merak ediyorum. Belki cevabı sizde vardır. Bir onur nasıl bir onurdur ki her gün hakaret ettiği, yolsuzlukla suçladığı, ‘Hesap sormazsam namerdim’ dediği insanın yanına gelip, el pençe divan durup verdiği görevi kabul eder ve biat eder? Bir onur, nasıl bunları söyleyen kişiyi ayakta alkışlar ve zedelenmez? Bir insanın onuru, adının mafyayla anılmasını, her türlü kirli ilişkinin içinde sayılmasını, ayan beyan mafyadan rüşvet alındığını, kim olduğunu bildiğini söyleyip, susarak bu suça ortak olmasını nasıl kaldırır? Bir başkası, kendi alanıyla ilgili açıklama yaparken genel başkanı tarafından ‘Sen gel bakayım buraya, ne dedin sen?’ diye azarlandığında hiç mi gururu kırılmaz? Ormanlar yanarken yangın söndürme uçağı bile alabilecek inisiyatif verilmemesi bir yöneticiye, bunun için bile genel başkanından talimat beklediğini söylemek onuruna dokunmaz mı birinin?
'DURUP UZUN UZUN BAKIYORUZ'
İktidarın ülkeyi getirdiği durum ve tutumuna da değinen TİP Genel Başkan Yardımcısı, şöyle konuştu:
Durup uzun uzun bakıyoruz. Yaşamak için çöp toplamak zorunda olan insanlara “Haksız kazanç elde ediyorsunuz” demek, ülkenin en iyi fakültelerinden bir yılda verilen mezun sayısından daha fazla doktorun yurt dışına gitmeye çalışması, bir gencin tarikat yurdunda kafasının kesilmesi, öldürülen onca kadın, tacize uğrayan onca çocuk, canım ormanların çok uluslu şirketlere peşkeş çekilmesi, limanların ülkenin neredeyse her köşesine musallat ettiğiniz Katarlılara satılmaya çalışılması, BAE’nden para dilenmek, ABD Başkanı’nın kapısında “Dostum Biden” diyerek dolanmak, ülkenin bütün fabrikalarını satmak, ülkede yetişen her ürünü artık ithal ediyor olmak hiç mi rahatsız etmez insanı?
‘MİNNOŞ KALPLERE SAHİP OLDUĞUNUZU DÜŞÜNEMEDİK’
İnsanlar ekmek kuyruğunda, benzin, mazot 10 lira, markette bebek maması kotayla, bir vekiliniz “Sebzeyi meyveyi taneyle alın” der, diğer vekiliniz “Gerekirse soğan ekmek yeriz” diyor; fabrika işçisi tatlı alacak parası olmadığı için kumanyasından arttırıp götürür çocuğuna… 80 yaşına gelmiş emekli pazarda tezgah açar, küçücük çocuklar seyyar satıcılık yapar, insanlar çaresizlikten intihar eder, yeni hazine bakanı emekçiye, “Sizin maaşınızdan fazla kaybedecek bir şeyiniz yok ben babamdan kalan her şeyi kaybederim” der, o tek maaşın aslında bir hayat olduğunu bile bile ve millete ağız dolusu sinkaflı küfür eden saray beslemesi sözüm ona iş insanlarına onlarca kamu ihalesi dolar garantileriyle verilir ama bir tekinizin bile onur, haysiyeti zedelenmez, gururu kırılmaz, yüzü kızarmaz ama biri bir el hareketi yapmaya görsün kıyametler kopar. Ülkede bu kadar şey olurken kılınızın kıpırdamadığını görünce insanlar, el hareketinden hicap duyacak minnoş kalplere sahip olduğunuz düşünememiş olabilirler. Neyse tabi ki herkesin onuru kendine. Benimki sadece merak.
'HESAP SORACAĞIZ, SORMAYANDAN DA SORACAĞIZ’
Konuşmasının sonunda ailesine ilişkin anlattığı hikayeye tekrar dönen Barış Atay, şöyle konuştu:
Ben hikayeye döneyim. Devamı 20 yıl geçtikten sonra oldu. Yine bir gün babamla gidiyoruz arabada. Ben artık, hikayenin başında babamın olduğu yaştayım. Annem de babam da oldular 61 yaşında. Bazı insanlar yarattığınız dönemin ruhuna uygun olarak kısa yoldan servet edinip zenginleşirken, ailemin geçen bunca zamana, verilen bunca emeğe, bunca çalışmaya rağmen önümüzdeki ay bile hayatlarının nasıl olacağına dair bir garantileri olmamalarının zoruma gittiğini söyledim. Dönüp dedi ki; “Ama kimse bizim hakkımızda o insanlardan bahsedildiği gibi konuşamıyor” Hah, işte onur, gurur ve iyi, temiz bir isim bırakmak bu. Babam hiç beni utandıracak bir şey yapmadı. Ben de oğlumu utandıracak bir şey yapmamak için yaşıyorum. Sizden bu kadar lafın üzerine utanmanızı da beklemiyorum. Fakat emin olun gün gelecek çocuklarınızı utandıracaksınız. Bu kadar mal mülk bırakacağınıza, bir isim bıraksaydınız diyecekler. Son sözüm de şu olsun. Biz bu ülkeye yapılanların, yolsuzlukların hesabını, yapandan da hesap sormak yerine namert olmayı tercih edenden de soracağız. Sormazsak yuh olsun bize!