Barış Atay: Hiç kimse Gezi'de geçirdiği günlerin haklılığından vazgeçmeyecek

Barış Atay: Hiç kimse Gezi'de geçirdiği günlerin haklılığından vazgeçmeyecek

Sanatçı ve TİP milletvekili Barış Atay, Gezi iddianamesinin kabul edilmesiyle ilgili, AKP'nin nafile bir çaba içerisinde olduğunu söyleyerek, "Hiç kimse Gezi'de geçirdiği günlerin haklılığından ve onurundan vazgeçmeyecek" dedi.

Nazlı Eda Piyade

AKP'nin hiç bitmeyen öfke ve hınç kaynağı Gezi direnişi ile ilgili iddianamenin kabul edilmesiyle ilgili tepkiler devam ediyor.

Aralarında Mehmet Ali Alabora gibi sanatçı isimlerin de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılandığı iddianame, kaynağı belirsiz ihbarlar ve direnişin 'suç' kabul edilmesine dayanıyor.

[ih2]

[ih3]

İddianamenin kabul edilmesiyle ilgili görüştüğümüz Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili ve sanatçı Barış Atay, tüm bu suçlamaların kabul edilemez olduğunun altını çizerek,

"Hiç kimse Gezi'de geçirdiği günlerin haklılığından ve onurundan vazgeçmeyecektir" dedi.

'HİÇ KİMSE GEZİ'DE GEÇİRDİĞİ GÜNLERİN HAKLILIĞINDAN VE ONURUNDAN VAZGEÇMEYECEK'

Atay, şunları söyledi:

"Yine bir seçim öncesi, halkı manipüle edebilmek için bir iddianame hazırlandı. İddianamenin bütün saçmalıklarına rağmen kabul edileceğini biliyorduk, çünkü AKP'nin 17 yıllık iktidarı boyunca baş edemediği, altından kalkamadığı, insanların gözündeki haklılığını bir türlü değiştiremediği tek şey belki de Gezi direnişiydi. Kendiliğinden ve halk tarafından oluşturulan bir hareket konusunda çaresiz iktidarın, direnişi vücutlaştırması gerekiyordu. Bunun için de günah keçileri seçildi, Mücella Yapıcı, Can Atalay, Mehmet Ali Alabora gibi ya da kendisini tanımasam da Osman Kavala gibi...
Şimdi bu saçma, garabet iddianamenin kabul edilmesi sürecini izliyoruz, fakat şundan emin olunmalı ki hiç kimse ne Gezi'de geçirdiği günlerin haklılığından ve onurundan vazgeçecek ne de bundan sonra bölye bir direniş hattı kurulduğunda bir an olsun düşünmeden geride duracak."

'NAFİLE BİR ÇABA'

Gezi direnişi sırasındaki eylem ve etkinliklerin AKP tarafından 'suç' olarak öne sürüldüğü iddianame için, "İktidar açısından yine nafile bir çaba" diyen Atay, "İddianamede adı geçen insanların suçluluğunu tartışmak bile abesle iştigal, gizli tanık ifadeleriyle hedef gösterilen insanlarla ilgili kepaze ifadelerin yer aldığı bir iddianameden bahsediyoruz. AKP'nin Gezi'den çok korktuğunu biliyorduk, bu saçma hamleyle bunu daha da belirgin hale getirdiler" şeklinde konuştu.

'Mi Minör' oyunu gerekçe gösterilerek Mehmet Ali Alabora'nın da yargılanan isimler arasında olmasını, bir sanatçı olarak nasıl değerlendirdiğini sorduğumuz Atay, "Ne yazık ki Mehmet Ali Alabora gibi değerli bir sanatçı ülkesinden uzakta yaşamaya mahkum edildi" dedi.

Atay, şöyle konuştu:

'Mİ MİNÖR OYUNU, HER FAŞİST DİKTATÖRLÜĞÜN İNDİRİLECEĞİ GERÇEĞİNE DAYANIYOR, BU YÜZDEN ORTAKLIKLAR VAR'

"Mehmet Ali Alabora, demokrat kimlikli, ülkesinde gördüğü problemlere ses çıkaran bir sanatçı. O dönemde de Oyuncular Sendikası Başkanı idi. Şimdi Gezi'den önce oynadıkları oyun, Gezi'nin organize edilmesi için bir başlangıç olarak görüldü. Ama şunu görmeli iktidar -görmediklerini sanmıyorum da- Mi Minör oyununun yaşanılan süreçle ortaklık içermesi, Gezi direnişini düzenledikleri anlamına gelmiyor. Her diktatörlüğün, her faşist iktidarın bir halk hareketi tarafından muhakkak indirileceği gerçeğine dayanıyor oyun, o yüzden ortak şeyler var. Mi Minör oyunu yerine daha onlarla oyunda, sinema filminde bu ortaklıkları görebilirsiniz. Ama AKP tabii ki bunu elindeki basın ve meyda araçlarıyla iyi manipüle etti. Ne yazık ki Mehmet Ali Alabora gibi bir değeri ülkesinden uzakta yaşamaya mahkum etti."

'GEZİ'DE 'BİZ BURADAYIZ' DİYEN SANATÇILAR ALABORA MÜEBBETLE YARGILANIRKEN NEREDELER?'

Atay, diğer sanatçılara da görev düştüğünü ekleyerek, "Gezi direnişi döneminde, parkın içinde elinde mikrofonla kayıt yapan arkadaşlara nerede olduklarını sormak lazım. O zamanlarda 'Biz buradayız' diyen arkadaşlar Mehmet Ali müebbetle yargılanırken neredeler?" dedi.